Hepimizin hayatında çok zaman alan şeyler var. Zaman alan işleri düzene koymak ve zamanı iyi değerlendirmek isteyenler için harika önerilerimiz var.



24 saat yetmiyor bazen! Zaman alan aktiviteleri iyi düzenleyemediğimiz için suçlu biziz! Facebook’a fotoğraf yüklemek için günün yarısını harcayabiliyor, o çok bayıldığımız romantik komediyi arka arkaya defalarca izlemekten yorulmuyoruz bazen. Tüm bunlar bilinçli olarak çöpe attığımız zamanlar aslında.

Asıl tartışmak istediğimiz konu, sinsice gelip bizden zamanı çalan işler! Dikkatimizi dağıtıp bizi işimizden alıkoyan gereksiz e-postalar, istemediğimiz halde uzadıkça uzayan telefon konuşmaları, nereye koyduğumuzu bir türlü hatırlayamadığımız anahtarımızı arama faaliyetleri...

Günde ortalama iki saatimizi gereksiz işler uğruna çöpe atıyoruz. Peki bu zaman hırsızlarını nasıl etkisiz hale getirebiliriz?

Zaman hırsızı: Dağınıklık

Eşya kalabalığı içinde size en çok lazım olanı ararken boşa geçen zamanın farkında mısınız? Peki, hiç kullanmadığınız “ihtiyacınız olandan çok daha fazlası” ile yarattığınız eşya kalabalığının farkında mısınız? Nereden başlamalı ayıklamaya?

Her şeyi bölümlendirin öncelikle. Nevresimler için bir dolap, ayakkabılar için bir dolap... Herbir yatak için ikişer nevresim takımı bulundurmanız yeterli. Fazla olanları kaldırın. Aslında hiç giymediğiniz ya da çok nadiren giydiğiniz ayakkabılarınızı her zaman kullandıklarınızın önünde engel olmaktan çıkarın. Küçük ve sık kaybolan eşyalarınız için ayrı kaplar ya da dolaplar belirleyin. Anahtar kabı, tamir aletleri çekmecesi, yapıştırıcı ve bant kutusu, şarj aletleri dolabı, kartvizit kutusu, önemli evraklar dosyası gibi...

Zaman hırsızı: Aynı anda birden çok iş yapmak

Bir taraftan tost yaparken, diğer taraftan makyaj yapmak, araya çocukların odasını toplamak ve sunum hazırlamak gibi işleri sıkıştırmak, biz kadınların pek alışkın olduğu bir durum. Bu sayede işleri daha kısa sürede hallettiğimizi sanıyoruz. Oysa yanılıyoruz!

Gerek evde gerekse de çalışma hayatında beynimizi pek çok parçaya böldüğümüz için aslında yaptıklarımızın hepsinden verimli sonuç alamıyoruz. Kendimiz için yapabileceğimiz en kötü şey, bizim için önemli olan her bir konuya yeterince odaklanmadan sonuçlandırmaya çalışmak. İşlerin bir listesini çıkarmalıyız öncelikle. İlk sıradakine konsantre olarak onu bitirmeye çalışmalı, birinci görev bitmeden ikinciye geçmemeliyiz. Deneyin, bu sayede çok daha hızlı çalışabildiğinizi göreceksiniz.

Zaman hırsızı: Alışveriş

Ne alacağımızı bilerek çıktığımız ve çok zaman kaybetmeden geri döneceğimiz alışverişlerde bile ne çok zaman kaybediyoruz, hiç düşündünüz mü? Bu sinsi zaman hırsızı alışveriş, özellikle süpermarketlerde gözümüzü döndürüp bizi amacımızdan kolayca saptırabiliyor. Hadi siz de itiraf edin, bir ekmek bir de süt almak için gittiğiniz marketten tüm sepeti doldurup çıktığınız olmuyor mu hiç? Bunun çözümü de bizde!

Online alışveriş yaparak hızınızı ayarlamaya ne dersiniz? Ya da ikinci bir öneri: Evden çıkmadan alacaklarınızın listesini hazırlayın. Böylece alışverişte amacınızdan sapmanız imkansız! Evet, biraz sıkıcı olabilir ama zamandan tasarruf için çok kullanışlı bir yöntem!

Zaman hırsızı: Toplantılar

Ahkam kesmeler, beyin jimnastikleri, sürekli projeler, projeler, projeler... İş yerindeki zamanınızın ne çoğu toplantılarla geçiyor, değil mi? İster inanın ister inanmayın, pek çok yönetici her dört toplantıdan üçünün “çöp” olduğunu düşünüyor. Yalnız değilsiniz! Üstelik bu toplantılarla geçen zaman, gerçek çalışma sürenizden çalıyor ve çoğu zaman iş yetiştirememek, fazla mesaiye kalmak kaderiniz oluyor.

Mümkünse her toplantıya katılmayın. Toplantı sonrası katılamadığınız için özür dileyin ve neden orada olmadığınıza dair olumlu nedenleri sıralayın. Sonra da toplantı süresince tamamladığınız yapıcı ve yaratıcı işlerinizi gösterin.

Zaman hırsızı: Başkalarının aciliyetleri

Diyelim ki iş arkadaşınız ya da müşteriniz bir sorunu ya da işinin aciliyetinden dolayı işinize ara verip onun sorunuyla ilgilenmenizi istiyor. Unutmayın, başkalarının acil işleri sizin de aciliyetiniz olmak zorunda değil!

İşinizi bölen kişi her kimse, yüz yüze, telefon ya da e-posta yoluyla ona kısa sürede geri döneceğinizi söyleyin. Sonra durun ve düşünün. Bunun için zaman harcayabilir misiniz? Şimdi yapmak zorunda mısınız, yoksa yarına bırakabilir misiniz? Bu işi siz mi halledeceksiniz, yoksa bir başkası da yapabilir mi?

Soruların yanıtını bulduktan sonra sorunu olan kişiyi arayın ve planınızı sakince açıklayın. Zamanınızı kontrol etmeyi sürdürün ve kimsenin sizin zamanınızdan çalmasına izin vermeyin!

Zaman hırsızı: E-postalar

Gün içinde çalışma hızımızı, e-postaları kontrol etmek ve yanıtlamak amacıyla ne çok kesintiye uğratıyoruz! Üstelik her e-posta arasından sonra işimize kaldığımız yerden aynı hızda devam etmek zorundayız. Üstelik bilgisayar üzerinde çalışırken, her posta gelişinde yanıp sönen uyarıcılarla işe olan konsantrasyonumuz sık sık dağılıyor.

Siz de bu dertten muzdaripseniz, önerimiz, internet kullanmadan çalışmanız gereken zamanlarda internet bağlantınızı kesmeniz. Kendinize bir süre verin, o süre zarfında çalıştıktan sonra tekrar internete bağlanarak e-postalarınızı kontrol edin. Gelen mesajları “acil”, “acil değil”, “okundu” şeklinde bölümlendirin. Böylece okuduklarınızı tekrar okuyarak ve acil olmayanlara gerekenden fazla zaman harcayarak çalışma saatlerinizden çalmamış olursunuz.

Zaman hırsızı: İnternette arama yapmak

Google’dan aradığımız pek çok şeye rahatlıkla ulaşabiliyoruz, ama her zaman çok kısa zamanda değil! Bir araştırmaya göre, internet kullanıcılarının yüzde 52’si doğru “anahtar kelime” kullanmadan arama yapıyor. Böylece aradığımıza ulaşma zamanı uzadıkça uzuyor. Çünkü asıl istediğimizi bulmadan önce gereksiz pek çok sayfayı da gözden geçirmemiz gerekiyor.

İşte bu nedenle yazdığımız anahtar kelime ya da kelimeler, genel değil, spesifik olmalı. Belirli bir cümleyi bulmaya çalışıyorsak, tırnak işareti içine alarak arama yapmalıyız. Böylece aradığımıza çok daha kısa zamanda ulaşabiliriz