IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 22 Temmuz 2012, 13:22   #1
Çevrimiçi
Ay
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Neyi kim buldu?




TELGRAF : William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında , teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılar. Böylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı. Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi igneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu.

MORS ALFABESİ : 1843’ te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi’ ni geliştirdi. Morse, Baltimore’ den Washington’ a uzanan 60 km’ lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı.

TELEFON : 1876’ da Alexander Graham Bell, telefonu icat etti. Bell ve Thomas Watson adlı elektrik mühendisi, bir gönderici ve bir alıcıdan oluşan bir düzenek yaptılar. Alıcı, sesi belli bir elektrik akımına dönüştürüyor ve bu akım bir tel aracılıgı ile ahizeye taşınıyordu. Tarihteki ilk telefon görüşmesini, 10 Mart 1876‘ da Bell yapmıştır.

RADYO : 1902’ de İtalyan mucit Guglielmo Marconi, kablo ya da tel olmadan bir yerden digerlerine mesaj göndermenin yolunu keşfetti. Böylece radyo dogdu. Marconi, radarın mucidi Hertz’ in yapmış oldugu deneyleri kullanarak bulundugu yerden 9 metre uzaktaki bir kapı zilini çalmayı başarabiliyordu ve bunun için her hangi bir kabloya ihtiyaç duymuyordu. Kullandıgı yönteme “elektromanyetik” adını vermişti.

FM RADYO : 1920’ de Edwin Howard Armstrong, FM radyoyu geliştirdi. Elektrik mühendisi Armstrong’ un elektromanyetik ve elektrik alanında yaptıgı icatlar çok önemlidir. Fakat onun belki de hepimiz tarafından bilinen icadı, geniş aralıklı yayın yapan FM radyo bandıdır.

SÜPER İLETKEN : 1986’ da George Bednorz, kayıp olmaksızın enerjiyi transfer edebilen bir madde geliştirdi. Böylece “süper iletken” kavramı hayatımıza girmiş oldu. Süper iletkenler, “bilgi çagı” açısından çok önemli gelişmeleridir. Sıradan bir bakır telden iletildiginde enerjinin yaklaşık % 40’ ı kaybolmaktadır. İşte bu yüzden süper iletkenler insanlıgın enerjiyi dogru ve verimli kullanabilmesi açısından çok önemlidir.

UYDU : 4 Ekim 1957’ de Ruslar, ilk uydu Sputnik’ i Dünya yörüngesine yerleştirdi. Dünya’ nın ilk yapay uydusu sadece bir basket topu büyüklügünde olup 82 kg agırlıgındaydı. Bu minik uydu, 98 dakika içinde yörüngeye yerleştirilmişti. Sputnik, insanoglu için uzay çagının başlangıcı demekti.

FAKS : 1843’ te üretilen ilk faks makinesi, kabartma harfleri tarayarak elektrik sinyalleri gönderen bir sarkaçtan oluşuyordu. Modern faks makinelerinde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışıgı algılayan diyotlar kullanılır. 1922’ de Alman fizikçi Arthur Korn, radyo dalgaları ile Avrupa’ dan Amerika’ ya fotograf göndermiştir.

HABERLEŞME KULELERİ : Claude Chappe, tepelerin üzerine kurulmuş kulelerden oluşan bir ag sistemi geliştirdi. Her kulenin üzerinde 49 degişik konuma ayarlanabilen iki uzun oka sahip bir makine vardı. Her konum bir harfe ya da rakama karşılık geliyordu. Operatörler böylece bir kuleden ötekine mesaj gönderebiliyorlardı. Bu sistem çok başarılı oldu ve 4.828 km’ lik bir ag kulelerle birbirine baglandı.

ÇENGELLİ İGNE : Dünya, 1849’ da Walter Hunt tarafından bulunan, çok basit ama faydalı bir ürünle tanıştı: Çengelli İgne. Çengelli igne, Amerikalı mucit tarafından sadece 15 dolar kazanabilmek amacıyla bir iddia sonucunda ortaya çıkmıştır.

YEMEK ÇUBUKLARI : Yemek çubukları 5000 yıl önce ilk defa Çin’ de kullanılmaya başlandı. Çinliler, daha iyi pişmesi için yiyecekleri çok ufak parçalara ayırıyorlardı. Bunları tutabilmek için de agaç dallarını kullanıyorlardı. Bugün Çin, Japonya, Vietnam, Kore gibi Uzakdogu ülkelerinde yemek çubukları hala yaygın olarak kullanılmaktadır.

EKMEK KIZARTMA MAKİNESİ : 1909’da General Electric şirketi, ilk elektrikli ekmek kızartma makinesini üretti. Dilimlenmiş ekmek, elektrikle ısıtılan bir tel üzerine konuluyordu. Ayarlı bir saat, süre doldugunda elektrigi kesiyor ve ekmegi dışarı dogru itiyordu. Bu sayede sabahları kahvaltı masalarını renklendiren çıtır çıtır ekmeklerin hikayesi dogdu.

MİKRODALGA FIRIN : Yiyecekleri radyo dalgaları ile ısıtan bir fırın fikrinin patentini 1945’ te Amerikalı mucit Percy L. Spencer almıştır. Yiyecekler, mikrodalga adı verilen radyo dalgalarıyla bombardıman edilir, bunun neticesinde moleküler titreşerek yiyecegin ısınmasını saglar. Mikrodalga fırınların kapagındaki metal teller ise mikrodalgaların fırından dışarıya çıkıp insanlara zarar vermesine engel olmaktadır.

KAŞIK : Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır. Kaşıgın Latince ve Yunanca’ daki karşılıgı “spiral şekilli sümüklüböcegi kabugu” anlamına gelen “cochlea” kelimesinden türetilmiştir. Günümüzdeki formunu ise MS I. Yüzyılda Romalılar vermiştir.

BIÇAK : Tarihte kesin olarak ne zaman icat edildigi belli olmayan bıçak, günümüzde mutfaklarda ve yemek masalarında dizayn edilseler de tarihin ilk dönemlerinden başlayarak yakın bir zamana kadar öncelikle silah olarak kullanıldı. Ortaçag Avrupası’ nda ev sahibi masaya bıçak getirmezdi, çünkü herkesin bıçagı belindeydi. Ancak şiddet artmaya başlayınca 1669’ da Fransa Kralı 14. Louis’ in bütün sivri uçlu bıçakların yemek masalarında kullanımını ve sokaklarda taşınmasını yasaklamıştır.

ÇATAL : Çatalı ilk kullananların Yunanlılar oldugu sanılmaktadır. Çatalın yemek masalarındaki kullanımı MS 7. yüzyılda Ortadogu’ daki zengin ve itibarlı ailelerde görülmektedir. 13. yüzyılda Bizanslılar’ a onlardan da İtalyanlar’ a geçmiştir. Fransa da ise “gösterişe kaçıyor ” diye kabulü yavaş olmuştur. Çatal, 1600’ lerin ortalarından itibaren tekrar itibar kazanmış, kraliyet ailesi ve zengin sofralarının vazgeçilmez lüksü olmuştur. Günümüzde ise hepimizin vazgeçilmez ihtiyacıdır.

MEKANİK SAAT : 999’ da Gerbert, insanoglunun zamanı ölçebilme arzusuna hizmet etmek için yepyeni bir ürün sundu. Fransız keşiş ve sonrasında Papa olan Gerbert’ in agırlıklar kullanarak çalışan ilk mekanik saati günümüze kadar pek çok kez geliştirildi.

HASSAS SARKAÇLI SAAT : Galileo’ nun sarkaç teorisini üretmesinden sonra daha kesin zaman ölçümü yapılabilir miydi? 1656’ da Christian Huygens, bu noktadan hareketle, sarkacın hareketini bir dizi dişli çark üzerinden saatin kollarına iletirken, bir yandan da sarkacın sürekli salınım halinde tutmanın yolunu bularak ilk hassas sarkaçlı saati geliştirdi.

DİKİŞ MAKİNESİ : 1830’ da Barthelemy Thimonnier dikiş makinesini icat etti. Makinede ayak pedalıyla döndürülen bir tekerlek, igneyi kaldırıp indiriyordu. Fakat o dönemlerde pek çok terzi, işini kaybedecegi korkusuyla bu makinelerin 80 tanesini tahrip etmişti.

FERMUAR : Fermuarın icadında her ne kadar tek bir mucitten söz etmek zor olsa da asıl katkıyı 1893’ de W.L. Hudson’ un yaptıgı söylenebilir. Fermuarın hayatımıza girmesi oldukça zaman almıştır. İlk fermuar tasarımının o kadar ürkütücü bir görüntüsü vardı ki pek çok üretici seri üretimi yapmayı reddetmişti. Fermuar, günümüze kadar gelişmiş ve hayatımızdaki pratik malzemelerden biri olarak yerini almıştır.

ELEKTRİK ISITICILI ÜTÜ : 1882’ de Henry Seely, elektrik ısıtıcılı ütüyü geliştirdi. İlk ütüler, içine kor halinde kömür konularak ısıtılırdı. Seely’ nin ütüsünün içinde ise elektrikli bir ısıtıcı bulunuyordu. Böylece ütü, zor kullanılan bir ev aleti olmaktan çıkmıştı.

ÜTÜ MASASI : Ütü yaparken yeterince iyi sonuç alamamaktan şikayetçi olan Afrikalı Sarah Boone adlı bir ev kadını, 1892 yılında kendisi için bir ütü masası geliştirdi. Böylece tarihin ilk ütü masası ortaya çıkmış oldu.

ELEKTRİKLİ SÜPÜRGE : 1901’ de Hubert Booth, elektrikli süpürgeyi icat etti. Booth’ un elektrikli süpürgesi o kadar büyüktü ki atlı bir arabayla çekilmesi gerekiyordu. Fakat süpürgenin performansı gayet iyiydi; öyle ki İngiliz Kralı VII. Edward taç giyme töreninden önce salondaki halının bu süpürge ile temizlenmesini istemişti.

ELEKTRİKLİ BUZDOLABI : İlk elektrikli buzdolabı, Karl Linde tarafından 1877’ de geliştirildi. Yiyeceklerin bozulmadan saklanabilmesi için gereken, ortamın soguk olması koşulu, ilk defa Karl Linde tarafından yapay olarak saglanmıştı. Linde’ nin cihazı, yiyecek kabininin arkasına freon gazı yerine metil ether adlı son derece patlayıcı bir gaz pompalıyordu. Bu yüzden pek yaygınlaşmadı. Freon gazı kullanılan ilk buzdolabını ise Balzer Von Platen ve Carl Munters birlikte tasarlamıştı.

BULAŞIK MAKİNESİ : 1889’ da W. A. Cockran adındaki maharetli kadın mucit, tarihin ilk elektrikle çalışan ilk bulaşık makinesini üretti. Sistem çok basitti. Bir fiskiye, boru yardımıyla gelen tazyikli suyu tabakların üzerine eşit dagıtıyor ve bulaşıkları temizliyordu.

ÇAMAŞIR MAKİNESİ : 1906’ da Ala Fischer, çamaşır makinesini icat etti. Makinenin içine yatay olarak yerleştirilmiş metal tambura kirli çamaşırlar konuluyordu. Tambur, elektrik yardımıyla döndürülüyor ve hareket sırasında çamaşırlar sürekli suyla temas ederek temizlenmiş oluyordu. İlk kurutuculu çamaşır makinesi ise 1924’ te üretildi. Çamaşır makineleri sürekli gelişerek günümüzdeki halini aldı.

TERMOS : 1906’ da İskoçyalı J. Dewar, termos adını verdigi ve içine konulan sıvının ısısını koruyan, iç içe geçmiş iki kaptan oluşan bir sistem geliştirdi. Tarihin en popüler icatlarından birisi olan termos sayesinde piknik yapmak, insanoglu için daha da keyifli bir hal almaya başladı.

BLENDER : Stephen Poplawski, termos benzeri cam bir kutunun tabanına metal, dönen bir bıçak koyarak blender fikrini ilk ortaya atan kişidir. 1932’ de bu fikrini tasarım haline dönüştürmeyi başarmıştır. 1935’ te Fred Waring ve Frederick Osus adlı iki girişimci dostu, Poplawski’ nin fikrini geliştirerek büyük bir ticari başarı kazanmışlardır.

ATAŞ : 1900’ de Johann Vaaler, kagıtları sıkıca tutabilmek için,iç içe geçmiş iki halkadan oluşan, metal bir telden ibaret orijinal bir ürün tasarladı. Vaaler’ in “Ataş” adını verdigi bu tasarım bugüne degin hemen hemen hiç degişmemiştir.

KALEMTIRAŞ : Bugün okur yazar hemen hemen herkesin evinde, çekmecesinde bulunan kalemtıraş Amerikalı John Lee Love tarafından 1897’ de icat edildi. İlk üretimi bildigimiz taşınabilir şekliyle tasarlanan kalemtıraş daha sonraki yıllarda geliştirildi.

KURŞUNKALEM : Kurşunkalemin bugün bildigimiz şeklini Fransız kimyacı Nicolas Conte vermiştir. Kil ve graphite karışımını yakıp tahtadan silindir çubuklar içine koyan Conte; 1795’ te patentini almıştır. İlk kurşunkalem fabrikasını ise 1861’ de Eberhard Faber, New York’ ta kurmuştur.

BİLYE UÇLU TÜKENMEZKALEM : 1938’ de Macar mucit Lazlo Biro, biro da denilen, günlük hayatımızın vazgeçilmez parçası olan bilye uçlu tükenmezkalemin hayata geçmesini sagladı. Tükenmezkalem, öncelikle yüksek basınca maruz pilotların kullanması için üretilmişti. Zamanla kolay kullanımından dolayı geniş kitlelere ulaştı.

DOLMAKALEM : 1935’ te Fransız Jules Fagart, tekrar doldurulabilen dolmakalemi geliştirdi. Bugün bizlere bir parça nostalji gibi görünse de dolmakalemler, pek çok insan için hala önemli yazı araçlarından biridir.

SİLGİ : Silgiyi ilk defa 1736’ da Avrupa’ ya getiren, Fransız kaşif ve bilim adamı Charles Marie de la Condamine’ dir. Bu aslında, Güney Amerika’ da yerli kabilelerin oyun için ve tavuk tüyü gibi şeyleri vücutlarına yapıştırmak için kullandıkları bir maddeydi. Avrupalılar bunu kullandı fakat bir süre sonra çürüdügü için kullanışlı olmadı. 1839’ da Charles Goodyear, kauçugu işlemenin ve dayanıklı kılmanın yolunu buldu. Bugün kullandıgımız silgilere şekil vermiş oldu.

DAKSİL : 1951’ de Bette Nesmint Graham, daksili icat etti. Dallaslı sekreter Graham, bugün ofislerimizde hepimizin sık sık ihtiyaç duydugu hatalı metinlerin üzerini ince beyaz tabakayla kapatan yazı düzelticiyi ilk olarak evinin mutfagında blender ile sıvı hale getirdigi kagıt olarak üretmiştir.

RAPTİYE : Raptiye, ilk defa Amerikalı Edwin Moore tarafından kiralık bir odada üretildi. Bir gün önce yaptıgını ertesi gün satan Moore, Eastman Kodak Company’ den büyük bir sipariş alınca 1904’ te Moore Raptiye Şirketi’ ni kurdu. Şirketi hala küçük şeylerin üretimine devam etmektedir.

FOTOKOPİ MAKİNESİ : Bugün kullandıgımız fotokopi makineleri ilk olarak 1942’ de Chester Carlson tarafından geliştirilmiştir. Amerikalı mucit Chester Carlson, 1938’ de de elektrostatik fotokopi makinesini icat eden kişidir. Fotokopi makineleri sayesinde gerekli dokümanları çogaltmak kolaylaşmış oluyordu. Bu da büyük bir işgücü kazanımı anlamına gelmekteydi.

MÜREKKEP : Kagıdın icadıyla paralel kullanılan mürekkep, Çinliler tarafından bulunup geliştirildi. MS 400’ de yaklaşık olarak bugün kullandıgımız halini aldı. Renk pigmentleri veya boyar maddelerin sıvıda çözündürülmesiyle elde edilen mürekkebin ilk dönemlerdeki hammaddesi ise yanmış çam odunu, kuzu yagı, eşek derisi jölesi ve miskti.

PARŞÖMEN : Eski Mısır firavunlarından biri Anadolu’ ya papirüs vermeyi reddedince, parşömenin hikayesi başlar. Anadolu’ daki Bergama kitaplıgının İskenderiye’ ye rakip olmasından rahatsız olununca papirüs gönderimi durmuştur. Bergama hükümdarı, koyun ya da keçi derisinden papirüsün yerini tutacak ve yazı yazmaya uygun bir madde hazırlanması istedi. Yunanca “Pergament” adını taşıyan parşömen böylece dogdu.

YAPIŞKAN BANT : 1921’ de Amerikalı R. Drew, yapışkan bant fikrini ortaya attı. Avrupa’ da “seloteyp” adıyla piyasaya sürülen bu bandın bir yüzü, “selüloz” adı verilen ve yapışkan olan saydam bir plastik şeritten oluşuyordu.

TUTKAL : Tutkal ilk olarak 1750’ de İngiltere’ de yapıldı. Tutkal önceleri balıktan elde edilmiş, daha sonraları plastik, hayvan kemikleri, nişasta, süt proteinlerinden elde edilen türevleri ile yaygınlaşmaya başlamıştır.

YANGIN SÖNDÜRÜCÜ : 1816’ da George Manby, yangın söndürmeye yönelik bir sistem geliştirerek ilk yangın söndürücünün temellerini atmış oldu. Alet, su içeren metal bir silindirden oluşuyordu. İçindeki su, sıkıştırılmış hava yardımıyla dışarıya püskürtülüyordu.

KİMYASAL YANGIN SÖNDÜRÜCÜ : 1905’ te Alexander Laurent, kimyasal yangın söndürücüyü geliştirdi. Yangına suyla müdahale etmek her zaman dogru bir yol degildi, bu yüzden Laurent, bir kimyasal karışımı geliştirerek suyun yangın söndürmedeki zararlarını da yok etmiş oluyordu.

DİKENLİ TEL : 1867’ de Lucien B. Smith, tarihteki ilk dikenli teli üretti. Teksas’ ta yaşayan büyük toprak sahiplerinin sayısı artmaya başlayınca sınırlar birbirine yaklaşmaya başlamıştı. İşte bu ihtiyaçtan hareketle kendisi de bir çiftçi olan Smith, sınırları belirlemek ve yabancıların girişinin önüne geçebilmek için tarihteki ilk dikenli teli üretmiştir.

GAZ MASKESİ : 1914’ de Garet A. Morgan’ ın geliştirdigi gaz maskesi, Erie Gölü altındaki patlamada 32 maske kullanıcısın hayatta kalmasından sonra çok tutulmuştur. Patlamadan sonra pek çok firma Morgan’ ın gaz maskelerinden sipariş vermiştir. Sonraları Amerikan ordusu gaz maskesine son halini vermiş ve resmen kullanmaya başlamıştır.

TRAFİK IŞIKLARI : 1923’ te Gervett A. Morgan, elektrikli trafik ışıklarını geliştirdi. Üzerinde “dur” ve “geç” yazan trafik işaret kolları, ilk kez 1868’ de kullanılmıştır. Sonraları gaz lambasıyla çalışan renkli trafik ışıkları kamu kullanımına sunuldu. İçindeki gaz lambası vasıtasıyla trafigi düzenleyen bu sistem, o tarihlerde gaz lambalarından birinin patlaması sonucu bir polisin ölmesine neden olunca yeni arayışlara gidildi. Bu soruna çare arayan Morgan, yeşil, sarı ve kırmızı renklerden oluşan elektrikli trafik ışıklarını geliştirdi.

PARKMETRE : 1939’ da Carl C. Magee, park sorununu çözebilmek amacıyla ilk parkmetreyi tasarladı. O yıllarda Amerika’ da ciddi bir park sorunu yaşanıyordu. Magee ilk parkmetre aletini caddeye yerleştirdiginde halk büyük tepki gösterdi. Fakat park sorunu çözülemeyince parkmetrelerin kullanımı arttı.

KEDİGÖZÜ : 1933’ te Percy Shaw, sisli bir gecede otomobiliyle neredeyse bir uçurumdan yuvarlanmak üzereyken bir kedinin gözlerinin parlamasıyla yolu fark edip hayatı kurtulunca, kedi gözünden esinlenerek bir alet tasarlamaya karar verir. Böylece hayat kurtaran kedi gözü ortaya çıktı. Kısa bir süre sonra birçok ülkenin yollarına bu kedigözlerinden çok sayıda yerleştirilir.

GÜVENLİ TIRAŞ BIÇAGI : 1771’ de Jean Jacques Perret, cilde sadece bıçagın kenarının degdigi ilk güvenli tıraş bıçagını geliştirdi. Böylece sabahları yüzünde kesiklerle işe gitmek zorunda kalan erkek nüfusunun sayısında gözle görülür bir azalma olmaya başladı.

SABAN : 1814’ te John Jetro, hayvan gücüyle kullanılan ilk sabanı geliştirdi. Topragı insan gücüyle sürmek hem çok zordu hem de toprak sahipleri için çok maliyetliydi. Bu nedenle hayvan gücüyle kullanılabilecek bir alet tasarlamak gerekmişti. John Jetro, tarımcılık için büyük öneme sahip sabanı geliştirdi ve patentini aldı.

PUSULA : MS 100 yılında Çinliler, pusulayı icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin kuzeye yönelecegi prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti.

KİBRİT : 1680’ de Robert Boyle, kükürtlü kibrit aracılıgıyla ateşi elde etmeyi becerdi. Keşfedilmesinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına ragmen ateş pratik halde elde edilemiyordu. Önceleri bir çelik, bir metal parçasına sürtülüyor ve ateş elde ediliyordu. Boyle’ nin kibriti, zımpara kagıdına sürtülmek suretiyle ateş alıyordu. Ardından fosforlu kibritler de üretilmeye başlandı.

YAZAR KASA : 1879’ da James Ritty, yazar kasayı icat etti. Bugünkü yazar kasaların ilham kaynagı olan ilk yazar kasaya, bir klavye yardımıyla sayılar giriliyor, gerekli toplamalar yapılıyor ve bunlar kagıda basılabiliyordu.

KÖR ALFABESİ : Fransız subay Barbier, aklına gelen kabarık harf fikrini kendisi de kör olan arkadaşı Braille’ e anlattı. Louis Braille, bu alfabe sistemini kendi yaşadıgı zorlukları da degerlendirerek, 1829 yılında bugün kullandıgımız kör alfabesini geliştirdi. Bugün sadece Braille’ in kabartma harflerini basan özel matbaalar bulunmaktadır.

BEBEK ARABASI : 1733’ te İngiliz William Kent, ilk bebek arabasını üretti. W. Kent adlı mimar, Devonshire’ in III. Dükü’ nün çocukları için tarihin ilk bebek arabasını sipariş üzerine yapmak zorunda kalmıştır. Bugün geliştirilmiş benzer tasarımlar parklarda, bahçelerde karşımıza çıkabilmektedir.

AYNA : 1903’ te Emil Bloch, aynayı geliştirdi. Tarih boyunca parlatılmış bir metal ya da taş ayna olarak kullanılmıştır. Daha sonraları cam yüzeylerin arkasına yapıştırılan koyu renkli kumaşlar da aynı amaçla kullanılmıştır. İlk modern ayna ise Bloch tarafından, düz camın gümüş veya altın folyo ile kaplanmasıyla elde edilmiştir.

POSTA PULU : 1837’ de Rowland Hill, ilk posta pulunu tasarlayıp kullanımını sagladı. Hill posta pulunu yaptıktan sonra İngiltere kralı tarafından şövalyelikle ödüllendirilmiştir. Bugün halen kullandıgımız, her biri birer sanat eseri sayılabilecek pullar, önceleri sadece kralın yazışmalarında kullanabildigi bir işaret iken zamanla tüm posta sistemlerince kabul görmüş ve yaygınlaşmıştır.

POSTA KUTUSU : 1891’ de Philip Downing, posta kutusu sistemini geliştirdi. Posta sisteminin her geçen gün daha saglıklı işleyebilmesi için günümüze kadar pek çok insan bu gelişime katkıda bulunmuştur. Bu sayede posta işaretleyicileri, işlem iptal eden cihazlar, posta mühürleri, otomatik posta sınıflandırma cihazları yaşamımızda yerini almış, mektupların daha sistematik bir şekilde sınıflandırıp gönderilmesine olanak tanımıştır.

ŞEMSİYE : 1885’ te William C. Carter, şemsiyeyi geliştirdi. İlk şemsiyenin, 4000 yıl önce Mısır, Asya, Yunanistan ve Çin’ de kullanılmış oldugunu tarihsel dokümanlar göstermektedir. Şemsiyenin patenti Carter tarafından alınmıştır.

İLK SİGARA

Ticari amaçlı ilk sigara 1843 yılında Fransa'da devlet tekelindeki Française des Tabacs adlı kuruluş tarafından üretildi. İlk parti 20 bin sigara, Kraliçe Marie-Amelie tarafından o yıl Paris'te düzenlenen kermeste satıldı. Fabrikasyon olarak sigara üretimine ilk kez 1853 yılında Küba'nın başkenti Havana'da Don Luis Susini tarafından başlandı. Markalı İlk sigara ise İngiltere'de 1859'da Tatlı Üçler adıyla üretildi. Firmanın sahibi olan Robert Peacock Gloag, 1854-1856 yılları arasındaki Kırım Harbi sırasında, Ruslara karşı Türklerle omuz omuza şavaşmıştı. O sırada silah arkadaşı Türklerden sigara sarmasını öğrendi. Ülkesine döndüğünde sigara üretimine geçmeye karar verdi.

ALKOLÜN BULUNUŞU

Alkolün ilk kez, tarih öncesi insanlar tarafından, mayalama yoluyla doğal olarak oluşturulmuş meyve ve sebzelerin yenmesiyle bir tesadüf sonucu bulunduğu sanılıyor. İnsanoğlu, onun gerçek özelliklerini kavradıktan sonra, ilaç sanayiinden endüstriye, çeşitli bilimlerden sosyal festivallere kadar birçok konuda, alkol, insan yaşamının vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.

İlk biranın, İ.Ö. 8000-6000 yılları arasında Mezopotamya'da yapıldığı biliniyor. O dönemde insanlar, arpanın mayalanmasını sağlıyorlar, sonra da sıcak suyla karıştırarak içiyorlardı. Saf alkolün ilk damıtılması ise, İ.S. 1100 yıllarına rastlar. O tarihte İtalyanlar şarabı yada birayı belirli bir sıcaklığa kadar kaynatarak buhar haline dönüşen alkolü damıtarak saf alkol elde etmeyi öğrenmişlerdir.

İlk Tükenmez Kalem

Tükenmez kalem ilk kez 1938 yılında Macar heykeltıraş ve gazeteci Lasalo Biro tarafından bulundu. Biro, o yıllarda Budapeşte'de hükümet tarafından finanse edilen bir dergi çıkarıyordu. Bir gün, derginin basıldığı matbaaya gittiğinde, çabuk kuruyan mürekkeplerin sağlayacağı yararları düşündü ve ilk tükenmez kalem prototipini geliştirdi. Biro, 10 Haziran 1943 yılında mürekkep damlatmayan bir kalemin patentini kendi adına tescil ettirdi. Biro patenti altında halka satılan ilk tükenmez kalemler ise, 1945 yılında Buenos Aires'te Eterpen şirketi tarafından piyasaya çıkarıldı.

İLK MUM

Günümüzden 2000 yıl önce, hayvansal yağların arasına pamuk sokularak ilk mum yapıldı. Ancak, bu mumlar herkesin kullanamayacağı kadar pahalı ve lükstü. 17.yy'a kadar bu durum devam etti. Fransız bilim adamı Sieur Le Brez, kalıba dökülen mumları yapınca, üretim çok daha ekonomikleşti ve mum kullanımı büyük ölçüde arttı. Parafin mumların ilki ise 1850 yılında İskoçya'da James Young adlı kimyager tarafından yapıldı.

İLK NAYLON

Amerikan kimya şirketi E.İ. Du Pont De Neumors'da, Dr. Wallace Carothers başkanlığında bir araştırma ekibi tarafından üretildi ve 16 Şubat 1937'de patenti alındı. Ticari olarak üretilen ilk naylon ürün ise, diş fırçası kılıdır. İlk naylon iplik de, aynı şirketin Seaford fabrikasında 15 Aralık 1939'da üretilmiş ve çorap yapımında kullanılmıştır.

İLK PLASTİK

Parkesin adıyla, nitroselüloz, kafur ve alkolün karışımıyla Birmingham kentinde Alexander Parkes tarafından yapıldı. Üretimine ise Londra'da, 1866 yılında Parkes tarafından başlandı. Bulucusuna göre, bu ilk plastik, gerçekten harika bir maddeydi.



 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Cevapla

Etiketler
buldu, kim, neyi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hangi Burç Neyi Önemser Neyi önemsersiniz ? Amelia Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 23 Mart 2014 21:23
Frigyalılar Neyi Buldu Violent Tarih 0 15 Haziran 2013 16:31
Siz Neyi Düşlediniz? Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 17 Eylül 2011 22:18
Neyi Satın Alabilir, Neyi Alamazsınız? Hayal IF Ekstra 1 02 Temmuz 2010 20:18
Neyi Süslü Zeka Küpü 18 21 Şubat 2010 00:27