İlk kez James Churchward tarafından ortaya atılan, geçmişte üzerinde ileri bir uygarlığın bulunduğu, Pasifik Okyanusu’nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge ve bulgular mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiş olduğu bazılarınca düşünülsede gerek kalıntılar gerek karbon testleri inatla böyle bir gerçeği işaret etmektedir.
Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir. Mu Kıtası, Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.

Soruyorum Sizlere. Amerika Kıtası Kesfedildi ve Yerel halk ( kızıldereliler ) ile karslasıldı. Madem ki bu kıta yeni kesfedildi, bu halk nerden geldi ?
2.Dünya savasından önce Japon Dalgıclar, Büyük okyanus'un dibinde Bazı kalıntılar'a rastladılar. Bunlar ;

 

3 Gün önce bitirmiştim bu kitabı. Gerçekten çok heyecan verici bir kitaptı. Herkese okumasını tavsiye edebilirim

 

Çevrimdışı

Türklerin Mu kavminden geldiği üzerine en büyük teorileri sanırım Kazım Mirşan öne sürmüştür. Kendisi ne hikmettir Türkiye'de deli adam olarak ilan edilmesine karşın yurt dışında projeleri ciddi takip edilmiş değerli bir şahsiyettir. Belki Mu kavmi bizim atalarımız belki de değil bunun günümüzdeki Türk ırkının gidişatına ne gibi bir etkisi olur bilemiyorum...

 

Hersey zink diye yerli yerine oturmadi, tabi herseyin bir oncesi vardir. Bunlari dusenecek olursak, oyle bir kita'nin olduguna inaniyor insan.

 

Silencer Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Hersey zink diye yerli yerine oturmadi, tabi herseyin bir oncesi vardir. Bunlari dusenecek olursak, oyle bir kita'nin olduguna inaniyor insan.

Kitap içeriği çok detaylı. Fakat genel olarak James Churchward 'ın 20 yıllık Naakal tabletlerinin üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu yazdığı 4 kitaba ve Atatürk 'ün bizzat Meksika 'ya Türk Elçisi olarak atadığı Tahsin beyin bu konudaki araştırmasına binaen yazdığı raporlara (Her ne kadar 7. ve 14. raporlar tam bir saçmalık olsa da) dayalı.

Kitaptaki bilgiler oldukça dikkat çekici... Her bilginin altında kaynak gösteriliyor. Hatta kitabın sonunda Atatürk 'ün üzerinde çalıştığı notların orjinal kopyaları da bulunuyor.

Sözün özü kitap beni oldukça ikna etti... Her ne kadar başlarda biraz şüpheye kaçsam da... Türklerin ilk ana yurdu MU kıtasıydı. Buna Atatürk gibi ben de inanıyorum
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kitap yalnızca Türklüğün MU 'dan gelişi ile ilgili değildi. Mu kıtası hakkında detaylı bilgilerde yer alıyordu. Örneğin Tevratta geçen Aden Bahçelerinin olduğuna dair izler olduğunu, İnsanlığın ilk orada ortaya çıktığına, 20. Yüzyıl teknolojisinden kat kat ileride olduklarını (Yer çekimini istedikleri gibi yok edebiliyor, Gelişmiş uçaklarla seyahat ediyorlar, Ruhsal olarak çok ileri olduklarından telepatik yeteneklere sahiplerdi) ve 64 Milyona ulaşmış bu topluluğun nasıl yok olduğunu anlatıyordu.

Fakat bana göre kitaptaki en can alıcı nokta, tüm materyalistleri ve darwinistleri büyük hayal kırıklığına uğratacak Vahiy kaynaklı din hakkında büyük ıspatlar vardı. Onlar da zamanında Ra-Mu olarak adlandırdıkları Tek Allah 'a inanıyorlardı ve İnsanın yaratılışı bir biyolojik kaza sonunda değil, özel olarak yeryüzüne hakim olması üzerine yollandığına dair bulgular mevcut.

Okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum

 

Çevrimdışı

Atlantis'in Ege Denizin'de olduğunu ve Girit'in yok olan Atlantis Uygarlığı'nın bir parçası olduğunu duymuştum ve okumuştum.
Bu kitabı okumak lazım.
Türkler'in anayurdu Ural-Altay Dağları'dır,tartışılamıycak kadar kesindir bu-)

 

Çevrimdışı

Siyah Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Atlantis'in Ege Denizin'de olduğunu ve Girit'in yok olan Atlantis Uygarlığı'nın bir parçası olduğunu duymuştum ve okumuştum. Bu kitabı okumak lazım. Türkler'in anayurdu Ural-Altay Dağları'dır,tartışılamıycak kadar kesindir bu-)

Bakış açısına göre değişir
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethettiğinde şunu söylemiştir. Allah'ım şükürler olsun Troya'nın öcünü aldım. Troya=Truva tarihte ki ilk Türk-Yunan savaşı olmakla birlikte Osmanlı devletinden yüz yıllar önce Anadolu topraklarındaydı. Mustafa Kemal Atatürk ise bu topraklar 1000 yıldır değil 15.000 yıldır Truva'dan bu yana Türk'tü ve Türk olarak kalacaktır" demiştir. Yorum senin
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 

Çevrimdışı

Atatürk Mu adasını Türk ırk tarihi için araştırılması gerektiğinden önemsemişse, bir nedeni vardı mutlaka. O adamın hisleri bile, akılda şüphe kalmasına yeter. Çünkü hisleride kalbi ve zekası kadar muhteşemmiş.

Siyah Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Atlantis'in Ege Denizin'de olduğunu ve Girit'in yok olan Atlantis Uygarlığı'nın bir parçası olduğunu duymuştum ve okumuştum. Bu kitabı okumak lazım. Türkler'in anayurdu Ural-Altay Dağları'dır,tartışılamıycak kadar kesindir bu-)

Atlantis'in Doğu Karadeniz sularında olduğu güçlü çalışmalar ve kanıtlar sayesinde sanılıyor. Atlantis kitabını nefesimi tuta tuta okumuştum, tavsiye ederim.
Bu arada Dünyadaki Türkler sadece Orta Asya'dan Anadoluya gelen Ural-Altay diye adlandırılan kola ait Türklerle sınırlı değildir, araştırınız lütfen.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Avustralya'nın batısında ve Amerika kıtasına çok yakın Türk adaları mevcut.

 

paylaşım güzel, cidden merak/macera içeren bir kıta keşfedilmesi gerek diye düşünüyorum ..

 

Çevrimdışı

Sular şiddetle ovalara hücum etti.
Bütün araziyi kapladı.
Plajlarla, tepelerin olduğu
Alçak yerlerde girdaplar oluştu.
Sular bütün dünyayı kapladı.
Sular önüne gelen her şeyi ve canlıyı mahvetti.
Arzın temelleri sarsıldı ve MU kıtası battı.
Yalnız zirveler suların dışında kaldı.
Soğuk rüzgarlar çıkıncaya kadar kasırgalar esti.
Vadilerin yerlerinde derin buz çukurları oluştu.
Delikler çamurla doldu.
Açılan bir ağızdan dumanlar ve lavlar fışkırdı.
Yukarıdaki epik anlatım, Yunan alfabesindeki harflerin Maya dilindeki
yorumuyla açılarak yazılmasıyla ortaya çıkmıştır. Alpha harfiyle başlayıp
Omega harfiyle biten Yunan alfabesinin Maya dilindeki çevrimi bize bu
ilginç anlatıyı sunmakta.