31 Ocak 2022, 06:05 | #361 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bu ümmetin başına gelen bela ve musibetler NEDENDİR Bu ümmetin başına gelen bela ve musibetler…. Müslümanlar, Cenab-ı Allah’ın emir ve yasaklarına uymadıkça ve Efendimiz (s.a.v.)’in feyizli ve nurlu yolunda sevgi ve barış sahiline doğru yürümedikçe fitne, fesat, kan, düşmanlık ve belâlardan kurtulamazlar. Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şerifinde; “Benim şu ümmetim, esirgenmiş bir ümmet (-i merhume) dir. Onların üzerine âhirette azap yoktur. Onların azabı, dünyada fitne, zelzeleler ve birbirlerini öldürmeleri (ölüm hadiseleridir.)” Ebu Davud: 3730, Müsned-i Ahmed: 18848, Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular: -“Muhakkak ki bu ümmet, ümmet-i merhumedir, (rahmet olunmuş bir ümmettir. Bunların azabları, kendi ellerindedir. Kıyamet günü olduğu zaman, Her bir Müslümana bir adama müşriklerden bir adam verilir ve ona; -“Bu adam, cehennem ateşinden senin fidyendir…” denilir. İbni Mace: 42482, -“Muhakkak ki bu ümmet, ümmet-i merhumedir. (Rahmete nail olmuş bir ümmettir.) Allâhü Teâlâ hazretleri, onların azablarını kendilerinin arasında kıldı. Kıyamet günü olduğu zaman, Mü’minlerden her bir kimseye, diğer dinlerden (gayr-i Müslimlerden) bir kişi verilir ve ona; -“Bu kişi, senin cehennem ateşinden kurtulmana bir fidyedir!” denildi. ” Müsned-i Ahmed: 18837, Eğer biz, her karış toprağında bir şehidin yattığı bu mukaddes vatanı ve bu necip milleti seviyor, güzelim yurdumuzda insanlarımızın birlik ve beraberlik içerisinde yaşamalarını istiyorsak, mutlaka Allâha ve Resulüne itaat etmeliyiz. Çünkü, Müslümanların arasına birlik, beraberlik, sevgi ve kardeşliğin yerleşmesi için; Müslümanların Cenab-ı Allah’ın emirlerine bağlanmaları ve Yüce Rasûl (s.a.v.)in sünnetine sarılmaları şart.,.. Manen yükselmenin yolu Resûlullah’ın sünnetine sarılmaktan geçer. Havada uçan, suyun üzerinde yürüyen veya ateş yiyen veyahut da bunlardan başka harikulade haller gösteren bir şeyhi gördüğün zaman onu iyi araştır. O şeyh, eğer Allanın farzlarından ve Resûlullah’ın sünnetlerinden birini terkediyorsa yalancıdır, düzenbazdır. O evliya değildir .0 şeyhin işleri asla keramet değildir; belki istidrâçtır…. Mukaşefetu’l- Kulub el-Mukarribu ila allamul-ğuyub S. 48 İmam Ebu Hamid el- GAZALİ Dar’ul -Ma’rife 1996 Beyrut…. Önemli olan gerçek bir mü’min olmaktır… |
|
31 Ocak 2022, 06:09 | #362 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kadına Yanlış Fikir Veren Komşu(HİKAYE) Kadına Yanlış Fikir Veren Komşu Ebû Müslim Havlânî, mâneviyat büyüklerinin hem de ileri gelenlerindendir. Kendisi ibadette, ahlâkta, zühd ve takvâda örnek bir tasavvuf büyüğüdür. Tâbiîn zamanında İslâm’a girmiş, ciddî bir araştırma tahkikten sonra girdiği İslâm’da öylesine ilerlemiş ki, kendinden önce girenler ondan sonraya kalmış, ondan feyiz alıp nasihat dinler olmuşlardır. Ebû Müslim’in kendisi ilerleyip de hanımı geride kalmış değildi. Hanımı da hemen kendisine yakın şekilde mânen ilerlemiş, beyinin takvâsına yaklaşan bir iktisad ve kanâat ehli hâline gelmişti. Bu yüzden birlikte oruç tutarlar, birlikte gece namazı kılarlar, yine birlikte vakit namazlarına hazırlanırlardı. Hattâ “Hılletü’l-Evliyâ”da anlatıldığına göre, Ebû Müslim camiye giderken tekbir alarak evinden çıkar, namaza yönelirdi. Hanımı da onu tekbirle uğurlar, yine tekbirle karşılardı. Ancak, bir gün durum değişti. Ebû Müslim, cami dönüşü evinin avlusuna girdiği halde tekbir sesi işitmemiş, bunun bir sebebi olacağını düşünmeye başlamıştı. Halbuki hanım evden dışarıya da pek çıkmaz, habersiz bir yere gitmezdi. – Hayırdır inşâallah, diyerek kapıdan giren Ebû Müslim, az sonra elinde yemeklerle hanımının geldiğini gördü. Sofrayı hazırlayan hanım şöyle bir köşeye “Offf!” diyerek yığılıverdi. Ebû Müslim şüphelenmeye başladı: – Hanım, sende bir değişiklik var, nedir bu oflamalar? Cevap verdi: – Ne olacak, yorgunluk, bitkinlik! Bütün gün ev işleriyle meşgul oluyor, yorulup bitkin düşüyorum. Halbuki sen halifenin huzuruna girince bir hizmetçi istesen, seni kırmaz hemen verirmiş. – Hanım, halifenin bana hemen bir hizmetçi vereceğini nereden biliyorsun? Benim böyle itibarım var mı ki? – Varmış! – Nereden biliyorsun? – Nereden olacak, işte komşu kadını! O, senin böyle yüce bir itibara sahip olduğunu söyledi. Hem halifeden sadece hizmetçi değil, başka daha neler istesen alırmışsın. Onun için nüfuzunu kullanmanı, hizmetçi ile kalmayıp biraz da maddî yardım talebinde bulunmanı istiyorum. Kendisini tekbirlerle namaza uğurlayıp, yine tekbirlerle karşılayan hanımının birden fikrinin bozulup dikkatinin dağıtıldığını gören Ebû Müslim, buna çok üzülür, ne yapacağını şaşırır. Halife Hz. Muâviye’den böyle bir talepte bulunmayı asla istemez ama, kadın da bunda ısrar eder: Bu defa gazaba gelen büyük velî, elini açar ve bedduasını yapar: – Allah’ım, beni tekbirle namaza gönderip yine tekbirle karşılayan bu sâliha kadının kim fikrini çeldi, aklını bozdu ise, onun gözünü kör eyle!. O anda evin öteki köşesinde bir feryat kopar! – Ortalığı aydınlatın, gözlerim görmüyor! Meğer geçim bozup, yuva yıkmakla meşhur olan komşu kadını henüz evdeymiş, birdenbire dünyasının karanlığa gömülmesini ışığın sönmesine hükmetmiş. Ancak, bunun ansızın gelen körlükten başka bir şey olmadığını anlayınca başlamış büyük velîye yalvarmaya: – Ben ettim, sen etme!... Bundan dolayı derler ki: – Dindar hanımlar, dindar olmayan kadınların verdikleri yanlış fikirleri dinlememeli, yanlış fikir verenler de günün birinde mutlaka bir belâya uğrayacaklarını hatırdan çıkarmamalıdır!.. Nitekim komşu kadını yanlış fikir verdi, körlük cezasına müstahak oldu. |
|
31 Ocak 2022, 06:16 | #363 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | En Hayırlı Kadın En Hayırlı Kadın Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Kadınların en hayırlısı, kocası ona baktığı zaman mesrûr olur, bir şey söylediğinde emrini yerine getirir. Nâmûsunda ve malında, kocasının hoşlanmıyacağı bir harekette de bulunmaz." (buyurur. Başka bir hadîs-i şerîflerinde: "Dünyâ’nızdan bana üç şey sevdirildi; kadın, güzel koku ve gözümün nûru namaz." buyurmakla, kadına sevgi, saygı ve şefkat gösterilmesi gerektiğine dikkati çekmişlerdir. "Dünyâ’nın hepsi metâ, eşyâdır. Ve Dünyâ’nın en hayırlı varlığı ise, sâlihâ kadındır." hadîs-i şerîfi de, İslâm’ın kadına verdiği büyük kıymetin bir başka ifâdesidir. Sâliha kadınların huzur ve sükûn kaynağı olduklarına işâretle Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz:"Cenâb-ı Hakk her kime iyi bir eş nasîb etmişse, onun ayakta durmasına ve dîninin yarısına yardım etmiştir. (Dîninin diğer) yarısını da kendi çalışarak muhâfaza etsin ve Allâh’dan korksun." buyurmuşlardır. Bu anlamda diğer bir hadîs-i şerîfte de şöyle buyurulur: "Dört şey kime verilmişse, ona dünya ve âhiretin hayrı verilmiş olur; Şükreden kalb, Allâh’ı anan lisân, belâya sabreden beden, nâmûsunda ve kocasının malında hıyânet etmeyen kadın." |
|
31 Ocak 2022, 06:20 | #364 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | KALPLERİN HALLERİ (TEVBE) Tevbe Tevbe her müslüman erkek ve kadına farzdır. Nitekim ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor: — Ey iman edenler! Dönülmez bir tevbe ile Allah'a yöneliniz» . Emir vücup içindir. Yine ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor: — Allah'ı unuttukları için Allah'ın kendilerini kendilerine unutturdu-ğu kimseler gibi olmayınız. Onlar fasıkların ta kendileridir» . Ayet-i kerimedeki «Allah'ı unuttular» ifadesi, Allah'a daha önce söz vermiş oldukları halde O'nun kitabına, uymaktan cayanlar demektir, «Allah da onlara kendi kendilerini unutturdu» cümlesi de kötülüklerinden vazgeçip kendileri hesabına iyi davranışlara girişmek üzere kendi kendi-lerini değerlendirmelerini hatırlarına getirmedi demektir. Nitekim Pey-gamber'imiz (S.AS.) şöyle buyuruyor: — Allah'a kavuşmayı dileyen kimseye kavuşmaktan Allah hoşnut olur. Buna karşılık Allah'a kavuşmaktan hoşlanmayan kimseye kavuşmayı Allah da istemez.» «Ayetteki «onlar fasıkların ta kendileridir» ifadesi de günah işleme-yi tabiî bir yol haline getirenler, verdikleri sözden cayanlar» hidayet, rah-met ve mağfiret yolundan sapanlar demektir. «Fasık» iki türlüdür: Biri «kâfir fasık», diğeri «facır fasık» «Kâfir fa-sıf» Allah'a ve O'nun Resul'üne inanmayan, hidayet yolundan çıkarak sa-pıklık çıkmazına koyulan kimsedir. Nitekim ulu Allah (C.C.) böylesi fasık-lar hakkında şöyle buyuruyor: — O, Rabb'inin emrinden çıkmıştır» . Yani iman ederek Allah'ın emrine uyma yolundan ayrılmıştır. «Facır fasık»a gelince içki içen, haram yiyen, zina eden, çeşitli gü-nahlar işleyerek ibadet yolundan sapıp isyan yoluna giren ve fakat Allah'a ortak koşmamış olan kimselerdir. Aralarında fark da şudur. Ölmeden önce tevbe edip kelime-i şaha-det getirmedikçe kâfir fasığın affedilmesi umulmaz. Buna karşılık facır fasık, ölmeden önce sadece tevbe ederek işlediklerinden pişmanlık duy-duğu takdirde affa uğraması beklenebilir. Bilinmelidir ki, sebebi nefsin azgın arzuları olan her günahın affedil-mesi beklenebilir. Buna karşılık sebebi kibir olan günahın affı beklene-mez. Nitekim şeytanın baş kaldırmasına sebep kibri olduğu için affedil-memiştir. Buna göre ölmeden önce günahlarından vazgeçip Allah'a tevbe et-men gerekir ki, Allah'ın dileğini kabul buyurmasını beklemeye haklı ola-sın. Nitekim ulu Allah (C.C.) şöyle buyurur: «— Kullarından gelen tevbeferi kabul ederek kötülükleri affeden O' dur» . Demek ki ulu Allah, tevbeyi kabul ederek yapılmış olan kötülükleri bağışlıyor. Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) şöyle buyuruyor: — Günahlarından tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş kimse gibidir.» Anlatıldığına göre adamın biri her günah işlediğinde işlediği güna-hı bir deftere yazardı. Günün birinde yeni bir günah daha işler, yaz-mak için defterini açar. Fakat günah listesinin kayıtlı olduğu sayfalarda «o kimseler ki Allah onların kötülüklerini iyiliklerle değiştirir» mealindeki ayet-i kerimeden başka hiç bir satır bulamaz (33) Ayetten murat Allah şirkin yerine imanı, zinanın yerine affı, günahın yerine ismet ve taatı de-ğiştirir demektir. Yine anlatıldığına göre Hz. Ömer (R.A.) bir gün Medine mahallelerin-den birini dolaşırken bir delikanlı ile karşılaşır. Delikanlı, elbisesinin al-tında içki şişesi taşımaktadır. Hz. Ömer «delikanlı, elbisenin altında ne var» diye sorar. Delikanlı az kalsın «İçki» diye cevap verecekti ki o anda içinden şöyle dua etti. «Allah'ım! Beni Ömer'in karşısında rezil etme, rüsvay etme, ayıbımı gözünden sakla, bundan sonra bir daha içki iç-meyeceğim.» Arkasından «Ey Emirü'l - Mü'minin elbisemi altında taşıdığım sirke şi-şeşidir» diye cevap verir. Hz.Ömer «göreyim» der. Delikanlı elbisesini kaldırır, Hz. Ömer bakar gerçekten şişe sirke olmuştur! Demek ki içki sirkeye dönüşmüştür. Kul korkusu ile tevbe ettiği için samimiyetinden dolayı AİIah'ın içki-sini sirkeye değiştirdiğini görüyorsun. Bu böyle olunca kötülüğe batmış bir günahkâr, dönülmez bir tevbe ederek işlediği kötülüklerden vazge-çecek olsa ulu Allah onun günah içkisini ibadet sirkesine dönüştüre-cektir. Ebu Hureyre (R.A.) anlatıyor: Bir gece yatsı namazını Allah Rasulü ile birlikte kıldıktan sonra yola çıktım, yürürken önüme bir kadın çıktı, «ey Ebu Hureyre, ben bir günah işledim, acaba tevbem kabul olur mu» diye sordu. «İşlediğin günâh nedir» diye sordum. Kadın «zina yaptım ve zinadan peydahladığım çocuğu da öldürdüm» cevabını verdi. Kadına «mahvoldun ve cana kıydın, yemin ederim ki, senin yapacağın tevbe kabul edilmez» karşılığını verdim, ben böyle der-demez kadın bayılarak yere düştü. Yoluma devam ettim, yürürken içimden «Allah Rasul'ü henüz ara-mızda iken ben fetva veriyorum, bu doğru değil» dedim. Bu düşünce ile geriye döndüm, Peygamber'imize vardım, karşılaştığım olayı O'na anlat-tım. Bana dedi ki, «mahvoldun ve kadını da mahvettin. Şu ayetler nerede, senin tutumun nerede! Ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor: — Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh katıp tapmazlar, kesin bir adalet hükmü olmaksızın Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar, zina et-mezler (işte onlar Allah'ın gerçek kullarıdırlar) Kim bu haramları işlerse cezaya çarpılır. Kıyamet günü o kimsenin azabı kat kat olur ve perişanlık içinde azab ile ebediyyen başbaşa bırakılır. Yalnız tevbe ederek salih ameller işleyen |
|
31 Ocak 2022, 06:24 | #365 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İNSANDAKİ KÖTÜ VE İYİ SIFATLARIN HALİ(KENDİNİ TANIMAK) İNSANDAKİ KÖTÜ VE İYİ SIFATLARIN HALİ İnsan kalbinin, içinde bulunan bu iki asker ile alâkası vardır. Her birinden bir sıfat ve bir ahlâk kendisinde hâsıl olur. Bu ahlâklardan bazısı kötü olur; onu helak eder. Bir kısmı iyi olur; onu saadete kavuşturur. Bu ahlâkın tamamı çok ise de dört ana esasta toplanmıştır. Bunlar, hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlâkları sıfatlarıdır. Kendisine yerleştirilmiş olan şehvet ve hırs sebebiyle hayvanlara ait işleri yapar. Yemeyi ve cimâyı çok fazla istemek gibi. Hışım sebebi ile köpek, kurt ve aslanların yaptığını yapar. Vurmak, öldürmek, eliyle ve diliyle insanlara musallat olmak gibi. Hiyle, aldatma, sûret-i haktan görünüp kandırma, karıştırma, insanlar arasında fitne - fesat çıkarma sebebiyle, şeytanların yaptığını yapar. Kendisine verilmiş akıl sebebiyle de, meleklerin yaptığını yapar. İlmi ve salâhı sevmek, kötü ve çirkin şeylerden sakınmak, insanları barıştırmak, kendini süfli (alçak, âdi) işlerden uzak tutmak, amellerin ma'rifeti ile şad olmak, cehalet ve bilgisizlikten utanmak gibi. Hakikatta insanın kabuğunda (özünde değil) dört şey vardır: Köpeklik, domuzluk, şeytanlık ve meleklik. Mezmûm [aşağılanan] ve kötü olan köpek; şekil, el, ayak ve derisi ile mezmûm değil, belki, kendisinde bulunan insanlara saldırma sıfatı sebebiyledir. Domuz, şekil itibariyle mezmûm ve kötü olmayıp hırs, şer, murdar ve çirkin şeyleri çok istemesi sebebiyledir. Köpeklik ve domuzluk ruhunun hakikati bu mânâlardır. İnsanda da aynıdır. Bunun gibi şeytanlığın ve melekliğin hakikati, söyleyeceğimiz şu mânâlardır: İnsana, meleklerin nurlarının eserlerinden olan akıl nuru ile sûret-i haktan görünmeyi ve şeytanın aldatmasını keşif eylemesi emredildi. Böylece şeytan, rezil ve rüsvay olur ve hiç fitne yapamaz. Peygamber Efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: «Her insanın bir şeytanı vardır. Benim de vardır. Fakat Allahü Teâlâ onu yenmeme bana yardım eyledi. Benim yanımda zelîl oldu. Hiçbir kötülük yaptıramadı» (1). Yine insana, bu hırs ve şehvet hınzırını ve gazab köpeğini terbiye edip, eli altına alması emredildi. Böylece onun emri olmadan kalkamaz ve oturamaz. Eğer böyle yaparsa, kendisinde bu yoldan iyi ahlâk ve sıfat hâsıl olur. Bu da onun saadet tohumu olur. Eğer böyle yapmayıp onlara hizmet eder, her arzulannı yerine getirirse, kendisinde kötü ahlâk meydana gelir. Bu da onun şakilik tohumu olur. Böyle bir kimsenin hâlini, kendisine uykuda yahut uyanıkken bir misâl ile gösterseler, kendini bir hınzırın veya köpeğin önünde onlara hizmetçi gibi görür. Bir Müslümanı bir kâfir elinde esir bırakanın hâlinin nasıl olacağını herkes bilir! Meleği, köpeğe, hınzıra ve şeytana esir edenin hâli bundan daha fenadır. İnsanların çoğu, insaf edip gaflet perdesini kaldırsa, gece - gündüz nefsinin arzu ve isteklerinde hazır olduklarını görürler. Görünüşte insana benzeseler de hakikatta hâlleri böyledir. Yarın, kıyamet gününde mânâlar görünecektir. Suret, mânâ şeklini alacaktır. Şehvet ve hırsı galib olanlar, kıyamette, hınzır şeklinde görünür. Hışmı galib olanlar, kurt suretinde görünür. Bunun içindir ki, bir kimse, rüyada bir kurt görse, o kimsenin zâlim olmasıyla tâbir olunur. Eğer domuz görürse, bu rüyanın tâbiri, o kimsenin çirkef, murdar olması şeklinde olur. Çünkü, rüya ölüme benzemektedir. Şöyle ki: Uyku sebebiyle, bu âlemden uzaklaşıyor. Suret, mânâya tâbi oluyor. Böylece, herkes, bâtını ne şekilde ise, o surette görülür. Bu büyük bir sırdır. Bu kitap bunu kaldıramaz. (1) Hm, 1, 257. |
|
31 Ocak 2022, 09:03 | #366 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | EN YAKIN ( ŞİİR - NECİP FAZIL KISAKÜREK) EN YAKIN Bütün insanlığı dövsen havanda , Zerre zerre herkes yine yalnız. Boşlukta yol alan uçsuz kervanda , Her şey tek başına , dağ taş ve yıldız. Herkes bir vücutsuz hayal peşinde ; Eşini kaybetmiş herkes eşinde. içinizde yiv yiv derinleşin de , Çıksın karşınıza en yakınınız. Eserin yazarı: Necip Fazıl Kısakürek Eser: ÇİLE |
|
31 Ocak 2022, 09:06 | #367 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İYİ AHLAK (ŞİİR) İYİ AHLAK Dört şey oldu yücelik delili. Asil insandır bunlara sahip olan. Çok yüceltmek ilmi, Uygun cevap vermek halka. Kimin varsa bilgisi, aklı, temyizi, aziz tutar ilim ve akıl sahibini. Kardeşim; Varsa aklın, yumuşak davran, tatlı konuş. Kim olursa asık suratlı, acı sözlü, yüz çevirir ondan dostlar. Kim sakınmazsa düşmandan, sonunda görür ondan zarar, ızdırap. Bulundurma yakınında düşman. Hayırlıdır çünkü düşmanın uzak durması. Otur, kalk daima dostlarınla. Görme mümkünse düşman yüzünü. Mutlu ol dostlar arasında. Varsa aklın, uzak kal düşmandan. Oğlum; Yap yol hazırlığını, al tedbirini. Asma kulak onun bunun sözüne. Eserin yazarı: Feridüddin-i Attar Eser: Pendname |
|
31 Ocak 2022, 09:40 | #368 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | AYET-HADİS-DUA 31-01-2022 [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
31 Ocak 2022, 11:47 | #369 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | RÜYA TABİRLERİ( ALTIN GÖRMEK) Rüya tabirleri Altın GÖRMEK Altın ümit, iyi sıhat demektir. Altını başkasının elinde görmek, altını tutan için iyi bir hayata, Altın bilezik görmek, itibarınızın artacağına,iki elinin Altın olduğunu görmek,felç olunacağına, iki gözünün altın olduğunu görmek, kör olmaya, birisinden altın almak, büyük bir adamın etkisinde kalmaya, birisine altın vermek, kazançlı bir işe sahip olmaya, altın saymak, kısa süreli bir hastalık geçirileceğine, altın bozdurmak, keder ve hastalığa işarettir. Rüyada altın birkaç şekilde yorumlanır. Altın para dedikodu, söylentidir. Bir yerde altınların yığılı olduğunu gören, biriyle ilgili çok gizli bir durumu öğrenir. Bekar bir genç kız ya da erkek altın yüzük takarsa iyi bir evlilik yapar. Bir erkekten altın Altın Rüyada Altın birkaç şekilde yorumlanır. Altın para dedikodu, söylentidir. Bir yerde altınların yığılı olduğunu gören, biriyle ilgili çok gizli bir durumu öğrenir. Bekar bir genç kız ya da erkek altın yüzük takarsa iyi bir evlilik yapar. Bir erkekten altın para, altın ziynet eşyası alırken gören bir kadın veya kız, gizli bir ilişkiye girişir. Ama bu durum eninde sonunda duyulacaktır. Herkes iyice bilir ki altın dünya zinetidir. Dünya ise müminler için meşakkat mahallidir. Bu sebeple rüyada altın görmek, borca, gam ve kedere alâmettir. Rüyada altın bilezik taktığını görmek, rüya sahibinin eline geçecek bir mirasa delâlet eder. Rüyada altın külçesine rastgeldiğini görmek, elden çıkacak mala işarettir. Yine Altını külçe ettiğini görmek, şer ve helak ile tabir olunur. Rüyada kendisine büyük bir altın parçası verildiğini görmek, devlet işlerinde yüksek derecelere nail olmaya delâlet eder. Câfer-i Sâdık (r.a.)demiştir ki: Rüyada altın bilezik görmek beş şekilde tabir olunur: a) Riyaset (baş olma, reislik), b) Hikmet, c) Günah ve hile, e) Gam ve keder, f) Evlad ve kardeş... Ibn-i Şîrîn (rh.a.) demiştir ki: Rüyada elinde beş adet altın olduğunu görm ek, halk indinde makbul olacak işlere delâlet eder. Elinde tek altın olduğunu görmek, güzel bir ev ile tabir olunur. Rüyada iki elinin birden altın olduğunu görmek, iş hususunda sıkıntıya düşmeye işarettir. Kıymetli elbiselerden başörtüsü, taç ve bunlara benzer nesnelerin altın sırma ile dokunmuş veya örülmüş olduğunu görmek; bu elbiseyi giyenlerin Allahu Teâlâ'ya yakınlıklarına delâlet eder. Yine rüyada halis altın ve Gümüşten olan şeyi görmek, ihlâsa, saf niyete, anlaşmaya ve doğru söze delâlet eder. Rüyada gözlerinin altın olduğ Unu görmek, kör olmaya işarettir. Rüyada üzerinde, Altın, Gümüş, boncuk veya mücevherden gerdanlık olduğunu görmek, devlet hizmetinde yüksek makama gelmeye delâlet eder Altın Sağlıklı olmaya işarettir. Bir başka yoruma göre de; bolluğa, sıkıntı ve dertlerinizden kurtulmaya ve isteklerinize yakın zamanda kavuşacağınıza işarettir. * Altın bilezik takmak: Yüklü bir mirasa konacağınıza işarettir. * Altın bozdurmak: Üzüntü ve sıkıntılarınızın artacağına işarettir. * Altın bilezik: Saygınlığın artması anlamına gelir. * Altın saat: Çalıştığınız işyerinde suistimaller olacağı anlamına gelir. * Altın yüzük: Hareketleriniz ve davranışlarınız yüzünden arkadaşlarınız tarafından eleştirileceğiniz anlamına gelir. * Altın külçe: Dostlardan uzak kalmak anlamına gelir. * Altın yaldızlı kitap: Zorlukların üstesinden geleceğiniz anlamına gelir. * Altın almak: Üstün birinin etkisinde kalacağınız anlamına gelir. * Altın zincir: Herkesten sakladığınız bir sırrınız olduğuna işarettir * Altın bıçak: Bir suçtan dolayı cezaevine gireceğinize işarettir. * Altın kaşık: Aileden birinin evden ayrılacağına işarettir. * Kese içinde altın görmek: İşlerinizin daha iyiye gideceğine ve başka işlere atılacağınıza işarettir. * Kalıba altın dökmek: Sevdalandığınız insanla mutlu olacağınıza ya da bir olaydan kendinizi sorumlu tutacağınıza işarettir. * Beşi bir yerde görmek: Çalışmalarınızın karşılığını bol kazanca kavuşarak göreceğinize işarettir. * Birisine altın verdiğinizi görmek: Başarılarınızı maddi olarak destekleyecek bir insanın varlığına işarettir. * Altın saydığınızı görmek: Önemsiz bir rahatsızlığa yakalanacağınıza ve bunu atlatacağınıza işarettir. * Altın çatal görmek: Ticarete atılacağınıza ancak başarılı olamıyacağınıza işarettir. * Altın çerçeve görmek: Dostlarınızı gücendireceğinize işarettir. * Altın kordon görmek: Ummadığınız anda ve ummadığınız birinden mirasa konacağınız anlamına gelir. Altın Altın bulmak zarara uğramaya, gam ve keder , Eski sikkeler bulmak sevinç ve memuriyete, kadının Altın dan mamul ziynet eşyası takınması sevinç ve kendine güvene, Damgalanmış, işlenmiş bir Altını olmak ev almaya, değerli insana, Böyle beş Altın görmek beşş vakit namaza, Altın para kişide bulunan emanete, Altın bilezik takmak ele geçecek mirasa, kadın için evlenmeye, Bazen altın iyi niyete, samimiyete, inanılacak söze ve hayırlı anlaşmalara delalet eder. Altını döven ya da onu diğer madenlerden ayrıştıran birini görmek hakla batını , iyi ile kötüyü birbirinden ayarın adama veya adil hakime, Altın ve Gümüş hurdası görmek faydalı ilme, uygun hanıma, hayırlı evlada ve değerli dosta delalet eder. Altından yapılmış eşya güzelliğe, böyle bir kaptan yemek yemek ya da Su içmek gam ve kedere, Altın gerdanlık erkek için önemli memuriyete, şeref ve itibara, kadın için izdivaca, Bazen gerdanlık hacca gitmeye, Altın küpe kadın için güzelliğe, erkek için müzik vs. dinlemeye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Gerdanlık,Küpe, Sikke.) Rüyada altın ile ilgili herhangi birşey görmek, maddi, manevi ve Sağlık yönünden istenilen şeylerin gerçekleşeceği, çevreden iyilik ve yardım görüleceği bir döneme girildiğini gösterir. Rüyada altın görmek birkaç şekilde yorumlanır. Rüyada altın ile ilgili herhangi bir şey görmek, maddi, manevi ve sağlık yönünden istenilen şeylerin gerçekleşeceği, çevreden iyilik ve yardım görüleceği bir döneme girildiğini gösterir Altın para, dedikodu demektir. Altınları yığılı bir şekilde gören kimse, birisiyle ilgili bir sırrı öğrenir. Bekar bir genç kız ya da erkek altın yüzük takarsa iyi bir evlilik yapar. Bir erkekten altın para, altın ziynet eşyası alırken gören bir kadın, gizli bir ilişkiye girişir. Ama bu durum muhakkak duyulacaktır.. Giriştiğiniz tüm işlerde umduğunuzdan fazla başarı elde edeceksiniz. İnsanların takdirini kazanmayı ve zengin olmayı başaracaksınız. Altın para, dedikodu, söylentidir. Bir yerde altınların yığılı olduğunu gören kimse, önemli biriyle ilgili çok gizli ve önemli bir bilgi öğrenir. Rüyada altin buldugunu gören kedere ve sikintiya ugrar. Yahut istemedigi bir ise girer, yahut da elinden mali gider. Veya hükümet kapisindan bir zarara ugrar. Bir iste ise isinden Ay rilir. Külçe halinde altin görmek, büyük bir kederle yorumlanir. Sikke halinde altin görmek de daha hafif yorum vardir, islenmis ve taki haline getirilmis (bilezik, yüzük, gerdanlik gibi) altin görmek hüzüne ve endiseye delalet eder. Üzeri yazili sikke halinde (madalyon ve para gibi) altin görmek ne hayra ve ne de serre yorumlanir. Fakat yorumcularin bir çogu altin görmeyi hiç bir zaman hayra yormazlar. Rüyada altindan yapilmis kap ve benzeri seyler gören, derde ugrar. Levha halinde veya çubuk seklinde altin gören, siddetli sikintiya düser. Bir rivayete göre, altin zarar ve hüzündür. Bir kadin altin veya altindan yapilmis süs esyasi takmasi hayir ile yorumlanir. Rüyasinda altin yedigini gören para biriktirir. Sandiklarda ve bavullarda kapali olarak altin görmek, mal kazanacagina delalet eder. Bagli kese veya torbalarda altin görmek de bu seklide yorumlanir. Ebu Said El Vaiz e göre: rüyada altin görmek iki sekilde iyi degildir: Birincisi Arapça adi zehep oldugu için gitmek manasina benzerliginden, digeri rengi sari oldugu için hastaliga delalet etmesindendir. Bunlarin yorumu ise hüzün ve kederdir. Hatta evinin altindan yapilmis oldugunu görenin evi yanar. Eline altin lira geçtigini gören ya hükümet tarafindan bir zarara ugrar veya elindeki serveti yok olur. Bir rivayete göre de para cezasi öder veya hastalik dolayisiyla bütün parasini harcar. Altin erittigini gören kötü bir isi için mahkemeye düser ve davayi kaybettigi gibi, üstelik halkin diline de sakiz olur. Danyal (AS) a göre: Rüyasinda elinde bir kaç tane altin para tuttugunu gören, bir isten dolayi cani sikilir veya aleyhinde söylenen sözleri isitip üzülür. Elindeki altinlarin sayisi azsa ona göre ugrayacagi dert ve keder de az olur. Ibn i Sirin e göre : rüyada elinde bes tane altin bulundugunu gören halk arasinda makbul olacak bir is yapar. Elinde bir tek altin gören güzel bir eve sahip olur. Yaninda sayilari çift olmak üzere yüzden veya binden fazla altin oldugunu gören (esya tahmini) (muhamminlik=exsper) ilmini ögrenmis olur. Birine bir altin verdigini gören veya lirayi kaybettigini gören bildigi seyi unutur. Kirmani ye göre (RA): rüyasinda bir altin buldugunu gören çocugu yüzünden bir musibete ugrar. Bir çok altin buldugunu görmek ise bir çok zahmet ve sikintiya düsmek demektir. Bir rivayete göre rüyada bir çok altin görmek kendisine birakilan bir emanetle yorumlanir. Bir çok altini olup bunlari baskalarina dagittigini gören kendisinden alacakli olanlara haklarini verir. Bir rivayete göre, altin para, Allahu Tealanin emanetidir. Bir miktar altin bulup bunlari iyi bir yere saklayan, kendisine verilen sirri saklar. Altin para bastigini gören, farzlari yerine getirir ve halkin hakkini öder. Rüyasinda yerden altin topladigini gören bir is sahibi olur. Cabir ül Magribî ye göre: rüyada bir altin buldugunu gören, kendisine birakilan emanetten dolayi taniklik yapmaya mecbur olur. Rüyasinda eline bir altin geçtigini gören bir çok kimseler vardir ki, ertesi Gün bir altin kazanirlar ve rüyalari aynen çikar. Rüyada üzerinde resim olan altin görmek dine aykiri bir yolda olduguna isarettir. Caferi Sadik a göre : altinlarin sayisi bes ise, bes vakit namaza delalet eder. Rüyasinda kendisine altin paralar verildigini gören zulüm görür, kendisi verse zulüm eder. Bir kimseye bir kenari ezik veya kesik altin vermek veya ondan böyle bir altini almak, o iki kisi arasinda bir anlasmazlik veya dava olacagina delalet eder. Toprakta altin bulup aldigini ve o altinin elinde eridigini gören, annesi tarafindan kedere ugrar ama kisa bir zaman sonra o kederi geçer. Bir ölünün kendisine altin para verdigini gören, zulümden kurtulur, ölünün altin verdigini, fakat kendisinin almadigini görmek, zulme ugramaga delildir. Elinde bir çok altin oldugunu, fakat bunlari muayene edince altin olmadiklarini görmek, hayal ettigi seyin hakikat olmak üzere iken, olmayacagini anlamasina isarettir. Es Salimi ye göre: altin paralari bir kadinin basinda siralanmis olarak görmek, kadin için ziynete yorumlanir. Delik yahut silik altinlar görmek vehim ve kederin azalmasina isarettir. Ebu Said El Vaiz e göre : sahibi oldugu altin parayi kaybetmek namazini kilmakta kusur isledigine delalet eder. Büyük boyda altin görmek, emanet, sahadet ve ilimle tabir olunur. Halid ül Isfahani ye göre: eger altin paranin üzerinde Allahu Tealanin ismi varsa hayirdir. Resim varsa hiç bir zaman hayra yorulmaz. Bir baska rivayete görede: Rüyada altin görmek kötü bir ise ve borca isaret eder. Bazi tabirciler, altin gam ve kederdir, dediler. Rüyada altin bilezik takmak, rüya sahibinin eline geçecek mirastir. Altini külçe ettigini gören kimse ser ve helaka ugrar. Bir kimse evinin altindan oldugunu görse o eve yangin isabet eder. iki elinin altin oldugunu gören kimse issiz kalir, çalisamaz. Gözlerinin altin oldugunu gören kimsenin gözleri kör olur. Bir kimse rüyada altin külçesine rastgeldigini görse kendisinden bir mal gider. Altin erittigini gören kimse çirkin bir hususta düsmanlik yapar ve halkin dilinde söhret bulur. Kendisine büyük bir altin parçasi verildigini gören kimse büyük bir lütfa ve makama nail olur. Bazi tabirciler de Altin görmek, ferahliga, rizka, salih amele, üzüntü ve kederin gitmesine, ese, evlada, ilme, hidayete, altindan yapilari süs esyalarina yahut ziynete kiymetli elbiselerden bas örtüsü, taç ve bunlara benzer seylerin altin sirma ile örülmüsleri, kadin, karikoca veya evlatlardan bu elbiseleri rüyada giyen kimselerin Allahu Teala Hazretlerine yakinliklarina fakat yaldizlanmis seyi görmek ise dünya ehline yahut ahiret ehlinin amellerine benzemeye isaret eder demislerdir. Halis altin ve gümüsten olan sey, ihlasa, saf niyete ve anlasmaya ve saglam söze isaret eder. Altin veya gümüs ile yaldizlanmis olan sey ömrün kisaligina, islerin alt üst olmasina isaret eder. Bir baskasina altin vermek, seref, saninin artacagina altin saymak çok kisa bir hastaligin kolayca atlatilacagina isaret eder. Altindan bir sey giydigini gören kimse kendisinin dengi olmayan birisi ile evlenmekle akrabalik kurar.Altin erittigini gören kimse çirkin bir hususta düsmanlik yapar ve halkin dilinde söhret bulur. Rüyada altın birkaç şekilde yorumlanır. Altın para dedikodu, söylentidir. Bir yerde altınların yığılı olduğunu gören, biriyle ilgili çok gizli bir durumu öğrenir. Bekar bir genç kız ya da erkek altın yüzük takarsa iyi bir evlilik yapar. Bir erkekten altın para, altın ziynet eşyası alırken gören bir kadın veya kız, gizli bir ilişkiye girişir. Ama bu durum eninde sonunda duyulacaktır. Altın ümit, iyi sıhat demektir. Altını başkasının elinde görmek, altını tutan için iyi bir hayata, altın bilezik görmek, itibarınızın artacağına,iki elinin altın olduğunu görmek,felç olunacağına, iki gözünün altın olduğunu görmek, kör olmaya, birisinden altın almak, büyük bir adamın etkisinde kalmaya, birisine altın vermek, kazançlı bir işe sahip olmaya, altın saymak, kısa süreli bir hastalık geçirileceğine, altın bozdurmak, keder ve hastalığa işarettir. |
|
01 Şubat 2022, 06:21 | #370 |
Çevrimdışı ♪ Lafazan FM ♪
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | BU GÜNÜN DUASI 01-02-2022 Abdullah İbn Abbas hazretleri şöyle anlatır: Resûl-i Ekremin ne şekilde ibâdet yaptığını öğrenmem için babam Abbas, beni Resûl-i Ekreme gönderdi. Sabah namazında Efendimiz şöyle duâ etti : “Allahım! Gönlümü sana bağlayacak, darmadağan hâlimi bir araya toplayacak, dağınık ve parçalanmış işlerimi birbirine yaklaştıracak kötü itiyat ve fitnelerden beni koruyacak, dilimi ıslah edecek, bâtınımı koruyacak, zâhirimi yükseltecek, amelimi temizleyip arttıracak, yüzümü ak edecek, rızana ulaştıracak ve her kötülükten beni koruyacak olan rahmetini senin fazlından isterim. Allahım! Küfür düşünmeyecek şekilde sâdık ve yakîn bir îmânı, dünyâ ve âhirette de lûtuf ve kereminin en yüksek mertebesine beni ulaştıracak olan rahmetini senden isterim. Allahım! Kazâlarda sabır ve kurtuluşu, şehitler mertebesini, iyiler yaşayışını, düşmanlara galib gelmeği ve Peygamberlere arkadaş olmağı senin fazlından isterim. Allahım! Her ne kadar hayırlısını bilemezsem ve amelim kusurlu ise de, bütün dileklerimi sana arzeder, senden yardım dilerim. Yalnız senin rahmetine muhtâcım. Ey gönüllere şifâ verip bütün dertlere dermân olan Allahım! Büyük kudretinle birbirine yaklaşmış iki deniz suyunu yekdiğerine karıştırmadığın gibi, Cehennem azâbından helâk oldum diye feryad etmekten ve kabrin fitnesinden beni koru. Allahım! İstemesinde veya hak etmesinde kusur ettiğim ve kullarından herhangi birine va’dettiğin veyâ vereceğin her türlü iyilikleri candan arzular ve onları senin fazlından isterim. Allahım! Bizi, sapan ve saptıranlardan değil, hidâyette olup hidâyete ulaştıranlardan, düşmanlarından uzaklaştırıp dostlarına yaklaşanlardan, sana kulluk edenleri senin rızan için sevip, isyan edenlere rızan için husûmet besleyen kullarından eyle. Allahım! Ben dilimin döndüğü kadar duâ ediyorum. Kabûlü sendendir. Sen kabul eyle. Ben elimden geleni yapıyorum, itimadım sanadır. Biz Allah içiniz ve O’na yöneleceğiz. Kuvvet ve kudret ancak azamet sâhibi olan Allah’ındır. Kıyâmet gününde emniyeti, ebedî günde de ahdini yerine getirip rükû’ ve sücûd eden iyiler ile beraber Cenneti senden isterim. Kerem ve ihsânına nihâyet olmayan, dostluk edenlere sonsuz sevgisi olan ve dilediğini dilediği gibi yapan sensin. Ey izzet ridâsına bürünüp herkse galib olan Allahım! Seni noksan sıfatlardan tenzîh ederim. Ey ululuk ve yücelik ridâsına bürünerek kullarına fazl u in’âmını esirgemeyen Allahım! Seni tesbîh eder, noksan sıfatlardan takdîs ederim. Allahım! Kalbimi, kabrimi, gözümü bütün bedenimi nurun ile tenvîr eyle, beni nurlandır ve nurumu arttır.” |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Fotoğraf paylaşımları hk. | M | Duyuru Arşivi | 1 | 21 Ağustos 2019 13:03 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 02 Mart 2018 12:12 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 23 Şubat 2018 10:56 |