14 Kasım 2012, 17:37 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Hayatı ertelemeyin Bugünün işlerini yarına bırakmayın ve hayatınızı erlemekten vazgeçin! Tüm bu erteleme işleri hayatı sabote etmektir. Psikolog Dr. Başak Demiriz anlatıyor. Ödemeleri yapmayı, kilo vermeyi, projeleri tamamlamayı, yaşadığı yeri düzenleyip temizlemeyi, sağlık kontrollerini yapmayı, ilaçlarını içmeyi, ders çalışmayı ertelemek hayatı sabote etmektir. Danışan: Ertelemek bir hastalık mıdır? Eğer öyleyse benim bu hastalığım epey ilerlemiş safhada! Dr. Başak: Hayır hastalık değildir, iç disiplin ve iradeyle ilgili çok sık yaşanan bir sorundur. Hastalık olmasa da eminim hayatınızı epey zorlaştırıyordur. Danışan: Hem de çok. Yapmam gereken bir sürü şey var, biliyorum yapsam çok mutlu olacağım, herşeyden öte sağlığıma kavuşacağım ama bir türlü yapmıyorum. Dr. Başak: Son zamanlarda bunu bir çok kişiden duyuyorum ama maalesef ertelemenin bir sorun olduğunu bildikleri halde, bunun üstesinden gelmek için çözüm aramayı da erteliyorlar! Danışan: Evet, ben de uzun süredir yardım almayı erteledim ama artık işler bir tarafa, sağlığım bozuluyor. Dr. Başak: Öyleyse siz de farketmişsiniz ki aslında ertelemek, kendini sabote etmektir. Ertelemeyi alışkanlık edinen insanlar hayatın her alanında bir şeyleri ertelerler. Ödemeleri yapmayı, kilo vermeyi, spor yapmayı, projeleri tamamlamayı, yaşadığı yeri düzenleyip temizlemeyi, sağlık kontrollerini yapmayı, ilaçlarını içmeyi, ders çalışmayı, kişisel bakımlarını, hobi edinmeyi ve bunun gibi daha birçok şeyi. Danışan: Bu örneklerin hepsi bana da uydu, size söylemiştim benim hastalığım artık ileri safhada diye... Ama artık değişmek istiyorum, gerçekten böyle olmaktan mutlu değilim. Her şey bir yana çok kilo aldım, kolestrolüm yüksek çıktı, doktorum “Spor yapman şart ama hiç olmazsa her gün yarım saat yürü” dedi. Yürümek bir yana, kolestrol ilaçlarımı bile almıyorum. Kendimi planlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Dr. Başak: ‘Kronik erteleme’ sanıldığından daha karmaşık ve önemli bir sorun. Altında, mükemmeliyetçilik, yüksek kaygı, düşük tolerans, öfke kontrolünü becerememek gibi nedenler yatıyor. ‘Zamanınızı iyi kullanmayı öğrenirseniz gelişme kaydedersiniz ve probleminiz çözülür’ diyecek kadar kolay halledilebilecek bir sorun değil. Danışan: Ben de farkındayım. Çünkü bir gün planlı olmaya çalışıyorum, ikinci gün yine başladığım yere dönüyorum. Neden böyleyim? Dr. Başak: Aile yapısı önemli bir etken. Bir teoriye göre, çoğunlukla, otoriter anne ve babaların çocuklarında görülüyor. Bu tip ailelerde kurallar katıdır ve bu kurallara uyulması her şeyden daha fazla önemsenir. Beklentilerin çıtası çok yüksektir, anne veya baba mükemmeliyetçidir, çocuğu sık sık eleştirir, uyarır, sorgular ve çocuğun beklentilere kayıtsız şartsız uyması beklenir. Danışan: Babamı tarif ettiniz. Aslında ben de biraz mükemmeliyetçiyim. Ama çocukken her kurala uyan ben, şimdi ne oldu da böyle oldum? Dr. Başak: Anne -babalar çok katı ve kontrolcü olunca, çocuklar niyetlerini içselleştirmeyi, bu niyet doğrultusunda hareket etmeyi, dolayısıyla iç dünyalarını kontrol edip düzenlemeyi öğrenemiyorlar. Düşünün, sorumluluklarınızı ve hatta en basit kuralları hep komutlar alarak gerçekleştirdiyseniz, davranışlarınız sık sık kontrol edildiyse ve hatta eleştirildiyse, niyetlerinizi içselleştirebilir miydiniz? Danışan: Tam tersine içimde kızgınlık birikirdi. Dr. Başak: Kronik ertelemenin bir nedeni de işte bu kızgınlık zaten. Kızgınlığı ifade etmenin şekli de karşı koymak. Çocukken otoriter bir anne-babaya isyan etmek veya karşı koymak kolay değildir. Ama yetişkin olunca, yapmanız gereken işleri, sadece bu ‘gereklilik’ duygusuna karşı koymak uğruna, erteliyor olabiliyoruz. Ayrıca yetişkin olunca, sizi ‘yakından takip edenler’ olmuyor. Danışan: İçimdeki sesler dışında çok fazla rahatsız eden yok. Ama ben genellikle son dakika yaptığım işlerde daha başarılı oluyorum. Dr. Başak: Üzülerek söylemeliyim ki, “Son anda yaptığım işlerde daha başarılı, daha yaratıcı oluyorum” veya “Yarın yaparsam kendimi daha iyi hissedeceğim” sözleri, erteleyen insanların kendilerine sık sık söyledikleri yalanlar. Çünkü biliyorsunuz ki yarın oluyor ve siz yine projeye başlamıyorsunuz. Bunu daha iyi anlayabilmek için beş günde yaptı- ğınız bir projeyle son gün bitirdiğiniz bir projenin kalitesini karşılaştırın. Danışan: Ama projeyi aldığım gün işe başlamak fikri içimi sıkıyor. Dr. Başak: Dolayısıyla, erteleyerek, alışık olduğunuz, sizi rahata kavuşturacak davranışı seçiyorsunuz. Şimdi başka birşey deneyelim, gözlerinizi kapayın ve yeni aldığınız projeyi düşünün. Ne hissediyorsunuz? Danışan: Sinirim bozuluyor. Dr. Başak: Neden? Danışan: Çünkü çok sıkıcı ve hiç ilgimi çekmiyor, son güne kadar bekleyebilir. Dr. Başak: Ama beklemek yerine şimdi yapacaksınız dersem aklınızdan neler geçiyor? Danışan: Huzursuzluk ve kızgınlık. Bu kadar sıkıcı bir şey yapmak zorunda olmaktan nefret ediyorum. Dr. Başak: Şimdi gözlerinizi açın. İki konu var, birincisi, ilginiz olmadığı bir şeyi yapmak istemiyorsunuz, ikincisi, yaparsanız çok kızgın ve huzursuz olacağınızı düşünüyorsunuz. Hangisi daha baskın bir duygu, motivasyon eksikliği mi, yaparken hissedeceğiniz kızgınlık mı? Danışan: Hiç motive değilim. Dr. Başak: Peki motive olmadan başlasanız ama kızgınlığı tolere edebilecek olsanız? Danışan: Nasıl tolere edebilirim? Dr. Başak: Diyelim edemediniz ve kızgınlığınız devam ediyor, en kötü ihtimalle ne olabilir? Danışan: Kızgın kızgın yapmaya devam ederim, belki zamanla geçer, bilmem? Dr. Başak: Yani, ‘kızgınlıkla baş edebilirim’ veya ‘zamanla azalır’ diyorsunuz. Farkındaysanız aslında ertelemekte olduğunuz şey projenin kendisi değil, proje sırasında yaşayacağınıza inandığınız kızgınlık duygusuydu. Ertelemeye meyilli olduğunuz şeylerde aynı şekilde gözlerinizi kapayıp kendinizi bir dinleyin. Hangi duygudan kaçmaya çalışıyorsunuz? Sıkıntı mı, kızgınlık mı, zorluk mu? Danışan: Bu duygularla da baş edebilirsin diyorsunuz. Dr. Başak: Bence denemekte fayda var! (alıntıdır) | |
|
Etiketler |
ertelemeyin, hayatı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Anne olmayı ertelemeyin! | Sim | Kadın Sağlığı | 1 | 14 Mart 2013 14:46 |
Hayatı/mız | Sır | IF Ekstra | 0 | 12 Mart 2012 20:43 |
Zor kararları ertelemeyin! | Ruj | Kişisel Gelişim | 0 | 06 Eylül 2011 15:27 |
HZ. Ş İ T (A.S.) Hayatı | BaRoN | İslamiyet | 0 | 17 Kasım 2008 23:42 |