Çevrimdışı

İnternet arama motorlarına “kekemelik” yazdığınızda ilk çıkan sayfalar " 14 GÜNDE KEKEMELİĞE SON!" sloganları atan kişi ve kurumlara aittir. Bu tür merkezlerde terapileri yapan! kişilerin hiçbiri dil ve konuşma terapisti olmayıp muhasebeci, kız meslek lisesi mezunu usta öğretici, iktisatçı, işletme mezunu gibi mesleklere sahip kişilerdir. Peki, kekemelik gibi insanlık tarihi kadar eski ve hala sebepleri tam olarak bilinemeyen bir konuda kekemelik yaşayan bireylerin kendilerini dil ve konuşma bozuklukları alanının bu kadar uzağında mesleklerden kişilere teslim etmeleri ne kadar doğrudur?

Diğer yandan dil ve konuşma terapisti olmadığı halde kekemelik konusunda “terapi sonucuna garanti verme” dahil olmak üzere birçok vaatte bulunan bu kişilere hayret etmemek de mümkün değil. Çünkü aşağıda linkine ulaşacağınız 06.04.2011 tarih ve 6225 sayılı kanunun 9. maddesinin d bendi dil ve konuşma terapistinin tanımını şöyledir: “Dil ve konuşma terapisti; dil ve konuşma terapisi alanında lisans eğitimi veren fakülte veya yüksekokullardan mezun veya diğer lisans eğitimleri üzerine dil ve konuşma terapisi alanında yüksek lisans veya doktora yapan, bireylerin ses, konuşma ve dil bozukluklarının önlenmesi için çalışmalar yapan ve ilgili uzman tabip tarafından teşhisi konulmuş yutkunma, dil ve konuşma bozukluklarının rehabilitasyonunu sağlayan sağlık meslek mensubudur. ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] )

9. maddenin son bölümünde şu dip notu görürsünüz: “ Diploması veya meslek belgesi olmadan bu maddede tanımlanan meslek mensuplarının yetkisinde olan bir işi yapan veya bu unvanı takınanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikiyüz günden beşyüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”

Dil ve konuşma terapistliği tanımı yapılıp ardında da bu kadar ciddi bir yaptırım varken ısrarla elektrik direklerine, duvarlara, ağaç gövdelerine “ Kekemeliğe 14 günde son!”, “ Kekemeliğinizi düzeltemezsek aldığımız parayı iade ediyoruz!” gibi sloganlar atanlar acaba bu kanundan habersiz midirler? diye düşündük ve işyerimizin karşısındaki duvara yaklaşık 30 tane afiş yapıştıran işyerinin sahibini aradık. Kanundan, yaptırımdan, dil ve konuşma terapistinin tanımından bahsettik. Bize şu cümleyi kurdu: “ Siz orda ne kadar kekeme varsa bana yollayın, biz 14 günde düzeltip size gönderelim.” Güler misiniz? Ağlar mısınız?

Öyle ki; 27.05.2013-08.06.2013 tarihleri arasında “ Kekemeliği Önlemeye Yönelik Avrupa’daki Modern Terapi Yöntemlerinin İncelenmesi” konulu Avrupa Birliği projemiz kapsamında çoğunluğu Dil ve Konuşma Terapisti olan 25 kişilik bir grupla Belçika’da Thomas More Üniversitesinde Avrupa’daki en ünlü dil ve konuşma terapistlerinden eğitim aldık. Onlar kekemelik için şöyle dediler: “ Bırakın 14 günü birçok kekemelik vakası için 2 yıl bile yeterli değildir.”

Bu konuyu ciddiye aldık. Kekemelik sorunu yaşayan bireylerin bu tür kurumlar ve insanlar tarafından kandırılmaması için birileri girişimde bulunmalıydı. Milli Eğitim Bakanlığı’nı aradık. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri 26.12.2008 tarih ve 283 sayılı kararlı dil ve konuşma sorunu yaşayan bireyler için “ Dil ve Konuşma Güçlüğü Destek Eğitim Programı” isimli bir programlarının olduğunu, ülkemizdeki dil ve konuşma sorunlu bireylere sağlık bakanlığına bağlı kuruluşlar haricinde sadece bu programı uygulama yetkisine sahip özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin hizmet verebileceğini belirttiler. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden bu programa sahip olanların haricinde dil ve konuşma güçlüğü yaşayan bireylerle çalışan gerçek ve tüzel kişilerle alakalı benzer bir durumdan dolayı 08.04.2013 tarihinde 35235946/410.01/514343 sayılı Tereddüde Düşülen Konular başlıklı Mental Artimetik Merkezleri ve Eğitim-Danışmanlık Merkezleri ile ilgili bir yazı yayımladıklarını, o yazıyı emsal göstererek Cumhuriyet Savcılığına “ 14 günde kekemeliğe son!” diyen merkezler hakkında şikayet dilekçesi verebileceğimi belirttiler. Bu yazıda özetle şunlar belirtilmiştir: “ Anayasamızın 42. Maddesinin 3. Fırkasında Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.” Hükmünün bulunduğunu, 1739 sayılı Milli Eğitim temel kanununun 17. Maddesi 2. Fırkasında ise “ Resmi ve özel gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine tabidir.” hükmü 56. Maddede “ Eğitim ve öğretim hizmetlerinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden gözetim ve denetiminde Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” hükümleri yer almaktadır.

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 3. Maddesinin 7. Fırkasında “ Gerçek ve Tüzel kişiler tarafından, hizmet içi eğitimler kapsamına giren faaliyetler dışında kanun kapsamında belirtilen faaliyetler, bu kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni almadan yapılamaz.” hükmüyle de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınmadan özel öğretim kurumu açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle 5580 sayılı kanun kapsamına giren eğitim faaliyetleri başka isimler altında yapılmaz. Buna aykırı hareket eden gerçek ve tüzel kişiler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 263.maddesinin “ Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü bulunmaktadır.

Buna göre 26.12.2008 tarih ve 283 sayılı kararla dil ve konuşma sorunu yaşayan bireyler için “ Dil ve Konuşma Güçlüğü Destek Eğitim Programı” uygulama yetkisine sahip kurumlarda çalışacak personel listesi 27 Mart 2009 tarih ve B.08.0.ÖÖG.0.19.01.02.420/3023 sayılı “Eğitim verecek personel” konulu yazıda belirtilmiştir. Bu yazıda belirtilen meslek gruplarına sahip kişiler haricinde hiç kimse dil ve konuşma sorunu olan çocuklarla çalışamaz. Bu duruma aykırı hareket edenlerin gerçek ve tüzel kişiler dil ve konuşma sorunları konusunda faaliyet göstermesi halinde Cumhuriyet Savcılığına şikâyet edilmesi gerektiği gerekmektedir.

Biz üzerimize düşen görevi yapmak adına kurum olarak avukatımıza gerekli talimatları verdik ve yasal işlemleri başlattık. Sizlerden de aynı hassasiyeti bekliyoruz.



Dil Gelişim Merkezi (DİLGEM)