IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

779Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Ocak 2022, 16:08   #131
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ağacın Peygamberimize Doğru Gelişi Mucizesi.




Ağacın Peygamberimize Doğru Gelişi Mucizesi.

îbn-i Ebû Şeybe, Ebû Yûlâ, Baremi, Beyhaki ve Ebû Nuaym el-A’meş tarikiyle Ebû Süfyan’dan, O da Enes’ten şöyle rivayet ederler: “Cebrail Peygamber Efendimiz’e geldi, kendileri bu sırada Mekke dışında idi ve Kureyş tarafından kanlar içinde bırakılmıştı.

Cebrail: “Bu hal nedir?” diye sordu. Peygamberimiz de: “Kureyş beni kanlar içinde bıraktı” dedi. (cebrail peygamberimize teselli için: “Bir mucize görmek ister misiniz?” diye sordu, peygamberimi.’! de “Evet” dedi. Cebrail: “Şu ağacı çağır” dedi. O da çayırdı.

Ağaç yeri yararak gelip Peygamberimi*zin önünde durdu. Cebrail: “Emret de yerine gitsin!” dedi. O da yerine gitmesi için ağaca emretmiş ağaç da yerine dönmüştür. Bu olay üzerine Peygamberimiz: “Bu kadarı bana yeter” demiştir.

Beyhaki Hasan-ı Basri’den rivayet eder: “Peygamberimiz Kureyş’in kendisini yalanlamaları sebebiyle son derece üzülmüş ve Mekke’den dışarı çıkarak bazı dağ yollarında yürümeye başlamıştı. Bu sırada: “Ey Rabbim, bana teselli olacağım ve kendisiyle üzüntüden kurtulacağım bir şey göster!” diye niyazda bulunmuş. Kendisine, karşısındaki ağacın hangi dalını isterse yanına gelmesi için çağırması hakkında vahiy gelmiş.

O da çağırmış. Bunun üzerine dal ağacından ayrılarak O’nun yanına gelmiş. Peygamberimiz o dala yerine gitmesini emretmiş, dal da yeri yararak geri dönmüş ve âit olduğu ağaçla birleşmiştir. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz Allah’a hamdederek Mekke’ye dönmüştür.”

îbn-i Sa’d, Ebû Yâlâ, Bezzâr, Beyhaki ve Ebû Nuaym güzel bir sened ile Hasan-ı Basri’den, o da Ömer Îbnü’l-Hattâb (r.a.)’ten rivayet ederler. Şöyle ki: “Peygamber Efendimiz Mekke’den çıkıp Hacûn tarafın*da bulunuyordu, oldukça üzgün idi. Müşriklerin ezalarını hatırlıyor ve: “ilâhi, bugün bana öyle bir ayet göster ki, bir daha üzülmeyecek şekilde kalbim itmi’nana ersin!” diye dua ediyordu.

Bu sırada kendisine “Vadideki ağaçlardan birini çağırması” emredildi. O da çağırdı. Ağaç yeri yararak geldi, O’nun önünde durdu ve kendisine selâm verdi. Sonra Peygamber ağaca: “Yerine dönmesini” emretti. Ağaç da geldiği gibi yerine döndü. Bunun üzerine Peygamber (a.s.): “Bu tecelliden sonra, beni yalanlamalarına hiç de aldırmam!” dedi.”

Ebû Nuaym Câbir’den naklediyor, O demiştir ki: “Müşrikler Peygamber’e (s.a.v.) eziyet ediyorlardı. Cabrâil gelerek Peygamber’i aldı ve Mekke’nin dışına çıkardı. Ağaçlık bir vadinin kenarından geçerlerken Peygamberimiz’e hitaben: “Ağaçlardan hangisini istersen çağır!” dedi.

Peygamberimiz de bir ağacı çağırdı, ağaç geldi ve O’nun önünde durdu. Bunun üzerine Cebrail: “Ey Peygamber, gerçekten sen hak üzeresin!” dedi.”

Kaynak : Peygamberimizin Mucizeleri ve Buyuk Ozellikleri – îmam Suyuti

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Alt 13 Ocak 2022, 16:16   #132
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ölüm ve Rûhun Bekası Mevzuu(ASLINDA ÖLÜM RUHUN YENİ BEDENİNDE BULUŞMA SÜRECİDİR)




Ölüm ve Rûhun Bekası Mevzuu

Bildiğimiz ölüm, bedenimizin ölümüdür. Bu ölümle rûhumuzda ölüm olmaz.

Ruh hâdistir; ancak bedenden çıkmakla ölmez, bakidir-dâimidir. Onun için ölüm yoktur. Sadece cesetten-bedenden alakasını-bağını-ilgisini kesmek vardır.

Bu alakayı kesmek de, bedenin hissî hayatı yani canlılık duyuları bakımındandır.

Yoksa Berzah’ta üzüntü ve ıztırapları, nimetleri (sevinç ve mutlulukları) mânevi bir idrâk ile duyacak-hissedecek olan vücutla birlikte olacak alaka kesilmesi değildir.

***

Berzah nedir?

Berzah, Arapça bir isimdir. İfade ettiği manalara gelince;

a. Engel, engel olan perde.
b. İki coğrafyayı birbirine bağlayan ince-uzun kara parçası ve iki denizi birbirinden ayıran dar dil, veya kanal-geçit-boğaz.
c. s. Can sıkıcı yer.
d. s. Zor, güç.
e. İslâm akaidine göre, ölülerin ruhlarının kıyamete kadar bulunacakları mânâ âlemiyle madde âlemi arasındaki yer ve o vakte kadar geçen zaman, köprü âlem. Bu yer ve zaman için “Berzah âlemi” tabiri kullanılır. Bu âlem, ahiret hayatının başlangıcını oluşturur. Ruh, cesetten ayrıldıktan sonra ya azap görmek yahut nimete kavuşmak üzere öyle kalır.

Eski dilimizde bu kavramla birlikte kullanılan “berzah-ı belâ” tabiri de, içinden çıkılmaz bela anlamındadır.
Velhasıl berzah; farklı iki vasat (ortam) arasında yer alan ve bu iki ortama tamamiyle benzemediği gibi tam olarak onlardan farklı da olmayan ara ortam…

İki şeyi yekdiğerinden ayıran üçüncü şey… Ara bölge’dir. Bir diğer ifadeyle, ölümle başlayıp kıyamete kadar süren zaman, bu zaman içinde ruhların bulunduğu mekân ve âlem, dünya ile ahiret arasındaki âlem.

Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “engel, engel olan perde ve ölümden kıyamete kadar kabirde geçen süre” manalarında geçmektedir: “Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında, ‘Rabbim, der, beni geri gönder.

Ta ki boşa geçirdiğim dünyada salih amel (iyi iş ve güzel hareketler) yapayım.’ Hayır! Onun bu sözü (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah (ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar süren bir engel) vardır.

“İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir berzah (engel) vardır, birbirine geçip karışmazlar. O halde (ey insanlar ve cinler) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?”

Ölüm suretiyle dünyadan ayrılan ruhlar berzah âlemine gittikleri gibi, uyku halinde bedenden ayrılan ruhlar da o âleme giderler. İki hâl, iki sıfat, iki mertebe ve iki âlem arasında bulunan bu ara hâle, sıfata, mertebeye ve âleme de berzah denir. Mesela hayâl, varlıkla yokluk arasında yer alan bir berzah’tır; ne vardır ne de yok, ne malumdur ne de meçhul, ne müsbettir ne de menfi veya hem vardır hem yoktur. İnsanın hakikati ve mahiyeti de bir berzah’tır.

Hak ile halk arasında bulunur. Bir yönüyle Hakk’a, diğer yönüyle halka dönüktür… Veya insan bir yönden ruhlar âlemine, diğer yönden beden ve madde âlemine bağlıdır. Mülk ile melekût, şehâdet ile gayb âlemleri arasında bulunur.

Hem o, hem bu âlemin bazı özelliklerine sahip olduğu halde mutlak olarak ne o ne de bu âlemdendir. Bütün berzahların aslı olan ilk taayyüne ve hazret-i vâhidiyete berzah-ı câmi’, berzah-ı evvel, berzah-ı a’zam gibi isimler verilir. Vahidiyet, mutlak birlikle çokluk arasındaki bir berzahtır.
***
Rûhun bekâsı/dâimiliği mutlak(kayıtsız-şartsız-sınırsız) değildir. Mutlak beka ancak Allah’ın zâtı ve sıfâtıdır. Vücûd-i mutlak, Zât-ı mutlak tabirleri sadece Cenab-ı Hak için kullanılabilir. Yani hiçbir an faniliğin-yokluğun ârız olmaması, sürekli var olma hali sadece Allah’ın zatına ve sıfatlarına mahsustur.

Zira Kıyamet-i Kübra’da (büyük kıyamet) bütün âlem külliyat ve cüz’iyatıyla (âlemin tamamı, zerreden küreye büyük küçük ne varsa) helak olacaktır.
***
Kıyamet ikidir:

1.İnsanların ölmesiyle meydana gelen kendi kıyametleri ki buna, “kıyamet-i suğra: küçük kıyamet” denir…
2. Dört büyük melekten İsrafil aleyhisselâmın ilk sûr’a üflemesiyle meydana gelecek olan topyekûn kâinatın yok olma hadisesine de “kıyamet-i kübra: büyük kıyamet” denmektedir.

Kâinatın bu imha ve helaki, yok olma safhasına Kur’an-ı Kerim’de “malum zaman: bilinen vakit” denilmiştir. Bu safha şiddetli korku ve sarsılma, düşüp bayılma, helak olma safhasıdır. Bunun nasıl olacağını Rabbimiz bize şöyle haber vermektedir:

“Her şeyi alt üst eden o büyük felaket geldiği vakit…”
“Güneş katlanıp dürüldüğünde, Yıldızlar bulandığında, Dağlar yürütüldüğünde, Kıyılmaz mallar bırakıldığında, Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında, Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde),
Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandığında), Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda, ‘Hangi günahtan dolayı öldürüldü?’ diye. Amel defterleri açıldığında, Gök sıyrılıp açıldığında,…”

Kıyamet aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in 75. suresinin ismidir. Ve bu ismi, ilk ayette geçen “kıyamet” kelimesinden almıştır. Bu sûre kuvvetli bir yeminle şöyle başlayıp devam etmektedir:

“Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe. Yine hayır, yemin ederim o sürekli kendini kınayan nefse. İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor? Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. Fakat insan günahı devam ettirmek ister. O kıyamet günü ne zaman? diye sorar. Ne zaman ki o göz şimşek çakar, Ay tutulur, Güneş ve ay toplanır,…”

Kısacası, büyük kıyamette Allah’tan başka her şey Onun emriyle helak olacaktır. Bu durumu Kur’an-ı Kerim bize, “… O’ndan başka ilah yoktur. O’nun zatından gayri her şey yok olacaktır…” diyerek haber vermektedir.
***
Bu helake tabiatıyla ruhlar da dâhildir. Fakat ruhların yokluk acısını tatması, saflığı-dürüstlüğü, halinin düzgünlüğü ve marifetullah’a olan yakınlık derecesi ile mütenasip/uygun olarak devam edecektir.

Bütün peygamberlerin imamı Efendimiz (s.a.v.), melekler, mukarrabîn, ülû’l-azm peygamberler, Arş, Kürsî, Levh, Kalem, Cennet, Cehennem gibi yüce varlıkların ölümü ve helakı, yokluğu tatmaları İlahi iradenin bir icabı, anlatılan dereceler münasebetiyle/dolayısıyla az bir zamana, belki de pek az bir âna mahsus, kısacık bir süreyle sınırlıdır. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler buna işaret etmektedir.

Bu meselede en doğru olan budur… Bununla birlikte şu cevabı hiçbir eserde bulamayacaksınız. En iyi bilen Allah Teala’dır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 13 Ocak 2022, 20:47   #133
Çevrimdışı
# Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ölüm ve Rûhun Bekası Mevzuu(ASLINDA ÖLÜM RUHUN YENİ BEDENİNDE BULUŞMA SÜRECİDİR)




Güzel konular için eline sağlık üstat +

__________________
Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!!
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 06:40   #134
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
BU SABAH Kİ DUA MIZ




Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle duâ ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l-hedmi ve eûzü bike mine’t-tereddî ve eûzü bike mine’l-ğarakı ve’l-harakı ve’l-heremi ve eûzü bike en yetehabbetaniye’ş-şeytânü inde’l-mevti ve eûzü bike en emûte fî sebîlike mudbiran ve eûzü bike en emûte ledîğan.”

“Allah’ım! Bina yıkıntısından, uçuruma düşmekten Sana sığınırım. Yine Boğulmaktan, yangından ve kocalmaktan Sana sığınırım. Ölüm anında beni Şeytanın çarpmasından Sana sığınırım. Yine Senin yoluna arka ve*rerek ölmemden Sana sığınırım. Yine zehirlenip ölmemden Sana sığını*rım.“Kader ve üzüntü ile ölmekten Sana sığınırım”

AMİN

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 06:46   #135
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
ABDEST İN FAZİLETLERİ-FAYDALARI




Abdestin Fazileti

Abdestin bozulmasından sonra hemen abdest almak İslamın edeblerindendir.Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) ‘’ Ancak mü’min devamlı abdestli bulunur .‘’

‘’ Bir kimse abdestli bulunmaya devam ederse şehid olarak vefat eder.’’ Buyurmuşlardır.

Tabiinden Kürz bin Vebre (r.a.) vefat ettigi gece karnından rahatsızdı. Abdestli olarak ölüp şehit olmayı arzu ettigi için rahatsızlıgı sebebiyle seksen defa abdest aldı.

İmam-ı Buhari (rh.)’nin rivayet ettigi bir hadis-i şerifte ‘’ Ümmetim kıyamet gününde abdest eserlerinden,alınları ve ayakları parlak olarak davet edilecektir.’’ Buyurulmuştur.

Bir başka hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Müslüman bir kul, abdest alıp yüzünü yıkadıgı vakit, gözü ile işledigi her günah yüzünden su ile yahut suyun son damlası ile cıkar.Ellerini yıkarken, elleri ile işledigi her günah su ile yahut suyun son damlası ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkarken, yürüyerek işledigi her günah su ile yahut suyun son damlası ile ayaklarından çıkar. Kul günahlarından tertemiz çıkıncaya kadar bu böyle devam eder.’’

Büyük Hanefi fakihlerinden Şemsü’l-Eimme Serahsi (r.h.) ‘’ Muhakkak ben bu ilme, tazimim (dinin edeblerine hürmetim ) sebebi ile nail oldum: zira ben abdestsiz elime kagıt almadım.’’ Buyurmuştur. İmam Serahsi (r.h.), kendi yazdıgı Mebsut kitabını okuttugu bir derste rahatsız oldugundan: on yedi defa abdest almışlardır.

Devamlı abdestli bulunan kimseye Allahü Teala yedi şeyi ikram eder :

1- Melekler onunla beraber olmayı arzu ederler
2- Amel defterine devamlı sevab yazılır
3- Azaları tesbih eder.
4- Cemaatle kılacagı namazlarında ilk tekbiri geçirmez
5- Uykuya daldıgı vakit Allahü Teala onu insanların ve cinlerin şerrinden muhafaza edecek melek gönderir.
6- Abdestli bulundukça Allahü Tealanın emanında ( Himayesinde ) olur.
7- Allahü Teala ölüm sekeratını ( ızdıraplarını ) ona kolaylaştırır. (Nihayetü’l – murad )

Bir Hadis
‘’ Bir kimse abdest alır ve abdestini güzel eylerse günahları bedeninden hatta tırnaklarından bile çıkar.’’ ( Hadis-i Şerif, Sahih-i Müslim )

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 06:51   #136
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bu Yüz Çiğnemeye Değil Öpülmeye Layıktır(GÜZEL BİR HİKAYE)




Bu Yüz Çiğnemeye Değil Öpülmeye Layıktır

Ebû Zerr Hazretleri anlatıyor:

Bir gün Bilal-i Habeşi ile sohbet ederken, bir mesele hakkında anlaşamayarak işi münakaşaya döktük. Bilal Hazretlerine:

Sen bundan ne anlarsın siyah kadının oğlu, diyerek hakaret ettim.
Hazreti Bilal bunu Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerine söylemiş, Resulüllah beni huzuruna çağırdı. Hemen Efendimizin huzuruna koştum.

Peygamberimiz bana:

– Sen rengi siyah diye Bilal’i küçük görmüş ona hakaret etmişsin. Doğru mu?
Ben çok maçup olmuştum, utancımdan hiç bir şey söyleyemedim. Resulüllah devamla:

– Demek sende hala cahiliyyet devrinin adetlerinden eser var. Halbuki islamiyette insanın derisinin hiç bir ehemniyeti yok. İslamiyet ırk, renk, ve soy – sop farkını ortadan kaldırmıştır. Müslümanlıkta Allah’tan kim daha fazla korkarsa o öbüründen daha üstündür. Sen bu hali nasıl işledin? Buyurdular.

Ben Resulüllah (s.a.s) efendimizin bu sözleri karşısında ziyadesiyle üzülmüş ve ne yapacağımı şaşırmıştım. Resulüllah’ın huzurundan ayrıldıktan sonra doğru Bilal-i Habeşi Hazretlerinin evine gidip başımı evin eşiğine koydum:

– Ey Bilal, mübarek ayakların bu kaba başın üzerine basarak geçmedikçe kendimi affetmeyeceğim ve buradan ayrılmayacağım, dedim.

Biraz sonra Hazreti Bilal içeriden çıktı, beni tutarak kaldırdı ve bana :
– Ey kıymetli kardeşim ben seni affettim, Allah da affetsin. Bu yüz çiğnemeye değil öpülmeye layıktır dedi ve beni kucaklayarak içeri aldı.

Ben Bilal Hazretlerinin bu hareketine çok sevinmiştim. Bilal’in iki gözlerinden öptüm. Sevincimden gözlerim yaşarmıştı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 06:55   #137
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
CEVRİYEM…Bir Hoca Efendinin Eşine Yazdığı mektup!!!(EŞİNE NE GÜZEL HİTAP ETMİŞ)




CEVRİYEM…Bir Hoca Efendinin Eşine Yazdığı mektup!!!

Sebeb-i Med’den hemzem, neden muttasıl iken munfasıl olduk.. arızaya bağlama ne olur.. lazımî sükun ol evine dön.. Söz, bir daha ğunne yapar gibi kafanı ütülemeyeceğim. . kelimelerimi seçerken özellikle muhaffef olanları tercih edeceğim..

Sen konuşurken hep dinleyeceğim. . Arızî olur durur isen kaç vecih olur isen ol kabulümsün..
İşmamına kurban olduğum, yalvartma gayrı.. mahrecim sıfatım kalmadı.. avam kıraatı gibi dağıldım.. sekte sonrası nefesi kesilen, acemi imama döndüm.. Gel, dön evine eskisi gibi iklab olalım.. Daha olmadı kendine uydur, te’ye uğramış dal gibi mütecaniseyn et beni..

İsteklerim olur ise nacizane i’male yapmadan kısa yollu kasr edeceğim.. sana karşı makabli kesreli ra gibi ince olacam..

Ne olur sende birşeyler söyle.. Huruf-i mukattaa gibisin, anlamıyom seni.. biraz muhkem ol, canımı yee.. söylediklerimi tahaddi olarak algılama.. beni dirayet tefsiri gibi, kafana göre yorumlama.. söylediklerimin siyakına-sibakı na da bak.. h

atta sebeb-i nüzulune de bak.. her dediğime inanasın diye illa mekki sure gibi yemin mi edeyim.. her konuda zahirime bakma benim.. müteşabih yönlerimi hep menfii yorumlama.. anlayasın diye tertil üzere konuşuyorum.. sende derdini böyle anlat.. kelam-ı hadr’ın kulak kepçemden geri dönüyor..

Koyduğun kurallar kalıcı olsun.. birgün kural koyuyorsun, ertesi gün nesh ediyorsun.. i’cazü’l Kur’an gibisin..
Her yaptığını, her söylediğini tefsir etmek için sülalenden en az 10 kişinin rivayetine başvuruyorum. .

Sana yalvardığım kadar kıraatimi düzeltmeye uğraşsaydım, Ahmet Hoca’dan Yasin’i geçerdim…
Geleceksen gel gelmeyeceksen diğer 3 hakkımı kullanıp talak-ı selaseyi kafana geçireceğim..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 07:02   #138
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
SAĞLIK İKSİRLERİ-TAFSİYELER




Haccac-ı Zâlim bir doktora ‘Bana öyle bir şey tavsiye et ki, onunla amel edip başkasına muhtaç olmayayım’ dedi. Doktor şöyle tavsiyede bulundu:

Genç kadınlarla evlen.
Etlerden ancak gencecik etleri ye.
Hiçbir şeyi güzelce pişirmeden yeme.
Hastalık olmadan keyfî olarak hiçbir ilâç içme.
Meyvelerin iyi olmuş, tam kıvamına gelmiş olanını ye. Ancak yemeği güzelce çiğnedikten sonra yut.
İstediğin yemeği ye. Fakat üzerine su içme.İçtiğin takdirde o zaman onun üzerine yeme.
Küçük ve büyük abdestlerini bekletme.
Gündüz yedikten sonra uyu.
Geceleyin yediğin zaman uyumadan önce yüz adım da olsa yürü.

Arapların şu darb-ı meseli de aynı mânâyı taşımaktadır: ‘Kahvaltı et ve uzan, akşam yemeği ye ve yürü’.
Denilir ki: ‘Küçük abdestin bekletilmesi, yolu kapatılan suyun etrafını tahrip etmesi gibi bünyeyi tahrip eder!’

Damarların kesilmesi hastalığa, akşam yemeğini terketmek de ihtiyarlığa sebeptir.
Araplar şöyle derler: ‘Kahvaltının terkedilmesi kalça yağlarını eritir’.

Hukemâdan biri oğluna şunları tavsiye etti: ‘Ey oğul! Kahvaltını yapmadan evden çıkma. Çünkü akıl kahvaltı ile yerinde kaldığı gibi, saldırganlık da onanla kaybolur. Bir de çarşıda göreceklerine karşı isteklerini azalt’.

Bir hekim şişman birine târiz yoluyla şöyle dedi: ‘Sırtındaki kadifeyi kim dokudu, bunu nasıl temin ettin?’ Şişman ‘Buğdayın özünü, genç hayvanın etini yemekle; menekşe ile yağlanıp, keten elbise giymekle temin ettim’ dedi.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 07:08   #139
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hikâye (Rahmet-i İlâhi)(YETERKİ SEN RABBİN İLE KONUŞMASINI BİL)




Hikâye (Rahmet-i İlâhi)

Bazı tefsir ehli buyurdular:
Kabil kardeşi, Hâbili öldürdü. Bu, Âdem Aleyhisselâm’a çok zor ve tahammülsüz geldi. Allâhü Teâlâ hazretleri, Âdem Aleyhisselâm’a;
-“Ey Âdem! Yeryüzünü senin emrine verdim!
Oğlun Kabilin yerine (onun olduğu mekana) istediğin şeyi yaptırabilirsin!” buyurdu.

Bunun üzerine Adem Aleyhisselâm, (Kabil’in olduğu yere seslendi)
-“Ey arz! Kabili içine al!”
Yer, Kabili içine çekti. Kabil, yeryüzüne;
-“Ey arz! Allâhü Teâlâ hazretlerinin hakkı için bana mühlet ver! Ben sözümü söyleyinceye kadar!” dedi.
Yeryüzü, onun dediğini yaptı. Kabil;
-“Yâ Rabbi! Babam da sana âsî oldu onu neden yerin dibine geçirmedin? (Ben âsî olunca yer beni içine çekiyor?)” dedi. Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdu:
-“Evet! Lakin baban tek bir emri terk etti. Sen ise hem benim emrimi ve hem de babanın emrini terk ettin! Ve sen kardeşini öldürdün!”
Adem Aleyhisselâm ikinci defa; -“Ey arz! Onu içine çek!” buyurdu.
(Yer harekete geçti, ona biraz daha içine çekti.) Kabil (yeryüzüne seslendi)
-“Muhammed Mustafa (s.a.v.) hazretlerinin hürmetine, ben söyleyeceğim sözlerimi söyleyinceye kadar bana mühlet ver!” dedi.
Yeryüzü onun dediğin yaptı.
Kabil;
-“Ya Rabbi! İblîs’te senin emrini terk etti! Sana düşmanlık etti yine de onu yerin dibine geçirmedinl Bana ne oluyor? Yer neden beni içine çekiyor?” dedi. Allâhü Teâlâ hazretleri ona birincisi gibi cevap verdi.
Bunun üzerine Kabil;
-“Ey Allâhım! Sen doksan dokuz ismin yok mu?” Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdu:
-“Evet!” Bunun üzerine kabil,
-“Rahman” ve “Rahîm” isimleri de bu isimlerin cümlesinden değil mi?” dedi. Allâhü Teâlâ hazretleri,
-“Evet!” buyurdu. Kabil;
-“Sen rahmetinin çokluğundan, dolayı sen kendi zâtını “Rahman” ve “Rahîm” isimleriyle isimlendirmedin mi?” diye sordu. Allâhü Teâlâ hazretleri;
-“Evet!” buyurdu. Kabil,
-“Ya Rabbi! Eğer sen benim helakimi dilediysen bu iki ismi doksan dokuz güzel isimlerinin arasında çıkar da sonra beni helak et! Çünkü tek bir günahtan dolayı bir kulu, helak etmek, asla rahmet olmaz! ” dedi.
Allâhü Teâlâ hazretleri, yeryüzüne Kabili serbest bırakmasını emretti.
Allâhü Teâlâ hazretleri onu helak etmedi.

Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 9/275-276.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ocak 2022, 08:37   #140
Çevrimdışı
Jkl
Lafazan FM
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İNANÇSIZ BİR KAVİM (TEVRATI TAHRİP ETTİLER)




İnançsız Bir Kavim

Rivayet olundu:

Musa Aleyhisselâm, İsrail oğullarına Tevrat’ı getirdiğinde; onlara Tevrat’ı okudu. İsrail oğulları, Tevrâtın içinde bulunan ağır ve meşakkatli mükellefiyetleri işittiklerinde, onu kabul etmekten kaçındılar ve onun içinde olanları din olarak kabul etmekten imtina ettiler..

Bunun üzerine Allâhü Teâlâ hazretleri, dağa emretti, dağ yerinden söküldü. Yükselip, Yahudilerin başlarının üzerinde (gökte) havada durdu. Öyle ki, dağ, Yahudilerin askerlerinin ve fertlerinin olduğu her yere yayıldı. Onlardan hiçbir kimse kalmadı; mutlaka dağ onun başının üzerindeydi.

İsrail oğullarına;
-“Eğer bunu kabul ederseniz; kabul edin! Yoksa bu dağ; sizin üzerinize yıkılacaktır!” denildi.
Yahudiler, dağa baktılar.
Onlardan her biri, sol tarafları üzerine hemen secdeye kapandılar. Dağın üzerlerine düşme korkusundan dolayı da sağ gözlerinin ucu ile de dağa bakıyorlardı. Bundan dolayı Yahudilerin hepsinin sol gözlerinin ucu ile secde etmekte olduklarını görürsün.

Ve :
-“Bu kendisiyle bizim üzerimizden azabın kalktığı secdedir!” derler.
Bunun üzerine Yahudiler, bir şeyi zorla kabul eden ve ilk flrsatta gerisin geriye dönen kişinin bir şeyi kabul edişiyle cebren (istemeyerek zorunlu) olarak, Tevrat’ı kabul ettiler.

İşte bundan dolayı Tevrat ehli, onu zorla kabul ettiklerinden dolayı ilk fırsatta da Tevrat’ı tamamen tahrif ettiler.

kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s. ) Ruhu’l Beyan Tefsiri : 9/423-424.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
40 yil, a.s, abdest, açlık ve tokluk zarar ve faydaları, adalet - hikaye, aff, ahde vefa- dini hikayeler, ahde vefa-insanlık-, ahir zaman, ahireti tanımak, ahlaki çöküntü, aksırma, akıl, akıllı sözler- nükteler, aldulhamid han, alemler, allah a itaat, allah a yakın olmak, allah buyuruyor ki, allah c.c ve peygamber sav i sevmek, allah cc buyuruyor ki, allah cc diyor ki, allah diyor, allah diyor ki, allah diyorki, allah dostları, allah korkusu, allah nizami-şeriat, allah sevgisi, allah tan umut kesmek, allah ı bilmek, allah ı düşünmek, allah ı tanımak, allah ın tanımak, allah ın tecellisi, amel ve niyet, ankara savaşı-maneviyat erleri- tarih, anne baba hakkı, anne hakkı-baba hakkı, anne-baba- hürmet, ateş, ayet, ayet hadis dua, ayet-hadis -dua, ayet-hadis-dua, ayetler, azap, aşk masalı, baba hakk dini hikayeler, baba hakkı, bağışlama, bayram duası, beden, bela ve musibetler, berat gecesi, bilgi, bilmediklerimiz, bir dil bir millet, büyü, büyüklerden öğütler, cami adabı, çanakkale hatıraları, çanakkale şehitleri, cehennem, cehennem ehli, cennet, cennet cennet çarşıları, cennet nimetleri, cennetin anahtarı, cennette gece -gündüz, cerh ve tadil, ceza.többe, cihad, cihad- şehidlik, cuma sohbetleri, cömertlik, dejavu, din büyükleri, din düşmanlığı, din tarihi, dini hikaye, dini hikayeler, dini kıssa, dini nikah, dini şiir, dirayet, doğal ilaçlar, doğru beslenme, doğru yemekler, doĞruluk, dostluk mesajları, dua, dua adabı, dua da yöntem, dünya hırsından vazgeçmek, dünya nın varoluş sebebi, dünyâ sevgisi, dünya sevgisinden uzak durmak, dünya sevgisinin zararı, dünya ve ahiret, dünyayı tanımak, ebedi ateş, ebu bekr sıddık, ecellerin tayini-şaban ayı, edep, edep - saygı, edep-dini hikayeler, edep-haya, ehli sünnet itikadi, emir sultan hazretleri, erkekte örtünme, evlat yetiştirme, evlilik, evlilik-iyi eş, evliya, evliya hayatlarından, evliya ikliminden, evliya öğütleri, evliyalar dan öğütler, evliyalardan nasihatler, eş-hitap-muhabbet, fakirin hakkı, fatiha suresi .french, fazla konuşmanın zararları, feraset, fitne, fıkra, fısk-nifak-allah ı unutmak, fıtrat -yaratılış - insan hakikati, gam, gerçek hikayeler, gerçek hikayeler -ilginç olaylar, gerçek olaylar, gerçek olaylarçanakkler, gizli duygular, gizli şirk, günah- dilin afetleri, günahlardan sakınmak, günün duası, günün sözü, gıybet-hadis, güzel ahlak, güzel ahlak- hayırlı işler, güzel söz, güzel söz-nükte, güzel söz. hz. ali k.a.v, güzel sözler, hadis, hain, halife ler, haramı terk, hastalık günahlara kefarettir, haya, haya -edep, hayat bilgileri, hayat dersleri, hayır -alamet, hayır ve şer, hayırlı işler, hazır cevap, hazır cevap nükteler, hazır cevap sözler, hazır cevap-güzel söz, hazır cevap-nükte, hazır cevaplar, hazır cevaplar - nükteler, hazırcevap, helal haram, hesap, hesap- nizam, hikaye, hikaye -cihad, hikaye-karacoğlan ve elif, hikayeler, hizmet etmek, hırs- edep, hz. muhammed mustada sav mucizeleri, hz. muhammed sav mucize ler, hz. zülkarneyn (a.s), hz. ömer r.a, ibadet, ibadetler, ibretlik hadiseler, ibretlik hikayeler, ibretlik olaylar, ibretlk olaylar, icmek, iflas, ihanet, ihlas, ilahi aşk, ilginç olaylar, imam azam - akıllı sözler, imam azam r.a, iman, iman - sınav, iman hakikati, iman ve amel, iman-amel, imtihan, insan - hakikat, insan - melek- iyilik, insan hakikati-kendini tanımak, insan ilişkileri - edep, insanın bedene ihtiyacı, insanın hakkati, iptila-bağımlkılık-düşkünlük, irşad, isa, islam bekçileri, islam moda ayrımı, islamda gerçek dost, islami yaşam, islamn büyüklerinden öğütler, islamın geldiği nokta, itaaat, itaat - iman, iyilik, iyilik etmek, iyilik ve kötülük, iyilik-halis niyet, kabir hayatı, kabir ve sonrası, kabul olunan dua, kader, kadın erkek ilişkileri, kadın gaziler, kadın hakları, kadın hakları- boşanma- nikah, kadın sahabeler -hz. esma r.a, kadınlar - islamda kadın, kadının değeri-annelik, kahve, kainat - yaratılış, kainatın yaratılışı - big bang, kalbi tanımak, kalbin enteresan hallleri, kalbin halleri, kalbin halleri(zekat ve cimrilik), kalbin halleri-kibir, kalbin halleri-sabır-hastalık, kalbin halleri-zekat, kalbin halleri-zina, kalbin hallleri, kalbin ince halleri, kalbin ince işleri, kalbin incelikleri, kalp, kalp haller- emanet, kalp halleri, kalp halleri-anne baba hakkı, kalp halleri-aşırı ihtiras, kalp oyunu, kalp ve ilim, kalp ve ince meseleler, kalp-gıybet, kamil iman, kanaat, kaza namazları hakkında hüküm, kazanc, kendini bilmek, kendini tanımak, kendini tanımak - acziyet, kendini tanımak - ilim, kendini tanımak -allah ı bilmek, kendini tanımak -kalp alemi, kendini tanımak nefsini blmek, korku ve ümit, kul hakkı- mahşer yeri hesap günü, kuran, kuran hakkında, kutlama, küfre yaklaştıran fakirlik, küfür, kısa hikaye, kıssadan hisse, kıstas, kıstaslar, kıyamet ve alametleri, kıyamet-ahiret, kıyamet-isa a.s ın nuzülü, lafazan yayın, lafazan.fm, love, mağfiret, mahşer ve hesap, mahşer-mizan, malın temizlenmesi, maneviyat, mardin, mehdi a.s, merhamet, mermahet, mezhepler, miraç gecesi-miraç kandili, misafir ağırlama, misafire ikram, mizah, mizan, murakabe, mücadele etmek, mümin-kabir hayatı, münacaat- dua, müracaat, mürid mürşid ilişkisi, müslümanların kötü hali, namaz, namaz - huşu - hudu, nasihat, nasihat- evlilik, nasihatler, nazar duası, nebi . istihaze, nefis muhasebeleri-imam gazali, nefis terbiyesi, nefis ve halleri, nefs, nefs - şeytan, nefs in sıfatları, nefs terbiyesi, nefs ve halleri, nefsini tanımak-kendini bilmek, nezaket, niyet, nükteler, nükteli sözler, okuryazarblog, olayların dili, oyun ve dans hakkında, paylaşmak, peygamber ahlakı, peygamber sevgisi, pişmanlık, rahman-rahim-bağışlama, reca, recep ayı faziletleri, recep ayı zikirleri, regaip gecesi, regaip gecesi ibadetleri, résimléri, riyazet-şehvet, ruh, rüya, rüya . rüya tabirleri, rüya tabiri, rüya tabirleri, rüya tabirleri -rüyada balık görmek, rüya tabirleri _ elbise giymek, rüya tabirleri- ay görmek, rüya tabirleri- rüyada nar görmek, rüya tabirleri-doğum, rüya tabirleri-kabir, rüya tabirleri-rüyada karpuz kavun, rüya tabirleri-rüyada su içmek, rüyada uçmak, rüyalar, rıza, rızık, sağlık, sağlıkl beslenme, sakınmak, salavat, saliha kadın- evlilik, samimiyet, sevgi pıtırcığı, sevgi-kalp halleri, sigara . sağlık. tiryaki, slow, song, sosyal arkadaşlıklar, suc, sıhhat, söz, söz - şeref, sözler, tabir, takva, tam bağlılık, tasadduk-allah yolunda infak-ahirete yatırım, tatlı, tatlı tarifi, tatlı tarifleri, taviz, tesadÜf, teslimiyet-itaat, tevbe, tövbe, ulubatlı hasan, umut, utanc, vaktin ihyası, vatan hizmeti, vazife, veciz sözler, vefa, vefa duygusu, veli, yahudi mezalimi, yahudiler-tevrat, yaratma - ve tabiatın gücü, yaratılış hakikati, yazılan tarih, yaŞam, yaşlıya hürmet, üç aylar - recep ayı, yeme adabı, yemek, yemek tarifi, yemek tarifleri, Ümit, ümmet-i dâvet, üstün ameller, zekat, Öğüt, Öğütler, öğütler-önemli bilgiler, ölüm, ölüm e hazırlanmak, ölüm gerçeği, ölüm hakikati, ölüm ve ötesi, ölüm- hesap günü, ölüm- mahşer, ölümü istemek, öpütler, Örtünme, şahadet, şehit.maneviyat erleri, Şehvet, şetyanın hileleri, şeytan ın hileleri, şeytanın hileleri, şifa, Şiir, şiir - necip fazıl kısakürek, şiir -necip fazıl kısakürek, şiir(feridüddin-i attar), şiir- necip fazıl kısakürek, şiir- necipfazıl kısakürek, şiir- suamanın faydaları, şiir-islam büyükleri-nabi, şiir-necip fazıl kısakürek


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Fotoğraf paylaşımları hk. M Duyuru Arşivi 1 21 Ağustos 2019 13:03
Günün Müzik Paylaşımları AsiRuh Albüm Tanıtımları 0 02 Mart 2018 12:12
Günün Müzik Paylaşımları AsiRuh Albüm Tanıtımları 0 23 Şubat 2018 10:56