![]() |
27 Ocak 2011 09:39 | |
Fonzerelli | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler Eline sağlık Baron sabah sabah güzel geldi.. Arkadaşın banını kaldırında paylaşıma devam etsin zaten nerde paylaşan bir kişi var hep banlanıyor hırçınlıktanmı olsa gerek bilmem.. ---------- ALTTA KALAN KİM? Necip Fazıl, Osman Yüksel'e bir tomar kağıt göstererek, "İşte şeceremiz. Benim soyum Kısakürek ailesi. Dulkadiroğulları'na dayanır..." diye övünür. Serdengeçti: "Üstad çok güzel ama, ne yazık ki siz en alta düşmüşsünüz!" diyerek takılmak ister. Çile şairi altta kalır mı? Şecereyi ters çevirir ve adını en üste çıkarır, sonra da: "Bütün bunlar, beni hazırlamak için gelmiş geçmişlerdir!" der. (Edebiyatımızın Güleryüzü - Mehmet Nuri Yardım) Kaynak : [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dan alıntıdır. |
26 Aralık 2010 01:20 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler "Ben bir Fazıl isem..." Necip Fazıl'a dönemin adamlarını soruyorlar; "Şunu nasıl buluyorsunuz?" diye. "Bırakın onu" diyordu Üstad. "Bunu nasıl buluyorsunuz?" "Geçin onu!" "Peki Şule Yüksel hakkında ne düşünüyorsunuz?" dediklerinde, "Aaa! Bak işte! Ben bir Fazıl isem, o bir Fazıla'dır." dedi... (BİR ÇIĞIR ÖYKÜSÜ ŞULE YÜKSEL ŞENLER / Demet TEZCAN) |
16 Mart 2010 23:05 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler İKİ BÜYÜK ŞAİR Bir gün kendisine, bir dostu: -Üstad, dünyada iki büyük şair var, demiş. Necip Fazıl’ın tepkisi şu olmuş: -Öteki kim? |
14 Mart 2010 17:53 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler İBRET İstanbul'da binler toplanmış, ÜSTAD kürsüye çıkıyor ve mübarek ağzından şu ibret verici sözler diziliyor: ( AYA GİDEN, YILDIZA GİDEN MİLLETLERE İMRENEN EY TÜRK GENÇLİĞİ ! YİRMİ YAŞINDAKİ FATİHİN AHLAK FEZASINDAN DÜŞTÜĞÜNÜZ BU GÜNKÜ ÇÖPLÜĞE BAKIN VE UTANIN!.. ) |
13 Mart 2010 22:22 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler VUR KAPIYI, GİR İÇERİ! Bir gün Anadolu davasının savaşçısı olan arkadaşını son yolculuğuna uğurlamak amacıyla gitmiş olduğu ziyarette, arkadaşının hastalığı epeyce ilerlemiştir. Artık son demlerini yaşayan arkadaşı titremekli hâliyle şairimize “hoş geldin” der. Bu hâl karşısında ise arkadaşına verdiği cevap mânidardır: “Ne titriyorsun. Sen ve ben herkesin Allah lafzını ağzına almaktan korktuğu bir devirde bu işin bayraktarlığını yaptık. Durma, vur kapıyı, gir içeri” ( Mustafa Karaosmanoğlu – Kendi Kurduğu Hayalin İçini Dolduran Adam ) |
11 Mart 2010 20:16 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler TÜRKÇE SORARDIN Üstada bir konferans sırasında bir genç sorar: -Osmanlı emperyalist değil miydi? Cevap dikkate şayandır: -Evladım eğer Osmanlı emperyalist olsaydı şu anda bu soruyu fransızca değil türkçe sorardın. |
11 Mart 2010 00:00 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler TÜM DİLLERDE AYNI ÖNEMDEKİ KELİMELER Bir gün bir dostu Üstada şu soruyu yöneltir: -Üstad, dünyanın tüm dillerinde aynı ölçüde önemli olan kelimeler var mıdır? Üstadın cevabı: -Evet, Necip Fazıl... |
07 Mart 2010 19:00 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler TUVALETLER KUTSAL DEĞİLDİR! Sultanü’ş-Şuârâ Necip Fazıl Kısakürek’e (1905-1983), meşhur ve ahlaksızlığın naşiri haline gelmiş bir gazetenin tirajının çok yüksek olduğu söylenince: “ Milyonların girip çıktığı tuvaletleri kimse kutsal saymaz” diye harikulâde bir cevap vermiştir. |
06 Mart 2010 17:18 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler TRENİ KAÇIRMAK Üstad Yenilgi ve mağlubiyeti kabul etmezdi. Bir gün bir tren istasyonunda onun sinirli sinirli gezdiğini gören bir hayranı (bazı rivayetlere göre onu sevmeyen biri) sorar: - Ne oldu Üstad, treni mi kaçırdınız? Üstad böyle bir ithamı kabul eder mi? Treni kaçırmak bir eksiklik, bir yenilgidir. - Kovdum gitti, der. |
28 Şubat 2010 18:14 | |
BaRoN | Cevap: Necip Fazıl KISAKÜREK'den Nükteler TERCİH Üstad, Büyük Doğu Dergisini çıkarmaya başladığında (1943) ruh ve fikir kimliğini iyice belli etmeye başlar ve o sırada cereyan eden bir hadisede Üstadın verdiği cevap, fildişi kuleden dava için agoraya inişini billurlaştıran bir tercihin beyanı mahiyetindedir: Şükrü Saraçoğlu imzasiyle basına "Allah ve ahlâktan bahsetmek yasaktır!" emri o sıralarda gelir, Hasan Ali Yücel Sabık Şair'e "Akademideki hocalığınızla Büyük Doğu'dan birini seçmenizi ihtar ederim!" fermanını o sıralarda yazar ve: "Elli kişilik bir sınıftansa bütün vatana hitap edici kürsüyü, yani Büyük Doğu'yu seçtiğimi ihtarınıza karşı ihtar ederim!" cevabını o sıralarda alır, bunun üzerine Sabık Şair o sıralarda Akademiden koğulur. (Bâbıâli'den) |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |