24 Ekim 2012, 21:18 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Mükemmel Annelerin Sıkılgan Çocukları Eğer bu yazıyla ilgileniyorsanız muhtemelen sizin de bir çocuğunuz var. Ne büyük emekle, özenle büyütüyorsunuz onu. Daha hamileyken başladı hazırlıklar. Ona her gün Mozart dinlettiniz, onunla konuşup onun hareketlerini hissetiniz. Hamile yogası yaptınız, bol bol çocuk bakımı ve psikolojisiyle ilgili kitaplar dergiler okudunuz. Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz an tüm kötü alışkanlıklarınızdan bir anda vazgeçtiniz, düzenli beslenip, düzenli uyumaya gayret ettiniz. Cinsiyetini acayip merak ettiniz, her ay kontrole gittiğinizde kalp atışlarını duymak ve onu görmek için can attınız. Tabi eşinizle kime benziyor tartışması yapmayı da ihmal etmediniz. Bilgisayarınız milyonlarca güzel kız ve erkek bebek resimleriyle kaplandı bu dokuz ayda. Ona en güzel odayı hazırladınız, dergiler, mobilyalar teker teker tarandı. İşte evde her yerde tek muhabbetiniz bebeğiniz oldu artık. Siz saklasanız o şirin koca karnınız sizi eleveriyordu zaten, artık farklıydınız...Daha doğmadan minik ufaklığın marka giysileri hazırdı. Aylardır GAP, Zara, Nautica, Tommy, Mothercare, Nike, Puma gibi markalar sizin sayenizde zengin olmaya başladı bile. Bu bir başlangıçtı çünkü karşılıksız bir aşkla sevdiniz onu... Minik yavrunuz ancak dokuz ay dayanabildi içinizde kalmaya. Vakti geldiğinde çıkıp geliverdi bu zorlu dünyaya. Ağlamaktan başka bir şansı yoktu derdini anlatmak için, acıktı mı, gazı mı var, çişini kakasını mı yaptı, tüm bebekler gibi içgüdüsel o da programlanmıştı şimdiden ağlamaya. Uykusuz geceler başladı sizin için, geceyle gündüz birbirine karıştı. O kadar minik ve çaresizdi ki. Siz ona o size alışmaya başladı. İlk 6 ay sizin uzantınızda adeta, sizden başkası yoktu onun için. Minicik de olsa bir ritmi vardı, ona uymanızı istiyordu. Siz farketmeseniz de o daha içinizdeyken başladı herşeyi hissetmeye, kızgın mısınız, üzgün mü, onu gerçekten istiyor musunuz hissediyordu. Sevilmek, doyurulmaktı ihtiyacı, fazla doyurulmak da az doyurulmak kadar zararlıydı bebeğiniz için aslında. Sonra yavaş yavaş dış dünyayı algılamaya başladı. Tepkiler vermeye, emeklemeye, derken yürümeye başladı yavaş yavaş. Kocaman dünya maceralarla doluydu, ilk başlardaki sizden uzaklaşma korkusu, yavaş yavaş yerini cesur adımlara bıraktı, keşif yolculuklarına çıkmaya başladı. Veee... Şu meşhur ‘Terrible two’ geldi çattı. Herşeyle inatlaşan, tutturan, hayır diyen minik bir canavar oldu o şirin yavrunuz. Sinirlenmeye başlasanız bazen tahammül sınırlarınızın zorlandığını hissetseniz de kitaplar vardı aklınızda, her zaman kontrollü ve mükemmel olmalıydınız. Çocuğumun özgüveni için sabırlı olmalıyım, ona herşeyi açıklamalıyım, ihtiyaç ve beklentilerini doyurmalıyım. Çocuğum hiç bir şeyden mahrum kalmamalı, her istediğine sahip olmalı. Anneler klüplerine üye oldunuz, 2 yaşını doldurmadan oyun gruplarına başlattınız bile miniğinizi. İngilizceyi ne kadar küçük yaştan öğrenirse o kadar iyiydi. Eğitici öğretici oyuncaklarla donattınız evi. Daha doğmadan hazırdı plan. Yüzme, tenis, piyano, surf öğrenmeliydi çocuğunuz. Bunların pek çoğunuzu yaptığınızı ve bunun neresi yanlış dediğinizi duyar gibiyim. Tıpkı dün ablamın 1.5 yaşındaki yeğenim için dediği gibi. Günümüz anneleri eğer kendileri için ulaşılabilir olan fırsatları değerlendirmezlerse, onları bir adım daha öteye taşıyacak şeyi kaçırmış olurlar mı sorusuna takılmış durumdalar ve bu yüzden de fırsat sayılarını sürekli arttırmaya çalışıyorlar. Önemli bir nokta var ki acaba bu seçimler çocuğun ilgi ve yeteneklerine uygun mu seçiliyor yoksa medyanın etkisiyle belirlenmiş trendler ve bu sürüde yer almayı seçen anneler mi takip ediliyor buna dikkat edilmeli. Evet bu ilgi ve yetenekleri keşfetmek için çocuklarımıza ortam ve zemin yaratmak önemli ama iyi bir gözlemci olmaz ve bir heykeltraş gibi çocuklarımızı şekillendirmek ve onlardaki cevheri dışa çıkarmak için etkin bir koç olmaz isek çocuklarımız daldan dala atlayan, hiçbir başladığını tamamlayamayan, hemen sonuca ve başarıya ulaşmak isteyen istikrarsız sıkılgan kimlikler haline gelirler. Bu size tanıdık mı geliyor? O zaman daha iyi bir heykeltraş olmak için kolları sıvama vakti. Evet kabul etmek gerekli sizin büyüdüğünüz dönemden farklı bir dönemde büyüyor çocuklarımız. O kadar çok alternatif var ki bizim kafamızın karıştığı gibi onların da karışıyor, dikkatleri çabuk dağılıyor bu hız ve pazarlama dünyasında. Unutmayın ki onlara verebileceğiniz en büyük güç doğru bir model olabilmek. İstikrarlı, kararlı, kendiyle barışık ve mutlu bir çocuk yetiştirmek, ona böyle bir model sunabilmekten geçiyor. İkincisi mükemmel olmak çocuklar için sıkıcıdır, onların mükemmel anneler yerine hata yapabilme rahatlığı taşıdığı, destek ama sorumluluğu çocuğunda bırakan vizyon sahibi annelere ihtiyacı var. Son olarak da Halil Cibran’ın dediği gibi onlar bizim aracılığımızla dünyaya gelseler de bizden farklılar, onların da kendilerine ait huyları ve mizaçları var. Onları kabul edelim ki onlar da kendilerini sevsinler ve kabul etsinler. Bu yorucu ama bir o kadar da keyifli koçluk yolculuğunuzda dengede kalabilmeniz dileğiyle... Manolya Özek Uzman Psikolog & Yaşam Koçu | |
|
Etiketler |
çocukları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Senin için mükemmel bir ERKEK mükemmel bir KADIN tanımı nedir ? | Sır | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 02 Ekim 2019 10:23 |
Narsist Annelerin Çocukları: Bencillikle Kurulan Bir Bağ | RebeL | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 21 Mayıs 2019 01:36 |
Bu annelerin çocukları kısa kalıyor | Zen | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 15 Mayıs 2013 18:27 |
Mükemmel Sayı - Mükemmel Sayı nedir? Mükemmel Sayı hakkında | aŁmiηa | Genel Paylaşım | 0 | 20 Ocak 2011 01:45 |