12 Kasım 2011, 10:17 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Istanbul Camileri Sultanahmet Camii Türk ve İslam dünyasının en ünlü anıtlarından birisi olan Sultan Ahmet Camii İstanbul’a gelen herkes tarafından hayranlıkla ziyaret edilir. Klasik Türk Sanatının bir diğer örneği olan bu Sultan Camii orijinal olarak 6 minare ile inşa edilen tek camidir. Bulunduğu yer tarihi İstanbul şehrinin daha erken yapılmış diğer önemli eserleri ile çevrilidir. İstanbul şehrinin en güzel manzarası denizden görülür. Bu şahane manzarada caminin silueti yer alır. Şöhreti “Mavi Camii” olarak bilinen eserin asıl adı I. Sultan Ahmet Camiidir. Esas mesleğine yakışır şekilde, Mimar Mehmet Ağa Cami içerisini kuyumcu titizliği ile dekore etmiştir. 1609-1616 yılları arasında inşa edilen cami büyük bir kompleksin içerisinde bulunurdu. Bunlar bir kısmı zamanımıza gelemeyen sosyal ve kültürel içerikli yapılardı. Kapalı Çarşı, Türk Hamamı, aşevi, hastane, okullar, kervansaray ve Sultan Ahmet’in türbesi belli başlı kısımlardı. Caminin mimarı klasik Türk sanatının ulu mimarı olan Koca Sinan’ın öğrencisiydi ve caminin yapımında hocasının daha önce denediği bir planı, daha büyük ölçüde uygulamıştı. Sultan Ahmet Camiinin esas girişi Roma devrinden kalan hipodrom tarafındadır. Bir dış avlunun çevrelediği iç avlu ve esas mekân yüksek bir podyum üzerindedir. İç avluya açılan kapıdan ortadaki sembolik şadırvan ve etrafı çevreleyen galerilerin üzerinden, fevkalade bir harmoni ile biri, biri üzerine yükselen kubbeler görülür. İçeriye açılan 3 kapıdan herhangi birinden girildiğinde dış görünüşü tamamlayan boyama, çini ve vitray camlarının zengin ve renkli süslemeleri ile karşılaşılır. İç mekân büyük bir bütündür; ana ve yan kubbeler geniş sivri kemerlerin dayandığı 4 iri sütun üzerinde yükselir. Caminin içini 3 taraftan çevreleyen balkonların duvarları, sayıları 20.000’i aşan şahane İznik çinileri ile süslüdür. Bunların yukarısı ve bütün kubbe içleri ise boya işidir. Boya süslemelere hakim olan renk mavi değildi. Camiye isim olan mavi renk sonraki tamirlerde boyanmıştı. 1990 yılında tamamlanan son tamirde iç dekorun koyu rengi orijinal açık renklerine döndürülmüştür. Her camide olduğu gibi, yerler halılarla kaplıdır. Ana giriş karşısında yer alan mihrap yanında, şahane oyma işçiliği olan mermer minber yer alır. Diğer tarafta ise Sultanların locası balkon şeklinde görülür. 260 pencerenin aydınlattığı iç mekânı örten kubbe 23,5 m. çapında ve 43 metre yüksekliğindedir. Yakın yıllarda tamir edilerek yeniden inşa edilen camii çarşısı, eserin doğusunda yer alır. Sultan Ahmet’in tek kubbeli türbesi ve medrese binası kuzeyde, Ayasofya tarafındadır. Yaz aylarında buradaki parkta geceleri ses ve ışık gösterileri yapılır. Sultan Ahmet Camii, civardaki bir çok eski abidevi yapı ve müzelerle birlikte şehir turlarının merkezinde yer alır. Minareler klasik Türk üslubunun bir diğer örneğidir. Spiral merdivenlerle şerefelere ulaşılır. Günde 5 defa, namaz vakti buralardan okunarak duyurulur. Günümüzde ezan hoparlörlerle okunmaktadır. Kubbeler ve minarelerin üstleri kurşunla kaplıdır, bunların uçlarındaki alemler ise altın kaplamalı bakırdan yapılmışlardır. Bu üst örtülerin tamiri icabında eskiden olduğu gibi ustalıkla yapılmaktadır. İslam dini her Müslüman’ın günde beş kez namaz kılmasını şart koşar. Minarelerden okunan Ezanı işiten inananlar, abdestlerini almış olarak namazlarını kılarlar. Cuma günleri öğlen namazı ve bazı diğer önemli dini günlerin namazları camilerde toplulukla beraber kılınır. Bunların dışındaki namazlar, vakitlerinde herhangi bir yerde kılınabilir. Camilerde toplu namazları hocalar, Kuran’dan bölümler okuyarak kıldırırlar. İbadet sırasında erkeklerle kadınların yerleri ayrıdır. Camilerde orta mekânda yalnız erkekler, arkalarında veya balkonlarda kadınlar ibadet ederler. Klasik Türk Camilerinin özelliği, en kalabalık günlerde bile namaz kılan topluluğun çoğunluğunun mihrabı rahatça görmesine elverişli olmasıdır. Ahmet Paşa Mescidi (Hagios Ioannes Prodromos Kilisesi) Fatih semtindedir. Ne zaman ve kimin yaptırdığı bilinmemektedir. Haç planlı kiliselerin küçük bir örneğidir. Dört sütun üstüne oturan kubbesi, narteks ve üç apsisi vardır. III. Murat döneminde camiye dönüştürülen yapının, 1960’da yapılan onarımla özgünlüğü bozulmuştur. Firuz Ağa Camii Sultanahmet Meydanı’yla Divanyolu’nun birleştiği yerdedir. 1491 yılında II. Bayezit’in başveznedarı Firuz Ağa yaptırmıştır. Kesme taştan, küçük bir yapıdır. Son cemaat yeri üç, ana mekân tek kubbelidir. Cami yanında Firuz Ağa’nın yazıtsız, mermer mezarı bulunmaktadır. Azapkapı (Sokullu) Camii Azapkapı’da yer alan yapıyı Sokullu Mehmet Paşa, 1577 yılında Mimar Sinan’a yaptırmıştır. 19. yüzyılda minare, 1941’de cami onarılmıştır. İki katlı yapı, dikdörtgen planlıdır. Merkezi kubbe, 8 yarım kubbeyle desteklenmiştir. Mihrap ve minber mermer işlemelidir. Zincirlikuyu Camii Edirnekapı semtindedir. 1499 yılında Hadım Atik Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen ana mekânı iki ayağa dayanan altı kubbe örter. Duvarlar kesme taş ve tuğladır. Kesme taştan kalın bir minaresi vardır. Sinan Paşa Camii Beşiktaş’ta, Barbaros Anıtı’nın karşısındadır. 1553-1555 yıllarında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Edirne’deki Üç Şerefeli Cami’nin planını daha küçük boyutlarda yineleyen yapı, 6 ayaklı camilerin öncüsüdür. Cami avlusunu, 22 mermer sütunlu, kiremit örtülü revaklar ardında medrese odaları çevrelemektedir. Yapının iç süslemeleri ince kalem işlidir. Piyale Paşa Camii Piyale Paşa Mahallesi’ndeki yapıyı, Mehmet Piyale Paşa 1573 yılında Mimar Sinan’a yaptırmıştır. Kesme taş ve tuğla düzenindeki yapı, 6 kubbeyle örtülüdür. Tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Mihrap ve çevresi yazılı çinilerle kaplıdır. Caminin mihrap yönünde Piyale Paşa Türbesi bulunmaktadır. Kesme taştan, sekiz köşeli, kubbeli yapı 1577 yılında yapılmıştır. İçte, 12 sanduka yer almaktadır. İvaz Efendi Camii Ayvansaray’dadır. Rumeli Kazaskeri İvaz Efendi, 1585 yılında Mimar Sinan’a yaptırmıştır. Duvarları taş ve tuğla örgü düzeninde, tek kubbeli bir yapıdır. Mihrap çinileri özgündür, minaresi kesme taştandır. Avlunun doğusunda İvaz Efendi mezarı bulunmaktadır. Molla Çelebi Camii Kabataş’ta, kıyıdadır. Fındıklı Camii ya da Kabataş Camii de denilmektedir. İstanbul Kadısı Mehmet Çelebi 1589’da Mimar Sinan’a yaptırmıştır. 18. yüzyılda ve 1958’de onarım geçirmiştir. Kesme taştan yapının sağında tek şerefeli ince minare bulunmaktadır. Ana mekânı örten büyük kubbeyi 5 yarım kubbe desteklemektedir. Yarım kubbelerin aralarına da 4 küçük kubbe yerleştirilmiştir. Son cemaat yeri 5 kubbelidir. Yapının ikinci ve üçüncü dizi pencereleri vitraylıdır. İskele Camii Kadıköy İskelesi yakınındadır. 1761 yılında III. Mustafa’nın yaptırdığı camiyi, 1859 yılında Abdülmecit onartmıştır. 1975 yılında bir onarım daha geçirmiştir. Taştan, tek kubbeli bir yapıdır. Kapısında tuğralı, 1859 tarihli onarım yazıtı vardır. Tek şerefeli minaresi kesme taştandır. Şebsafa Hatun Camii Zeyrek’te, Atatürk Bulvarı’ndadır. Barok üsluptaki yapıyı 1787 yılında Şebsafa Hatun yaptırmıştır. Ana mekânı örten orta kubbe, köşelerde küçük kubbelerle desteklenmiştir. Caminin arkasındaki hazirede Şebsafa Hatun’un kabri yanında, birkaç mezar daha vardır. Aziz Mahmut Hüdai Camii Üsküdar’dadır. 1598 yılında türbe, tekke ve imaretle birlikte yapılmıştır. 1855 yılında Sultan Abdülmecit zamanında onarılmıştır. Şeyh Aziz Mahmut Hüdai, Celvetiye Tarikatı’nın kurucusudur. Cami tek kubbeli küçük bir yapıdır. Türbe’de Mahmut Hüdai’nin yanında yakınlarının 11 sandukası bulunmaktadır. Cami çevresinde de ünlü kişilerin türbe ve mezarları vardır. Takkeci İbrahim Ağa Camii Topkapı’dadır. 1591 yılında Takkeci İbrahim Ağa tarafından yaptırılmıştır. Yapı, 16. yüzyıl çini sanatının en güzel örnekleriyle süslüdür. Çinilerinin yanında alçı pencereleri, ağaç işleri ve altın yaldızlı bezemesi de özgündür. Dolmabahçe Camii (Bezmi Alem Valide Sultan Camii) Dolmabahçe’de, saat kulesinin karşısındadır. Bezmi Alem Sultan, 1853 yılında Karabet Balyan’a yaptırmıştır. Süslemesiyle ilgi çeken yapı barok üsluptadır. İki ince gövdeli minaresi vardır. Dıştan, kubbenin köşelerinde işlemeli dört kulecik bulunur. Duvarlar ve şerefeler, kabartma süslemelidir. Mihrap ve minber al somaki mermerdendir. Valide Sultan Camii Aksaray Meydanı’ndadır. Sultan Abdülaziz, 1871 yılında annesi Pertevniyal Valide Sultan için yaptırmıştır. Mimarı, İtalyan Montani’dir. Rokoko üslubunda, süslemeli bir yapıdır. Duvarlar içten ve dıştan yazı ve çeşitli motiflerle bezenmiş mermerlerle kaplıdır. Kare planlı ana mekân yüksek kasnağa oturan, 16 pencereli kubbeyle örtülüdür. Yanlarda tek şerefeli iki minare bulunmaktadır. Girişin üstünde çok süslemeli hünkâr mahfili yer almaktadır. Avlu kapısı yanında Valide Sultan’ın Türbesi bulunmaktadır. Teşvikiye Camii Teşvikiye’deki yapıyı 1855 yılında Sultan Abdülmecit yaptırmıştır. Giriş dört sütunludur, tavan renkli nakışlarla süslüdür. Ana mekânı örten büyük kubbenin köşelerine küçük kubbeler yerleştirilmiştir. Avlu kapısıyla cami kapısı arasında iki sütun bulunmaktadır. Bunlardan biri 1791 yılında Sultan III. Selim için, diğer ise 1811 yılında Sultan II. Mahmut için diktirilmiş menzil taşı anıtlarıdır. Bebek Camii Bebek İskelesi’nin yanındadır. 1912 yılında Mimar Kemalettin yaptırmıştır. Neo-klasik akımın içinde değerlendirilen yapı, 8 köşeli kasnağa oturan büyük kubbe ile örtülüdür. Kubbe yanlarda 4 yarım kubbeyle desteklenmiştir. Tuğla yapının son cemaat yeri, 4 kalın sütuna oturan 3 kubbeyle örtülüdür. Mihrap yazısı, Hattat Hüseyin Macit Ayral’a aittir. Osman Ağa Camii Kadıköy’de, Söğütlü Çeşme Caddesi’ndedir. Osman Ağa’nın 1713 yılında yaptırdığı camiyi, 1813 yılında II. Mahmut onartmıştır. Üç dizi tuğla, bir dizi taş düzenindedir. Tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Önünde 1713 tarihli çeşme yer alır. Emirgân Camii Boğaziçi’nde, Emirgân kesimindedir. 1782 yılında Sultan I.. Abdülhamit tarafından yaptırılmış, 1838 yılında II. Mahmut tarafından onartılmıştır. Kesme taştan, tek minareli, kiremit örtülü bir yapıdır. Caminin bitişiğindeki Hünkâr Dairesi karşısında 1783 yılında yaptırılmış Emirgân Çeşmesi bulunmaktadır. Kilise (Zeyrek) Camii Zeyrek’te, Atatürk Bulvarı yakınında bulunmaktadır. Bizans İmparatoru Johannes Komnenos döneminde “Hristo Pantakrator Kilisesi” adıyla halka açılmıştır. XV. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle beraber camiye çevrilmiştir. Zeyrek Camii adını, ilk müderrisi Zeyrek Mehmet’ten almıştır. Yıldız (Hamidiye) Camii Beşiktaş’ta, Yıldız Sarayı önündedir. 1885-1886 yıllarında Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Dört kalın sütuna oturan pencereli kubbenin saçakları, oyma yıldızlarla çevrilidir. Kubbe içi de yıldızlarla süslü olup, kasnak kûfî yazılıdır. Duvarlarda abanozdan sedef kakmalı yazıtlar vardır. Ağa Camii Beyoğlu, İstiklal Caddesi’ndedir. 1597’de Hüseyin Ağa yaptırmıştır. 1934 yılında tümüyle yenilenmiş, çinileri değiştirilmiştir. Duvar yazıları Hattat İsmail Hakkı Altınbezer’e aittir. Kesme taştan, tek kubbeli bir yapıdır. İç duvarları yeşil ve mavi Kütahya çinileriyle kaplıdır. Rum Mehmet Paşa Camii Üsküdar’dadır. Kitabesinde 1471-1472 yıllarında Rum Mehmet Paşa’nın yaptırdığı bildirilmektedir. Ana mekân büyük kubbe, mihrap yarım kubbeyle örtülüdür. Ahşap işçiliği yönünden özgün yapılardandır. Caminin arkasındaki Rum Mehmet Paşa Türbesi, 8 köşeli, kesme küfeki taştan, sağır kubbeli bir yapıdır. Rüstem Paşa Camii Eminönü’nde, Hasırcılar Çarşısı’ndadır. Sadrazam Rüstem Paşa, 1561’de Mimar Sinan’a yaptırmıştır. Altta 16 dükkân bulunan caminin dikdörtgen planlı ana mekânı, dördü bağımsız, dördü de duvara bitişik 8 ayağa oturan büyük ve yüksek bir kubbeyle örtülüdür. Yanlardaki üç bölümlü, tonoz örtülü mekânlarla genişlik sağlanmıştır. Dıştan yalın ve süslemesiz bir yapıdır. Son cemaat yerinden başlayarak iç mekânı kaplayan çini süslemeler, renk ve motifleriyle Osmanlı çini mimarisinin en zengin örnekleridir. İskender Paşa Camii Fatih semtindedir. İskender Paşa’nın 1503 yılında yaptırdığı cami, 1937 yılında onarılmıştır. Terkim Camii de denilmektedir. Kesme taş yapının ana mekânı tek, son cemaat yeri üç kubbelidir. Avluda mermer şadırvan vardır. Bali Paşa Camii Fatih semtindedir. 1504 yılında Bali Paşa ve hanımı Hüma Hatun tarafından yaptırılmıştır. Hüma Hatun Camii de denilmektedir. 1935 ve 1958 yıllarında onarılmıştır. Kesme taştan yapı, 12 m. çapındaki kubbeyle örtülüdür. 1504 tarihli kitabesinde şair Kenan Hüdai’nin dizeleri yer alır. Caminin yakınında Neccar Mehmet ve Hüsrev Paşa’nın türbeleri bulunmaktadır. Zeynep Sultan Camii Gülhane Parkı’nın karşısındadır. 1769 yılında Sultan III. Ahmet’in kızı Zeynep Sultan tarafından yaptırılmıştır. Klasik üsluptaki yapının mimarı, Mehmet Tahir Ağa’dır. Ana mekân, duvarlara oturan tek kubbe, son cemaat yeri beş kubbeyle örtülüdür. Haziresinde Zeynep Sultan, Alemdar Mustafa Paşa ve dönemin önde gelen kişileri gömülüdür. Avlu kapısı yanında Sultan I. Abdülhamit sebili vardır. Ayazma Camii Üsküdar’dadır. III. Mustafa, 1760 yılında Mimar Mehmet Tahir Ağa’ya yaptırmıştır. 1964 yılında onarılmıştır. Barok üslupta, merkezi tek kubbeli bir yapıdır. Son cemaat yeri 8 sütuna oturan 3 kubbeyle örtülüdür. Sol kapı üstündeki 1760 tarihli talik yazılı kitabe, Hattat Veliyüddin tarafından yazılmıştır. Mihrap, al somakiden, oymalı minber ise renkli mermerdendir. Doğudaki hünkâr mahfilinin duvarları İtalyan çinileriyle kaplıdır. Cami içindeki yazılar, Hattat Seyyid Mustafa’ya aittir | |
|
12 Kasım 2011, 10:17 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Istanbul Camileri Beylerbeyi Camii Sultan I. Abdülhamit tarafından 1778 yılında Mimar Tahir Ağa’ya yaptırılmıştır. Kesme taştan tek kubbeli bir yapıdır. Talik yazılı üç yazıtı vardır. 1968 yılında minaresi, son cemaat yeri onarılmıştır. Maun ağacı minberi, fildişi kakmalıdır. Caminin yanındaki çeşmeyi 1811 yılında Sultan II. Mahmut yaptırmıştır. Nusratiye Camii Tophane’dedir. II. Mahmut, 1825-1826 yıllarında Mimar Kirkor Balyan’a yaptırmıştır. Yapı, baroktan ampir üsluba geçişin ilk örneklerindendir. Bu yüzden iki üslubun da özelliklerini taşımaktadır. Kare planlı, tek kubbeli bir yapıdır. Dıştan, kubbenin köşelerine barok üslupta kuleler yerleştirilmiştir. Son cemaat yerini dört köşe mermer sütunlara oturan üç kubbe örter. İki ince minare, ikişer şerefeli ve yivlidir. Cami dışındaki iki sebil ve şadırvan Türk mimarisinin özgün örneklerindendir. Ortaköy Camii Ortaköy İskelesi yanındadır. Sultan Abdülmecit 1853 yılında Mimar Karabet Balyan’a yaptırmıştır. 1960-1972 yıllarında onarılmıştır. Tek kubbeli, iki ince minareli, barok üslupta bir yapıdır. Duvarları ak kesme taş, mihrap mozaik ve mermer, minberi somaki mermerdendir. Altunizade Camii Bağlarbaşı’yla Kısıklı arasındadır. 1865 yılında ilk Ayan Meclisi üyelerinden İsmail Zühtü Paşa yaptırmıştır. Taştan, tek kubbeli, barok üslupta bir yapıdır. Önünde kapalı son cemaat yeri, sağında tek şerefeli minaresi vardır. Avlu kapısıyla, mihrap duvarında Hattat Mehmet Rasim’in 1865 tarihli kitabeleri yer almaktadır. Zühtü Paşa Camii Kadıköy, Kızıltoprak’tadır. 1884 yılında Ahmet Zühtü Paşa yaptırmıştır. Taş yapıya basamaklarla çıkılmaktadır. Tek şerefeli, kısa, kalın minaresi vardır. Camiyle cadde arasındaki hazirede Zühtü Paşa ve yakınları gömülüdür. Hırkai Şerif Camii Atikali semtinde bulunan camiyi 1850 yılında Sultan Abdülmecit yaptırmıştır. Mihrap önündeki kubbeli bölümde, Hz. Muhammed’in Veysel Karani’ye verdiği hırkası korunmaktadır. Kesme taştan, sekiz köşeli yapı, pencereli bir kubbeyle örtülüdür. Mihrap ve minber al somaki mermerdir. Molla Aşki Camii Balat semtindedir. Fatih döneminin bilim adamı ve şairlerinden Aşki Mehmet Efendi yaptırmıştır. Son cemaat yeri ile minare ve minberi, 1735 yılında İstanbul Kadısı Abdüllatif Efendi’nin kızı Fatma Hanım ekletmiştir. Yapının duvarları kâgir, çatısı ahşaptır. Minaresi taş ve tuğla örgü düzenindedir. Murat Paşa Camii Aksaray Meydanı’ndadır. Kentin en eski camilerinden olup, 1471-1472 tarihli yazıtı vardır. Yan bölümlü camilerin son örneklerindendir. İki kubbeli yapının ortası yüksek, yan bölümler ise alçaktır. Son cemaat yeri 6 kubbelidir. Duvarlar iki dizi tuğla, bir dizi ince kesme taş düzenindedir. Gül Camii Unkapanı ile Ayazkapı semtleri arasındadır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. II. Selim döneminde camiye çevrilmiştir. Duvarları tuğla ve taş sıralıdır. Haç planlı yapının pencereleri, büyük kemerleri ve basık kubbesi Türk yapı sanatının özelliklerindendir. Kilise, planı ve doğu yüzünün yan apsislerindeki tuğla bezemeleri ile 14. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir. Koca Mustafa Paşa Camii (Haghios Andreas Kilisesi) Cerrahpaşa’da, Hagios Andreas adına yapılmış kilisedir. İlk yaptıranı ve yapım tarihi bilinmemektedir. İkonoklast dönemin ardından I. Basileos kiliseyi onartmıştır. Latin egemenliğinden sonra, VIII. Mikhael’in yeğeni Teodora Raouleina kilise ve manastırı yeniden yaptırmıştır. İstanbul alınınca, 1491 yılında Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrilmiştir. Kilise, ana mekân ile dehliz biçiminde yan mekânlardan oluşmaktadır. Ana mekân, dört ayağa dayalı kubbe, dehlizler ve tonozla örtülüydü. Kilise camiye çevrildiğinde, yan dehlizler orta mekânla birleştirilmiş, üstleri yarım kubbe ile örtülmüştür. Vefa Kilise Camii (Hagios Theodoros Kilisesi) 11. yüzyılda yapılmıştır. Hagios Theodoros Kilisesi olduğu düşünülmektedir. İki ayrı dönemin mimari özelliklerini taşımaktadır. İstanbul’un alınmasından sonra, Şemseddin Molla Gürani camiye çevirtmiştir. 1937 yılında yapılan araştırmada dış narteks (giriş bölümü) kubbelerinde resimler bulunmuştur. Sağdan ikinci kubbede sekiz azize betimlenmiştir. Fenari İsa Camii (Konstantin Lips Manastırı) Vatan Caddesi’nde bulunan yapıyı Patris ve Drungarios Konstantinos Lips 907 yılında yaptırmışlardır. Doğu duvarındaki yazıttan, Meryem’e adandığı anlaşılmaktadır. Latin işgalinde yağmalanan kilise, sonradan onarılmıştır. 1282 yılında, VIII. Mikhael’in hanımı Theodora manastırı onartarak, güneyine Ioannes Podromos’a adanan bir kilise yaptırmıştır. II. Bayezit döneminde, Fenari Alaeddin, cami ve zaviye haline getirmiştir. Günümüzdeki yapı, birbirine bitişik iki kilise ile, kiliseleri batı ve güneyden L biçiminde saran koridordan oluşmuştur. Manastırın öbür bölümlerinden iz kalmamıştır. Kuzeydeki ilk kilise; dört sütunlu, haç planlı bir yapıdır. 17. yüzyılda sütunlar kaldırılmış, iki büyük kemerle kubbe desteklenmiştir. Güneydeki kilise, ortası yüksek, dehlizli tiptedir. Apsis çıkıntıları tuğla süsleme açısından ilginçtir. Her iki kilisenin de bezeme açısından zengin olduğu, günümüze gelebilmiş çok az kalıntıdan anlaşılmaktadır. Kalenderhane Camii Vezneciler’de bulunan cami 9. yüzyılda Diyakonissa Kilisesi olarak yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilerek, ordudaki “kalender” denilen dervişlere ayrılmıştır. Bu nedenle “Kalenderhane” adı verilmiştir. 18. yüzyılda büyük ölçüde onarılan yapının son onarımı 1972 yılında yapılmıştır. Haç planlı yapının orta bölümü kubbe, haçın dört kolu ise beşik tonozlarla örtülüdür. Taş ve tuğla dizili olarak inşa edilmiştir. Mozaik döşemesinden parçalar bulunan yapının duvar ve kubbesindeki Osmanlı dönemine ait kalem işleri ortadan kaldırılmıştır. İç duvarlarda, renkli mermer kaplamalar ve kabartma halinde friz süslemeler bulunmaktadır. Bodrum Camii (Myraleion Kilisesi) Laleli’de bulunan cami 8. yüzyıl yapılarındandır. Haç planlı olup, 1911 Aksaray yangınında yıkılmıştır. III. Murat döneminde, Mesih Paşa camiye çevirtmiştir. Yapının altındaki bodrumda birçok Bizans İmparatoru ve yakını gömülüdür. Küçük Ayasofya Camii (Sergios-Bakhos Kilisesi) Sultanahmet’te Küçük Ayasofya Caddesi’nde bulunan yapı, 527 yılında I. Iustinianus tarafından Hagios Sergios ve Hagios Bakhos adına yapılmıştır. II. Bayezit zamanında, Hüseyin Ağa camiye çevirtmiştir. 1946 yılında onarılmıştır. Dörtgen planlı bir yapıdır. 19 m. yüksekliğindeki kubbesi sekiz ayak üstüne oturmuştur. Yeşil ve kırmızı mermerden 34 sütunu vardır. Beş kubbeli, altı sütunlu son cemaat yeri sonradan yapılmıştır. Camiye çevrildiğinde yapılan tek şerefeli minare, yapının sağındadır. Arap Camii Galata’da olan cami 717 yılında Arapların kenti kuşatması sırasında yapılmıştır. Latin egemenliği sırasında Dominikus rahiplerine verilmiştir. Dikdörtgen planlı ve 22 sütuna dayanan ahşap tavanla örtülüdür. Mihrap duvarına bitişik çan kulelerine benzeyen dört köşe minare ve altından geçen dehliz caminin belirgin özellikleridir. Duvarları kesme taş ve tuğla dizilidir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında tekrar camiye dönüştürülen kilise, 1734, 1868 ve 1913 yıllarında onarılmıştır. 1913 yılındaki onarımda son cemaat yeri eklenmiştir. Mihrap ve minberi mermerdendir. Arkasındaki avluda, sekiz mermer sütunlu, kubbeli şadırvan vardır. |
|
Etiketler |
camileri, istanbul |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bir istanbul apartmanından kesitler sunan sergi: Istanbul State of Mind | CyBeR | Kültür ve Sanat | 1 | 15 Ekim 2021 15:25 |
Satıldı: istanbul sohbet, istanbul chat, 2/3 sayfadaki site 1 tlden satışta! almayacak kişiler teklif vurmasın. | Erkan | Site Satış | 12 | 23 Mayıs 2020 23:29 |
istanbul gezi turları, istanbul ilçeleri , gezilecek yerler | hayvanbilgisi | Web Site Tanıtımı | 0 | 22 Aralık 2019 16:50 |
Flaş!.. Istanbul'da ana beatriz rüzgari esti! Victoria’s secret’in melegi istanbul .. | PauL | Haber Arşivi | 0 | 11 Şubat 2012 14:37 |