28 Kasım 2012, 14:20 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Hasta mısınız Hastalık Hastası mısınız Hipokondriazis: Hasta mısınız Hastalık Hastası mısınız? ‘Midem ağırıyor. Yoksa kanser mi oldum?’ ‘Kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Kesin bende bir hastalık var.’ ‘Doktor doktor dolaştım ama hastalığımı bulamadılar.’ Hipokondriazis ya da halk diliyle hastalık hastalığı nedir? Hipokondriazis, veya hipokondriya, bedende tıbben kanıtlanmış bir hastalık olmadığı halde kişinin sürekli hasta olduğu veya olacağı ile ilgili kaygı duymasıdır. Bu durumdaki insan vücut belirtilerini yanlış yorumlar. Bundan dolayı ciddi bir hastalığı olduğu korkusu yada ciddi bir hastalığı olduğu düşüncesini taşır. Örneğin, olağan bir baş ağrısı, beyinde tümör olabileceği endişesini yaratır. Tıbbi kurumlar tarafından kişinin hasta olmadığına dair verilen tüm güvencelere rağmen düşünceler devam eder. Zaman zaman herkes bir hastalığı olduğu düşüncesine kapılabilir ancak hipokondriyak tanısı alabilmek için hasta olmaya dair bu korku ve kaygı hali en az 6 ay sürmelidir. Bu durum çoğu zaman kronik seyreder. Yapılan araştırmalar herhangi bir rahatsızlık için hastaneye başvuranlardan %3’ünün hipokondriazis tanısına sahip olduğunu, %15’inin ise hasta olacaklarına dair tıbbi önemi olmayan endişeler taşıdığını göstermektedir. Genelde erken yetişkinlik döneminde başlamakla birlikte herhangi bir dönemde de ortaya çıkabilir. Kadınlarda ve erkeklerde aynı oranda görüldüğü bilinmektedir. Hipokondriyak kişiler ne gibi özelliklere sahiptir? Hipokondriyak, veya halk arasında hastalık hastası olarak bilinen kişiler sözde rahatsızlıklarını tedavi ettirmek için doktor doktor dolaşırlar. Birçok muayene ve labaratuar testleri sonucunda herhangi bir rahatsızlık çıkmaması durumunda bile ikna olmazlar, sonuçlara şüphe ile yaklaşırlar. Hastalık çıkmaması durumunda kısa süreli bir rahatlama yaşayabilecekleri gibi genellikle kaygı ve korkuları yatışmaz. Tedavi arama sürecine devam ederler, ve çoğu zaman bundan yakınmazlar, hatta bundan hoşnut bir görünümleri bile olabilir. Hipokondriyak kişi fiziksel olarak sağlıklı göründüğü halde sık sık bedeninin çeşitli yerlerine dokunur, bastırır; vücudunu kontrol eder, nabzını yoklar, ateşini ölçer. Kendi kendine tanı koyar. Sürekli hastalık düşündüklerinden başka konularla ilgilenmezler, ailelerinin sıkıntılarına dahi ilgisiz kalabilirler. Doktorlarla konuşmak isterler; tıp kitaplarını, ilaç tanıtım yazılarını okurlar, internetten hastalıklara dair araştırma yaparlar. Hastanelerin acil servislerine sıklıkla başvururlar. Hasta oldukları inancıyla ağır işlerden kaçınırlar, dinlenme ve yatma eğilimi gösterebilirler. Yattıkça hastalık düşünceleri artar. Vücutlarından gelen sinyallere aşırı dikkat ederler. Onlar için mideden gelen bir gaz sancısı bağırsak kanserine işaret edebilir, veya bir diş eti kanaması akciğerden gelen bir kandır. Hasta olacağından endişelenen her kişi hipokondriyak tanısı alır mı? Hipokondriyak durumlar bir yelpaze olarak düşünülebilir. Kimi bireyler bazen hasta olmak ile ilgili bu korku ve kaygılarının aşırı olduğunun farkındadır. Fakat bu korkusunun anlamsız olduğunu bilse de kendini endişelenmekten alıkoyamaz. Bazı bireyler ise çoğu zaman ciddi bir hastalığı olacağına dair korku ve endişesinin aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul etmez. Hatta zaman zaman asla tedavi edilemeyecek bir hastalığı olduğuna öyle inanırlar ki doktora bile gitmezler, bunu doktorun ağzından duymak istemezler. Bu kişilerin hipokondriazis durumuna ilişkin farkındalıkları yok denecek kadar azdır. Hipokondirazis başlı başına bir psikiyatrik tanı olabildiği gibi depresyon ve kaygı bozukluğu benzeri rahatsızlıklara ek problem olarak da ortaya çıkabilir. Bu durumlar tedavi edildiğinde hipokondriyak belirtiler de düzelebilir. Öte yandan hipokondriazisin getirdiği zor hayat depresyon ya da kaygı bozukluğuna da neden olabilir. Hipokondriazis nasıl oluşur? Hipokondriazis bireysel biyolojik yatkınlık faktörleri ve bazı gelişimsel faktörlerin etkisinde ortaya çıkar. Kültürel inanışlar, çocukluk döneminde kendisinde veya ailesindeki hastalık deneyimleri, hasta olmanın getirdiği avantajlar veya yakın çevrede başka bir hipokondriyakın olması kişide de hipokondriazis gelişmesinde etkili unsurlardır. Ayrıca hipokondriyakların fiziksel sıkıntılara toleranslarının da düşük olduğu bilinmektedir. Bu düşük tolerans fiziksel hislerin yanlış yorumlanmasıyla birleşince hipokondriazis oluşabilir. Hipokondriyak kişiler, kendilerinde bulunan tıbbi ama önemsiz bulguları dahi ciddiyetle karşılarlar. Örneğin, bilek burkulması gibi basit, fiziksel incinmeyi kemik kanseri olduğuna yorar. Bilek burkulması ciddi kaygıyla karşılanır ve kemik kanseri olduğunu doğruyalayn bir işaret muamelesi görür. Öte yandan hasta olma hali kişiyi pekçok istenmeyen görevden, sorumluluktan kurtarabildiği için hipokondriazis bu anlamda kazançlı bir hal alabilir. Kişinin hasta olma halinden elde ettiği ikincil kazançlar bu problemin sürmesinde etkili olup, iyileşmesine geciktirici etki yapabilir. Hipokondriazis bir bireyin yaşamını nasıl etkiler? Oldukça olumsuz etkiler. Hipokondriyak kişi tüm zamanını ve parasını gereksiz yere doktorlarda harcayabilir. Tüm konsantrasyonu ve dikkati hasta olmakta yoğunlaştığı için çevresinde olup biteni farketmez. Çevresindeki kişilerin ihtiyaçlarını, duygularını anlayamaz. Odağı hep kendinde ve kendi bedenindedir. Bu da kişilerarası ilişkilerde bozulmalara yol açar. Ayrıca tedavi arayışı öyle çok zaman alır ki birey işine, okuluna devam edemez hale gelebilir. Hipokondriazis tedavi edilebilir mi? Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Hipokondriyak kişiler çoğu zaman tedavi için bir psikiyatra ya da psikologa başvurmazlar. Ellerinde tıbbi dosyaları doktor doktor dolaşırlar. Genelde, bu durumu farkeden diğer doktorlar tarafından ruh sağlığı uzmanlarına yönlendirilirler. Ruh sağlığı alanında çalışan bir uzmana geldiklerinde ise çoğu kez hastalık yıllardan beri süregelen bir yaşam biçimi halini almış, kronikleşmiş olur. Bir psikiyatrın ya da klinik psikologun tedaviye başlamadan önce bu rahatsızlığın organik bir sebebinin olmadığından öncelikle emin olması gerekir. Hipokondriazis tedavisi ile ilgili yapılan çalışmalar oldukça azdır. Ancak bu kişilerin psikote-----en ve ilaç tedavisinden yararlanabildikleri bilinmektedir. Özellikle bilişsel-davranışçı ve bilişsel-eğitici yaklaşımlar kişilerin kaygılarını farketmelerinde, anlamalarında ve değiştirmelerinde etkilidir. Hipokondriazis tanısı almış örnek bir vaka anlatabilir misiniz? 38 yaşında radyoloji teknisyeni Ahmet Bey karnına birden giren şiddetli sancılar nedeniyle bir sindirim sistemi uzmanına başvuruyor. Uzmanın yaptığı muayenelerde birşey bulunamaması nedeniyle doktor kendisini kentteki en iyi tanı ve tedavi merkezine inceleme için yatırıyor. Yoğun fiziksel taramadan ve labaratuar testlerinden geçtikten sonra da beden sağlığıyla ilgili herhangi birşey bulunamıyor. Fakat Ahmet Bey tüm sonuçların negatif çıkmasını sevinçten çok hayal kırıklığı ile karşılıyor; çünkü inancı kendinde ciddi bir hastalık olduğu ve doktorların bunu bulamadığı yönündedir. Son birkaç aydır karın bölgesindeki semptomları daha da fazla hissettiğini ve kolon kanseri olabileceğini düşünüyor. İşine zamanında giden, başarılı bir teknisyen olmasına rağmen son günlerde çalışma hayatını önemli derecede aksatıyor. Hasta olduğu düşüncesiyle neredeyse tüm boş vaktini evde yatarak geçiriyor. Ahmet Bey’in bu durumundan karısı da şikayet ediyor ve evliliklerinin tehlikeye girdiğini düşünüyor. Ahmet Bey’in kendiyle ve bedeniyle genelde hep meşgul olduğunu fakat son 6-7 aydır kolon kanseri olduğu düşüncesine ciddi anlamda saplandığını aktarıyor. Bir sağlık teknisyeni olan Ahmet Bey kendisine uyguladığı üroloji incelemesinde farkettiği, yaşamını çok etkilemeyen bir idrar yolu anomalisini (farklılığını) anlatırken önemli bir keşif yapmışcasına heyecan duygusuna kapılıyor. Adeta bu bulgudan hoşnut şekilde, anomalinin kolon kanserine işaret ettiğine inanıyor. Ahmet Bey, yattığı merkezdeki doktor tarafından hipokondriazis öntanısı ile incelenmek üzere psikiyatriste yönlendirilmiştir. | |
|
Etiketler |
hasta, hastalık, hastası, mısınız |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kaba Mısınız | JB | IF Ekstra | 17 | 07 Eylül 2020 17:50 |
‘İn’san mısınız yoksa ‘Out’san mı? | Sue | Kişisel Gelişim | 0 | 22 Temmuz 2012 11:02 |
Hastalık hastası nedir? | Sue | Ruh Sağlığı | 0 | 19 Temmuz 2012 13:39 |
Bela mısınız deha mısınız | Süslü | Merak Ettikleriniz | 0 | 06 Haziran 2010 17:25 |
Duygularını İfade Edemeyen 'hastalık hastası' Oluyor | kont_dracula | Sağlık Köşesi | 2 | 12 Şubat 2006 11:38 |