18 Eylül 2014, 20:55 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yaşlanmak Yasak, Peki ya Demans? Öyle görünüyor ki pop kültürü yaşlanmayı yasakladı! Dergiler ve gazeteler, 30 yaşında görünen 60’lık “airbrush” güzelleriyle, televizyonlar liseli kızlar gibi giyinen 50’liklerle dolu. Medya erkeklere yaşlanmama konusunda taviz verirken, kadınlar söz konusu olduğunda beklenti çıtasını oldukça yüksekte tutuyor. Yaşlanmak doğal gelişim sürecinin bir parçası olmaktan çok, sürekli savaşılması gereken hain bir düşman gibi algılanır oldu. Kimse yaşlanmak istemiyor, kimse yaşlı olduğunu kabul etmiyor. Fiziksel yaşlanmanın belirtileri makyajla, sporla, diyetlerle, gerekirse estetik müdahale ile düzeltilebiliyor ama ya yaşlanmanın dışarıdan görünmeyen etkileri? Yaşlanınca beynimize neler oluyor? Yaşla gelen fiziksel değişiklikler – cinsiyet gözetmeden – eninde sonunda beyin kimyasında da değişmelere neden oluyor: unutkanlık, iletişim güçlükleri, algılamada zorlanma, duygusal değişimler, günlük yaşam becerilerinde gerileme…Tüm bunları genel bir çatı altında topladığımızda karşımıza çıkan kelime “Demans” yani “Bunama”dır. İstatistiklere göre Demansn 65 yaşından sonra görülme sıklığı her yıl iki kat artar ve 85 yaşın üzerindeki her 2 ya da 3 kişiden biri Demans’tan etkilenir. Türkiye genç bir nüfüsa sahip olduğu için yaşlanma ve Demansın, günümüzde öncelikli bir konu olarak ele alınmadığını görüyoruz. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUiK) bulgularına göre Türkiye nüfusunun %7.1’i 65 yaş ve üzerindedir ve 2020 yılında bu rakamın yaklaşık % 7.7’ye yükseleceği öngörülüyor. Nüfusun yaşlanması ile birlikte, bu nüfusa özel sorunlar ortaya çıkması, bunların da kuşkusuz yeni tutum ve hizmet gereksinimlerini gündeme getirmesi kaçınılmaz. Fakat ne yazık ki Türkiye’de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun girişimi ile oluşturulan Alzheimer hastaları için bir gündüz bakım evi ve Alzheimer Derneğinin gündüz yaşam evi projeleri dışında bu konuda yapılan fazla bir yatırım maalesef bulunmuyor. Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusunun daha yoğun olmasından dolayı Demans öncelikli sağlık konularından biri olarak ele alınıyor. Özellikle batı ve kuzey Avrupa ülkelerinde yaşlanmayla ilgili konularla araştırmacıların, uzmanların, halkın ve medyanın oldukça yakından ilgilendiklerini görüyoruz. Örneğin, hali hazırda 750 bin kişinin Demans hastası olduğu ve bu sayının otuz yıl içinde ikiye katlanması beklenen İngiltere’de devlet bu alana çok daha ciddi yatırımlar yapıyor. İngiltere’nin 2009 yılında ortaya attığı “Ulusal Demans Strateji”si beş yıllık bir süre içinde önleme, erken müdahale ve toplum destekli yardım alanlarına yatırım yaparak uzun dönemli kurumsal bakım hizmetlerinin maliyetini azaltmak, hastaların ve yakınlarının yaşam kalitesini arttırmayı amaçlıyor. Hatta sosyal devlet olarak yaşlılara yerel yönetime bağlı gündüz bakımevi hizmeti, korunaklı evlerde konaklama ve tayin edilen sosyal çalışmacılarla ihtiyaçlarını düzenleme fırsatı verilmiştir. Bunun dışında sivil toplum örgütleri ve evlerde demans hastalarına özel bakım veren özel şirketler hastalara ve ailelerine destek oluyorlar. Medyanın yaşlanmayan insan miti, bize yaşlanma gerçeğini unutturmaya çalışıyor. Ancak gelişmiş ülkelerin karşı karşıya kaldığı yaşlı nüfus ve onun beraberinde getirdiği sağlık sorunları kaçınılmaz olarak gelişmekte olan ülkeleri, dolayısıyla Türkiye’yi de etkileyecektir.
__________________ Kırk yılda bir gibisin... | |
|
Etiketler |
demans, peki, ya, yasak, yaşlanmak |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Rüyada yaşlanmak | Violent | Rüya Tabirleri | 0 | 03 Mayıs 2014 00:05 |
Demans | Ecrin | Makale - Araştırma - Ve Bilimsel Yazılar | 0 | 26 Ağustos 2013 23:42 |
Demans ve ALZHEİMER hakkında bilinmesi gerekenler.. | Zen | Ruh Sağlığı | 0 | 02 Kasım 2012 22:29 |
Demans (Bunama) Nedir? | KarakıZ | Ruh Sağlığı | 0 | 29 Ağustos 2011 21:40 |