IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 30 Ağustos 2008, 15:06   #1
Dilara
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Gece Kuşu musunuz ?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Araştırmaların gösterdiğine göre gece kuşları daha yaratıcı, daha esnek ve daha yüksek oranlarda kafein bağımlısı bünyelerden oluşuyor. Gündüz yaşayanlar ise daha sağlıklı, vicdani muhakemeleri ve duygusal dengeleri açısından daha tutarlı insanlar olarak karşımıza çıkıyor.
Uyku düzensizlikleriyle mücadele etmek için uyunan süre elektronik cihazlarla kayıt altına alınıyor. Yaptığımız işin gereği olarak kimimiz gündüz kimimiz ise geceleri mesai harcıyoruz. Zaman içinde bioritimlerimiz buna göre şekillendiğinden, en yüksek fiziksel ve zihinsel performansımızı yakaladığımız saatler değişebiliyor. Yaşam tarzımız büyük oranda bioritmimizle belirleniyor. Araştırmaların gösterdiğine göre gece kuşları daha yaratıcı, daha esnek ve daha yüksek oranlarda kafein bağımlısı bünyelerden oluşuyor. Gündüz yaşayanlar ise daha sağlıklı, vicdani muhakemeleri ve duygusal dengeleri açısından daha tutarlı insanlar olarak karşımıza çıkıyor. Gündüz kuşları eğlence ortamları ve partilerde pek de dikkat çekmeyebilirler ama dünyayı onların yönettiği de bir gerçek. Peki uyku zamanınızı ve iç saatinizi değiştirerek bir gece kuşunu gündüz insanına dönüştürmek mümkün olabilir mi? Aslında milyonlarca insan iş ve yaşam düzenlerinde meydana gelen büyük değişiklikler sonrasında bu tür ‘biyolojik saat değişimi’ yaşıyor. Ergenlik çağındaki gençler ise hormon dengelerindeki değişm nedeniyle hayatlarının bir bölümünde mutlaka gece kuşu oluyorlar. Fakat bir kısım insanlar –ki onların oranlarını belirlemek çok zor- kendi iç saatlerini etraflarındaki diğer insanlarla uyumlu hale getirmekte zorluk çekebiliyorlar.

İÇ SAATİNİZİ AYARLAMAK


Vücudun uyku ve uyanıklık arasında geçen döngülerini anlamak özellikle son 40 yıldaki araştırmalar sayesinde iyice kolaylaştı. Kısmen kalıtsal kısmen çevre faktörlerinden ötürü kendimize özgü bir kronotipimiz , yani zaman döngümüz var. Harvard Tıp Fakültesi öğretim üyesi Charles Czeisler insanlarda ortalama olarak iç saatin 24 saat 10 dakikalık bir zaman dilimine göre çalıştığını söylüyor.
İnsanların Mars’ta yaşamaya adapte olması konusunda projeler yürüten NASA, uyku düzenindeki değişiliklerle ilgili araştırmalar da yapıyor. Dr.Czeisler ve meslektaşlarının bu kapsamdaki araştırmalarda ortaya çıkardığı bulgulara göre döngü periyodu insandan insana bir saate varan farklılıklar da gösterebiliyior. Buna göre kimi insan için vücut saati bir günü 23 saat 30 dakika olarak algılarken, kimi insanların iç saati açısından bir gün 24 saat 30 dakika sürebiliyor. Mars’ta her bir günün 24 saat 36 dakika olduğunu hatırlayacak olursak, orada yaşamaya başlayacak olan bazı insanların biraz ‘uzunca’ bir gün yaşamaktan mutlu olacağını düşünebiliriz. İnsanlar kendi iç saatlerini her gün farkında olmadan ayarlamaktalar. Yoksa hepimiz bozuk saatler gibi olur ve çevremize uyum sağlayamayacak kadar ritim bozukluğu yaşıyor olurduk. Ancak insanların kendi iç saatlerinin ileri gitmesini veya geri kalmasını nasıl sağladıkları hala bilinmiyor. Detroit’teki Henry Ford Uyku Bozuklukları Araştırma Merkezi’nde çalışan bilimadamı Christopher Drake “Bu sistemin ne kadarının genlere ne kadarının çevresel faktörlere bağlı olarak belirlendiğini bile yeni yeni öğrenme aşamasındayız” diyor. Günümüzde pek çok sektörde vardiya usulü çalışılıyor. 24 saat hizmet veren call-center’lar, benzin istasyonları vs. Günün herhangi bir saatinde, herhangi bir işyerinde çalışmakta olan insanlar olduğu hatırlanırsa, insanların değişik çalışma saatlerine uyum sağlayabilmeleri, ekonomik çalışma düzeni açısından hayati önemde bir sorun olabiliyor. Kendi iç saatlerinin ritmi bozulan insanlara yardımcı olmak, uyku kliniklerinin başlıca çalışma alanı. Sözgelişi “kronoterapi” adı verilen bir metot sayesinde uyuma ve uyanma saatleri günde 3 saat ileri alınabiliyor. Yani saat 02:00’de yatan birinin, bir sonraki gün 05:00’te, daha sonraki gün sabah 08:00’de uykuya dalacak ve hayat ritmini buna uyarlayacak şekilde bir program oluşturmak mümkün, ta ki arzu edilen uyku-uyanma saatlerine ulaşıp orada sabitlenene kadar. Uzun mesafeli uçak yolculukları neticesinde oluşan jetlag ile başetmek açısından radikal bir yöntem aranıyorsa, önerilen şu: kendi zaman diliminize göre bir geceyi uyumadan geçirin ve ulaştığınız ülkedeki saat diliminin normal akşam vaktine kadar daha ayakta kalmaya çalışın. Daha yumuşak ve daha az yorucu bir saat ayarlaması ise şöyle olabilir: Işık, vücudun kendi saatini ayarlamada kullandığı en önemli anahtar faktör. Optik sinirlerin hemen arkasında yer alan ve ‘supraşizmatik çekirdek’ denen denilen kısım, retinadan alınan ışık sinyallerine bağlı olarak beyinde melatonin salgısını azaltıyor. Melatonin ise uyku düzenimizi düzenleyen hormonun adı. Normal şartlarda, ışık algısı melatonin salgısını düşürürken, karanlık hissi ise melatonin salgısını artırıyor. Doğal ışık en güçlü uyarıcı olsa da, geceleyin kullandığımız suni ışıklar (ampul ve floresan ışıkları) melatonin salgısını düşürüyor ve iç saatimizi geciktiriyor. “Gece yatmadan öönce dişlerinizi fırçaladığınız aynanın üstünde güçlü bir karbon ışık kaynağı varsa, hormon salgınız düşecek ve yalnız o gece için değil sonraki gecelerde de uykusuzluk çekeceksiniz” diye uyarıyor Dr. Czeisler.


KISIK IŞIK MÜCADELENİN İLK ADIMI




Uyuma düzeninizi yavaş yavaş değiştirmek istediğinizde, yapmanız gereken ilk iş akşamları kullandığınız ışık seviyesini azaltmak olacaktır. Dr.Drake’in bu konuda tavsiyeleri şöyle “Televizyon seyretmeye alışkanlığınızı değiştirmeniz gererkmiyor ama akşam saatlerinde ışıklar mümkün olduğunca kısık olmalı. Eğer kitap okuyorsanız, küçük okuma lambalarını tercih edin. Sabahları kalktığınızda ise olabildiğince aydınlık ve ışıklı bir ortamda bulunmalısınız. Evinizden çıkmadan önceki süreçte gerekiyorsa ışıkları en aydınlık şekilde açık tutun.
Uyku düzeninizi geliştirme konusunda yapmanız gereken bir diğer şey akşam saat 6’dan sonra kafein almamaktır. Mümkünse alkolü de kesin, çünkü uyku düzenini bozar. Yatakodasında dikkat dağıtıcı elektronik aletler de bulunmamalı. Serin, karanlık ve sessiz bir yer uyku için ideal ortamdır. Bu ortama cep telefonu, BlackBerry, çağrı cihazı, iPod, televizyon veya internet sokarsanız, uyku düzeninizin bu aletler tarafından olumsuz şekilde etkileneceğini bilmelisiniz. “Gün boyunca optimum uyanıklık düzeylerini tutturabilmek için insan vücudunun günde 7 ile 8 saat arasında uykuya ihtiyacı vardır. Bazı insanların günde sadece 4 veya 5 saat uykuyla yetinebildiklerini söylemeleri aslında bir tür kandırmaca. Mesela geceleri çok kısa süreler uyuduğunu söyleyen Thomas Edison, öğleden sonraki saatlerde biraz kestirmeyi ihmal etmezdi. Bu kadar parlak ve verimli bir zeka, bir de uykusunu tam alabilseydi daha ne büyük icatlar yapadı kimbilir.” diyor Dr.Drake. Uyku ihtiyacının yeterince karşılanamaması; hafıza eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kandaki şeker seviyesinin bozulması gibi sonuçlar doğurur. Uyku ihtiyacının giderilmesi vücut için o kadar hayati önemdedir ki, homeostatik uyku güdüsü denilen ikinci bir sistem vücudun uyku durumunu izler ve daha fazla uykuya ihtiyaç duyulduğu anda vücuda bunu ‘yogunluk ve uyuşukluk’ olarak hissettirir. Normalde uyku güdüsü, vücudun iç saatiyle denge içinde çalışır ama jetlag, işyerinde vardiya değişimi veya fizyolojik bazı nedenlerle bu denge bozulabiliyor. O durumlarda uyku eksikliğinden kaynaklanan ‘uyuma dürtüsü’ o kadar güçlü olabilir ki insanlar bazen direksiyon başında, bir toplantının orta yerinde uyuyakalabilirler. Bu durumda alınan kafein, beyindeki bir takım reseptörleri bloke ederek uyku ihtiyacının hissedilmesini geçici olarak erteleyebilir. Ama bu durum vücudun uyku ihtiyacını ortadan kaldırmaz.



UYKU AZLIĞI CİDDİ BİR SORUNDUR




Günde dört ya da beş saat uykuyla geçirdiğiniz bir hafta sonunda vücudunuz 24 saattir uykusuz kalmış biriyle aynı fonksiyon bozukluklarını gösterecektir.
Eğer yıllardır ‘az uyku’ düzeninde devam ettiyseniz, kayıplarınızı telafi imkanı var mı? Bu iyi bir soru! Gece kuşu hayatınızı gündüz kuşuna çevirirken, uyku ihtiyacınızı gerçekten karşıladığınızdan emin olmalısınız.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
gece, kuşu, musunuz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gece Kuşu Dj`tr Yayında ayvam Yayındaki DJ'ler 1 25 Ağustos 2023 13:13
Gece Kuşu Sarya Serbest Kürsü 0 27 Aralık 2021 01:11
Gülden Akın - Gece Kuşu Bozkurt- Şairler ve Şiirleri 0 05 Mart 2014 19:27
Gece Kuşu! Thetis Haber Arşivi 0 29 Haziran 2012 15:35