01 Eylül 2014, 21:46 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kamu Hukukunun Dalları Anayasa Hukuku Anayasa, devletin şeklini, yapısını, organlarının görev ve yetkilerini, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür. Anayasa Hukukunun kaynağını 1982 tarihli 2709 sayılı TC Anayasası oluşturmaktadır. Bir devletin anayasasını yapan veya değiştiren, yani devletin temel siyasal yapısını belirleyen iktidara “kurucu iktidar” denilmektedir. Kurucu iktidar iki ayrı durumda söz konusu olabilir. İlk durumda bağımsızlığın kazanılması, ihtilal yapılması, ülkenin parçalanması gibi sebeplerle yeni bir devlet kurulması ve yeni bir anayasa yapılması söz konusudur. Burada “asli kurucu iktidar”dan söz edilir. Asli kurucu iktidarı sınırlayan hiçbir hukuk kuralı yoktur, bu anlamda asli kurucu iktidar sınırsızdır. Bir ülkenin anayasasını, o ülkede geçerli anayasanın öngördüğü usullere uymak suretiyle değiştiren iktidar “tali (türev) kurucu iktidar”dır. Bu durumda yeni bir anayasanın yapılması ya da tümden değiştirilmesi değil, yürürlükteki anayasanın bazı hükümlerinin değiştirilmesi söz konusudur. Tali (türev) kurucu iktidar, hukuken sınırlı bir iktidardır, çünkü ancak belirli usullere göre değişiklik yapabilmektedir. Türkiye anayasacılık tarihine göz attığımızda ilk anayasanın 1876’da yapılan Kanun-u Esasi olduğu görülmektedir. 1920’de TBMM’nin açılmasıyla 1921’de yeni bir anayasa yapılmıştır, 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla 1924 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye kabul edilmiştir. Daha sonra 1961 anayasası ve 1982 anayasası sıralanmaktadır. 1982 Anayasası, Başlangıç ve yedi kısımdan oluşan, uzun ve ayrıntılı hükümler içeren bir anayasadır. İlk üç maddesi değiştirilemez, bu durum 4. madde ile açıklanmıştır. İlk maddede Türkiye Devleti’nin bir Cumhuriyet olduğu belirtilirken, daha sonra Cumhuriyetin nitelikleri sayılmıştır. Bunlar; insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmak şeklinde sıralanmaktadır. Cumhuriyet kelimesi, Arapça “cumhur” kökünden gelmektedir. “cumhur” ise “halk” anlamını taşır. Cumhuriyeti iki şekilde tanımlayabiliriz. Dar anlamıyla cumhuriyet, monarşinin tezatıdır. Yani devlet başkanının göreve gelmesi veraset usulüne dayanıyorsa monarşik sistemden, dayanmıyorsa cumhuriyetten bahsedilir. Dar anlamda yapılan tanımda “hükümdarın ırsî olarak iş başına gelmemiş olması kriteri” önemlidir. Geniş anlamda ise, cumhuriyet, demokrasi ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Cumhuriyet ile monarşi arasındaki en temel farklardan biri de cumhuriyetin halkına vatandaş gözüyle bakması, monarşinin ise insanları tabiiyetlik esasına göre değerlendirmesidir. Tabiiyet esasına göre, devlet halkının ona düzenli olarak vergi vermesi ve kendilerine söylenenleri eksiksiz ve itiraz etmeden yerine getirmesi anlayışıyla hareket etmektedir. Vatandaşlık anlayışında ise, devletin halk üzerinde hakkı olduğu gibi, halkın da devlet üzerinde hak ve yetkileri olduğunu kabul eden bir felsefe gözlenmektedir. Alıntı | |
|
Etiketler |
dalları, hukukunun, kamu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sanatı İnceleyen Bilim Dalları | AftieL | Tarih | 0 | 17 Ağustos 2014 14:43 |
Felsefenin Dalları ve Gelişimi | Violent | Felsefe | 0 | 26 Ocak 2014 19:13 |
Sosyal Bilim Dalları Nelerdir | KarakıZ | Ödev ve Tezler | 0 | 19 Aralık 2011 14:45 |
Teolojinin Dalları | YapraK | Felsefe | 0 | 23 Mart 2009 23:54 |