12 Haziran 2012, 22:50 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Max Payne 3 İncelemesi (PS3) Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. YAŞLANDIK BE KADIM DOSTUM Hatırlayın; Max’in ilk resimleri yayınlandığında hepimiz şaşırmıştık. Kel, sakalları uzun, psikopat görünümlü bir adam vardı karşımızda. O temiz yüzlü, ‘limon yemiş’ suratlı Max yerine bambaşka biri gelmişti sanki. Yapımcılar oluşan soru işaretleri üzerine açıklama yapmayı gereği duydular haliyle. İkinci oyundaki olaylardan sonra 8 yıl geçmişti ve Max kendisine yeni bir sayfa açma gayretindeydi. Bu oyunun Max’in geçmişi ile çok bağlantısı olmadığını söylediler kısaca. Savunmalarında göre; hem o oyunlar üzerinden çok zaman geçmişti, hem de yeni nesil oyuncular için yeni bir hikaye gerekiyordu. Oyunun büyük bir bölümü Sao Paulo’da, yani Brezilya’da geçiyor. Arada geriye dönüşler yaşıyoruz, New Jersey’e ve New York’a uğruyoruz ama çok girmeyeyim buralara hikayeyi açığa çıkarmamak için. Max NYPD’den emekli olmuş durumda, Brezilya’da zengin bir ailenin özel koruması olarak görev yapıyor. Eskisinden çok daha kötü durumda, alkol bağımlısı ve ilaç kullanıyor sık sık. Koruması gereken ailenin düşmanları çok ve Max belayı bir mıknatıs gibi çeker bildiğiniz gibi. İşte oyunun senaryosu bu temeller üzerine kurulmuş. Şunu belirteyim, oyuna başlamadan önce Brezilya’nın karanlık sokaklarını anlatan ve favelalardaki durumu özetleyen ‘Tropa de Elite’ isimli yapımı izlerseniz havaya girebilirsiniz. Max Payne 3’te sık sık favelalarda çatışmalara gireceksiniz çünkü. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İlk bölümden itibaren aksiyon yoğun bir şekilde başlıyor, tıpkı diğer Max Payne oyunlarında olduğu gibi. Ekranın sağ altında Max’in vücudu şeklinde sağlık ve zamanı yavaşlatma özelliğinin barı bulunuyor. Zamanı yavaşlatma barı düşmanlarınızı öldürdükçe tekrar artıyor. Sağlık barı ise dinlen-iyileş ile yenilemiyor elbette kendini. Bu bir Max Payne oyunu ve ‘painkiller’ bu serinin en önemli demirbaşlarından biridir. Etrafta bu ağrı kesicileri bulmanız gerekecek ölüme giden yolunuzu uzatmak için. Öncelikle oyunun zor olduğunu söyleyelim; yine düşmanlar akın akın gelecekler. Oldukça kalabalık silahlı kötü adamların arasında birçok kez kalacaksınız. Tüm bunların yanında dinlen-iyileş gibi bir özellik söz konusu değil. Oyunun en beğendiğim noktalarından biri ise sağlığınız tamamen dolu olsa bile, kafanıza bir mermi isabet edince ölüyorsunuz. Ya da çok kritik bir yerden vurulduğunuzda sağlık barınız neredeyse sıfırlanıyor. Oyun sizi gerçekçi çatışma ortamına sokuyor adeta, istediğiniz anda kafanızı kaldıramıyorsunuz yani. Fazladan ağrı kesiciniz olduğu zamanlarda ise kritik bir isabet alırsa Max, size kısa süreli bir fırsat sunuluyor. Zaman yavaşlıyor ve karşınızdaki düşmanı veya düşmanlardan birini vurmanız bekleniyor. Eğer yeterli sürede vuramazsanız kelli felli dostumuz ölüyor. Başarılı olursanız otomatik olarak ağrı kesiciyi kullanıyor Max ve tekrar ayaklanıyor. Yapay zeka, oyunun zorluk seviyesi yukarılarda olduğu zaman, gayet akıllı bir şekilde hareket etmesine olanak tanıyor düşmanlarınızın. Özellikle kalabalık olduklarında çok daha rahat saldırıyorlar ve belli bir yerde saklanıp beklenemenize pek müsaade etmiyorlar. Bazıları siper alıp ateş ediyor, bazıları hızlı bir şekilde saklandığınız yere doğru geliyor. Çok fazla canlarını sıktığınızda üzerine bombaları atmaya başlıyorlar. Bu tür oyunların en büyük kabusu olan yapay zeka sorunu, Max Payne 3’te söz konusu değil anlayacağınız. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. BULLET-TIME Seride ilk defa çoklu oyuncu modu yer alıyor. Karakterinizi seçiyorsunuz ve takım savaşları veya ‘deathmatch’ gibi oyun modlarına dalıyorsunuz. Profilinizde arkadaşlarınızla birlikte takım kurabiliyorsunuz ayrıca. Topladığınız puanlarla karakterinizi geliştirebiliyor ve yeni silahlar açabiliyorsunuz. Ayrıca Mona Sax gibi klasik karakterler, Max Payne 3’ün özel sürümünde ‘klasik karakterler paketi’ adı altında ‘multiplayer’ modunda seçilebiliyor. Lakin seri benim için hikaye odaklı olduğundan, bu kısım çok ilgimi çekmedi. İlk olarak Max Payne’de rastlamıştım ben ‘bullet-time’a ve ilk olarak Max ile meşhur olmuştu oyun dünyasında bu özellik. Oyuna Matrix havası katıyordu adeta, mermiler sağlı sollu uçuşurken aralarından süzülüp düşmanları haklıyorduk yavaş çekimde. En basit durumlarda bile ‘bullet-time’ı kullanarak icabına bakıyorduk kötü adamların. Max Payne 3’te biraz makyajlanarak monte edilmiş bu özellik. Max uçmaya başladığı an ortam soluklaşıyor ve artık eskisi gibi çok hızlı hareket edemiyoruz. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yukarıda da söylediğim gibi birçok düşman bulunuyor ve birçoğunu ‘bullet-time’ ile öldüreceğinizden eminim. Rockstar şöyle bir güzellik yapmış; bulunduğunuz ortamda son kişiyi öldürdüğünüzde farklı bir çekim ile sahneleniyor o an. Diyelim ‘bullet-time’ ile uçarak mekandaki son kalan düşmanı kafasından vurdunuz. İşte bu esnada kamera bazen vurulan kişiye odaklanıyor, bazen kafasındaki açılan deliğe, bazen Max’in silahına odaklanarak mermiyi takip ediyor, bazen de Max’in uçuşunu gösteriyor farklı bir açıdan. Teknik olarak çok fazla olumsuz yanı bulunmuyor yapımın. Euphoria grafik motoru kullanarak hazırlamış yapımcılar Max Payne 3’ü. GTA 4 ve Red Dead Redemption’da kullanılan klasik oyun motoru bu Rockstar’ın. Bu nedenle özellikle çizimler GTA 4’ü andırabilir, mesela karakter çizimleri ve özellikle yüz modellemeleri açısında oldukça benzerlik gördüm ben iki oyun arasında. Max’in de çok iyi modellendiğini söylemeliyim; ‘gerçekten bu bizim genç dostumuzun yaşlanmış hali’ diyorsunuz ona bakınca. Çevre etkileşimi yeterli ve özellikle yavaş çekimler etrafta patlayan çatlayan nesnelerin olması, atmosferi güçlendiriyor. Vuruş hissi mükemmel bir şekilde yansıtılmış, düşmanlarınız vuruldukları bölgeye göre düşüyor veya sendeliyorlar. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Sunum konusunda Rockstar’ın ne kadar detaycı olduğunu ve bu konuda ne kadar başarılı olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıydı ve onlar yine kıvırdılar işi. Ana menülerde Max’in çökmüş ruh halini yansıtan bir hava var. Ağrı kesici aldığınızda ekran sallanıyor ve kısa bir süre titriyor. Max’in konuşmaları her zamanki gibi mükemmel ve keskin. Ara yükleme ekranlarında klasik çizgi roman ilerleyişi yok bu sefer, ona benzer bir şekilde ara -----larla ilerliyor yapım. Sadece müzik konusunda ilk iki oyun kadar başarılı bulmadım Max Payne 3’ü. Kullanılan parçaların kalitesi, oyunun sonlarına doğru artıyor. SONUÇ Oyun dinamikleri, size ‘bu bir Max Payne’ oyunu dedirtiyor. Klasik ‘bullet-time’, can alıcı yeni sahnelerle süslenmiş. Silahların hiç susmadığı bir oyunda en önemli detaylardan biri olan vuruş hissi mükemmel haliyle yerini almış. Karakter modellemeleri (özellikle Max) oldukça başarılı ve grafikleri, bir PC oyuncusu olarak PS3’te oynamama rağmen gözüme epey hoş geldi. Anlayacağınız birçok şey iyi-hoş-güzel, yer yer mükemmel. Ancak Max Payne gibi hikayenin çok önemli yer tuttuğu seride, yapımcılar yeni bir sayfa açarak açıkçası kumar oynamışlar. Aslında açıklamalarına bakıldığında hak veriyor insan; evet, olaylar üstünden çok zaman geçti ve zaten Max sorumluların icabına bakarak intikamını aldı. Elbette kötü durumdan kolay kolay çıkamazdı ve çıkmıyor da, sadece yeni bir yön çizmek istiyor hayatına. Fakat başka bir senaryo mu bulamadınız. Yanlış anlaşılmasın, oyunun hikayesi kötü değil tek başına ele aldığınızda. Ama koskoca NYPD dedektifi Max, karısı ve kızının intikamı uğruna kendi hayatını hiçe sayan dostumuz Max, zengin bir ailenin emir kulu oluyor. Kendi hesabıyla alakası, kendi derdi olmayan işler uğruna savaşıyor. İşte bunu Max Payne hayranı biri olarak pek sindiremedim. Bunun dışında hiçbir hayal kırıklığım, sitemim söz konusu değil. Bence, oyun dünyasında çok çok daha mükemmel bir yapım olabilecekken, efsanenin adını lekelemeden devam ettiren iyi bir oyun olarak yerini alıyor Max Payne 3. 9 yıl geçti… koca bir 9 yıl. Dostum Max, hoşgeldin tekrar…
__________________ Exy.. | |
|
Etiketler |
3, incelemesi, max, payne, ps3, İncelemesi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
LG G4 İncelemesi | Lucifer | Cep Telefonlar | 0 | 27 Mayıs 2015 15:51 |
Max Payne 3 sürprizi! | System | Oyun Dünyasından Son Haberler | 0 | 23 Aralık 2011 18:58 |