15 Ocak 2022, 19:35 | #191 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri – İmam Suyuti Emeğine yüreğine sağLık...
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
15 Ocak 2022, 19:35 | #192 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: BU SABAH Kİ DUA MIZ 15-01-2021 Emeğine yüreğine sağLık... Aminnn
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
15 Ocak 2022, 19:36 | #193 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: BÜYÜK SÖZÜ DİNLEYİN (HİKAYE) Emeğine yüreğine sağLık...
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
15 Ocak 2022, 19:40 | #194 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: BU SABAH Kİ DUA MIZ 15-01-2021 Amin amin..
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
16 Ocak 2022, 04:27 | #195 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ayet-hadis-dua Eline sağlık berhudar ol...
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
16 Ocak 2022, 07:09 | #196 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | EVLENECEK OLANLAR BUNLARA ÇOK DİKKAT (PEYGAMBER TAFSİYELERİ) Peygamberimizin Hz. Aliye Evlilik öğüdü ! Özellikle yeni evlenen ve evli olanların bu hadisi şerifleri hıfz (ezber) etmeleri kendilerini birçok sıkıntıdan kurtarıp dünya ve ahıret saadetine nail olmalarına vesile olacaktır. Hazret-i Fâtıma-tüz-zehrâyı “radıyallahü teâlâ anhâ” hazret-i Alîye “radıyallahü teâlâ anh” tezvîc (nikah) etdiklerinde buyurdukları vasıyyetleri beyânındadır. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki: * Yâ Alî! Gelini kendi evine götürdüğün zemân çorabını ayağından çıkar. Ayağını yıka. O suyu evin bütün köşelerine saç. Böyle yapınca Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri senin evinden yetmiş dürlü fakîrliği dışarı çıkarır. Yetmiş dürlü bereketi evine dâhil eder. Yetmiş rahmeti sana nâzil kılar. O gelin ile ve onun bereketi evin köşelerine erişir. O gelin delilikden ve diğer hastalıklardan emîn olur. * Yâ Alî! Gelini ilk hafta yoğurt yimekden ayran yimekden sirke ve ekşi yimekden men’ et! Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” “Yâ Resûlallah! neden ötürü bu şeyleri vermemem gerekdir” diye sordu. Buyurdu ki: (Ondan dolayı ki turşu ve yoğurt ve ayran rahmde evlâd olmasına mâni’ olur. Evde bir hasır olması doğurmayan kadından iyidir.) Hazret-i Alî dedi ki: Yâ Resûlallah! Sirkenin illeti nedir. Buyurdu ki: (Sirke yiyen kadının hayzı zahmetli olur ve temizliği uzar. Keşenç yimek hayzı karında habs eder. Eğer Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri bir evlâd verirse doğumu zor olur. Ammâ ekşi elmâ yimek hayz kanını keser. Onun ardından başka hastalık zuhûr eder.) Sonra Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki: * Yâ Alî ayın evvelinde ortasında ve sonunda ehline yakın olma ki o hanımda ve o evlâdda cüzzam ve dîvânelik (delilik) ve pislik olmasından korkulur. * Yâ Alî! Ehline asr (ikindi) nemâzından sonra yakın olma. Eğer Allahü tebâreke ve teâlâ bir evlâd nasîb ederse ahvel (şaşı) olur ve şeytân şaşı evlâda sevinir. * Yâ Alî! Ehline yakınlık (cima) etdiğin vakit çok konuşma ki eğer bir evlâd olursa yiyici olur. Avret yerine bakma. Sohbet (cima) esnâsında gözünü yumma. Evlâda körlük getirir. * Yâ Alî! Kendi ehline bir başka kadının şehveti ile yakın olma ki eğer bir evlâd olur ise muhannes (kadına benzeyen erkek) olur. Kadınlara benzemeye çalışır. * Yâ Alî! Cünüb olduğun zemân kat’i olarak Kur’ân-ı azîm-üş-şânı okumayasın ki korkulur ki gökden bir ateş inip seni yakar. Cünüb hâlde sohbet (cima) etme. Senin bir su kabın ehlinin bir su kabı olsun. Ayrı ayrı su kapları ile temizleniniz. Eğer bir su kabından ikiniz yıkansanız şehvet şehvet üzerine düşer (tekrar cima ederseniz). Aranıza düşmanlık düşer. Korkulur ki talâk ve iftirâka müncer olur. * Yâ Alî! ikiniz de ayakda iken sohbet (cima) etmeyiniz eşekler böyle yapar. Eğer çocuk olur ise döşeğe bevl (idrar) eder. * Yâ Alî! Ehlinle bayram geceleri buluşma! Eğer çocuk olur ise altı parmağı veyâ dört parmağı olur. * Yâ Alî! Ehlinle meyve ağacı altında buluşma ki eğer çocuk olur ise kâtil olur kan dökücü olur. Halka zulm eder. * Yâ Alî! Ay ışığında (Açık havada ay ışığının altında) ehline yakın olma. Meğer bir yerde örtünülmüş olasın. Eğer bir çocuk olursa fakîrlikden ömür boyu kurtulamaz. * Yâ Alî! Ezân ile ikâmet arasında ehline yakın olma ki eğer bir çocuğunuz olur ise kan dökmeğe hevesli olur. * Yâ Alî! Hanımın hâmile olduğu zemân abdestsiz ona yakın olma. Eğer çocuk olursa kör gönüllü ve bahîl (cimri) elli olur. * Yâ Alî! Şa’bânın ortasında Berât gecesi ehline yakın olma eğer aranızda bir çocuk olursa derisinde tüylerinde ve yüzünde kötü nişânlar olur. * Yâ Alî! Hanımına bacısının (baldızının) şehvetiyle yakınlık etme ki eğer bir çocuk olursa hırsız olur ve halkın felâketi onun eli ile olur. * Yâ Alî! Ehline etrâfında dıvâr olmıyan damda yakın olma ki eğer aranızda bir çocuk olursa münâfık ve mürâi mübtedî’ (bid’at sâhibi) ve kumarbâz olur. * Yâ Alî! Sefere çıkacağın gece ehline yakın olma ki eğer bir çocuk olursa malını harâm yerlere harc edici olur. Sonra meâl-i şerîfi “Malını saçıp dağıtanlar şeytânın kardeşleridir” âyet-i kerîmesini okudular. (İsrâ sûresi 27.ci âyet-i kerîmesi.) * Yâ Alî! Üç günlük seferden geldiğin gecesi ehline yakınlık etme. Bir çocuk olursa zâlim olur. * Yâ Alî! Pazartesi gecesi ehline yakınlık edersen aranızda bir çocuk olursa hâfız-ı Kur’ân olur. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin kısmetine râzı olur. * Yâ Alî! Salı gecesi ehline yakınlık edersen çocuk hâsıl olursa mü’min olur ve iyi huylu olur. Rahîm gönüllü (yumuşak kalbli) cömert elli yalandan bühtândan ve gıybetden temizlenmiş dilli olur. * Yâ Alî! Perşembe gecesi ehline yakınlık et ki eğer çocuk olur ise hikmeti çok hakîm olur. Ve ilmi çok âlim olur ki ilmi ile âmil olur. Perşembe günü öğleden evvel ehline yaklaşsan eğer aranızda bir çocuk olursa aslâ şeytân ona ölene kadar yaklaşamaz. Dünyâda ve âhıretde selâmetde olur. Eğer Cum’a gecesi ehline yakınlık edersen bir çocuk olur ise Kâri-i Kur’ân olur. Veyâ hatib olur. Veyâ Vâiz olur. Eğer Cum’a günü hanımına yakınlık edersen bir çocuk olursa âlim olur. Dindârlığı ile ma’rûf ve meşhûr olur. Eğer Cum’a gecesi îşâ (yatsı) nemâzından bir sâat sonra ehline yakınlık edersen eğer bir çocuk olursa ebdallar (velîler) cümlesinden olur. * Yâ Alî! Ehline gecenin evvel sâatinde (başında) yakınlık etme ki eğer bir çocuk olursa câdı ve kâhin olur. Dünyâyı âhıret üzerine tercîh eder. * Yâ Alî! Benim vasıyyetlerimi ezberle ki Allahü teâlânın izni ile sana fâide versin. Kaynak : (Menakıb-ı Çihar-ı Yari Güzin) |
|
16 Ocak 2022, 07:14 | #197 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | BU GÜNÜN DUASI(16-01-2022) Hz. Aişe validemize bildirilen duâ Resûl-i Ekrem efendimiz hazret-i Âişe’ye hitâben şöyle buyurmuştur: “Bütün duâların mânâlarını içine toplayan cümleler ile duâ et, duâ ederken şöyle söyle: ‘Allahım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden sana sığınırım. Allahım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri senden ister, Cehennemden ve Cehenneme sürükleyecek söz ve hareketlerden sana sığınırım. Allahım! Kulun ve Resûlün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin senden istediği hayır ve iyilikleri senden ister ve sana sığınıp ilticâ ettiği (kötülüklerden) her şeyden ben de sana sığınırım. Allahım! Benim için takdir ettiğin herşeyin sonu hayır olmasını senden, senin merhametinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!” AMİN |
|
16 Ocak 2022, 07:46 | #198 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hikaye (Şeytana Karşı İnsanlar?) Hikaye (Şeytana Karşı İnsanlar?) Hikâye olunur: Habîs Şeytan Yahya bin Zekeriyya Aleyhisselâm’a göründü. Ona; Sana nasihat etmek istiyorum!” dedi. Yahya Aleyhisselâm; Sen yalan söylüyorsun! Sen bana nasihat etmezsin! Lakin bana Âdem oğullarından haber ver?” dedi. Şeytan; Âdem oğullan, bizim yanımızda üç sınıftır. Amma onlardan birinci sınıf: Bize sınıfların en şiddetlisidirler. Onu fitneye (ve günaha) düşürmeye yöneliriz. Onu fitneye düşürürüz ve ona yerleşiriz. Sonra o kişi, kendisine gelip, Allah korkusundan titrer ve hemen tevbe ve istiğfar eder. Bizim onda idrak ettiğimiz her şeyi bizim aleyhimize bozar (bütün çalışmalarımız boşa gider…) Sonra biz ona bir daha döneriz; o da tevbe ve istiğfara döner. Ve biz ondan hacetimize ulaşamayız. Fakat ondan ümit de kesmeyiz… İşte biz (şeytanlar) böyle kişilerin elinden yorgun ve bitkin düşeriz… Amma ikinci sınıf: Bunlar bizim elimizde, çocuklarınızın elindeki top gibidir. Biz onları dilediğimiz tarafa çeviririz (yani istediğimiz gibi onlarla oynarız…) Amma son sınıf ise, bunlar senin gibi ma’sûm olanlardır. Biz onlardan hiçbir şeye kaadir olamayız…” dedi. Leziz Yemek? Bundan sonra Yahya Aleyhisselâm ona sordu: Sen benden bir şeye kaadir olabildin mi hiç?” Şeytan: Hayır! Ancak bir kere sana gücüm yetti! (Yahya Aleyhisselâm, hayretle sordu: Nedir o?” şeytan devam etti.) Bir defasında sana bir yemek takdim olunmuştu. (Senin önüne bir yemek getirilmişti.) Sen ondan yedin. Ben o yemeği sana leziz göstermeye devam ettim. Senin iştahın çekti ve sen istediğinden daha çok yedin… Böylece o gece, daha önceki gecelerde olduğun gibi ayni saatte (gece namazına ve teheccüde) kalkamadın…” Yahya Aleyhisselâm: Hiç şüphesiz bundan sonra artık kesinlikle doyuncaya kadar yemeyeceğim!” dedi. Şeytan da ona; Senden sonra hiçbir âdeme (insana) asla nasihat etmeyeceğim!” dedi. Fâsıkın Cömertliği Şeytan yine kendi aslî suretinde Hazret-i Yahya bin Zekeriyya Aleyhimâ’s-selâm ile karşılaştı. Yahya Aleyhisselâm şeytana; Bana haber ver! İnsanların içinde sana en sevimli kimdir? Ve insanlardan en çok buğzettiğin kişiler kimlerdir?” Şeytan: Ben en çok cimri mü’mini severim! Ve insanlardan bana en kötü ve en çok buğzettiğim kişi ise, cömert fâsıktır…” Yahya Aleyhisselâm ona sordu: Bu nasıl olur?” Şeytan: Çünkü cimri adamın cimriliği bana yeterlidir! Fâsık olan cömert ise, Allâhü Teâlâ hazretlerinin onun cömertliğine muttali olması onun yapmış olduğu cömertlik sebebiyle ona hidâyet nasip etmesi ve onu kendisine yöneltmesi ve ona velayet mertebesini vermesinden çok korkarım! dedi. (Şeytan bütün bu açıklamalarından sonra da) Eğer sen Yahya olmamış olsaydın; gerçekten sana bunu haber vermezdim!” dedi. [ Cömert fâsıkların ve günahkarların zamanla tevbe ettikleri, hidâyete erip, Allâhü Teâlâ hazretlerinin sâlih ve evliya kulu oldukları tecrübeyle de sabittir… Eğer bir arkadaş, eş ve dostunuzun hidâyete ermesini, hak yolu bulmasını ve hak yol üzere yaşamasını istiyorsanız, Allah’ın yolunda, İslâm’ın kalkınması, sünnet-i seniyyenin yaşanması ve din-i mübîn-i islâmın eğitimi ve öğretimi için, onun yardımda bulunmasını sağlayın… O kişinin çok kısa bir zaman içinde hidâyete erdiğini ve hak yola girdiğini göreceksiniz… Bu ilâhî bir sırdır…Ben bunu çok gördüm. Mütercim.] Kaynaklar : Âkâmü’l-Mercân fî Ahkâmı’1-Cân isimli kitapta bu böyledir. İsmail Hakkı Bursevi (k.s), Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/440-441. |
|
16 Ocak 2022, 07:48 | #199 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | CENNET CÖMERTLERİN EVİDİR CENNET CÖMERTLERİN EVİDİR Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Cömerdin yemeği şifâdır, cimrinin yemeği ise hastalıktır.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr) Cömertlik, ülfet ve muhabbete sebeb olan iyilik ve yardımın direğidir. İslam dini bütün insanları cömertliğe çağırır. Zira cömertlik ile Allâh’ın rızâsı ve insanların memnûniyyeti kazanılır. Hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: “Cömert, Allâhü Teâlâ’ya ve bütün insanlara yakın, cehennem azabından uzaktır. Cimri ise Allâhü Teâlâ’dan ve insanlardan uzak, cehennem azabına yakındır.” Diğer hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: “Cömerdin suçunu ve hatasını affedin, görmezlikten gelin. Zîra Kerîm olan Allâhü Teâlâ Hazretleri, kerîm (cömert) olan kimsenin günahlarını ve hatasını affeder.” Hazret-i Âişe (radıyallâhü anhâ) buyururlar ki: “Cennet, cömertlerin evidir, cehennem de cimrilerin evidir.” Cömert olmayan insan askeri olmayan hükümdar gibidir. Yani hükümdarların emrinin ve yasaklarının geçerli olması, saltanatının şanı ve azameti askerine, kuvvetlerine bağlı olduğu gibi zenginlerin de insanlar arasında hürmet ve izzeti, cömertlik ve eli açıklık ile olur. İnsanın cömertliği, düşmanlarını kendisine dost kıldığı gibi cimri olması da kendi evladını bile kendisine düşman eder. |
|
16 Ocak 2022, 07:52 | #200 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İbrahim Bin Edhem ve Ceylan İbrahim Bin Edhem ve Ceylan İbrahim bin Edhem, önceleri Belh’te saltanat ve debdebeye düşkün bir hükümdardı. Onu bu düşkünlükten kurtarıp ahiretini de ihya edebilmesi için, devrin arif ve sûfîlerinden zaman zaman kendisine ibretli îkâzlar yapılıyordu. Nitekim meşhur rivayete göre bir gece sarayının damında birtakım acaip gürültüler duymuş, uyuyamayıp merakla seslenmişti: “- Orada ne yapıyorsunuz?” Garip bir cevap verildi: “- Devemizi kaybettik, onu arıyoruz!” İbrahim bin Edhem kızdı: “- Damda deve aranır mı hiç?” Bu seferki cevap ise pek manidar ve ibretli idi: “- Ey İbrahim! Damda deve aranmayacağını biliyorsun da, şu yaşadığın dünyevî şatafat ve debdebe içinde ebedî saadetin aranamayacağını niçin düşünmüyorsun?” .... Diğer ibretli îkâzlara nazaran bu sözler, İbrahim bin Edhem’e bir hayli tesir etti. Ancak bir müddet sonra bunu da unuttuğundan hâlinde herhangi bir değişiklik görülmedi. Günler böylece gelip geçerken İbrahim bin Edhem, birgün maiyyetiyle birlikte ceylan avına çıktı. Bir ara maiyyetinden ayrıldı. Pür-dikkat iyi bir av arıyordu ki, kulağına “Uyan!” diye bir ses geldi. Pek aldırmadı. Aynı ses bir daha tekrarlandı, sonra bir daha… Sonra her taraftan benzer sesler duymaya başladı. Sesler: “- Ölüm seni uyandırmadan sen kendin uyan!” diyordu. İbrahim bin Edhem hem şaşırdı hem de korktu. Ancak o sırada karşısına güzel bir ceylan çıktı. Bunun üzerine İbrahim bin Edhem o nazlı hayvanı avlama heyecanına düştü. Biraz evvel duyduğu sözleri unutup sadağından bir ok çıkardı ve yayına sürdü. Nişan aldı. Tam oku fırlatacaktı ki, nazlı ceylan gözlerini İbrahim bin Edhem’e dikip dile geldi: “- Ey İbrahim! Rahman olan Allah, beni avlayasın diye mi seni yarattı?” İbrahim bin Edhem baştan ayağa titredi. Gözleri bulut bulut oldu, atından atlayıp secdeye kapandı; tevbe etti. Cenâb-ı Hakk’a yalvardı: “Ey lutf u keremi sonsuz olan Allah’ım! Benim hâlime de nazar kıl! Nice zamandır debdebe içinde ömür nefeslerimi zâyî etmişim… Ey Allah’ım! Lutfunla gönlümü yıka; kalbimde muhabbetinden başka bir şey bırakma!” Artık İbrahim bin Edhem, gözlerini bambaşka bir âleme açmış, ilâhî bir iklîmin temaşasına dalmıştı. İşte bu temaşa, ondaki diğer güzellik telâkkilerini tamamen silivermişti. Böylece her sabah ihtimamla giydiği saltanat elbiseleri ve göğsünü kabartan Belh sultanlığı, artık gönlünde bütün ihtişam ve süsünü, hâsılı bütün ehemmiyetini kaybetti ve gözüne iğreti görünmeye başladı. Bu halet içinde gözleri tevbe yaşlarıyla nemli, yüreği nedamet ateşleriyle yanık olan İbrâhim bin Edhem, sahralara doğru yola koyuldu. Hayli yürümüştü ki, bir çobana rastladı. Derhal yanına vardı ve kendi libâsına mukabil onun abasını alıp üstüne geçirdi. O anda gönlünde büyük bir rahatlık hissetti. Çoban ise bu hâl karşısında şaşkına dönmüştü. İçinden: «Pâhişâhımız herhalde aklını yitirmiş olmalı…” diyordu. Oysa İbrahim bin Edhem aklını yitirmemiş. bilâkis aklı başına gelmişti. O, ceylan avına çıkmış, ancak Allah Teâlâ onu bir ceylan ile uyandırmıştı… |
|
Konuyu Toplam 6 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 6 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Fotoğraf paylaşımları hk. | M | Duyuru Arşivi | 1 | 21 Ağustos 2019 13:03 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 02 Mart 2018 12:12 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 23 Şubat 2018 10:56 |