26 Ocak 2012, 23:43 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Katl-i Caiz İcimin ... / Ah Mavi... ‘Ömrüm’ Bitiyor zaman. Tüm saatler kum saatinin içinde birbiri üstüne yığılıyor. Sahte mutluluklar giyiniyor sözcükler. Sen-ben savaşında imtiyazsız yarınlara bugünden açıyorum gözlerimi. Savaşacak kadar bile yakın olmayışımızı bilirim. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bilirim acı verişindir bu kadar sözcük dizdiren Ömrümü ömrünün ardında sürüyen… Aynaları kırıldı mutluluğumun. Söz dinlemeyen yanımı artık çok iyi tanıyorum. Ayağım takılıyor bir acıya ve yokluğunun üstüne düşüyorum. Hala üşüyorum… İğne deliğinden geçiriyorum sevdayı. Sen oluyor nakışımın adı. Bir an sen oluyorum anlayışsız vurdumduymaz… Sonra bana dönüyorum. Bak hala ağlıyorum… Harf harf işlerken kelimelerimi şimdiden yerleştiriyorum acılarımı parmaklarımın ucuna. Son düşen cemreyi de ayırıyorum payıma. Kapatıyorum gözlerimi. Hadi git yâr geldiğin gibi. Acıttığın yerden tüm acılarımı da topla git hadi. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Anlamadım yâr Sen mi yâr olmadın yoksa ben mi yarenlikten uzaktım? Hangi kıyıya vurmuştu aramızdaki eksik o taş? Hangi şarkıda yarım kalmıştı notamız? Hangi satır içine sığdırabilmişti de seni; sen bulunmazım olmuştun? Ah yâr sana bağlamazsam sözcüklerimi hep anlamsızlık oluyor yüreğimin dili. Sana bağlığında da gözyaşına paralel oluyor. Yok mu önümde senden gayri gidecek bir yol? İçim yine aynı mısra´ları tekrarlıyor Yamaçlarımda senli güzel düşerim var Ama düşlerime damlayan zehir de sensin yâr Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bulamadım yâr. Seni bu kadar ararken kendime bir mutluluğu da bulamadım. Zaman bir bir çalıp saatleri sızlayan yanlarıma kattım. Ben acıyı aşka yama yaptım Hafife almadım duyuları. Kuytu köşelerde ölümüne besledim sevdayı. Acıydı bildiğim aşkın ön adı. Hiçbir şehre sığmadı yüreğim. İstanbul sen de yüreğimi ayaklarına doladın. Ve sen düştün ben kanadım. Ezildim yarama yine koskoca bir kenti bastım. Büyük bir uykudan ibaret sım satırlarda yaşamayı. Kelimeleri vurdum kumsallara. Canımı ağrıttım ardında. Ve bir taş daha attım içimin karanlık dehlizine. Hüzün meskenine kilitli aşk hangi makamı kabul ediyordu ki sözlerine? Hangi yaram düşlerimi sana vurduğumda acı damlatmıyordu? Gerçeğimde olmayan yâr gönlümden git Hadi git Ben sarsılan bir şehrin enkazı olmaya razıyım. Ben yine kâbuslar saklarım yatak başlarımda. Ve sana şiirler biriktirmekten vazgeçerim. Sessizliğimin sesini dinlerim bir sonbahar sabahında… Bende Kalan Cam Kırıklarımla İdare Ederim.. Hani Hep Bahsettiğim Cam Kırıkları Sakladım Solyanıma Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Taaa En Uc Köşesine Her Nesefte Ölüyorum Sen Olarak Senle Biterek Kesile Kesile Yana Yana…
__________________ Exy.. | |
|
Etiketler |
caiz, içimin, katli, İçimin |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Katl-i Caiz İçimin – Mass-Mavi*( tavsiyem ) | Vesaire | Şairler ve Şiirleri | 0 | 08 Aralık 2014 00:37 |
Bir canlıyı kaynar suda haşlamak caiz olmadığına göre, ipek böcekleri için caiz mi? | Sevda | Genel İslami Konular | 12 | 21 Kasım 2011 00:23 |