11 Ocak 2022, 08:42 | #31 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | “RABBİNİN MAKAMINDAN KORKANA İKİ CENNET VARDIR” “RABBİNİN MAKAMINDAN KORKANA İKİ CENNET VARDIR” Hz. Ömer’in halifeliği zamanında mescide ve ibadete devam eden bir genç vardı. Bir kız ona âşık oldu. O da ona âşık olmuştu. Tenha bir yerde kız yanına geldi, konuştular. Genç ona meylettiği sırada Allah korkusundan hıçkırıklarla bayılıverdi. O gencin amcası geldi ve onu kucaklayıp evine götürdü. Kendine gelince amcasına, “Ey amca! Hz. Ömer’e git, benden kendisine selâm söyle ve ‘Rabbinin hesap için huzuruna çıkacağı makamından korkan kimseye mükâfat olarak ne vardır?’ diye sor.” dedi. Bunun üzerine amcası gitti ve Hz. Ömer’e olanı anlattı. Bu sırada genç tekrar bir hıçkırıkla vefat etmişti. Hz. Ömer bu olanları öğrenince gencin yanına vardı ve: “Sana iki cennet vardır, sana iki cennet vardır.” buyurdu. |
|
11 Ocak 2022, 08:46 | #32 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | HERŞEY SAĞLIK İÇİN (BU KÜR Ü DENEYİN ) HERŞEY SAĞLIK İÇİN •Bir bardak süte bir çay kaşığı öğütülmüş karanfil ekleyin ve günlük tükettiginiz takdirde; 1. Kısırlık. 2- Cinsel İktidarsızlık. 3 – Zayıf kalp, mide, karaciğer, dalak ve böbrekler. 4- Kalbin ve eklemlerin romatizması. 5 – Eklem ağrısı. 6 – Astım, balgam, öksürük ve burun tıkanıklığı. 7 – Hıçkırık 8. Zayıf sindirim. Zayıf hafıza ve yanlış anlama. 10 – Mide ve bağırsaklardaki gazlar. 11 – Mesane kaslarının zayıflığı ve idrar yapma ve idrar kaçırma. 12 – Diş etlerinin ve dişlerin zayıflığı ve ağrıları. Genel halsizlik ve uyuşukluk. 14. Zayıf adet döngüsü. 15 – Zayıf görme ve göz 16 – Akne, cilt enfeksiyonları ve böcek ısırıkları. 17 – Kan şekerini düzenler ve seviyelerini korur. 18 – Soğuk algınlığı ve bronşit. 19 – boğaz ağrısı ve bademcik iltihabı. 20. Kanseri önlemeye yardımcı olur. 21 – Kaygı ve depresyon ve psikolojik durumlar. 22 – Hemoroit ve anüs. 23 – Daha fazlası da ve daha fazlası Dr.Aidin salih |
|
11 Ocak 2022, 08:54 | #33 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Mevlevi Tekkesi Nasıl ;Meyhane ve Kerhane Haline Getirildi Mevlevi Tekkesi Nasıl ;Meyhane ve Kerhane Haline Getirildi (Bir itiraf Konya MEVLEVÎ tekkesine intisap ederek yemez-içmez dervişlik yaptım. Şöhrete ulaştım. Oğlum, yemez-içmez adam yaşar mı? Ama, geceleri gizli yer, kimseye görünmezdim. Bir gün şeyhimiz öldü. Benim yemez-içmez ve devamlı ibadetimden dolayı en ehil olarak şeyhlik makamına geçmemi uygun gördüler. “postnişîn” oldum. Arkadaşları güzel idare ederek kendime bağladım. Ve yavaş-yavaş işlemeye başladım: “Mevlânâ Celâleddin-i Rumî Hazretleri’nin O kadar büyük dereceyi kazanması, sohbet esnasında ŞEMSİ TEBRİZî ile şarap içti, bilahere nasuh bir tevbe edip bu dereceye erişti, bizim de aynı yolu takip etmemiz lazım” diyerek işledim. Bir gün şarabı tekkeye soktum. Dışarda bu işi tezgahlayanlar da vardı. Güzel kadınlar da hazırlandı. Şarap içince, tabii şişede durduğu gibi durmadı, sohbet kadınsız olmaz dedik, kadınları da tekkeye soktuk. Onlar da raks etmeye başladılar. Kadınların raksı ile SEMA dedikleri, böylece birbirine karıştı. Kısaca tekke, meyhane ve kerhane haline getirildi. Muayyen günlerde insanlara da bu durumu teşhir ettim. Sarhoş dervişlerle kadınların SEMA yapması, RAKSI, zıplamaları, hoplamaları derken TARİKATın ahlâksızlık olduğuna seyircileri inandırdıktan sonra, bu durumda, tarikatların ve tekkelerin artık kapatılmasının gerekli olduğu hakkında rapor vererek, MEVLEVÎ tekkesinden ayrıldım. Ve benim raporumla tekkeler, tarikatlar suçüstü yakalandı.” Selanik asıllı Beybaba, bana dönerek devam etti: “Oğlum kötülüğünü göstermeden kapatsak, halk tepki gösterirdi. Buna mahal bırakmadık. Ben Selanik’liyim. Bunları söylemekten maksadım beni tanımanızdır. Ben seni yanıma alıp yetiştireceğim.” *** Bu sözlerini, uzun süre hayretler içerisinde dinleyip ayrıldıktan sonra, otele gelirken, yanımdaki kâhya’ya, Kilisli Kör Mahmud’a sordum: – “Bu Beybaba’nın; ‘Milleti, birbirlerinin kıçını koklamaktan kurtardık” demesi nedir? Kâhya: – “Anlamadın mı?.. Cemaatle namaz kılmak, arka arkaya değil mi?” dedi. Ben de: – “Anladım da, ancak senin nasıl anladığını öğrenmek için sordum”, dedim. Sonradan, Kâhya’nın anlattığına göre, bu adama, Beybaba denilmesinin sebebi, milyonlarca liralık araziye sahip olmasıymış! Çok zenginmiş… Gittiği kahvede bütün oturanların çay paralarını, oturduğu lokantada yemek yiyenlerin bütün ücretlerini ödemesinden dolayı, halk ona bu ismi takmış. Kâhya ayrıca, – “Bu adamın, karısı adına Selanik’te bir buçuk milyon liralık (o zamanın parasıyla) mal ve arazisi var, diye, Adana’dan sürülen Rumların hanları, dükkânları ve çiftlikleri bu adama verildi. Adana’nın en zengini oldu. Güya Rumlara da Selanikte’ki arazileri verilmiş..” dedi. Efendi Hazretlerinin (k.s.) bize bildirdiği: “MEVLEVÎ tarikatını tahrif eden Yahudi dönmesinin” perde arkasındaki kimliğini okuyucuların firaset ve iz’anlarına sunuyoruz. (Alanya / Kıvrasıllı, Mustafa ARIKAN) |
|
11 Ocak 2022, 08:57 | #34 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kekemelik için okunması tavsiye edilen dua. Kekemelik için okunması tavsiye edilen dua. Taha suresinin 27’nci ayet-i kerimesi kekemelik çeken, konuşmakta zorlanan kişiye, 7 gün boyunca 21 defa her birerinin başında Besmele-i şerife çekerek okunur ve ağzına “Yâ Şâfî Huu” diye üflenir. Şöyle: بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي Okunuşu: “Bismillâhirrahmânirrahîm… Vahlül ukdeten min lisânî”. Meali: “(Allah’ım!) Dilimden (şu) bağı çöz.” Kişi, kendi kendine okuyacak ise, بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي Okunuşu: “Bismillâhirrahmânirrahîm: Rabbişrahlî sadrî ve yessirlî emrî vehlül ukdeten min lisânî yefkahû kavlî” şeklinde de okuyabilir. Daha kapsamlı ve daha müessir olacağından başka dertlerine de şifa olur. Hepsinin meali: “Rabbim! Göğsüme/gönlüme genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar” demektir. [Aynı sure, ayetler: 25-28] Eskiden hatipler cuma namazlarında cemaate vaaz sırasında düzgün bir belegât için konuşmalarının başlangıç kısmında bu duayı okurlardı. Şimdilerde pek rastlamıyoruz. |
|
11 Ocak 2022, 09:01 | #35 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Zekâtı verilmekte cimrilik yapılan mal Zekâtı verilmekte cimrilik yapılan mal….. Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayet olundu. Buyurdular: Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular: -“Kim, Allâhü Teâlâ hazretleri kendisine mal verir de o, ma*lın zekâtını vermezse, o malı kıyamet günü, kendisi için; gözleri önünde iki işaret olan çıngıraklı bir yılan suretine dönüşür. 0 yılan, onun boynuna dolandırılır. Sonra yılan onun çenesinin iki ta*rafından yakalar. Çenesinin iki tarafını ısırır ve sonra: -“Ben senin malınım! Ben senin hazinenim!” der. Sonra Efendimiz (s.a.v.) hazretleri: “Allah’ın, fazlından, kendilerine bahşettiği şeye bahillik edenler, sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Hayır! O, onlar için bir serdir. Yarın kıyamet günü, o kıskandıkları mal, boyunlarına tomruk edilecek. Kaldı ki, göklerin ve yerin mîrâsı hep Allah’ın… Ve Allah, her ne yaparsanız haberdârdır.( Al-ilmrân: 3/180 ) âyet-i kerimesini okudu.( Buhâri: 1315, ) Başka bir rivayette ise şöyle buyurulmaktadır: -“Zekâtı verilmekte cimrilik yapılan mal, yılan kılınır ve sahibinin boynuna dolandırılır. O yılan başından ayağına kadar onu ısırır. Ve onun başına vurarak; -“Ben senin malınım!” der.” Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri, Fatih Yayınevi: 4/279-280. |
|
11 Ocak 2022, 09:09 | #36 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Şehidler İki Sınıftır Şehidler İki Sınıftır Kâşânî (k.s.) hazretleri buyurdular: Allah yolunda öldürülenler iki sınıftırlar. 1– Küçük cihâd ile öldürülenler, 2– Büyük cihâd ile öldürülenler… Cihâd-ı Asğar (küçük cihâd) ile öldürülmek, Allâhü Teâlâ hazretlerinin rızâsını talep etmek için kişinin Allah yolunda cân vermesidir. Zâhir’de böyle olduğu gibi… Cihâd-ı Ekber (büyük cihâd) ile öldürülmek ise, nefsi kırmak, muhabbet kılıcıyla nefsi öldürmek, hevâ-ü hevesi bastırmak ve ona hakim olmaktır. Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinden rivayet olunduğu gibi… E-fendimiz (s.a.v.) hazretleri, bâzı gazalarından döndüklerinde şöyle buyurdular: -“Biz, küçük savaştan büyük cihâd’a döndük.”[1] Bu sınıfların ikisi de ölü değillerdir; belki Rablerinin katında hakikî bir hayat ile diridirler. Tabiatın kirlerinden tecrid etmişler, pisliklerden sıyrılmışlardır. Hazret-i Kuds’a yakındırlar. Manevî cennetlerde manevî rızıklarla merzûkturlar. Yani, marifetler, ha*kikatler ve nurların aydınlatmasına kavuşmuşlardır. Canlılar rızıklandıkları gibi onlar da sûrî cennetlerde merzûkturlar ve emindirler. Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri: 4/236. |
|
11 Ocak 2022, 14:37 | #37 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Mehdi Aleyhisselam Kimdir ? Mehdi Aleyhisselam Kimdir ? Mehdi Aleyhirridvân; Efendimiz (s.a.v.)’in ehl-i beytinden olup; kıyamete yakın bir zaman çıkacak, yeryüzünü adalet, sevgi, saygı, hoşgörü ve kardeşlik ile dolduracaktır. Hazret-i İsa ile birlikte Deccâle karşı savaşacaktır. Ashab-ı Kehf de huruç edip, Mehdi Aleyhirridvâna vezir olacaklardır. Hilâfet makamı Hazret-i Mehdi Aleyhirridvân’ın huru*cu, velayet makamı ise Hazret-i İsa’nın nüzulü ile nihayet bulacaktır. Son halife Hazret-i Mehdi olduğu gibi; Efendimiz (s.a.v.)’in ümmetinden son evliya da İsa Aleyhisselâm’dır. Futuhât-ı Mekkiyye: 1/243 “Mehdi bizden bir adamdır. Fatma (r.a.)‘ın soyundandır.” Kenzul-Ummâl: 39675, Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu’l-Beyan Tefsiri: 3/418 |
|
11 Ocak 2022, 14:45 | #38 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ebû Hureyre ve Günahkâr Kadın Ebû Hureyre ve Günahkâr Kadın Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: “Kadının biri yanıma geldi ve, “ Benim de tövbe etmem mümkün mü? Ben zinâ ettim, zinâ mahsûlü çocuğumu da öldürdüm, dedi. “Hayır, senin tövben kabul edilmez.” dedim. Kadın kalktı, ah vah ederek “Vah başıma gelenlere! Bu güzellik ateşte yakılmak için mi yaratılmış?” diyerek gitti. Ertesi gün Resûlullah ile birlikte sabah namazını kıldıktan sonra durumu kendisine anlattım. Resûli Ekrem: “Ne fenâ söylemişsin! Sen Allah’ın: ‘Onlar, Allah’la beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar. Allah’ın muhterem kıldığı bir canı haksız yere öldürmezler. Zina etmezler. Kim de bunları yaparsa günahının cezasını bulur. Kıyamette, o büyük duruşma gününde onun cezası katmerli olur ve azapta, zillet içinde ebedî kalır. Ancak şu var ki dönüş yapıp iman edenler güzel ve makbul işler işleyenler bundan müstesnadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).’ (Furkan: 68-70) âyetlerini okumuyor musun?” dedi. Ben hemen kadını çağırıp kendisine bu âyetleri okudum. Kadın hemen secdeye kapandı ve: “Benim için çıkış (kurtuluş) kapısı açan Allah’a hamd olsun, dedi.” (İbn Ebî Hâtim) |
|
11 Ocak 2022, 14:53 | #39 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | AĞALAYAN KOMUTAN Ağlayan Komutan Mehmet Akif anlatıyor: “Her sabah Sultan Ahmet camiine erkenden giden bir zat vardı. Mihrabın bir kenarında saçı-sakalı bembeyaz olmuş bu ihtiyar adam, ümitsiz bir şekilde durmadan ağlıyordu. Nihayet bir gün yanına sokuldum: Muhterem,dedim. Allah’ın rahmetinden bu kadar ümitsizlik olur mu? Niye bu kadar ağlıyorsun? Bana : Beni konuşturma kalbim duracak,dedi. Çok ısrar edince anlattı. Ben Abdülhamit devrinde bir binbaşı idim. Anam ve babam vefat edince Sadarete bir dilekçe gönderdim. Dedim ki “Mallarımız,gayri menkullerimiz var.Bunların bir nezaretçiye ihtiyacı vardır. Kabul buyurulursa istifa etmek istiyorum.” Sadaret benim dilekçemi padişaha göndermiş. Bana doğrudan doğruya Hünkardan bir yazı geldi. “İstifa kabul edilmedi deniyordu.” Ben bir daha gönderdim yine aynı cevap geldi. Bizzat huzura çıkıp şifahi görüşmek istedim. Ben o cehaletle Padişahın huzuruna çıktım. Sultanım; istifamın kabulünü istirham edeceğim. Durumumuz budur, dedim. Derin derin biraz düşündü. İstifa etmemi istemiyordu. Yüzünden belli idi. ısrarıma da dayanamadı. Öfkeli bir eda ile elinin tersi ile: Haydi ! İstifa ettirdik seni dedi. Ben dönüp işimin başına geldim. Gece mana aleminde orduların teftiş edildiğini gördüm. Rasülüllah efendimiz (s.a.s) Yıldız Sarayının önünde duruyordu. Bütün Türk ordusunu teftiş ediyordu. Osmanlı Padişahlarının ileri gelenleri orada idi. Abdülhamit edeple fahri kainat efendimizin arkasında duruyordu. Derken benim birliğim geldi. Başında kumandan olmadığı için darmadağınıktı. Nerede bunun kumandanı diye sordular. Ya Resulallah çok ısrar etti. İstifa ettirdik dedi. Rasülullah (s.a.s.)’ da Senin istifa ettirdiğini bizde istifa ettirdik buyurdular. Ben ağlamıyayımda kim ağlasın? . |
|
11 Ocak 2022, 15:11 | #40 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Ebû Hureyre ve Günahkâr Kadın @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] paylaşım için çok teşekkürler. Ebu Hureyre'nin hikayesi de kedi seven biri olarak çok hoşuma gitmişti. Naçizane paylaşayım; Abdurrahman bin Sahr adlı bir sahabe (Ebu Hureyre) sokakta kalmış kedileri götürür onları yedirir severmiş. Resûl-ü Ekrem Hz. Muhammed'in bundan haberi yokmuş. Sahabelerden biri bir gün Hz. Muhammed'e söylemiş: "Pis kedileri toplayıp kulübesinde bakıyor!" demiş. Hz. Muhammed o anda bir şey söylememiş. Hz. Muhammed Ebu Hureyre'yi daha sonra sokakta görmüş, bu zât bir kedi yavrusu bulmuş. Hz. Muhammed'e sahabenin söylediğini kendisi de bildiği için Resûl-ü Ekrem Peygamberimiz bir şey söyler diye, kediyi hemen hırkasının içine saklamış. Resûllah Hz. Muhammed kendisine, hırkanın altında ne sakladın demiş. Hırkayı açmış küçük bir kedi yavrusu. Hz. Muhammed yavruyu sevmiş, okşamış, ve o zâta: "Ebu Hureyre utanma, öğün. Sen kedi babasısın" demiş. O günden sonra Abdurrahman bin Sahr'a artık Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in hitap ettiği gibi "Ebu Hureyre (Kedi babası)" hitap edilir . (Buhari: 5, 811).
__________________ Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Fotoğraf paylaşımları hk. | M | Duyuru Arşivi | 1 | 21 Ağustos 2019 13:03 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 02 Mart 2018 12:12 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 23 Şubat 2018 10:56 |