18 Mayıs 2012, 20:35 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Aşk-meşk mi yoksa takıntı mı?Aşk bağımlısı mısınız? Aşk-meşk mi yoksa takıntı mı?Aşk bağımlısı mısınız? Aşk bağımlılığı; yaş, cinsiyet farkı demeden hem erkekleri hem de kadınları zamanla tutsak haline mi getiriyor? Aşk, meşk mi var olan yoksa mecnunluk ve takıntı mı? Bağlılık doğru ya bağımlılık? Özgüvensiz insanlar mı aşkta takıntılı olur? Acaba; kendimizi bir ilişkide harika ve mutlu hissedebilmek, ilişkiye saplantı yaparcasına bağımlı olmamak, ilişkimizi rayında sürdürebilmek için bir sırlar reçetesi var mıdır? Aslında belki de hepimizin bildiği ilk sır; "kendimizi sevebilmek değil midir?Kendimize duyduğumuz öz güven?” Hep duyarız, okuruz bu kavramı: kendini sevmeyen başkasını da sevemez. Kendini sevmek megalomanlık mıdır? Aşırıya kaçmadıkça; zannetmiyorum. Belki kalıplaşmış bir öneridir bu hep bize sunula gelen, ama eğer bu iki kelimeye -kendini sevmek- bütün benliğimizle inanabiliyor ve bir yaşam tarzı olarak benimseyebiliyorsak; kesinlikle uyguladığınızda başarısı çok yüksek bir reçetedir diye inanıyorum. İstediğimiz kadar harika olalım, istediğimiz kadar sevdiğimiz insana dünyaları sunalım, önüne halılar serelim eğer ilişkimizde bağımlı/ takıntılı olmamayı başaramıyorsak karşı taraf gün gelir bu durumdan -başta hoşuna gitse de- zamanla sıkılabilir, hevesi sönebilir. Çünkü onu elde etmek/tutmak endişesi ile elde edebileceği her şeyi biz ona o daha çabalamadan sunmuşuzdur. Artık elde etmeyi ya da elinde tutmayı gerektiren bir çaba kalmamıştır onun için. Neden mi? İnsanın doğasında vardır zora ve gizemli olana merak duymak, adım adım keşfetmeye uğraşmak, o heyecana kapılma güdüsü… Biz ona daha ilk başta altın tepside sunduysak keşfedebileceklerini, nerede kaldı bu işin gizemi ya da karşı tarafı bizi keşfetmeye heveslendirecek kısmı? İstediğimiz kadar kendi kendimizi yıpratalım, aşkta mutlu olmak için çabalayıp duralım, biz; kendimizi, ilişkilere ve aşka olan bakış açılarımızı, hayat anlayışımızı değiştirmediğimiz, önce kendimizi sevmediğimiz veya kendimizi değerli kılmadığımız, beslemediğimiz sürece; ya telefonun başında takıntı haline getirerek saatlerce niye aramadı, niye haber yok, niye kaç gündür buluş muyoruz diyerek, kendimizi yiyip bitiriririz ya da sadece karşımızdaki insanın “bağımlısı” oluveriveririz. İşte o zaman durum çok fenadır hakikaten… Aşk kimine göre belki de bir hastalıktır, kişiden kişiye bulaşır, yataklara düşürür, şiirler yazdırır, özlemler içinde yandırır(bunlar tabi her yaşa ve karaktere göre farklılık gösterebiliyordur) ve en vahim versiyonu da "bağımlı yapar" çoğu zaman. Bir de bakmışız farkında olarak ya da olmayarak hayatımız onun hayatı olmuş. Arkadaşlar unutulur, dostlar unutulur, arada sırada yalnız kalabilmenin insanı güçlendirdiği ve kendimizle başbaşa olabilmenin ruhumuzu dinlendirdiği unutulur. Keyif aldığımız uğraşlara zaman ayırmak unutulur; unutur da unutulur... Karşı tarafa endeksleniverir bir anda her şey... En içinden çıkılmaz olan safhasına geçtiğimizde ise bir de görürüz ki; kendi öz benliğimiz biz farkına varamadan bizi terkedip gitmiş, takıntılarımızın esiri olmuşuz. Kadın ve erkek gerçekten iki ayrı ve farklı varlık... Karakterler farklı, bakış açıları farklı, yapıları farklı. Bir kere ruhları, anatomik yapıları farklı… İki zıt karakter kimi zaman… Tek farklı olmadıkları ve buluştukları ortak nokta aşkın, sevginin, sarılmaların, duyguların paylaşımının büyüsü… Aşk, paylaşımlar, el ele verişler, duygu, hasret dolu sarılışlar, özlemler gençleştiren, bedene ve ruha hayat veren, vücuttaki kan akışını canlandıran dolayısıyla yüzünüze renk veren bir paylaşımlar değil midir? Yeter ki öz benlikler arka plana atılmasın. Ruh eşi diyorlar ya ruh eşi kelimesi bence biraz havada kalıyor gibi geliyor bana. Kimse kimsenin aynısı olamaz. Zıtlıklar olabilmelidir bence. Kimse kimseyi de değiştirmeye uğraşmamalıdır diye düşünüyorum, yani belki de olduğu gibi kabul etmeyi deneyebilmeli. Ne bir kadın erkeği, ne de erkek kadını belli kalıplara oturtmaya çalışmamalı gibi geliyor bana. Biz zaten ilk başta o insanı sahip olduğu özellikleri nedeniyle sevmemiş miydik ki? (her ne kadar zamanla ilk başta her huy tanınamasa da zamanla tanınabiliyor) Tanıdıkça bizle aynı kafada olmayan huylarını değiştirmeye kalktığımızda o sevdiğimiz insan, ilk anda o sevmiş olduğumuz insan olmaz ki, değil mi? Biz bunu yaparken ya o da bize aynısını yaparsa? Elbet davranışlar ortak buluşmalarla, konuşarak belki rayına oturtulabilir ; ama ya huylar? Baktık ki; çok fazla zıtlaşma ve yürütülemeyen bir beraberlik söz konusu; bizi mutlu etmekten öte huzursuz eden ya da devamlı üzüldüğümüz, yıprandığımız ya da fazla endekslendiğimiz ve takıntılı olduğumuz bir ilişki içerisinde isek; en doğru karar için biraz kendimizle baş başa kalıp kendimizi yeniden bulmak fayda olabilir mi acaba? Birbirini anlayışla karşılayabilmek, karşılıklı özveri, güven, saygı, empati ve sadakat, eleştrileri yapıcı olarak yapabilmek ve karşısındaki kişinin de değerleri ve kendine ait bir kişiliği olduğunu kabullenebilmek, ilişkiyi bağımlılık safhasına getirmemeye çalışmak... İşte bu şekilde sevginin, aşkın gerçek anlamda yaşatıldığı ilişkiler sürdüğü sürece; gerçek anlamı verilen aşklar ve değerini bulan beraberlikler hep var olacaktır diye düşünüyorum; sizler ne dersiniz? Güneşinizin ışığı daim olsun dileklerimle, Yeşim BUYURGAN | |
|
18 Mayıs 2012, 21:55 | #3 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Aşk-meşk mi yoksa takıntı mı?Aşk bağımlısı mısınız?
Gördüm begendim konu actım evet yaptım pişman değilim ! | ||||
|
Etiketler |
aşkmeşk, bağımlısı, mi, mıaşk, mısınız, takıntı, yoksa |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Aşk bağımlısı mısınız? | Amelia | Ruh Sağlığı | 0 | 16 Mart 2014 21:54 |
Kafein bağımlısı mısınız? | Zen | Sağlık Köşesi | 0 | 03 Mayıs 2013 19:40 |
Mesaj Bağımlısı Mısınız? | Sue | Ruh Sağlığı | 2 | 19 Temmuz 2012 14:34 |
Aşk mı yoksa takıntı mı? | Sue | Ruh Sağlığı | 0 | 18 Mayıs 2012 20:35 |
Siz de bir çanta bağımlısı mısınız? | Ruj | Aksesuarlar | 0 | 25 Şubat 2011 03:02 |