IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 18 Eylül 2010, 22:27   #1
Çevrimdışı
Ay
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Parapsikoloji Nedir?




Parapsikoloji klinik bulgularla ölçümlenebilen psişik fenomenlerin dışında kalan alan üzerinde araştırma yapan bir bilim dalıdır.

Günümüz Parapsikolojisi modern psikoloji ve modern tıbbın verileriyle doğu bilgeliğinin verileri arasında köprü oluşturan bağımsız bir bilim dalıdır.

Bizler dünya beşeri olarak; genellikle fizik yapımız üzerinde durmuş ruhsal yanımızı tamamen göz ardı etmişizdir. Oysa biyolojik yapıda ortaya çıkan her türlü aksak1ık bugüne kadar göz ardı ettiğimiz ruhsal yapıdan gelmektedir.

İnsan Ruh ve Madde ikilisinden oluşmuş bir yapıdır. O halde bireyi incelerken ruhsal yanını da dikkate almak zorundayız. Yüzyıllar boyu gelişen bilim sadece madde dünyasının uygulamalarını etkilerini ve özelliklerini incelemekle yetinip bireyin içsel yapısından sürekli kaçtı. Fakat son 50 yılda bilimin kısırlığı anlaşıldı ve içe dönülmeye başlandı.

İste bu yeni anlayışla yapılan araştırmalar ve deneyler evrende fizik kimya ve biyolojinin ortaya koyduğundan başka ilke ve yasaların varlığını da göstermiştir.

Bizler dışımızdan gelen bilgilerin algılanmasında yalnızca beş duyu¬muzun araç olduğu fikrine kendimizi alıştırmışızdır. Eğer bu anlayışı günlük basit yaşam içerisinde değerlendirirsek doğrudur. Fakat bazı koşullarda bu yeterli olmamaktadır. Yani bazı algılarımızı başka duyumuzla da yaptığımız oluyor. İste son yıllarda kuşkulandığımız bu duyumuzun varlığını bilim kanıtlamış bulunuyor. Bu 'altıncı duyu' dediğimiz olgudur.

Dış dünyayı algılarken; bilerek ya da bilmeyerek zaman zaman beş duyumuzdan farklı bir duyumuzu da kullanıyoruz. Hatta bazı nadir kişiler bu duyusunu o derece kontrol a1tında bulundurabiliyor ki onu istediği zaman istediği amaçlarla kullanabiliyor.

İste herhangi bir organla çalışmayan bilinen duyulardan farklı ve insanın dış dünyayı algılama yeteneğine kısaca Duyular Dışı İdrak (DDİ) ya da Duyular Dışı Algılama (DDA) diyoruz.

Ancak halk arasında bunların tümüne "altıncı duyu" demek adet olmuştur. Bugün bu olguyu "parapsikoloji" adı altında incelemekteyiz. “parapsikoloji” sözcüğü (para: yanında ötesindepsychische: ruh anlamına gelmektedir) Oesterreich tarafından ortaya konmuştur. Ancak bazı bilgilere göre de Dr.Rhine'nin hem D.D.I terimini hem de "parapsikoloji" deyimi ortaya koyduğu söylenmektedir.

Prof.Rhine 1930'larda başlamak üzere; A.B.D.'de Duke Üniversitesi'nde parapsikoloji okutmuştur. Parapsikoloji klasik Psikolojinin sınırları ötesinde fenomenleri inceleyen bir araştırma dalıdır.

California'daki J.F.Kennedy Üniversitesi'nin parapsikoloji bölümünün tanımına göre: Parapsikoloji tüm canlılar ve bunların çevresi arasındaki belirli etkilerin bilimsel olarak incelenmesidir.

Bu alanda yapılan çalışmalarda hemen herkeste 6-7 ve daha fazla duyuların varlığını ortaya koymuştur. Fakat bunların varlığından pek az kimsenin haberi vardır.

D.D.İ' nin doğasında hem kendiliğindenlik hem de beklenmediklik vardır. Farkında olsak da olmasak da doğuştan getirdiğimiz bu yetenek hayvanlarda da bizde de vardır.

Bunlardan:
- Telepati
- Durugörü
- Duruişiti - Ipnoz
- Psikometri
- Psikokinezi / Telekinezi
- Derma Optik Algılama
- Radyestezi
- Beşeri Aura
- Medyumluk
- Ruhsal Şifa
- Obsesyon
- Beşeri Aura
- Neştersiz ameliyatlar
- Ekminezi
- Nazar
- Poltergeist (eşyaların hareketleri / tekinsizlik)
gibi bazılarını bundan sonraki yazılarımızda sizlere sunmaya çalışacağız.

Şurası muhakkak ki günümüzün maddeci bilimi parapsikolojiye fizik ötesini de bilimsel bir açıklama getirememektedir. Bakış açısı olaylara yaklaşım anlayışı değişmediği sürece de bunu başarabileceğini pek sanmıyoruz. Elimizdeki bilgilerle açıklayamadıklarımızı inkar etmek ya da dudak büküp geçmek gerçekte bilimselliğe de ters düşen bir tutum olmaktadır. Ancak gerçek anlamda özgür düşünceli bilginin sonsuzluğuna inanan kimselerin yapması gereken; geçmişe dönerek o zamanın olaylarını o zaman olağan dışı kabul edilen olayları inceleyerek bir fikre varmaktır.

T.Edison elektrik ampulünü bulduğunda bütün uzmanlar kendisiyle alay etmişlerdi.

Prof. A.Bickerton aya gitmeyi sersemce bir fikir olarak niteliyordu. Clarke bile 1947 yılında; dünya insanın Ay' a ayak basması için en erken tarihi 1978 olarak vermişti.

Ünlü fizikçi Lord Rutterfor atom enerjisinden yararlanabileceğimizi söyleyen kişilerle alay etmişti.

Galileo Dünya'nın Güneş çevresinde döndüğünü söylemesi üzerine engizisyon mahkemesinde yargılanmıştı.

Su sözlere de bakalım:
- Radyonun geleceği yok. (Lord Kevin - İskoçyalı fizik bilgini)
- Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek herşey icat edildi. (C.H.Duell Amerikan patent dairesi başkanı)
- Atlar her zaman kullanılacaktır oto¬mobil ise ancak geçici bir moda olabilir. (Henry Ford'un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği üzerine ekspertiz veren bir banka müdürü)
- Uçaklar hoş oyuncaklar ama askeri değerleri yok. (Maresal F.Foch 1.Dünya savaşında Fransız Orduları Başko¬mutanı)

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Beşerin yapısında her nedense yeniliklere karşı bir tepki bir tedirginlik vardır.

Tüm bunlara karşın İngiltere'de ilk Ruhsal (Psişik) Araştırma Derneği kuruldu. Daha sonra Fransa Amerika ve dünyanın çeşitli yerlerinde bu tür derneklerin kurulduğunu görmekteyiz. Bugün Rusya'da pek çok üniversitede Parapsikoloji bölümleri bulunmakta olup bu konuda A.B.D.'nin daha ileride olduğu belirtilmektedir.

Halen Dünya’nın pek çok ülkesinde D.D.İ. ile ilgili araştırmalarını sürdüren ve lisansüstü eğitim sunan pek çok üniversitenin Parapsikoloji bölümü kürsüsü bulunmaktadır.

Bu bilim yuvalarında bilimin ortaya çıkardığı en duyarlı cihazlarla D.D.A. deneyleri ölçümleri yapılmakta ve bunların hangi yasalara göre ortaya çıktığı araştırılmaktadır. Bu çalışmalara parapsikoloji içinde "psikotronik" çalışmalar da denil¬mektedir. Bu çalışmalar entelektüel bir merak konusu değil kendi yapımızı bilmeye tanımaya yönelik çalışmalardır.

Jacques Bergier'in "Gizli Parapsikoloji Savaşı" adlı eserinde parapsikolojinin uluslararası değerinin ve geleceğinin ne kadar parlak olacağını gerçek ile gerçeğin arkasındaki olayların önemini kesin çizgilerle vurguladığını görüyoruz.

O halde ön yargılarımızı bir yana bırakıp konuyu ciddiyetle araştırmalıyız. Ünlü bilimci Einstein; "Evrenin yaratıcısına olan inanç bilimsel araştırmaların en asil en itici gücüdür." demiştir.

Beşeriyet tarihinin en uzak çağlarından bu yana bireyde bugün "olağandışı" olarak kabul etmek durumuna düştüğümüz bir takım yeteneklerin var olduğunu gösteren kanıtlar mevcuttur. Büyük bir potansiyel oluşturan bu yeteneklerin bu güçlerin harekete geçirilmesi tüm düşünce yapımızda bir devrim gerektirecektir. Fakat sonunda da insan varlığına yepyeni ufuklar açılabilecektir. Bilim adamlarının günümüzde olağanüstü diye nitelendirdikleri söz konusu yeteneklere gösterdikleri büyük ilgi bunun kanıtıdır (Akupunktur Bioenerji şifacılık v.b. gibi).

Olağandışı olayların bilimsel araştırması A.B.D. 'li bilimci Joseph B.Rhine'la başladı denilebilir. 1920'li yıllarda konuya merak saran Rhine ömrünün büyük bölümünü yetenekli kişiler üzerinde yaptığı araştırmalara verdi. Böylelikle yeni bir bilim dalı olan Parapsikoloji kurulmuş oldu. A.B.D. Bilimler Akademisini Parapsikoloji'yi tanımasıyla bu yeni bilim dalı hak ettiği yeri almış oldu. Bu şekilde Rhine'i eleştiren bilim adamları da daha sonra yanılmış oldukları açıkladılar.

New Yorklu bir bilim adamı olan Hans Halzer "Bilim sadece tanınmış güvenilir araçlarla bilginin toplanmasıdır." diyor. Bununla beraber araçlar zamanla değişebilir. Geçmişin güvenilir aracı zamanımızda güvenirliğini yitirmiş olabilir. Ya da gelecekte güvenirliği yitirebilecek olabilir. Bunun tersine geçmişte kullanılmayan araç ve yöntemler bugün kullanılabilir. Yani bilimi; yerinden oynamaz şekli değişmez bir duvar gibi kabul ederek bu duvara yaslanıp rahatlığı aramak gerçeğe ters düşer.

Her şey bir değişim halinde olduğu gibi bilim de bir değişim halindedir. Bu konuda Batı ve Doğu'nun bakış açılarını dile getirmek gerekirse; Batı dış dünyayı Doğu ise insanın iç dünyası incelemiştir. Kısaca Batı analizci Doğu sentezci olmuştur. Batı olayları ufak parçalara ayırarak incelemeyi ilke edinmiştir. Örneğin: İnsan bedeninde belli bir miktar su hidrojen oksijen karbon ve başka elementler bulunduğunu saptamıştır. Bu ilginç görünebilir ancak bu maddeleri bir araya yığmakla insan elde edilemez. Önemli olan bu maddeler arasındaki ilişki bağlantı ve örgütlenmedir. Önemli olan bu parçalardan çok bunların nasıl olup da bu bütünlüğü oluşturduğudur.

İşte Doğu bunu incelemiş yani bütünleşmeyi ele almıştır. Özetle söyle söylenebilir: Parapsikoloji alanına giren tüm olayların psikolojik değil psişik olduğu bir gerçektir. Yani bunlar beden dışı ruhsal bir güce yeteneğe dayanmaktadır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
nedir, parapsikoloji


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Psişürji-Psişürji Nedir - Psişürji Hakkında Bilgi-Parapsikoloji'de Psişürji Ne Demektir.? PySSyCaT Sağlık Köşesi 0 25 Ekim 2014 22:28
Parapsikoloji -Parapsikoloji Nedir - Parapsikoloji Hakkında Bilgi PySSyCaT Ruh Sağlığı 0 25 Ekim 2014 20:35
Parapsikoloji uzmanın'ın Günlüğü Bozkurt- Esrarengiz Olaylar 0 25 Kasım 2013 22:28
Parapsikoloji nedir ? Zen Sözlük 0 24 Mart 2013 12:45
Parapsikoloji ve gelecek bilgisi Kalemzede İslamiyet 0 11 Temmuz 2011 16:31