![]() |
![]() |
|
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Almanca'da genel konuşma kalıpları GENEL KONUŞMA KALIPLARI (PRAKTISCHER SPRACHFÜHRER) DERs1 Aşağıda Almanca'da kullanılan genel konuşma kalıpları yer almaktadır. Kalıpların önce Türkçe'leri, yanına Almanca yazılışları ve parantez içersinde okunuşları verilmiştir.Okunuşlarda yer alan : işareti, kendinden önceki harfin biraz uzunca okunacağını belirtir. Almanca'da "r" harfleri genel olarak çok baskılı söylenmemekle beraber yumuşak g (ğ) sesine benzer bir ses verir. Evet : Ja (ya) Hayır : Nein (nayn) Teşekkür ederim : Danke (dankı) Çok teşekkür ederim : Danke sehr (dankı ze:r) Rica ederim : Bitte (bitı) Bir şey değil : Nichts zu danken (nihts tsu danken) Afedersiniz : Entschuldigen Sie, bitte (entşuldigın zi: bitı) Çok rica ederim : Bitte sehr (bitı ze:r) Adım .........'dır : ich heisse ...... (ih hayzı ......) Ben bir Türk'üm : ich bin ein Türke (ih bin ayn türkı) Ben doktorum : ich bin Arzt (ih bin artst) Ben öğrenciyim : ich bin Schüler (ih bin şu:lır) Ben ...... yaşındayım : ich bin ....... jahre alt (ih bin ...... ya:re alt) Ben yirmi yaşındayım : ich bin zwanzig jahre alt (ih bin svansig ya:re alt) Adınız nedir? : Wie heissen Sie? (vi: hayzın zi Adım Ali'dir : ich heisse Ali (ih hayzı Ali) Sen kimsin? : Wer bist du? (wer bist du) Ben Ali'yim : ich bin Ali (ih bin Ali) Ben müslümanım : ich bin Müslimisch (ih bin müslimiş) Adım Ali'dir : Mein Name ist Ali (mayn naı ist Ali) Adım Ahmet : Mein Name ist Ahmet (mayn naı ist Ahmet) Anlaştık! : Verstanden! (feğştandın) Lütfen : Bitte (bitı) Pekala : Gut (gu:t) Özür dilerim : Entschuldigung (entşuldigung) Bay ....... : Herr .......(kişinin soyadı) Bayan ...... : Frau ......(evli kadının soyadı) Bayan ....... : Fräulein .....(evlenmemiş kızın soyadı) Tamam : Okay (okay) Güzel! : schön (şö:n) Tabii : natürlich (natürlih) Harika! : wunderbar (vundığba:ğ) Merhaba (selam) : hallo (halo Merhaba (selam) : Servus! (servıs) Günaydın: Guten Morgen (gu:tın morgın) İyi günler (tünaydın ) : Guten Tag (gu:tın ta:g) İyi akşamlar : Guten Abend (gu:tın abınt) İyi geceler : Gute Nacht (gu:tı naht) Nasılsınız? : Wie geht es ihnen? (vi: ge:t es iğnın) İyiyim, teşekkür ederim : Es geht mir gut, danke (es ge:t mir gu:t, dankı) eh işte : Es geht (es ge:t) Nasıl gidiyor? : Wie geht's (vi ge:ts) Fena değil : Nicht schleht (niht şleht) Görüşmek üzere : Bis bald (bis balt) Hoşçakalın : Auf Wiedersehen (auf vi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ırze:ın) (Allah'a ısmarladık,güle güle anlamında) Hoşçakalın : Auf Wiederhören (auf vi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ırhö:rın)(telefonda ve radyoda kullanılır.) Hoşçakal : Mach's Gut (mahs gu:t) bay bay : Tschüss (tçü:z) çııÖÖçşab und zu=ara sira den ganzen Tag=bütün gün die ganze Nacht=bütün gece am Vormittag=ögleden önce bis heute=bugüne kadar für eine kurze Zeit=kisa bir süre icin kürzlich=biraz önce uzun zaman=lange Zeit im voraus=önceden immer noch=hâlâ Yer Adları • Banka - die Bank [bank] • Postane - die Post [post] • Müze - das Museum [muzeum] • Polis karakolu - Polizeiwache [politsay-vahı] • Hastane - das Krankenhaus [krankınhaus] • Eczane - die Apotheke [apote:kı] • Dükkan - das Geschäft [gışeft] • Lokanta - das Restaurant [restoran] • Okul - die Schule [şu:lı] • Kilise - die Kirche [kirhı] • Cadde - die Straße [ştra Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ı] • Meydan - der Platz [plats] • Dağ - der Berg [berk] • Tepe - der Hügel [hü:gıl] • Göl - der See [ze:] • Okyanus - der Ozean [otsean] • Nehir - der Fluß [flus] • Yüzme Havuzu - das Schwimmbad [şvimba:t] • Kapalı - geschlossen [geşlosın] • Açık - Auf [auf], offen [ofın] • Posta kartı - die Postkarte [postkartı] • Pul - die Briefmarke [bri:fmarkı] • Bir az - etwas [etvas] • Kahvaltı - das Frühstück [frü:ştük] • Öğle yemeği - das Mittagessen [mita:kesın] • Akşam yemeği - das Abendessen [a:bıntesın] • Vejeteryen - vegetarisch [vegıtariş] • Ekmek - das Brot [das bro:t] • İçecek - das Getränk [gıtrenk] • Kahve - der Kaffee [kafe:] • Çay - der Tee [te:] • Meyve suyu - der Saft [zaft] • Bira - das Bier [bi:r] • Tren - die Bahn [ba:n], der Zug [tsu:k] • Otobüs - der Bus [bus] • Metro - die U-Bahn [u:ba:n] • Hava limanı - der Flughafen [flu:kha:fın] • Tren istasyonu - der Bahnhof [ba:nho:f] • Otogar - der Busbahnhof [bus-ba:nho:f] • Metro istasyonu - der U-Bahnhof [u:ba:nho:f] • Kalkış - die Abfahrt [apfa:rt] • Varış - die Ankunft [ankunft] • Kiralık araba şirketi - Autovermietung [auto-fermi:tunk] • Otopark - Parken [parkın] • Hotel - das Hotel [hotel] • Oda - das Zimmer [tsimır] • Rezervasyon - die Reservierung [rezervi:runk] • Pasaport - Reisepaß [rayzı-pas] • Kule - der Turm [turm] • Köprü - die Brücke [brükı] • Tuvalet - die Toilette [toileti) • Merhaba - Guten Tag [gu:tın ta:g] • Güle güle - Auf Wiedersehen [auf vi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ırze:ın] • Görüşürüz - Bis nachher. [bis na:hhe:r] • Günaydın - Guten Morgen [gu:tın morgın] • İyi günler - Guten Tag [gu:tın ta:g] • İyi akşamlar - Guten Abend [gu:tın a:bınt] • İyi geceler - Gute Nacht [gu:tı naht] * ab und zu=ara sira * den ganzen Tag=bütün gün * die ganze Nacht=bütün gece * am Vormittag=ögleden önce * bis heute=bugüne kadar * sprecen Sie Deutsch? (almanca konusur musunuz?) * ja, ich spreche Deutsch. (evet, almanca konusurum.) *Nein, ich spreche nicht Deutsch. (hayir, almanca konusamam.) • Sol - links [links] • Sağ - rechts [rehts] • Düz - geradeaus [gıra Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ıaus] • Aşağı - hinunter [hinuntır] • Yukarı - hinauf [hinauf] şdie Erbse: bezelye die Artischocke: enginar die Tomate: domates die Gurke: salatalik die Karotte: havuc der Sellerie: kereviz der Porree: pirasa der Spinat: ispanak die rote Rübe: pancar der Kopfsalat: kivircik marul der Kohl: lahana der Blumenkohl: karnibahar die Zwiebel: sogan der Knoblauch: sarimsak reif: olgun reifen: olgunlasmak aufbewahren: muhafaza etmek der Karton: kutu das Trinkgeld: bahsis grüne Bohnen: taze fasulye die Frühbirne: turfanda armut das Frühgemüse: turfanda sebze das Muster: örnek gemustert: baskili, emprime der Stil: model, tarz einfach,schlicht: basit, sade der U-Kragen: yuvarlak yaka die Schulter: omuz der Rucken: sirt der Armel: kol der Gurtel: kemer die Bluse: bluz teuer: pahali knapp: siki, dar bequem: rahat passen zu: uymak elegant: sik inbegriffen: dahil waschbar: yikanabilir anziehen: giymek anprobieren: denemek, prova etmek die Wolle: yün aus Wolle: yünlü, yünden yapilmis die Baumwolle: pamuk die Seide: ipek aus der Mode, unmodern: modasi gecmis die letzte Mode: son moda çııÖÖçşheute : bugün (hoyte) morgen : yarin (morgen) der morgen : sabah übermorgen : yarindan sonra (übe morgen) abend : aksam (abind) almancada r harfleri baskin söylenmez... heute abend : bu aksam heute nacht : bu gece (hoyte naht) morgens :sabahleyin abends :aksamleyin das Frühstück : kahvalti (früstük) das mittagessen : ögle yemegi (yazildigi gibi okunur) das abendessen : aksam yemegi der Teller : tabak (tella) der Löffel : kasik das Messer : bicak (messa) die Gabel : catal das Glas : bardak (tam sözlük anlami cam olarakta geciyor) die Tasse : fincan Bis Wann ? Ne zamana kadar? WIE OFT? Ne sIklIkla? UM WIEVIEL UHR? saat kacta? VERZEIHUNG! afedersiniz AB HEUTE bugünden itibaren AB SOFORT su andan itibaren KEINE URSACHE birsey degil GERN GESCHEHEN memnuniyetle VIEL GLÜCK! bol sans bunlar trennbar fiillerdir (ayrilan fiiler) ayrilan kisim sona gider.... Hören : duymak zu / hören : dinlemek hör mir zu : dinle auf / hören : bitmek , kesilmek Hör auf: yapma , kes artik Ich bin glücklich...Sansliyim Ich habe Glück...Sansim var Ich will immer bei dir sein...her zaman senin yaninda olmak istiyorum ohne dich kann ich nicht sein...ben sensiz olamam das nächste mal...bir dahaki sefere Darf ich etwas fragen?...Birsey sorabilirmiyim? Ich werde dich nie vergessen...seni asla unutmayacagim ich glaube dem Gott...ben allaha inaniyorum am samstag bin ich früh aufgestanden.(cumartesi erken kalktim) ich habe mich meine Haare gewaschen(saclarimi yikadim) und bin ich mit meiner Familie an den See gefahren.(ve ailemle birlikte göle gittik(aracla))zu Früchstück haben wir im Restaurant gegessen.(kahvaltimizi restoranta yaptik)ich habe Apfelsaft getrunken(ben elma suyu ictim)das frühstück ist sehr gut gewesen(kahvalti cok iyi oldu)nach dem Essen bin ich mit meinem Bruder nach Hause gelaufen.(yemekten sonra abimle eve yürüdük)wir haben das schöne Wetter genossen(biz güzel havanin tadini cikardik)und wir haben lange gesprochen ( ve biz uzun süre konustuk)abend bin ich früh ins Bett gegangen(aksam yataga erken gittim) TÜRKCE ALMANCA YAZILISI ALMANCA OKUNUSU acelem var ich habe Eile ih habe ay`le acim ich bin hungrig ih bin hun`grig affedersiniz entschuldigen sie bitte entsuldigung zi bite affiyet olsun guten appetit guten apetit allah askina um gotteswillen um gottes villent allah rahatlik versin schlafin sie wohl silafin zi vol allaha ismarladik adieu adyö anlasiliyorki es folgt daraus ez folgt daraus arasira hie und da hi ind da asla auf keinen fall auf kaynin fal asla:katiyen keineswegs kayniz`vegz asla:katiyen bestimmt nicht bestimt niht azar azar nach und nach nah und nah bir kere daha noch einmal noh aynmal bu cok korkunc das ist schrecklich das ist sireklih disari cik verschwinden sie fersivinden zi dikkat edin passen sie auf passen zi auf dikkat achtung ahtung dur halt halt evet ja ya hayir nein nayn eyvallah servus servus girilmez zutritt verbotten tsu`trit ferboten görüsmek üzere auf bald auf bald hazirim ich bin fertig ih bin fertig DERS 2 UÇUŞ VE TERMİNALLERDE Guten Flug = iyi ucuslar Gute Reise = iyi seyahat ler Unsere Schalter der Flug-gesellschaft ist gleich rechts yada Unsere Flug-Ticket-Schalter ist gleich rechts. WC ist hier We tse olarak okunuyor Sie sind in der falsche Reihe Ihre Sitz-Platz Nummer ist=Koltuk numaraniz --- Möchten Sie Raucher-Platz oder Nichtraucher-Platz Sigara icilen bölümmü istersiniz yada icilmeyenmi Haben Sie Hand-Gepäck=El cantanis varmi Ihre Hand-Gepäck bitte= El cantaniz lütfen planen: tasarlamak das Flugzeug: ucak abfliegen: hareket etmek(ucak) annullieren: iptal etmek die Verspätung: randevu die Ermäßigung: indirim überlegen: düsünmek melden,verkünden: haber vermek landen: yere inmek(ucak icin) die Zollkontrolle: gümrük muayenesi der Auskunftschalter: danisma masasi die Verspätung: gecikme technisch: teknik die Störung: ariza umbuchen: transfer etmek prüfen lassen: kontrol ettirmek die Mannschaft: mürettebat Herzlich Willkommen!;hos geldiniz gefallen: begenmek angenehm: rahat berühmt: meshur,ünlü die Klippe: kayalik neblig: sisli bewölkt: bulutlu das Gebiet: bölge verzollen: gümrük vermek Alle Reisenden werdwn an die Tür Nr.3 gebeten: Bütün yolcular 3 numarali kapiya cagriliyorlar. wann Sie wollen: ne zaman isterseniz zur rechten Zeit: tam zamaninda pro person: adam basina zollfrei: gümrüksüz hoffentlich sehen wir Sie wieder: insaallah tekrar görüsürüz die Hinfligskarte: gidis bileti die Rückflugskarte: dönüs bileti das Mehrgewicht: fazla bagaj zu welcher Zeit: ne zaman? Welche Flugzeuge fliegen nach...........?:....'ya hangi ucaklar vardir? eine Nacht verbringen: bir gece kalmak das Datum meiner Rückkehr: dönüsümün tarihi die Flugsicherheit : uçuş güvenliği der/die Steward/ess : Host/ hostes die Flugnummer : uçuş numarası Handy ausschalten : cep telefonunu kapatmak im Anflug : inişte gelandet : indi DERS 3 ALİŞVERİŞLERDE CÜMLE KALIPLARI Können Sie mir helfen?= bana yardimci olabilirmisiniz Ich brauche......= bana lazim Haben Sie.....?= .....varmi Ich möchte .......... bitte= ben....... istiyorum Können Sie mir Zeigen wo ..... ist= bana gösterebilirmisiniz .....yerini Was kostet ......das= kac para Haben Sie es günstiger= daha ucuzu varmi Das möchte ich nicht=bunu istemiyorum Das gefällt mir nicht so recht= tam olarak beyenmiyorum Ich Schaue mich um= ben bakiniyorum BEIM GEMÜSEHÄNDLER : Manavda Frau Taylor parkt ihren Wagen vor dem Gemüsehändler. [i]Bayan Taylor otomobilini manavin önüne park eder. Herr Steeluten Morgen,Frau Taylor! [i]Günaydin Bayan Taylor! Frau Taylor; Guten Morgen,Herr Steel. Ich möchte vier Pfund Äpfel und ein Kilo Bananen. Sind die Bananen reif? [i]Günaydin Bay Steel.2 kilo elma ve 1 kilo muz istiyorum.Muzlar olgun mu? Herr Steel: Sie sind nicht reif,aber sie werden reifen.Behalten Sie sie einen Tag auf. [i]Olgun degiller,fakat olgunlasirlar.Onlari bir gün muhafaza edin. Frau Taylor:Zwei Kilo Apfelsinen,ein Kilo Quitten,ein Kilo Birnen. [i]2 kilo portakal,1 kilo ayva,1 kilo armut. Was kostet ein Kilo Birnen? [i]Bir kilo armut ne kadar? Herr Steel:Achthundert Lira das Kilo,gnädige Frau. [i]Kilosu 800 lira hanimefendi. Frau Taylorarum sind sie so teuer? [i]Onlar neden bu kadar pahali? Herr Steel: Die Birnen sind Frühbirnen. [i]Armutlar turfandadir. Frau Taylor:Sie sind sehr teuer.ich werdw sie nicht nehmen. [i]Cok pahali.Onlari almiyorum. Herr Steel:Noch etwas anderes vielleicht? [i]Acaba baska birsey istermisiniz? Frau Taylor:Ja, ich brauche Gemüse. [i]Evet, sebze istiyorum. Herr Steel:Kann ich alles in einen großen Karton packen? [i]Hepsini büyük bir kutuya paketleyebilir miyim? Frau Taylor:Ja, danke schön; [i]Evet, tesekkür ederim. Das wäre gut! Kann der Junge den Karton zu meinem Wagen tragen? [i]Iyi olur.Cocuk kutuyu arabama tasiyabilir mi? Herr Steel:Ja. natürlich. [i]Evet, tabii Sie gibt dem Jungen ein Trinkgeld. [i]Cocuga bahsis verir. Frau Taylor:Auf Wiedersehen Herr Steel. [i]Allahaismarladik Bay Steel. Herr Steel: Auf Wiedersehen Frau Taylor. [i]Güle güle Bayan Taylor. drei Kilo Kartoffeln; 3 kilo patates, ein Kilo Zwiebel; 1 kilo sogan, ein Kilo Karotten; 1 kilo havuc, ein KIlo Spinat; 1 kilo ispanak ein Kilo Porree; 1 kilo pirasa ein halbes Kilo Sellerie; yarim kilo kereviz, drei Kopfsalate; 3 adet kivircik marul ein Bündel rote Rüben,ein kleines Bündel Petersilie; 1 demet pancar,ufak bir demet maydanoz. DERS 4 TANIŞMA ARKADAŞLIK lutfen beni hanima (beye) takdim ediniz. stellen sie mich bitte der dame(dem herrn) vor. sizi....... beyle tanistirabilirmiyim? darf ich sie mit ........bekkant machen? kendimi taktim etmeme musade edermisiniz? gestatten sie dass ich mich worstelle? evet benim ya ich bin es simaniz bana yabanci degil? ich kenne sie vom ansehen hayir yaniliyorsunuz nein, sie irren sich nasilsiniz? wie geht es ihnen? tesekkur ederim iyiyim danke gut siz iyisiniz degilmi? und ihnen geht es gut? tesekkur ederim oldukca iyiyim danke rech gut zaman ne cabuk geciyor wie schnell verrinnt die zeit aileniz nasil? wie gehts es ihrer familie? evdekilerin hepsi iyi zu hause ist alles gesund isminiz nedir? wie heissen sie? sizinle tanistigimiza memnun oldum es freut mich, sie wiederzusehen sizin icin neyapabilirim? was kann ich fur sie tun? rahatsiz ettigim icin ozur dilerim verzeihen sie, dass ich störe birisi sizinle gorusmek istiyor jemand möchte mit ihnen sprechen bir dakikanizi alabilirmiyim? heben sie einen augenblick zeit? cok memnun oldum es war mir ein vergnügen ali`ye saygilar meine empfehlung an ali ali`ye benden selamlar! gürüsin zi ali for mir arkadasliginiz icin cok tesekkur ederim vielen dank für ihre gesellschaft cok naziksiniz das ist sehr nett von ihnen ne zaman geleceksiniz? wann kommen sie? gercekten üzgünüm es tut mir wirklich leid bana yardim edebilir misiniz? können sie mir helfen? simdi gitmek zorundayim ich muss jetz gehen musaade edermisiniz? gestatten sie? gezmeye gidelim istermisiniz? wollen sie spazieren gehen? kahvalti ettinizmi? haben sie schon gefrühstückt? daha kahvalti etmedim ich habe schon gefrühstückt daha vakit pek erken es ist noch zu früh pek erken geldiniz sie sind zu früh gekommen cok gec geldiniz sie sind zu früh zu spät gekommen erken olsunda gec olmasin lieber zu früh als zu spät bir otomobile binsek daha iyi olmazmi? wollen wir ein auto nehmen? yanimiza yiyecek almamiz gerekirmi? müssen wir proviant mitnehmen? ben biraz sonra size yetisirim ich werde ihnen bald folgen sizi saat uce kadar beklerim ich werde sie bis 3 uhr erwarten sizi burada bekleyecegim ish werde hier auf sie warten beni cok beklettiniz sie haben mich lange warten lassen nerede bulusalim wo wollenwir uns treffen çııÖÖçşcok gec geldiniz sie sind zu früh zu spät gekommen Sie sind zu spät gekommen=Cok gec geldiniz daha kahvalti etmedim ich habe schon gefrühstückt Ich habe noch nicht gefrühstück=daha kahvalti etmedim ali`ye benden selamlar! gürüsin zi ali for mir Grüssen Sie Ali von mir=Ali`ye benden selam söyleyin. bir dakikanizi alabilirmiyim? heben sie einen augenblick zeit? für mich Haben Sie einen augenblick Zeit? Zamaniniz varmi/Bir dakikaizi alabilirmyiyim? sizinle tanistigimiza memnun oldum es freut mich, sie wiederzusehen Es freut mich ,sie wiederzusehen=Sizi tekrar gördügüme memnun oldum evdekilerin hepsi iyi zu hause ist alles gesund Zu Hause sind alle gesund. tesekkür ederim iyiyim)=danke es geht mir gut (zaman ne cabuk geciyor)=wie schnell die Zeit vergeht (sizinle tanistigima memnun oldum)=es hat mich sehr gefreut Sie kennen zu lernen (Aliye saygilar)=Respekt für Ali/Respekt an Ali (gezmeye gidelim istermisiniz)=möchten sie Spazieren DERS 5 BASİT SORULAR acmisin? sind sie hungrig? naladiniz mi? is das klar? bu nedir? was ist das? bu neye yarar wozu dient das? burada ..... varmi? bekommt man hier? dogrumudur? is das wahr? kim o? wer is da? nasilsiniz? wie geht es ihnen? ne arzu ediyorsunuz? was wunshen sie? ne cikar? was tut se? ne oluyor? was ist los? ne var? was ist los? nerede ... bulabilirim? wo finde ich? nereye gidiyorsunuz? wohin gehen sie ? nicin? warum? sira kimde? wer is dran? sira sizinmi? sind sie dran? uyuyormusunuz? sind sie wach? çııÖÖçşWürden Sie mir einen Gefallen tun? Bana bir iyilikte bulunabilir misiniz? Was wünschen Sie? Ne arzu edersiniz? Können Sie mir sagen,wo ...ist? ...nin nerede oldugunu söyleyebilir misiniz? Möchten Sie...? ...ister misiniz? Kann ich einmal telefonieren? Bir telefon edebilir miyim? Kann ich faxen? Faks cekebilir miyim? Wo kann ich ein Internet-Cafe finden? Berede bir internetcafe bulabilirim? Wo kann ich E-mail senden? Nereden bir mail gönderebilirim? Darf ich Sie etwas fragen? Size bir sey sorabilir miyim? Kann ich ihren Stift nehmen? Kaleminizi alabilir miyim? Können Sie ...zeigen? ...yi gösterebilir misiniz? Wo kann ich Wasser finden? Nerede su bulabilirim? Was ist dieses Zeichen? Bu isaret nedir? Kann ich Ihnen helfen? Size yardim edebilir miyim? Können Sie mir zeigen,wo ...ist? Bana ...nin nerede oldugunu gösterebilir misiniz? Wie können wir dorthin gehen? Oraya nasil gidebiliriz? Wozu ist das? Bu ne icindir? Was ist los? Ne oluyor? Wie weit ist der Bahnhof? Istasyon ne kadar uzaktadir? Wo ist das Informationsbüro? Danisma bürosu nerededir? Wann werden die Geschäfte geöffnet (geschlossen)? Dükkanlar nezaman acilir (kapanir)? Wo ist die Bushaltestelle? Otobüs duragi nerededir? Wo ist die nächste Bank? En yakin banka nerededir? Wo kann ich warten? Nerede bekleyebilirim? Wo kann ich mein Auto parken? Otomobilimi nerede park edebilirim? DERS 6 ALMANCA DEYİMLER Jeden Tag: her gün schon gut: peki,pekala pech haben: sansi olmamak. (Wir haben Pech.Es regnet:sansimiz yok.Yagmur yagiyor.) das macht nichts: zarari yok. (ich habe keinen Bleistift.das macht nichts.:Kursunkalemim yok.zarari yok.) Jahre lang: yil boyunca es geht: söyle böyle,eh iste einkaufen gehen: alisverise cikmak es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi.) das ist alles: hepsi bu kadar das wär's: tamamdir,bu kadar guten tag: iyi günler ,merhaba recht haben: hakli olmak,hakki olmak (ich glaube, es wird regnen. Ja,du hast recht.:Sanirim yagmur yagacak. Evet,haklisin.) zu Fuß: yürüyerek am besten: en iyisi,iyisi mi nach Hause: eve zu Hause: evde weg müssen: gitmek,gerekmek (Es ist spät. ich mußweg.ec oldu.Gitmeliyim.) sagen wir: diyelim ki....,farz edelim zum erstenmal: ilk defa ,ilk kez nichts dafürkönnen: elinden birsey gelmemek,caresiz olmak,suc kendinde olmamak (ich kann nichts dafür,wenn du nicht arbeitest.:Sen calismazsan ben birsey yapamam.) weg sein: uyur kalmak,sarhos olmak,sasirmak,asik olmak (Ich bin weg für Galatasaray. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. en Galatasaraya asigim.) eines Tages: günün birinde,bir gün einen Augenblick: bir dakika,bir saniye von mir aus: benim icin hava hos,fark etmez wie geht es dir: nasilsin mit einem Wort: kisaca,tek sözcükle keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,astagfurullah was soll das?: bu (da) ne demek (oluyor) Platz nehmen: oturmak (Nehmen Sie Platz, bitte!: Oturun lütfen.) auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine dokunmak,birini sinir etmek: (Mit deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven.:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun.) das Licht anmachen: isigi acmak,isigi yakmak vor sich haben: yapacak seyi olmak (Ich habe heute vieles vor mir.: Bugün yapacak cok seyim var.) du meine Güte!: Tanrim!,aman Allahim!,aman Yarabbi in Frage kommen: söz konusu olmak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommen.:Senin problemin hic söz konusu olmadi.) im wege stehen: engel olmak,karsisina cikmak Wieviel uhr ist es?: saat kac? Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule.: Bugün okulumuz yok.) eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.) nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm) im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen.:Akildan hesap yapamiyorsun demek.) Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür! Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?) weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin? den gleichen (anderen,nächsten usw.) Tag: ayni (diger,ertesi vs.) gün das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir es ist mir (dir,...) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor.) aus dem Kopf: akildan, ezbere auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, muhakkak (asla),kesinlikle,ne olursa olsun im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla unter Umständen: belki,herhalde,uygun düserse Schluß machen: bitirmek,son vermek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen.:Iki dakikaya kadar bitirmelisin.) erst recht: inadina kurz und gut: kisacasi,sözün kisasi grüss Gott!: merhaba,selam auf den Gedanken kommen: fikrine varmak zu Bett gehen: yatmak,yatmaya gitmek schwarz sehen: karamsar olmak,sonunu iyi görmemek (Er ist sehr krank.Ich sehe schwarz für ihn. Cok hasta,sonunu hic iyi görmüyorum.) in Ruhe lassen: birini rahat birakmak (Lass mich in Ruhe! Beni rahat birak) nach wie vor: eski hamam eski tas,eskisi gibi imstande sein: yapabilmek,elinden gelmek,agzinda bakla islanmamak das gibt's nicht: olanaksiz,olamaz zu Ende gehen: bitmek,sona ermek auf den ersten Blick: ilk bakista es handelt sich um ...Söz konusu olan..,önemli olan... genug davon haben: canina tak etmek,bezmek,artik yetmek nicht gefallen: iyi (saglikli) gözükmemek (Heute gefiel mir mein Vater nicht! Babami bugun pek iyi görmedim.) heute oder morgen: bugün yarin (Heute oder morgen werde ich ein Auto kaufen. Bugün yarin bir araba satin alacagim.) es kommt darauf an: bakalim (Es kommt darauf an,dass er ins Kino kommt? Bakalim sinemaya gelecek mi?) einigermassen: söyle böyle,iyi kötü,asagi yukari (Ich weiss einigermassen nasil oldugunu iyi kötü biliyorum.) keine Ahnung haben: bilgisi olmamak (-Wohin ist er gegangen?,-Ich habe keine Ahnung. Nereye gitti, hic bilgim yok.) zu tun haben: yapacak isi olmamak (Ich habe viel zu tun: cok isim var.) zur Sache kommen: kisa kesmek (Komm zur Sache! Ich habe keine Zeit.:kisa kes,vaktim yok.) vor sich gehen: olmak,vuku bulmak (Wie der Unfall vor sich gegangen ist! Kaza nasil oldu) einen Streich spielen: birine oyun oynamak,oyun etmek (Versuch nicht,mir einen Streich zu spielen!: bana oyun oynamaya sakin kalkma!) nach und nach: yavas yavas noch lange nicht: katiyen,hic,asla ein klein wenig: biraz,cok az, bir miktar vor Hunger sterben: acliktan ölmek nicht im geringsten:asla,katiyyen,hic den Entschluss fassen:karar vermek,karara varmak auf diesem Wege:böyle,bu sekilde, bu yolla im Schneckentempo:deve yürüyüsü,kaplumbaga yürüyüsü Was suchst du hier?:burada ne yapiyorsun? die Ohren spitzen: kulak kabartmak los sein: ...olmak = Was ist los? Warum weinst du? (Ne var? Neden agliyorsun?) den Kopf schütteln: 'hayir' anlaminda kafasini sallamak,kabul etmemek = Der Lehrer schüttelte den Kopf.(ögretmen kafasini salladi) hinter jemandem her sein: birinin arkasindan kosmak,birinin pesinde olmak = Di Männer sind hinter mir her. (Adamlar pesimde.) ganz und gar: tamamen,bastan asagi eins von beiden: ikisinden biri = Grün oder blau. Wähle eins von beiden. ( Yesil yada mavi.Ikisinden birini sec.) nicht ausstehen können: cekememek,sevmemek,hoslanmamak = Entschuldige! Aber ich kann heute abend deine Freunde nicht ausstehen. (Kusura bakma! ama bu aksam arkadasini cekemem.) zur Welt kommen: dünyaya gelmek,dogmak zu suchen haben : aramak, isi olmak (Was hast du hier zu suchen? Burada ne ariyorsun?) es satt haben : bikmak,karni tok olmak,artik yetmek von oben bis unten :bastan asagi,tamamiyla,tepeden tirnaga mit Leib und Seele : tüm benligiyle, yürekten das ist keine Kunst : is tedil,hüner degil, babam da yapar jemandem die Hand schütteln: birinin elini sikmak Gas geben :gaza basmak,gazlamak zu Ende sein: bitmek,sona ermek die Achseln zucken: omuz kaldirmak,omuz silkmek sein Wort halten: sözünü tutmak auf die leichte Schulter nehmen: hafife almak,kolaya almak,önemsememek Schlag: (saat) tam...da (Heute war ich Schlag neun im Büro. Bu gün tam dokuzda bürodayim.) bis über die Ohren : cok fazla,haddinden fazla sein lassen: yapmamak,yapmaktan caymak vor kurzem :birkac gün önce,daha önce aufs Haar stimmen :tam tamina dogru olmak (Meine Ergebnisse stimmen aufs Haar;benim sonuclarim tam tamina dogrudur.) ein gutes (schlechtes) Gewissen haben :vicdanen rahat olma(ma)k, gönlü rahat olma(ma)k = (Ich habe meinen Vater nicht belogen. Deswegen habe ich ein gutes Gewissen;Babama yalan söylemedim.bu yüzden gönlüm rahat.) ein für allemal : son olarak, son defa ein Auge zudrücken: göz yummak,mani olmamak (Ich drücke ein Auge zu, aber das soll das letzte Mal sein.;Göz yumuyorum ,ama bu son olsun,) zu weit gehen : cok olmak, ileri gitmek die Stirn runzeln : yüzünü burusturmak,yüzünü eksitmek schleudern : kaymak,patinaj yapmak,savurmak wie aus der Pistole geschossen : su gibi (Ihr müsst die Wörter wie aus der Pistole geschossen sagen können. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. özcükleri su gibi söyleyebilmelisiniz.) nicht mehr mitmachen : (artik bir iste ) olmamak Klasse sein : birinci sinif olmak,harika olmak,sahane olmak (Mensch! Das Buch war doch Klasse!; Yahu ,kitap harikaydi be!) zur Hand haben : elinin altinda olmak,elinde (var) olmak mit guten Gewissen : gönül rahatligi ile, huzur icinde, rahatlikla nicht fertig werden : bir türlü unutamamak,akli fikri hep ayni seyde olmak,isin icinden bir türlü cikamamak eine Aufnahme machen : fotograf cekmek,resim cekmek das hat noch Zeit : acele(si) yok Tag für Tag : her gün, her Allahin günü (Ich habe Tag für Tag gearbeitet ;her Allahin günü calistim.) es fällt Schnee : kar yagiyor Platz machen : yer acmak mach's gut! : iyi günler! hoscakal! haydi eyvallah kreuz und quer : her yana, saga sola, bir asagi bir yukari hier und da : orada burada, yer yer, bazen ( Heute sind wir hier und da spazierengegangen; Bugün orada burada gezinti yaptik.) Geld machen : para yapmak, cok para kazanmak Feierabend machen : bitirmek, kapatmak, son vermek, pydos etmek wieder auf den Beinen sein : belini dogrultmak, islerini yoluna koymak;iyilesmek ( Bist du wieder auf den Beinen?; simdi iyimisin?) mit der Zeit : zamanla, yavas yavas (sich) zu Tode ( lachen,ärgern,..) : son derece, cok fazla (gülmek,kizmak,..) ( Wenn Onkel Ahmet redet, lacht man sich zu Tode.;Ahmet amca konusunca gülmekten kirilirsiniz.) Schwarz auf weiss : yazili, kagit üzerinde keinen Pfennig wert sein : bes para etmemek den Mund halten : cenesini kapamak,sesini kesmek,agzini acmamak (Du sollst den Mund halten!Kapa ceneni!) sich hüten bir seyi) yapmamak,yapmaktan kacinmak zeit langem : uzun zamandan beri,epeydir ein Gesicht machen wie drei Tage Regenwetter : surat asmak, suratindan düsen bin parca olmak lange Finger machen : eli uzun olmak, calmak, hirsizlik yapmak einen Bärenhunger haben : kurt gibi ac olmak ( Los, Mutter! Ich habe einen Bärenhunger.;Haydi anne! kurt gibi acim.) von Zeit zu Zeit : ara sira, zaman zaman, firsat buldukca jemandem von etwas (davon) keine Silbe sagen : birine tek sözcük söylememek, hic söz etmemek ...Treppen hoch wohnen : ...nci katta oturmak ( Meine Tante wohnt drei Treppen hoch.; Teyzem ücüncü katta oturuyor.) von etwas kann Rede sein : söz konusu olmamak, ihtimal disi olmak ( Von deiner ehe mit diesem Mädchen kann keine Rede sein.;Bu kizla evlenmem söz konusu olamaz.) sich Mühe geben : caba harcamak, gayret göstermek, didinmek ( Wer sich Mühe gibt, hat Erfolg.;Caba harcayan basarili olur.) sich in die Länge ziehen : uzamak Köpfchen haben : zeki olmak, kafali olmak, kafasi calismak jemandem etwas ins Gesicht sagen= birine bir seyi yüzüne (karsi) söylemek kein Blatt vor den Mund nehmen= agzinda bakla islanmamak, acik sözlü olmak keinen Finger rühren= parmagini ( bile) oynatmamak,elini sürmemek, karismamak,aldiris etmemek es zieht= esiyor, hava akimi var Tag ind Nacht= gece gündüz sich Rat holen= akil danismak, fikir almak mehr und mehr= durmadan, gittikce artan ölcüde, devamli Ach! Lassen Sie doch! = birakin Allah askina! hic yarari yok im Grunde (genommen) = aslinda, aslina birakilirsa,gerci (Im Grunde mag ich keine Kartoffeln.:Aslinda patates sevmem) sich etwas durch den Kopf gehen lassen = düsünüp tasinmak, uzun süre kafa yormak das ist die Frage = süpheli, belli degil sein Brot verdienen = gecimini saglamak, ekmek parasi kazanmak in Stürmen regnen = bardaktan bosalircasina, (saganak halinde) yagmak es gut mit jemandem meinen = birine karsi iyi niyet beslemek, onun hakkinda iyi seyler düsünmek im Laufe der Zeit = zamanla, yavas yavas zu sich kommen = kendine gelmek, kendini bulmak Geschmacksache = zevk meselesi ( Du magst keine Schokolade? Geschmacksache.: Cikolata sevmez misin? Zevk meselesi.) das ist keine Frage = kesinlikle, hic kuskusuz dabei sein, etwas zu tun = (bir isi) o anda yapiyor olmak von Tag zu Tag = günden güne, gün gectikce Rücksicht nehmen = dikkate almak, göz önüne almak, gözetmek mit offenem Munde dastehen = agzi ( bir karis) acik kalmak bei Laune sein = keyfi yerinde olmak von Kopf bis Fuss = bastan asagi, tepeden tirnaga ein Gesicht machen (ziehen, schneiden) = yüzünü eksitmek, yüzünü burusturmak jemandem freistehen = ( bir seyi yapmakta) serbest olmak da ist nichts dahinter = degersiz olmakl, önemsiz olmak unter anderem = bunun disinda, bunun yanisira recht behalten = hakli olmak, hakki olmak sich etwas nicht gefallen lassen = izin vermemek, kayitsiz kalmamak, göz yummamak eines Nachts = bir gece etwas leicht nehmen = kolaya almak, hafife almak, önemsememek so gut wie = hemen hemen, asagi yukari sich Gedanken machen = düsünmek Haare auf den Zähnen haben = kaba ve itaatsiz olmak, ters ve aksi cevaplar vermek jemanden hat gut lachen = sansi yerinde olmak, avantajli olmak (Du hast gut lachen. Das Spiel hast du gewonnen. :Haydi yine sanslisin. Oyunu kazandin.) unter uns gesagt = aramizda kalsin, laf aramizda jemandem zu dumm werden = sabri tasmak, artik dayanamamak einen guten Klang haben = iyi isim yapmis olmak, iyi taninmak der Reihe nach = sirayla alle Hände voll zu tun haben = cok isi olmak, basini kasiyacak vakti olmamak dahinter steckt etwas = isin icinde bir is olmak jemandem ein Licht aufgehen = zihninde simsek cakmak, kavramak, anlamak keine Nerven haben = celikten sinirleri olmak unter der Hand = el altindan, gizlice an der Reihe sein = sira kendinde olmak, sirasi gelmek von neuem = yeniden, yeni bastan Davon kann (weiss) ich ein Lied (zu) singen = sen onu bana sor, bunun ne demek oldugunu bilirim es gut haben = sansi olmak, dört ayak üstüne düsmek bis ins kleinste = en ufak ayrintilara degin in die Hand nehmen = ele almak sei so gut = rica etsem.., lütfen... fürs nächste = önce, ilk önce, simdilik, gecici olarak jemanden nicht leiden können = birini cekememek Hand aufs Herz = dogruyu söyle(yin es gut haben = sansi olmak, dört ayak üstüne düsmek Du hast es gut. Du machst die schriftliche Prüfung nicht mit. Sansin var. Yazili sinava girmeyeceksin. Ihr Mann ist sehr reich. Sie hat es gut. Kocasi cok zengin. Dört ayak üstüne düstü. keine Nerven haben = celikten sinirleri olmak Menschen, die keine Nerven haben, sind erfolgreicher. Celik gibi sinirleri olan insanlar daha basarili oluyorlar. Die Soldaten müssen keine Nerven haben. Askerlerin celikten sinirleri olmalidir. DERS 7 SAĞLIK Wo finde ich einen .....? -Nerden bir .... bulabilirim? Augenarzt - göz doktoru Chirurgen - operatör Frauenarzt - jinekolog Hautarzt - cildiyeci Internisten - dahiliyeci Kinderarzt - cocuk doktoru Zahnarzt - disci Ich brauche einen Arzt (Bir doktora ihtiyacim var.) Ich bin krank (Hastayim) Bitte rufen sie einen Arzt.(Lütfen bir doktor cagirin!) wann hat er sprechstunde?(Muayene saatleri ne zaman?) Ich habe kopfschmerzen.(Basim agriyor) Mir tut Magen weh (Midem agiriyor) Ich habe mich erkältet.(Üsüttüm) Ich habe mich verletzt.(Yaralandim.) Ich habe Asthma.(Astimim var) Ich bin Diabetiker.(Diyet hastasiyim) Ich weiß meine Blutgruppe nicht.(Kan gurubumu bilmiyorum.) der Schmerzstiller (agri kesici) das Aspirin (aspirin) die Pille (hap) die Medizin (ilac) das Abführmittel (müsil) der Hustensirup (öksüruk surubu) das Schlafmittel (uyku hapi) die Schmertzen (agri) die Allergie (alerji) die Impfung (asi) der Schwindel (bas dönmesi) der Hexenschuß (bel tutulmasi) die Halsschmerzen (bogaz agrisi) die Bronchitis (bronsit) der Brechreiz (bulanti) der Schlaganfall (felc) der Biss (isirma) der Durchfall (ishal) der Mumps (kabakulak) der Herzanfall (kalp krizi) die Bulutung (kanama) der Blutdruck (tansiyon) das Geschwür (ülser) hoher Blutdruck (yüksek tansiyon) Ich habe Magenschmerzen. Karın (mide) ağrım var. Ich habe Kopfschmerzen und 38 Grad Fieber. Baş ağrım ve 38 derece ateşim var. Ich habe Zahnschmerzen. Dişim ağrıyor (diş ağrım var). Der Rücken tut mir weh. Sırtım ağrıyor. Ich bin deprimiert. Bunalımdayım. das Sprechzimmer: muayenehane anrufen: telefon etmek die Verabredung,der Termin:randevu beschäftigt,besetzt: mesgul dringend,wichtig: acil,mühim das Krankenhaus: hastane die Untersuchung: muayene schwellen: sismek die Reaktion,die Wirkung: reaksiyon die Spitze,die Injektion: enjeksiyon (igne) ernst: ciddi der Unterschied: fark die Tablette: hap Antibiotika: antibiyotik am nächsten Tag: ertesi gün in letzter Zeit: son zamanlarda wenigstens: en az morgens und abends: sabah ve aksam viermal täglich: günde 4 defa sich nicht wohlfühlen: iyi hissetmemek einen Arzt befragen: bir doktora danismak DERS 8 MESLEKLER Anaokulöğretmeni==Kindergärtne rin Avukat = der Rechtsanwalt Aşçı = der Koch Aşçı başı = der Küchenchef Bahçıvan = der Gartner Belediye başkanı = der Bürgermeister Berber = der Friseur Bakan = der Minister Balıkçı = der Fischer Bankacı = der Bankbeamte Baytar = der Veterinär Başbakan = der Ministerpräsident Bulaşıkçı = der Geschirrwäscher Cumhurbaşkanı = der Staatspräsident Çiçekçi = der Blumenverkäufer Çiftçi = der Bauer,Landwirt Doktor = der Arzt Duvarcı==Maurer Dişçi=der Zahnarzt Emekli = der Pensionär,der Rentner Eskici = der Trödler Elektrikçi = der Elektriker Eczacı = der Apotheker Fotoğrafçı = der Photograph Fırıncı = der Bäcker Gemici = der Seemann Garson==Kellner Güvenlik = die Sicherheit Gözlükcü==Optiker Hemşire = die Krankenschwester Heykeltraş = der Bildhauer Hakim = der Richter İşçi = der Arbeiter İssiz = arbeitslos Jandarma = die Gendarmerie Kapıcı = die Pförtner Kamyon öförü== Kraftfahrer Kitapçı = der Buchhändler Kuaför = der friseur Madenci = der Bergmann Müdür = der Direktor Memur,İşçi ,Çalışan =die Angestellte Milletvekili = der Abgeordnete Marangoz = der Schreiner Muhasebeci = der Buchhalter Mekanikci==Mechaniker Müzisyen==Musiker Mümessil = der Vertreter Nakliyeci = der Transporter der Speditioner Noter==Notar Öğrenci = der Schüler Öğretmen=Lehrer Patron = der Arbeitgeber Polis = die Polizei Postacı = der Briefträger Politikacı= der Politiker Rehber =der Reiseleiter Ressam,Boyacı==Maler Savcı = der Staatsanwalt Satıcı = der Verkäufer Saatçi = der Uhrmacher Sanatçı== Künstler Sorumlu = verantwortlich Sekreter = der Sekretär Şoför = der Fahrer Şef = der Führe Tamirci = der Reparateur Tesisatçı = der Installateur Terzi = der Schneider Tiyatrocu = der Theaterspieler Tercüman = der Dolmetscher Temizlik işçisi = der Strass Temizlikçi kadın = a Putzfrau Tüccar==Kaufmann Yarışçı = der Rennfahrer der Konkurrent Yazar = der Schriftsteller DERS 9 YÖNLER OBEN:yukarida NACH OBEN:yukariya UNTEN:asagida NACH UNTEN:asagiya LINKS: solda NACH LINKS:sola RECHTS:sagda NACH RECHTS:saga IN DER MITTErtada IN DIE MITTErtaya VORN:önde NACH VORNE:öne HINTEN:arkada NACH HINTEN:arkaya GERADEAUS:dosdogru ÜBER DIE BRÜCKE:köprünün üzerinden UNTER DIE BRÜCKE:köprünün altindan AN DER ECKE:kösede UM DIE ECKE:köseden sonra(dönünce) BIS ZUR ECKE:köseye kadar ÜBER DIE STRASSE:caddenin karsisina AUF DER RECHTEN SEITE:sag tarafta AUF DER LINKEN SEITE:sol tarafta DIE STRASSE ENTLANG:cadde boyunca DIE TREPPEN HINUNTERerdivenlerden asagiya DIE TREPPEN HINAUFerdivenlerden yukariya EINBIEGEN:sapmak ENTFERNT:uzaklikta 200 METER ENTFERNT 200metre uzaklikta nord kuzey nord-ost kuzeydoğu nord-west kuzeybatı süd güney süd-ost güneydoğu süd-west güneybatı ost doğu west batı NACH norden kuzeye nach süden güneye nach osten doğuya nach westen batıya zenit scheitelpunkt ayakta dik dururken başımızın tam tepesine rastlayan yağmur damlası zenit'ten geliyor demektir.bunun karşıtı olan nokta NADİR' dir.
__________________ Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir.. | |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
almancada, kaliplari, kalıpları, konusma, konuşma |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bağlamada Tezene Kalıpları veya Bağlamada Vuruş Kalıpları | Zirve | Serbest Kürsü | 1 | 21 Ağustos 2024 00:13 |
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş ile Genel Merkez önündeki halk buluşmasında konuşma yaptı. | oMeN | Haber Arşivi | 2 | 04 Nisan 2019 04:14 |
Portekizce Genel Soru Kalıpları | PySSyCaT | Yabancı Diller | 0 | 09 Kasım 2014 17:31 |
Almanca Genel Kavramlar Testi | Violent | Almanca | 0 | 23 Şubat 2014 21:54 |
Almanca Sözler ,Almanca Aşk sözleri,Almanca Güzel sözler | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 02 Kasım 2011 15:48 |