13 Mayıs 2014, 18:19 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Perakende sözlüğü (jargonu) Perakende Sözlüğü (Jargonu): Türk perakendecilik sektöründe çeşitli kavram ve tanımlar kullanılmaktadır. Bunların hepsine birden Perakende Jargonu (Jargon: Belli bir alana veya dar bir çevreye özgü kelime ve deyimler, sözlük) denilmektedir. 1+2 Bedelsiz: Bir ürün alana diğeri bedelsiz olan 3P: Price-Fiyat, Product-Ürün, Profit-Kâr Aksiyon: Fiyat indirimi Alan Kullanım Bedeli: Marketlerin ürünleri özel yerlerde sergilemeleri karşılığında firmalardan aldıkları bedel All You Can Afford Method: Paran yettiği kadar yöntemi ya da bütçeden kalan kısmın promosyona ayrılması yöntemi Assortment: Ürün çeşidi, mal çeşidi-belirli bir firmaya ait, satışa sunulan ürün kümesi AVM: Alışveriş merkezi B2B: İnternet üzerinden kullanılan bir tür elektronik sipariş yöntemi Bakiyeli-Bakiyesiz Çalışma: Verilen siparişte herhangi bir ürün o anda stokta yoksa gönderilmez ve siparişi sıfırlanır. Market o ürünü tekrar sipariş etmek zorundadır. Bakkal: 50 m² kadar satış alanı olan en küçük perakende işletmesi Barkod: (Bar code) Ambalaj üzerinde yer alan, ürünün fiyatı, niteliği ve üreticisini gösteren parelel çizgiler. Barkod bir ürünün nüfus kâğıdıdır. Basig: Klasik model. Benchmarking: Bir perakendecinin, muhtemelen rekabet içinde olunmayan başka bir şirketin işletmesini inceleyerek örnekten öğrenmesi, ölçüt olarak alması. Kıyaslama. Best Seller: En iyi satan, en çok satılan. Biliz Çalışma: Örümcek ağı şeklinde yayılarak bir çalışma rutu yapılması. Blind Goods: Körleme mallar. Arada sırada fiyatı umursamaksızın sadece isteklerini karşılamakla ilgilenen müşterilere sunulduğu için, normalden yüksek marja (kâra) sahip olabilen alışılmadık mallar. Bult: Koli. Bundled Pricing (Demetleme Fiyatlandırma): Birkaç ürün ya da hizmetin paket hâlinde satışa sunularak tek bir fiyat belirlenmesi. Bütçe: Belirli bir süre için belirli bir çalışmaya ayrılan kasa. Bu para, mal veya hizmet olabilir. Aylık, üç aylık veya yıllık bütçeler olabilir. Cash&Carry: Peşin odeme& Taşı: Sadece peşin para ile alışveriş yapılan ucuz ve toptan satıs marketleri (Metro gibi). Catering: Yemek tedariki. Bazı uçak veya otobüs yolculuklarında yolculara verilen yemek aperitifleri, şirketlerin çalışanlarına öğle yemeği için dışarıdan getirttikleri yemek. CE: Bir Avrupa standardı Ciro Primi: Firmaların belirli bir kotayı tutturmaları hâlinde elemanlarına veya marketlere verdikleri cironun belirli bir yüzdesini oluşturan bedel (armağan, teşvik). CPU ( Cost Per Usage) : Kullanılan her bir birim için maliyet. CRM ( Consumer Researcher Management): Müşteri İlişkileri Yönetimi - Tüketim Araştırma Yönetimi. Çapraz Promosyon: Bir mala başka bir ticari ürünün bandaj yapılarak bedelsiz verilmesi. Delist: Marketlerin satış listesinde olan ürünü listeden çıkartıp artık sipariş olarak vermemeleri (Satın almacının en büyük silahı). Departman Şefi: Marketlerdeki ilgili departmanın sorumlusu. Genelde siparişi veren kişi. Dikey Sergileme: Marketlerde aynı ürünü yukarıdan asağıya olacak şekilde yerleştirme. Discount Mağaza: İndirim (ucuzluk) mağazaları Distribütör: Malın satış dağıtımını yapmak üzere yetkili bayii ECR: Marketlerdeki bir tür stok planlaması, elektronik veri ve lojistik planlaması. EDI: Elektronik veri transferi Emtia: Mal, ürün Endüstüriyel Ürün: Kolili ürün. Toplu satış ürünleri Entegre Perakende: Tüm perakende fonksiyonlarının bir arada olması Entertainment: Perakendede eğlence uygulaması. Özel belirli müşteriler, satıcılar ve dışarıdan gelen ziyaretçilere iş anlaşmasının daha kolay bağlanması için yemek, içecek veya eğlence sunulması. Exclusive: Tek marka. Markette kendi kategorisinde tek çeşit olmak (bir tür tekel) Expozisyon: Tanımı YokUluslararası sergilerde yapılan tanıtım şovları Faaliyet Dışı Kâr: Mal ve hizmet satışı dışındaki gelir. Örneğin faiz geliri. Fason: Dışarıdan başka bir firmaya ürettirilen ürün. Fatura Altı: Uygulanan normal iskontolar haricinde ek olarak, KDV’ den hemen önce uygulanan iskonto. FİFO ( First in, First Out-İlk giren ilk çıkar): Ürünün tazeliği açısından ilk gelen malın öncelikli satılması. Raftada buna göre düzenleme yapılır. Fiyat Analizi: Çesitli marketlerdeki kendi ve rakip ürünlerin fiyatlarının tabloya dökülüp karşılaştırma yapılması. Fizibilite: Kârlılık hesabı. FMCG ( Fast Moving Consumer Goods): Hızlı hareket gören tüketim ürünleri (çay, şeker, ekmek gibi.) Food-Gıda: Yiyecek ve içecek tüketim ürünleri Forecast: Bir ürünün gelecekte potansiyel satışının ya da müşteriler tarafindan kabul görüp görmeyeceğinin önceden tahmin edilmesi. Focus Toplantısı: Şube mağazalardaki satış elemanlarının bir araya gelerek merkezdeki yöneticilere satan ve satmayan mallarla ilgili bilgi vermesi şeklindeki ürün toplantısı. Franchising: Bir üreticinin ürününün satış veya dağıtımı için başka bir kişi veya firmaya verdiği ayrıcalık hakkı. Full-Mark: Malların fiyatının %100 artırılması. Geleneksel Perakendecilik: Yıllar öncesinden bugüne yapılmakta olan, klasik perakende anlayışı. Bakkallar, pazar esnafı, küçük esnaflar Generıc Product: Markasız ürün (ucuz ürün). Giriş Bedeli: Marketlerin rafta satışa sunulmak üzere listeleme yaptıkları ürünlere karşılık firmalardan barkod (ürün çeşidi) başına aldıkları bedel. Bu da bir faaliyet dışı kârdır. Gondol: Marketlerdeki rafların en ön ve en arka taraflarına verilen isim. En öndeki gondol başıdır. Buraları ürünlerin sergilenmeleri açısından stratejik önem taşır. Bu bölümlerde ürünün belirli bir dönem sergilenmesi karşılığında bedeli alınır. Gray (Gri) Market: Az bulunan malların hızlı teslim koşuluyla ve normal piyasa fiyatının çok üzerinde satın alındığı piyasa. Gerçek malların taklit veya sahtelerinin olduğu piyasa. Gros Profit: Brüt kâr Haccp: Gıda güvenliğinde sıfır hata sertifikası, kritik kontrol noktaları. Harcırah: Şehir dışına veya ülke dışına görevli olarak çıkan şirket personeline verilen harcama bedeli. Hidrofob: Su çeken. Hipermarket: 2500 metrekare üzerindeki alana sahip perakende işletmesi. Hizmet Bedeli: Marketlerin veya işletmelerin ürün giriş bedeli, ürün sergileme bedeli, bazı ciro primleri, ya da başka bir neden karşılığında tedarikçi firmaya kestikleri faaliyet dışı kazanç faturası. Horeca: Hotel-Restoran-Cafeterya. Hub: Mağaza içi kasa bağlantısı. İhraç Kaydıyla Satış: Direkt ihraç edilmek üzere KDV uygulanmayan satış. İkincil Sergileme: Marketlerde raflardaki normal sergileme, kasa önleri veya gondolların dışında aralarda ekstra segilemeler veya sepetlerdeki sergiler. İnsört: Marketlerin belirli dönemlerde (Genellikle 15 günde bir) promosyona giren ürünlerini tanıtmak için çıkarttıkları basılı yayın (bülten) İnstore: Marketler promosyona soktukları ürünlerden bazılarına insörtlerinde yer vermezler ancak market içindeki bir indirim olduğu için özel olarak verilen teşhir alanının adı. İnterland: Satış bölgesi, satış alanı, satış sahası. İnvent: İşletmenin elindeki mallar, envanter, stok Kampanya: Belirli bir dönem için uygulanan fiyat indirimi, aksiyon, promosyon aktiviteleri Kapital: Sermaye Kategori: Bölüm, sınıf, safha, raf bölümleri. Kategori yönetimi: Marketlerin raf yeri verimliliğini artırmak için kullandıkları sistem Kaydi Stok: Bilgisiyar veya defterde tutulan stok kaydı. KDV: Katma Değer Vergisi Key Account Manager (Anahtar Müşteriler Yöneticisi): Satın alma müdürü ile direkt görüşen yönetici. Kioks: Büfe. Alışveriş merkezlerinde içeriye girmeksizin, içeriden dışarıya satışın yapıldığı, küçük boyutlu ürün ve hizmet sunulan(şekerleme, fotoğraf gibi). Komandotura: Küçük ölçekli tadilat. Kondüsyon Süresi: İşletmelerin marketlere uyguladıkları indirimli fiyatların geçerlilik süresi. Konkardato: Şirketlerin iflaslarını açıklamaları. Konsept: Konu, tema, kavram. Konsept Afişi: Ana amacı belirten afiş (özellikle ucuz ürünlerde). Konsinye: Firmaların veya üreticilerin mallarının bedelini satıldıktan sonra perakendeciden almaları. Konsolidasyon: Uzun vadeye çevrilen borçlanma. Kontrat: Resmi anlaşma, sözleşme. Körleme Satış: Müşterinin satın almadan önce pek inceleme yapmadığı, arada bir yapılan satışlar. Kurumsal: Belirli bir özel veya resmi kuruma dair, resmî veya prosedürlü olan. Lansman: Bir ürünün piyasaya yeni sunulması, piyasaya tanıtılması. Leasing: Kiralama. LİFO(Last in First Out): Son giren ilk çıkar. Lojistik: Ürünlerin depolanması ve taşınması işleri (nakliye ve depolama). Lokomotif Ürün: Satışı hızlı olan ve firmanın en iyi satılan ürünü. Bu ürünler firmanın diğer ürünlerinin satışını da olumlu etkiler. Lot: Beden düzeni (small, midyum, large, XL gibi). Magnet: Mıknatıslı düzende indirimde olan ürünün asıldığı afiş. Marj: Kâr oranı Mass Market: Genellikle indirimli mağazalarda dağıtımı yapılan klasik ürünler. Merch: Malların sergilenmesi, tanıtılması, paketlenmesi, promosyonu, aksiyonu, pop kullanımı, raf düzeni ve temizliği ve fiyatlandırılması da dâhil olmak üzere, satışı artırıcı işlemlerden sorumlu olan kişi veya ekip. Merchandising: Malların sergilenmesi, tanıtılması, paketlenmesi, promosyonu, aksiyonu, pop kullanımı, raf düzeni ve temizliği ve fiyatlandırılması da dâhil olmak üzere, satışı artırıcı etkinliklerin tümü. Merdane: Erkek ayakkabısı. Mis: Market içi sorumlusu Nama Çalışma: Firmaların mallarını satmak üzere bayilere verdikleri satış elemanı. Firma malı bayiye satar ve bu satılan malların perakendecilere satılmasını nama satış elemanı gercekleştirir. Bu elemanın ücretini firma karşılar. No Name: İsimsiz ürün Non Food (Gıda Dışı) Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. eyaz eşya ve diğer gıda dışı ürünler. Operasyonel Kâr: Ticari faaliyetten elde edilen kâr. Organize Perakende: Belirli bir sistem ve disiplin içinde çalışan, organizasyonlarını tamamlamış, herşeyin kayıtlı olduğu süpermarket, hipermarket veya zincir marketler ve mağazalar. Osf: Ortalama satış indirimi. Outlet: Ürünlerin fabrika çıkış fiyatları ile satıldığı mağazalar. Over Stock: Stok fazlası. ÖSM: Özel sözleşmeli müşteriler. POP(Point of Purchase, point of sale): Satış veya satın almanın noktalandığı mağaza lokasyonu, satış noktasına yerleştirilen iç sergileme, vitrin sergilemesi için kullanılan malzemeler. Palet: Depolarda kolili malların üzerlerine konduğu tahta veya plastik taşıyıcılar. PDE: Promosyon destek elemanı. Pamukçuk: Ürünlerin üzerine vurulan indirim belgesi. Penetrasyon: Ürün bulunurluğu, girilmiş pazarlar, ürün yaygınlığı. Penny Market: Ucuz mal satan ufak marketler. Performans: Aksiyon, promosyon ve diğer kampanyaların verimliliği. Pin Pad: Kredi kartına bağlı olan ve müşterinin şifresini girmesini sağlayan cihaz. Planogram: Sergileme planı, perakendecilikte malların mağaza raflarındaki ideal sergisini tasarlamak için kullanılan ve bilgiyasarda hazırlanan grafik. Plasiyer: Üreticiden doğrudan ürün getiren kişi. Plus: Ürün çeşidi fazla olan mağaza. Price Distrimination: Fiyat farklılaştırması. Private Label: Özel marka. Firmaların marketler için ürettiği ve sadece o markette genellikle marketin ismiyle satılan ürünler. Product Distrimination: Ürün farklılaştırması. Promosyon: Satış desteği, tanıtım. Ürünün satışını artırmak amacıyla gerçekleştirilen satışı teşvik edici faaliyetler. Prosedür: Kural, sistem şartı. PSF: Perakende satış indirimi. Quarter: Satışta 3 aylık dönem, çeyrek dönem. Realize Etmek: Gerçekleştirmek. Reel Stok: Raftaki gerçek stok miktarı. Retail: Perakende. Retailing: Perakendecilik faaliyetleri. RFID(Radio Frequency İdentification): Türkiye’de şu anda olmayan ancak ilerki dönemlerde uygulanması beklenen elektronik tüketici takip sistemi. Ürünler, üretiminden itibaren nihayi tüketimine kadar elektronik sinyallerle takip edilerek tüketici davranışları izlenecek. Route (RUT): Satış, tahsilat veya sipariş gibi nedenlerle uğranılacak müşteri noktalarının yol güzergâhı. RPT(Repeat purchasing) : Tekrarlı satın alma. Sarı Etiket: İndirim etiketi. Satış Primi: Kotayı tutturmaları durumunda satıcıya verilen ödül. Second Name: İsimsiz, ikinci kalite ürün. Secret Shoppers (Gölge Müşteriler): Mağazaların; satış elemanları, pazarlama teknikleri, görünümleri ve benzer konulara göre, kimliğini belli etmeyen ve müşteri gibi davranan uzman kişilerce denetlenmesi. Segment: Belirli bir yaş grubu, cinsiyet, sosyoekonomik gruplara ve ürün cinslerine göre malların kategorilere ayrılması. Sensor: Mağazanın girişinde, mağazaya giren çıkanları sayan alarm sistemi. Sepet: Marketlerde ikincil sergileme alanı olarak kullanılan sepet şeklindeki teşhir alanları. Shift: Satış elemanlarının mağazada hangi bölümlerde veya reyonlarda çalışacağını gösteren liste (Günlük veya haftalık olarak hazırlanabilir.). Show Room: Firmaların ürünlerini sergiledikleri vitrinli marketler. Size: Ürün çeşidi. Scanner: Barkot okuyucu. Sortiment: Malların kalite ve türlerine göre tasnif edilmesi. Spot: Malların nakit para (Cash) karşılığı derhal teslim kaydıyla daha ucuza satılması. Stand: Marketlerde ürünlerin teşhiri için özel yapılan ve genelikle aksiyon, promosyon ve lansmanlarda kullanılan teşhir malzemesi. Stok Kredisi: Firmaların marketlere belirli limit dâhilinde dönem başlarında opsiyon olarak verdikleri stok miktarı. Süpermarket: 1000 – 2500 m² alanı olan perakende mağazası. Süpervisör: Bir işi denetlemek üzere yetki verilen kişi; genelde promosyon elemanları, aksiyon elemanları ya da merch elemanlarının takip ve denetimini yapan kişi. Switch Listing: Firmanın marketteki satışı az olan listeli bir ürününü çıkartarak yerine başka bir ürününü bedelsiz veya daha uygun bir bedel karşılığı koyması. Termin Tarihi: Ürünün merkez depoya iniş tarihi. Zenne: Kadın ayakkabısı.
__________________ kar havası gibisin dışarda, içimde elmanın dişlenişi. | |
|
Etiketler |
jargonu, perakende, sÖzlÜĞÜ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Perakende Sektörü'ne Bakış | xena | Perakendecilik | 0 | 24 Eylül 2012 01:21 |