Aşıya güvensizlik salgın hastalık riskini artırıyor
Dünyada 140 bölgeden 140 bin kişiyle yapılan araştırmaya göre, aşıya güvenin düşük seviyelerde olması özellikle salgın hastalıklarla mücadelede soruna yol açıyor. Kişinin aşı olmama kararı sadece kendisini etkilemiyor, aşı yaptırmayı tercih edenleri de sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakıyor.
BBC'nin haberine göre, The Wellcome Trust'ın yaptığı araştırma, aşıya güvensizliğin hastalıklarla mücadelede en önemli sorunlardan biri olduğunu ortaya koydu.
Dünya genelinde 140 bölgeden 140 bin kişinin yer aldığı araştırmada, katılımcıların yüzde 21'i aşının güvenli olduğuna inanmadığını belirtti veya bu konuda çekimser kaldı. Yüzde 16'lık kesim de aşının işe yaradığını düşünüyor.
Aşıya en yüksek güven yüzde 95'e varan oranla Güneydoğu Asya ülkelerinde olurken, Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 70'in biraz üzerinde gerçekleşti.
Rusya, Ukrayna ve Belarus gibi Doğu Avrupa ülkelerinde güven oranı ise yüzde 50'lere kadar düştü.
AŞIYA TEMKİNLİ BAKIŞ KÜRESEL SAĞLIĞI TEHDİT EDEN 10 FAKTÖRDEN BİRİ
Araştırmaya göre, kişinin aşı olmama kararı toplumda aşı yaptırmayı tercih eden bireyleri de sağlık açısından etkileyebiliyor.
The Wellcome Trust'daki aşı departmanı yöneticisi Dr. Charlie Weller, aşının güvenirliliği ve işlevselliği konusunda insanların sahip olduğu güven eksikliğini gidermeleri gerektiğini belirtti.
Bunun yanında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bireylerin aşıya temkinli yaklaşımını küresel sağlığı tehdit eden 10 faktörden biri olarak gösteriyor.
Dünyada aşıya toplumsal güvenin bazı bölgelerde düşük düzeyde olmasının aşıyla önlenebilir hastalıklarla mücadelede sorunlara yol açtığı belirtiliyor.
Nitekim, bazı ülkelerde kızamık bitirme noktasına gelmişti ancak aşıya karşı tereddütlü yaklaşım nedeniyle salgın oranı 2016'ya oranla 2017'de yüzde 30 arttı.
Yanlış yönlendirmelerin de etkisiyle aşıdan kaçınmanın salgını arttıran en önemli faktör olduğunun altı çiziliyor.
Wellcome Trust'tan Imran Khan, "Şu andaki durumdan gerçekten kaygılıyız çünkü kızamıkta eğer (bağışıklığın) kapsamı yüzde 95'in altında olursa salgına yol açabilir ve şu anda gördüğümüz de bu." diye konuştu.
"SON DURUM OLDUKÇA KÖTÜ"
DSÖ'nün Genişletilmiş Bağışıklık Programı Koordinatörü Dr. Ann Lindstrand da son durumu "oldukça kötü" şeklinde nitelendirerek, aşıya güvensizliğin aşıyla önlenebilir hastalıklarla savaşta "geri adım" anlamına geldiğini kaydetti.
Lindstrand, "Aşıya güvensizlik en azından bazı bölgelerde aşıyla önlenebilir hastalıkları kontrol etmede dünyanın elde ettiği ciddi ilerlemeye gerçekten set çekme potansiyeline sahip". dedi.
Bilimsel araştırmalar, aşının, kızamık başta olmak üzere milyonlarca kişiyi ilgilendiren pek çok hastalık için en önemli koruyucu faktör olduğuna işaret ediyor. Aşıların, çiçek hastalığını tamamen yok ederken, çocuk felci başta olmak üzere bazı hastalıkları da bitirme noktasına getirdiği belirtiliyor.