29 Nisan 2018, 01:18 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Anaokulu Bilmeceleri İki uzun kulağı, küçük top gibi bir kuyruğu var, zıp zıp zıplar, havuç yiyip ormanda yaşar. (TAVŞAN) ¨ Hızlı koşar havuç yerim, top gibi kuyruğum, bembeyaz tüylerim. (TAVŞAN) ¨ Yumuşacıktı tüyleri, kırmızı gözleri herkesi büyüledi, sesini duyan hiç olmadı, havucu en hızlı o yedi. (TAVŞAN) ¨ Koşarken tozu dumana katar, kızdırırsan çifte atar, yavrusu tayı ararken, yelelerini sallar. (AT) ¨ Dörtnal üstünde duran bu hayvan, bazen yük taşır, bazen insan. (AT) ¨ Koşarken uçuşur boynundaki yeleleri, yavrusu tay ile gezinir çayırdaki her yeri. (AT) ¨ Aa i, aa i, diyerek dolaşırım, ağır yükleri taşırım. (EŞEK) ¨ Aa i, aa i, der, dört ayağının üzerinde ne güzel gezer, bir ses duyunca kulaklarını diker. (EŞEK) ¨ En ağır yükleri ben taşırım, bir ses duyunca kulaklarımı oynatırım, azıcık saman yerim, aa i, aa i, derim. (EŞEK) ¨ Otu, samanı yer, sütümden çocuklar içsin der, mö mö diyerek kırda gezer. (İNEK) ¨ Etim sütüm insanlara, çok önemli iki besindir, mööö diye yankılanan ses, ahırda benim sesimdir. (İNEK) ¨ Çayırda otlarım, yavrum buzağıyı ararım, yazın taze ot kışın saman yerim, beni okşayanlara möö mööö derim. (İNEK) ¨ Herkesi taklit eder, ormanda daldan dala gezer, muzu en çok o sever. (MAYMUN) ¨ Ormanda yaşar, yavrusuna kucağında bir bebek gibi bakar, muzu çok sever, ağaçların üstünde hoplayarak gezer. (MAYMUN) ¨ Önce tırtıldı sonra koza döndü, kozadan çıkınca herkes rengârenk kanatlarını gördü. (KELEBEK) ¨ Tırtıldan sonra onu uçarken görmek ne hoştur, rengârenk kanatları sanki bir fiyonktur. (KELEBEK) ¨ Rengârenk kanatlarını çırpar, çiçekten çiçeğe süzülerek uçar. (KELEBEK) ¨ Vak vak der, derede gölde yüzer. (ÖRDEK) ¨ Hem salınarak hem de paytak paytak gider, vak vak der, bazen yürür bazen de yüzer. (ÖRDEK) ¨ Üürü üüüü diyerek, her sabah bizi uyandırır. (HOROZ) ¨ Köyde benim sesimle uyanırlar, üürü üüüü deyince, bütün kümes ayağa kalkar. (HOROZ) ¨ Sabahları en erken ben kalkarım, tünerim çitin üstüne, bağırırım uyuyan herkese, haydi uyanın üürü üüüüüü diye. (HOROZ) ¨ Gıt gıt gıdak der, hergün bize yumurta vermek ister. (TAVUK) ¨ Yumurtayı ben yaparım, gıt gıt gıdaklarım, civcivlerimi korumak için, kara kediyi ben kovalarım. (TAVUK) ¨ Kuş değildir kanadı var, gıt gıt gıdak diyerek yem arar, yumurtlamak için folluğa koşar. (TAVUK) ¨ Cik cik cik der, bahçede dolaşırım, annem tavuğu ararım. (CİVCİV) ¨ Cik cik cik kümeste en minicik, babası erken kalkar, annesi yumurta yumurtlar. (CİVCİV) ¨ Küçük sarıkanatlı, anne tavuğun minik yavrusu, cik cik der gezer, buğday yemeyi çok sever. (CİVCİV) ¨ Kuşların konuşan tek türüdür, konuşması ile bütün insanları güldürür. (PAPAĞAN) ¨ Çok büyüktü vücudu, kalın derisi onu güneşten korudu, yelpaze gibi kulaklarıyla sesleri duydu, hortumu ile yavrusunu sulamak en sevdiği oyundu. (FİL) ¨ O en ağır, o en yelken kulak, o en küçük kuyruk, peki kimdir o? (FİL) ¨ Küçük kuyruğumla kovalarım böcekleri, kocaman kulaklarımla duyarım her sesi, upuzun hortumumla sularım her yeri. (FİL) ¨ Dağda gezer bal arar, kışın uykuya o yatar. (AYI) ¨ Kış gelince uyumak için mağarasına çekilir, kocaman büyük bedeniyle ormanda gezinir, balı görünce yemek için pençeleriyle girişir. (AYI) ¨ Kışın en çok uykuyu, yazın ise armudu ve balı severim, yumuşacık tüylerimle, ben iri bir hayvanım. (AYI) ¨ Kediler onu çok sever, her gün kovalasam der, o peyniri çok sever, her gün yesem der. (FARE) ¨ Gri, beyaz, siyah renkte, minicik bir hayvan hızla koşar evde, bir yandan da gözleriyle peynir arar her yerde. (FARE) ¨ En yüksek daldaki yaprakları o yer, en uzun boylu benim der. (ZÜRAFA) ¨ Upuzun boynu kahverengi benekleriyle, en yüksekteki yaprakları o yer, küçük boynuzları ile ne ineğe ne de geyiğe benzer. (ZÜRAFA) ¨ Kuyruğu büyüktür kendinden, korkunca ağaca tırmanır hemen, en çok fındığı ve cevizi o sever, saklar yuvasına kış gelmeden. (SİNCAP) ¨ Ağaç gövdesindeki kovukta yaşar, cevizi fındığı çok sever, tüylü kıvrık kuyruğu ile çabuk çabuk gider. (SİNCAP) ¨ Minicik bir hayvanım, ormanda yaşarım, kuyruğumdur en belirgin yanım, cevizi çok sevdiğimi söyleyince, hemen ortaya çıkar adım. (SİNCAP) ¨ Duvarda dolaşırım sekiz küçük ayağımla, durmadan ağ örerim bilin bakalım ben hangi böceğim? (ÖRÜMCEK) ¨ Ağ örer balıkçı değil, sekiz ayağı var ahtapot değil, duvarda yürür yavaş yavaş, ağına yakalanan sinekler olu aş. (ÖRÜMCEK) ¨ Sürünerek yürürüm, tıss diyerek seslenirim, boğa, engerek, çıngıraklı, derim pullu ve farklı. (YILAN) ¨ Yerde kıvrım kıvrım kıvrılır, tıss diye ses çıkarır, sürünerek yol alır, kobra, çıngıraklı, piton gibi türleri vardır. (YILAN) ¨ Yerde sürünür, tıss tıss eder, bazen daire olur, bazen kıvrıla kıvrıla gider. (YILAN) ¨ Kabuğunu sırtında taşır, ağır ağır yol alır, pırıl pırıl iz bırakır. (SALYANGOZ) ¨ Kabuğunun içinde yaşar, her fırsatta doğaya koşar, dolaşırken etrafta, o yürür izi parlar. (SALYANGOZ) ¨ Yağmur yağınca ortaya çıkarım, yolda yürürken iz bırakırım, taze yaprak yemeye bayılırım, kabuğumu sırtımda taşırım. (SALYANGOZ) ¨ Bataklık ve sulak yerlerde yaşarım, ayaklarım yere çok yakın, kuyruğum gövdemden uzundur, üzerim pütürlü bir deri ile kaplıdır, Afrika benim yuvamdır. (TİMSAH) ¨ Lale, gül, nergis gibi birçok çeşidim vardır. Balkon ve bahçelerde özel bir yerim vardır. (ÇİÇEK) ¨ Mis kokuları ile süslerler doğayı, sevdiklerimize özel günlerde, hediye ederiz onları. (ÇİÇEK) ¨ Konulunca vazoya, şenlenir evimizin her yeri, mis kokar her biri, papatya gül lale ne güzeldir demeti. (ÇİÇEK) ¨ Dalda durur yemyeşil, sonbaharda sararıp dökülür, rüzgâr onu savurur, yere düşenleri çöpçü süpürür. (YAPRAK) ¨ Her ağacın dalında, farklı şekil ve büyüklükte bulunurum, yazın size gölge yapar, bazen böceklere yem olurum. (YAPRAK) ¨ Ağaçta dal dalın ucunda ben varım, ilkbaharda yeşil sonbaharda sarıyım, bilin bakalım nedir adım. (YAPRAK) ¨ Baharda yeşerir çiçek açar, yazın dallarından meyve sarkar, sonbaharda sararır dökülür yapraklar, kışın dalları kar dolar. (AĞAÇ) ¨ Çeşit çeşit yaprakları var, sincap kuş onun üstüne yuva yapar, hele çeşit çeşit meyveler verdiğinde, dalları yere sarkar. (AĞAÇ) ¨ Çeşit çeşit yapraklar, gövdesini saran dallar, bazıları meyve verir, hepsi doğayı korurlar. (AĞAÇ) ¨ Kökleri var çiçek değil, dalları var kol değil, yaprakları gölge eder, bilin bakalım ben kimim der. (AĞAÇ) ¨ Sadece yağmurdan sonra çıkar, dünyayı yedi rengi ile sarar, sanki gökyüzünde asılı durur, iyi düşünen onun adını bulur. (GÖKKUŞAĞI) ¨ Yağmurdan sonra onu gökyüzünde görebilirsiniz, gökyüzünü saran yedi renkli çizgiyi izleyebilirsiniz. (GÖKKUŞAĞI) ¨ Yaz yağmurunun ardından, beni görürsünüz gökyüzünde, iyice bakarsınız bana, size gülümserim yedi rengimle. (GÖKKUŞAĞI) ¨ Gökyüzünde bulunur, doğayı ısıtır. (GÜNEŞ) ¨ Isıtınca dünyayı, aydınlanır her yer, bitkiler büyümek için, suyu topraktan ışığı ondan ister. (GÜNEŞ) ¨ Yazın bizi ısıtır kışın başka yerleri, gündüz kendini gösterir gece saklar kendini, gökyüzünde farklı yerlerde bulunur, batarken yavaş yavaş yok olur. (GÜNEŞ) ¨ Yağar gökten tıp tıp, yürürken yolda şıp şıp. (YAĞMUR) ¨ Her mevsim yağabilirim, ama en çok ilkbaharda, ıslatmamam için seni, şemsiyeni unutma. (YAĞMUR) ¨ Ben esince saçların uçuşur, balkondaki çamaşırlar çabucak kurur, vuu sıkı tut şapkanı, hızla esince onu yakalamak zor olur. (RÜZGÂR) ¨ Kış gelince yağarım, etrafı bembeyaz yaparım. (KAR) ¨ Yağar lapa lapa, o yağınca kuşlar saklanır saçakta, her tarafı kaplar bembeyaz, kışın keyfi onsuz çıkmaz. (KAR) ¨ Gökyüzünden lapa lapa toplar dökülür, onlar toplanır adam yapılır, top yapıp oynanır, onun üzerinden kızakla kayılır. (KAR) ¨ Kartopunu yuvarlayalım, büyük iki top hazırlayalım, kömürden göz şapka atkı, aman havuçtan burnunu unutmayalım. (KARDANADAM) ¨ Küçük kar tanelerini yuvarlar kocaman bir top yaparız, bir tane daha yapıp üzerine koyarız, burnuna havuç gözüne kömür koyar, başına şapka boynuna atkı takarız. (KARDANADAM) ¨ Kardan yapılan iki koca top, üst üste konur hoop, kömürden gözlerim, havuçtan burnum vardır, güneş beni eritince, benden geriye su kalır. (KARDANADAM) ¨ Açar altına girersin, yağmur yağsa ıslanmazsın, güneş çok olsa da yanmazsın, onunla yağmurdan güneşten korkmazsın. (ŞEMSİYE) ¨ Yağmur yağıyor seller akıyor, onun altında hiç ıslanmadan geziliyor. (ŞEMSİYE) ¨ Yağmur yağınca aç beni, tut başına beni kullanarak koru kendini. (ŞEMSİYE) ¨ Büyük küçük her boyu, güneşten soğuktan başımızı korur, onu takınca kıyafetimiz tam olur. (ŞAPKA) ¨ Onu takarsan başına, ne yağmur ne kar ne de güneş, artık zarar veremez sana, kumaştan yünden hasırdan yapılır, kenarına arma bazen de kurdele takılır. (ŞAPKA) ¨ Başımızı sıcak ve soğuktan onu giyersek koruruz, fötr kasket bere gibi birçok çeşidini giyeriz. (ŞAPKA) ¨ Onu giyince ayakların üşümez ve kirlenmez, o ne çoraptır ne de terlik, onu dışarıda giyeriz, eve girince çıkarmayı unutmamalıyız. (AYAKKABI) ¨ Sütten yapılır kaşar tulum lor, annem ekmeğin arasına kor, domatesle birlikte yenir, tadını sen bana sor. (PEYNİR) ¨ Beyaz krem lor gibi çeşitlerim vardır, her sabah kahvaltıda tadıma bakılır. (PEYNİR) ¨ Kalsiyum almak için süt ve yoğurttan başka, en çok beni yemelisin, kaşar beyaz tulum, içlerinden birini seçmelisin, kahvaltı sofrandan beni eksik etmemelisin. (PEYNİR) ¨ Sarıyım limon değil, soy kabuğumu ye beni, sen yemezsen maymun yer, bir daha yok mu der. (MUZ) ¨ Maymunlar onu yemeyi çok sever, sarı renkli kabuğu parça parça soyup yer. (MUZ) ¨ En çok maymun sever beni, sarıdır kabuğumun rengi, tatlımı tatlı bir meyveyim, kabuğumu soymadan yemeyin. (MUZ) ¨ Çiçekler üretti, arılar kovana taşıdı, birlikte çok çalışıp, tatlı bir yiyecek yaptı. (BAL) ¨ Çiçekten çiçeğe konar, arılar onu toplar, topladıklarını vız vız uçup, kanat çırparak kovanına koyar, petekte üretilir kavanozda sofraya gelir. (BAL) ¨ Çiçekten çiçeğe konarak, arılar yapar beni, tatlıyım şeker değil, ekmeğe sür ye beni. (BAL) ¨ Annem kurabiye ve pastaya koyar, sincap kış için yuvasında saklar, kabuğu serttir içi çıtır çıtır, ye onu kıtır kıtır. (CEVİZ) ¨ Fındıktan daha büyüktür, üstündeki kabuğu kırınca, içindeki yemişi görünür. (CEVİZ) ¨ Beni göremezsiniz kabuğumu kırmadan, baklavanın tadı olmaz ben için de olmadan. (CEVİZ) ¨ Turuncu renkli, toprağın altındadır yeri, tavşanlar ve çocuklar onu çok severek yedi. (HAVUÇ) ¨ Kıtır kıtır yemesi ne hoştur, turuncu rengi ile tavşanın yemek dostudur. (HAVUÇ) ¨ Turuncu renkli sebze diyince, önce beni düşünün, daha iyi görebilmek için, beni yiyin suyumu için. (HAVUÇ) ¨ Dedem kaymaklısını sever, sen çileklisini, ister kaşıkla ister yalayarak ye beni. (DONDURMA) ¨ Vanilyalısı çikolatalısı top top külaha konur, sıcakta erirken onu yemesi pek hoştur. (DONDURMA) ¨ Yaz sıcağında insanlar, onu yiyince ferahlar, soğuk sütlü bir tatlıdır, meyvelisi çikolatalısı, onu yiyenler hemen adını hatırlar. (DONDURMA) ¨ Karanlığı aydınlık yaparım, bir kibritle yanarım, istersen doğum günü pastanda, herkese kaç yaşında olduğunu hatırlatırım. (MUM) ¨ Çeşit çeşit renklerde, çeşit çeşit şekillerde, yanınca etrafına ışık verir, yandıkça küçülür yavaş yavaş erir. (MUM) ¨ Lamba değil aydınlatır, doğum günün de yaşını hatırlatır. (MUM) ¨ Muzlu çilekli çikolatalı, kremanın tadına bir çatalla bakmalı, dilimleri tabağa dikkatle koymalı. (PASTA) ¨ Doğum günü onsuz olmaz, çikolatalı meyveli birçok çeşidiyle, öyle lezzetli ki tadına doyulmaz. (PASTA) ¨ Üzerinde mumları, ne güzeldir onunla, eğlenceli doğum günleri. (PASTA) ¨ Dört tekerlek bir direksiyon, çalar düt düt düt klakson, teker teker binelim, kurallara uygun gidelim. (OTOMOBİL) ¨ Ona binersin, düt düt diye gidersin, ne güzeldir direksiyona oturmak, vitese takıp yola koyulmak. (OTOMOBİL) ¨ Uzak yerlere gitmek için, mutlaka ona binmeliyiz, direksiyon vites fren gaz, dört tekerlek sayesinde istediğimiz yere gideriz. (OTOMOBİL) ¨ Kimi iki kimi üç tekerlek, pedalları ayaklarla çevirerek, dolaşırsın her yeri üstüne binerek. (BİSİKLET) ¨ Üç ve iki tekerleklisi vardır, üstüne binince gitmesi ne hoştur, haydi çevir pedalı çevir, hızlı hızlı daha hızlı. (BİSİKLET) ¨ İki tekerlek gidon ve sele, çevir pedalımı çık yola, eğer yeni öğreniyorsan, bin üç tekerlekli olanıma. (BİSİKLET) ¨ Tahtadan yapar balıkçılar, onunla balık avına çıkarlar, plastikten olanı hava ile şişirilir, çok dikkatle kürekleri çekilir. (SANDAL) ¨ Fış fış kayıkçı diyerek kürekleri çekeriz, suyun üstünde onunla ne güzel gezeriz. (SANDAL) ¨ Denizde bir gezinti için, tut kürekleri daldır suya, önce birini sonra diğerini, hareket ettir durma. (SANDAL) ¨ Kar yağınca buz da tutunca, hemen üstüne atla kay aşağı hızla. (KIZAK) ¨ Haydi, bin üzerime, karın üstünde çıkalım gezintiye. (KIZAK) ¨ Karın üstünde ona binip kayılır, çok kısa sürede çok hızlı yol alınır. (KIZAK) ¨ Karda benimle kaymak, en güzel kış eğlencesi, neyim diye sorarsanız, arabanın tekerleksizi. (KIZAK) ¨ Beş çıta sana yeter, renkli kâğıdı üstüne ger, rengarenk kuyruğunu tak, ipinden çek onu rüzgara bırak. (UÇURTMA) ¨ Uzun kâğıttan kuyruğu, ne güzel uçuşur bulutların üzerinde, onunla koşması ne hoştur, havalandıkça o gökyüzünde. (UÇURTMA) ¨ İpimden tutup rüzgâra bırakırsan, rengârenk kuyruğumla, süzülürüm gökyüzünde. (UÇURTMA) ¨ Çok büyük bir kaşığa benzer, ama içine toprak ve kum girer. (KÜREK) ¨ Onunla toprağı istediğimiz yere atarız, kuyular açıp çiçeklerimizi eker, köklerine onunla toprak atarız. (KÜREK) ¨ İçini su ile doldur, sapından tut, kurumasın bitkiler, üstlerine dikkatle tut. (SÜZGEÇLİ KOVA) ¨ Sapı var çanta değil, içine su doldur, bitkileri sula onunla, işte görevi budur. (SÜZGEÇLİ KOVA) ¨ Kumları onunla doldur içine, onun çevir tersini yere, görelim şeklini bizde, kumdan kale yapmak için hangi oyuncaklar gerekir, söyleyin sizde. (OYUNCAK KOVA VE KÜREK) ¨ Bazen parkta bazen deniz kenarında, oynarız onlarla çamurda toprakta kumda, biri ile doldurulur diğeri içine alır, çocuklar bu oyuncaklara bayılır. (OYUNCAK KOVA VE KÜREK) ¨ Parkta plajda sokakta içine kum doldurursun, alır taşır döker yine onlarla doldurursun. (OYUNCAK KOVA VE KÜREK) ¨ Bütün çocuklar beni sever, bazen havaya atarlar, bazen yerde yuvarlarlar, kaleye girince gooolll diye bağırırlar. (TOP) ¨ Yuvarlanır yerde, zıplar her yerde, büyük küçük her boyu, bulunur çocuklarda. (TOP) ¨ Zıp zıp zıplarım, hop hop hoplarım, futbol basketbol ve istopta, gerekli bir aracım. (TOP) ¨ Sen bana at ben sana, haydi benimle oynasana, yere at zıplasın, havaya at arkadaşın yakalasın. (TOP) ¨ Üstüne oturulur sıkıca tutunulur, sallanırken sanki bulutlara dokunulur. (SALINCAK) ¨ Ne zevklidir ona binmek, sallanıp göklere çıkmak. (SALINCAK) ¨ Oyun parkıdır yerim, çocuklar en çok beni sever derim, bana binip sallanınca, onları eğlendiririm. (SALINCAK) ¨ Şişir onu, uçur onu, ipinden tutmazsan, gökyüzüne kaçır onu. (BALON) ¨ İçine üflemesi ne zordur, ama şişip uçunca eğlencesi çok hoştur. (BALON) ¨ Şişir beni, uçur beni, top gibi fırlat beni. (BALON) ¨ Sarı saçlı kiraz dudaklı, onu bana teyzem aldı, sallayınca kapandı gözleri, arkasına basınca ınga ınga dedi. (OYUNCAK BEBEK) ¨ Rengârenk saçlıdır, çocukların en sevdiği oyuncaktır, karnını doyurması onu uyutması çok eğlencelidir. (OYUNCAK BEBEK) ¨ Evcilik oynarken, kızlar annem olur, erkekler babam, kucaktan kucağa gezerim her an. (OYUNCAK BEBEK) ¨ Bebek sallayınca şıkır şıkır sesi gelir, sesi duyan bebek, artık ağlamaz gülücükler gönderir. (ÇINGIRAK) ¨ Küçük bebekler onu çok sever, şıkır şıkır sallanınca, ellerini uzatıp onu almak isterler. (ÇINGIRAK) ¨ Beni en çok bebekler sever, sapından tutup sallarım der, salladığında ses çıkınca, kıkır kıkır gülerler. (ÇINGIRAK) ¨ Bebeklere sorun onu, içi bazen süt bazen meyve suyu dolu, içer bebek ondan cuk cuk, karnı acıkmış verelim ağlamasın çabuk çabuk. (BİBERON) ¨ Hadi içine süt ya da mama koyalım, bebeğin ağzına verip karnını doyuralım. (BİBERON) ¨ Cam bir şişenin ağzında emzik, eğer o olmazsa bebeğe sütü nasıl verirdik, bebekler genellikle onunla mama yer, sütümü ondan içmeliyim der. (BİBERON) ¨ Onlarla kule yap, köprü yap, boz tekrar tekrar yap. (KÜPLER) ¨ Tahta ya da plastikten yapılır, onlardan ister üst üste dizip kule, ister yan yana dizip köprü yapılır. (KÜPLER) ¨ Küçük kutucuklar dizilir üst üste, aman çarpma devrilirler yere, topla onları diz tekrar yan yana üst üste. (KÜPLER) ¨ Dört ayak bir oturak, sırtını yasla etrafına keyifle bak. (SANDALYE) ¨ Anne baba ve çocuk üstüne oturur, yemek saatinde masanın etrafında hep onlar olur. (SANDALYE) ¨ Masada yemek yemek için, mutlaka bana oturmalısınız, eğer ben olmasaydım, ayakta yemek zorunda kalırdınız. (SANDALYE) ¨ Bazen düz bazen desenli, sereriz yere seni, yumuşacık üstünde, oyun oynamak çok zevkli. (HALI) ¨ Her evde beni görebilirsiniz, yerlere serilir eşyaları üstümde taşırım, aman üstüme bir şey damlatma, annen beni silerek gıdıklar sonra (HALI) ¨ Evde yere serilir, benim adım nedir, bazılarımız düz bazılarımız desenli, evinizde olmam sizin için önemli. (HALI) ¨ Denize girmek için giydiğimiz giysidir. (MAYO) ¨ Hava çok sıcak haydi denize girelim, sakın palto elbise çorap giymeyelim, bizi görenleri güldürmeyelim, pekiyi o zaman biz ne giyelim. (MAYO) ¨ Denize havuza girmeden önce onu mutlaka giyeriz, yazın sıcak günlerinde onu giymeden yüzmeyiz. (MAYO) ¨ Denize giren çocukların belindedir, sanki simit gibidir, aman sakın ısırma o bir yiyecek değildir. (DENİZ SİMİDİ) ¨ Denizde havuzda bizi boğulmaktan kurtarır, bu yuvarlak halkanın içine girerek yüzmek ne hoştur. (DENİZ SİMİDİ) ¨ Çocuklar yüzme öğrenirlerken, mutlaka onu kullanmalı, denize girmende önce, şişirip çocukların beline takmalı. (DENİZ SİMİDİ) ¨ İçimden geçince su, kıvrım kıvrım olurum doğrusu, benimle sularsınız bitkileri, işiniz bitince kıvırıp saklayın beni. (BAHÇE HORTUMU) ¨ Çimen çiçek ve ağaçlar hep onunla sulanır, bazen uzar ip olur, bazen de yılan gibi kıvrılır. (BAHÇE HORTUMU) ¨ İçimden su geçer, bahçedeki bitkiler benden su içer, içi boş kalın bir ip gibiyim, musluktaki suyu bitkilere içiririm. (BAHÇE HORTUMU) ¨ Kâğıt ve kumaş kesmez, o çok özeldir, otları çiçekleri onunla kesmek daha kolay ve güzeldir. (BAHÇE MAKASI) ¨ Çimen ve çiçek onunla kolay kesilir, ağaçların dalları onunla budanır, bahçıvan amcanın ayrılmaz en yakın dostudur. (BAHÇE MAKASI) ¨ Ağaçlar ve çiçekler, ancak benimle budanır, kurumuş dallar ve yapraklar, benim yardımımla kesilir. (BAHÇE MAKASI) ¨ Annem babam okur, ben resimlerine bakarım, ondan okunan hikâyeleri, hiç unutmam hemen hatırlarım. (KİTAP) ¨ İçimde pek çok bilgi saklarım, hikâyelerimle hepinizi etrafımda toplarım, sayfa sayfa açılır kütüphanede saklanırım. (KİTAP) ¨ Onların sayesinde biz, yeni şeyler öğreniriz, ama okumayı bilmediğimiz için, öğretmen okur biz dinleriz. (KİTAP)
__________________ ~ P .İ .R ~ | |
|
Etiketler |
anaokulu, bilmeceler, Çeşitli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Organlar İle İlgili Okul Öncesi Bilmeceleri | Ecrin | Okul Öncesi Bilmeceler | 0 | 01 Aralık 2015 19:48 |
okulun ilk haftası bilmeceleri | Ecrin | Okul Öncesi Bilmeceler | 0 | 01 Aralık 2015 19:32 |
TRAFIK BILMECELERI | Ecrin | Okul Öncesi Bilmeceler | 0 | 19 Kasım 2015 19:24 |
Çorum Bilmeceleri | Ecrin | Karadeniz Bölgesi | 0 | 14 Aralık 2011 22:56 |
Bayburt bilmeceleri | Ecrin | Karadeniz Bölgesi | 0 | 12 Kasım 2011 11:47 |