20 Mayıs 2023, 23:35 | #1 | |
Çevrimiçi ~ Bizimkiler.Net~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Eğreti durur harflerim karşında.. Eğreti durur harflerim karşında.. Bahara göz kırptığımız şu günlerde yanaklarımızdan süzülen yağmur damlalarının tadına aşinalık arıyoruz geçmişimizden. Karanlık ve bir o kadar kasvetli gökyüzünün ceplerinde sakladığı engin maviliklere olan özlemimizi cümle içinde kullanıyor, bile isteye bu arzuya meyil veriyoruz. Bilirim, seversin güzü. Ve senin mevsimin olmadı hiçbir zaman güneşli gökyüzü. İstanbul'da gün ortası.. Şehrin ve işlerin koynunda hayattan sıyrılıp nefes almak adına uğradım sana. Ağustos böceği misali geç kalmış bir bedene sahip olduğumu hissediyorum kimi zaman. Günlük rutinler arasında kaybolmuş, herhangi bir coşkudan yoksun, etkisiz bir adam olarak sıradanlığıma bakakalıyorum. Elinden tutabildiğim harflerim kapılarına çıkan yolları arşınlamaya başladığından bu yana öznesini sadece senin bildiğin sayısız cümlenin farkında olmadan ilhamı oldun. Kimi zaman sadece adın bile en hoyrat cümlelerin belirli bir ahenk içinde yollarını bulmasına yardımcı olurken kimi zaman yazdığın herhangi bir satıra bel bağladığımı hatırlıyorum. Buradan bakıldığında hüznün ve aynı zamanda umudun başkenti olabilmene her zaman hayran oldum, biliyorsun. Hiçbir kalıba sokamadığım ve bugüne dek tarifini yapamadığım bu ruh halinin etkisinde kalarak koşar adım şehrin kaldırımlarında düşürdüklerini topladım. Galata'dan izledim Kız Kulesi'nin sana benzeyen yalnızlığını mesela. Denizin dalgalara yüklediği her anlamı sayısız defa kıyılara dövdürmesine inat aynı dalganın üzerinde yüzdürdüm kağıttan gemilerimi. Boğazın iki ayrı yakasında hükmünü süren iki ayrı İstanbul gibi yokluğun ve varlığının etkilerini ithaf ettim aynı koca şehire. Dolmabahçe'de yürüdüm sessizliğin koynunda. Elimde sigaram, aklımda sen. Her adım içimdeki hesaplaşmanın sonucuna tesir ediyormuş gibi ağırdın alınırken yüzümü kaldıramadım olmadığın gökyüzüne. Soğuk duvarların ardında görünen mavinin kokusunu almak ama o'na dokunamamak gibiydi harflerini ezberlediğim cümleleri söyleyememek. Hep bir yarım kalmışlık, hep bir hüsran gizli satır aralarında. En deli, en şehvetli cümlelerin bile yakasına ilişen bu bu kederi çözemiyor, açıklayamıyorum. Yürüdüm.. Ortaköy'de batan güneşi izledim göz kapaklarımın arasından dudaklarımda senli birkaç cümlenin eşliğinde burnumda kokun tüterken. Aynı melankolinin farklı mekanlarda ruhuma ve bedenime zerk edilmesinden öteye geç/e/medi hiç biri. Biraz daha acı, biraz daha keder. Umudum da olmalıydı bir yerlerde ama bulamadım. İçimdeki kadın..! Bana ait olmayan mısralarını koşulsuz sahiplenebildiğim hüznün gerçek yüzü. Olmadığın her an yokluğunu biriktiriyorum ceplerimde. Herhangi bir dilde henüz kullanılmamış sözcükler ile cümleler kuruyorum pelesenk olduğun dilimde. Uzun zaman sonra kapına astığım bu adsız adressiz mektubu bir teşekkür say. Okuttuğun mısraların, yarattığın yürek çarpıntılarına eğreti bir izah olsun kalemimden. Gönderen kısmını yazmadım, nasıl olsa biliyorsun. Derinden geliyorum, derin denizinden.
__________________ Kulun Adaleti Şaşar Ama ALLAH´in Adaleti Şaşmaz.. | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Eğreti Dualar – Mustafa SÜS | Vesaire | Şairler ve Şiirleri | 0 | 06 Aralık 2014 09:33 |
Karşında Bulacaksın Beni... | Sevda | Resimli Şiirler | 0 | 04 Ocak 2013 05:08 |
Al da Git Eğreti Gülüşlerimi (Mustafa İSLAMOĞLU) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 24 Ağustos 2011 21:42 |
Konuşamıyorum karşında | Candy | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 28 Ocak 2011 04:37 |