16 Kasım 2020, 20:40 | #21 | ||||
Çevrimdışı ~ Lafazan.Net ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler
rica bacım çok basit şeyler bile ne kadar üzüntü veriyor sevdiklerimizin kıymetini bilmemiz lazım --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 19:40 -->-> Daha önceki mesaj 19:38 -- HAYATA HEP GÜZEL BAKMAK [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hastahanenin bir koğuşunda üç kötürüm bulunuyordu.Bunlardan koğuşa ilk gelen pencerenin önüne,ikincisi ortaya,üçüncüsü ise kapı kenarına yatırılmıştı. Ortadaki hasta iyimser bir adam olduğu için,neşeli konuşmalarıy- la ötekileri eğlendiriyor ve kederlerini azaltmaya çalışıyordu. Soğuk bir kış gecesi,pencerenin yanındaki hasta öldü.Onu kaldırdık- tan sonra ortadaki hastayı pencerenin önüne,kapının yanındakinide ortaya yatırarak,boşalan yere yeni bir hasta getirdiler. Pencerenin önüne alınan iyimser hasta,dışarıda gördüklerini anlatmaya başladı. Yol kenarındaki parkı,dev çınar ağaçlarını,cıvıldaşan kuşları işlerine koşan insanları,neşeli çocukları ve karşı dağlardaki çiçek dolu tarlaları uzun uzun anlatarak,çaresiz durumdaki arkadaşlarını rahatlatıyordu.Adam kısa bir süre sonra,gelip geçenlere isimler tak- maya başladı.Öteki hastalar,artık sabah işe gidenlerin,seyyar satıcı- ların ve akşam vakti yorgun argın eve dönenlerin öykülerini dinleye dinleye,onları gözleri önünde canlandırıyordu. Kısa bir süre sonra hastahanenin ruha ağırlık veren havası dağıl- mış ve türlü geçmek bilmeyen can sıkıcı saatleri tatlı öyküler doldur- muştu.Bir gün ortadaki hastanın aklına bir fikir geldi.Eğer pencere- nin önündeki hastaya birşey olursa oraya kendisi geçecek ve onun öy- külerini dinlemektense,dışarıdaki renkli ve canlı yaşamı kendi göz- leriyle görecekti.Bu düşünce günlerce kafasına yer etti.Yattığı yer- den hep bunu düşünüyor ve çareler araştırıyordu.Sonunda onuda buldu Pencerenin önündeki hastaya bazen kalp krizleri geliyordu.Adam bu durumda komodinin üzerindeki ilacına güçlükle uzanıyor ve odada hasta bakıcı olmadığından ilacı kendisi alıyordu. Bir gece,pencere önündeki hastaya yine bir kriz geldiğinde,ortadaki hasta büyük bir gayretle doğrularak onun ilacını devirevirdi.Şişe yere düşmüş ve paramparça olmuştu.Ertesi sabah,pencerenin önündeki hastayı ölü buldular.Ve onu kaldırdıktan sonra,ortada yatan hastayı cam kenarına geçirdiler.Adam göreceği manzaranın heyecanıyla dışarıya baktığında beyninden vurulmuşa döndü.! Pencerenin bir kaç metre ötesinde,simsiyah bir duvardan başka hiç birşey yoktu...
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | ||||
|
18 Kasım 2020, 20:09 | #23 |
Çevrimdışı ~ Lafazan.Net ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Yeni Bir Gün [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarindayken bir trafik kazasi geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa çocuğun büyük bir ideali varmiş. Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nin ünlü bir Judo ustasına gidip yapilacak bir şeyin olup olmadığını sormuş.. Hoca: Getir çocuğu ..bir bakalim, demiş. Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına.. Hoca çocuğu süzmüs ve: Tamam demiş.. Yarın eşyalarını getir, Çalışmalara basliyoruz. Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve "bu hareketi çalış" demiş. Çocuk bir hafta aynı hareketi çalısmış.. Sonra hocasınin yanına gitmiş. Bu hareketi ögrendim baska hareket göstermeyecek misiniz?" diye sormuş. Hocanın cevabı: - Çalışmaya devam et olmuş... 2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş.. Çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış. Hocanın yanına tekrar gitmiş: Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum bana baska hareket göstermeyecek misiniz? - Sen aynı hareketi çalış oglum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz.. 2 yıl ,3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10. yılını doldurmuş. Bir gün hocası yanına gelip. ..."Hazir ol ! " demiş.. "Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!".. Delikanlı şok olmuş.. Hem sol kolu yok hem de judo da bildigi tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış. Turnuvanın ilk günü delikanlı ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmis. Derken.. ikinci ,üçüncü maç....çeyrek, yari final ve final... Finalde Delikanlının karşısına ülkenin son on yılın yenilmeyen şampiyonu çıkmış. .... Tam bir üstat, delikanlı dayanamayıp hocasının yanına kosmuş.. "Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele.. Bende ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var.. Bu kadar bana yeter.. Bari çıkıp ta rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim.." - Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de namusunla yenil. Çaresiz çıkmış müsabakaya. Maç baslamış. Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış ve tak.! Yenmiş rakibini şampiyon olmuş. Kupayı aldiktan sonra hocasının yanına koşmuş: -Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım ? -Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, İkincisi de o hareketin tek bir karşi hareketi vardir. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir.! Bunu anlatan kişi bir de şunu ekledi: "İnsanlarin eksiklikleri bazen, aynı zamanda en güçlü tarafları olabilir: Ama yeter ki bu eksiklik kafalarinda olmasin..!!"
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
21 Kasım 2020, 20:13 | #24 |
Çevrimdışı ~ Lafazan.Net ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Arkadaş, son nefesine kadar arkadaşındır. Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve şöyle dedi: 'Teğmenim fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?' Delirdin mi? der gibi baktı teğmen. 'Gitmeye değer mi?. Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın.' Asker ısrar etti ve teğmen "Peki " dedi.. "Git o zaman..." İnanılması güç bir mucize. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taşınan arkadaşına döndü: 'Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez,demiştim. Bu zaten ölmüş. ' Değdi teğmenim. dedi asker.' 'Nasıl değdi? dedi teğmen. Bu adam ölmüş görmüyor musun? 'Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için.'Ve arkadaşının sözlerini hıçkırarak tekrarladı:'Jim!.. Geleceğini biliyordum!.. demişti arkadaşı... Geleceğini biliyordum..'
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
22 Kasım 2020, 00:39 | #25 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Guzel bir paylasim Emegine Saglık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
22 Kasım 2020, 01:09 | #27 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Kusur Bazen Bizden Kaynaklanır Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. “Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla” O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Gene cevap yok Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Hala cevap yok Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” “Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuk” |
|
22 Kasım 2020, 13:25 | #28 |
Çevrimdışı ~ Lafazan.Net ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Meğer adamda sorun varmış eşinde degil
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
22 Kasım 2020, 15:24 | #29 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler
Evet o yuzden once kusuru kendinde aramali insan ... --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 15:24 -->-> Daha önceki mesaj 15:10 -- KURABİYE HIRSIZI Bir gece kadının biri bekliyordu havaalanında, Daha epeyce zaman vardı, uçağın kalkmasına. Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp, buldu kendisine oturacak bir yer. Kendisini kitabına öyle kaptırmıştı ki, yine de Yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde Aralarında duran paketten birer birer kurabiye Aldığını gördü, ne kadar görmezden gelse de. Bir taraftan kitabını okuyup, bir taraftan kurabiyesini yerken, Gözü saatteydi, "kurabiye hırsızı"yavaş yavaş Tüketirken kurabiyelerini. Kulağı saatin tik tak larındaydı ama yine de engelleyemiyordu tik tak lar sinirlenmesini. Düşünüyordu kendi kendine, "Kibar bir insan olmasaydım, morartırdım şu adamın gözlerini!" Her kurabiyeye uzandığında, adam da uzatıyordu elini. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca "Bakalım şimdi ne yapacak?" dedi kendi kendine. Adam, yüzünde asabi bir gülümsemeyle Uzandı son kurabiyeye ve böldü kurabiyeyi ikiye. Yarısını kurabiyenin atarken ağzına, verdi diğer yarıyı kadına. Kadın kapar gibi aldı kurabiyeyi adamın elinden ve "Aman Allahım, ne cüretkar ve ne kaba bir adam, Üstelik bir teşekkür bile etmiyor!" Anımsamıyordu bu kadar sinirlendiğini hayatında, Uçağının kalkacağı anons edilince bir iç çekti rahatlamayla. Topladı eşyalarını ve yürüdü çıkış kapısına, Dönüp bakmadı bile "kurabiye hırsızı" na. Uçağa bindi ve oturdu rahat koltuğuna, Sonra uzandı, bitmek üzere olan kitabına. Çantasına elini uzatınca, gözleri açıldı şaşkınlıkla. Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye! Çaresizlik içinde inledi, "Bunlar benim kurabiyelerimse eğer; Ötekiler de onundu ve paylaştı benimle her bir kurabiyesini!" Özür dilemek için çok geç kaldığını anladı üzüntüyle, Kaba ve cüretkar olan,"kurabiye hırsızı"kendisiydi işte. | ||||
|
22 Kasım 2020, 23:52 | #30 |
Çevrimdışı ~ Lafazan.Net ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikaye Öykü Şiirler Baba ile Oğul [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 60’lı yaşlarda baba 25-30 yaşlarda oğlu ile beraber bahçede oturuyorlardı ağaca bir kuş gelmiş dalda neşe ile oynuyor, baba oğluna sordu bu nedir? evladı cevapladı; kuş babanın gözü kuştaydı. Devamlı onu takip ediyordu ve tekrar oğluna sordu bu nedir? Oğlu sıkılgan bir şekilde kuş dedi babanın gözü yine kuştaydı ve tekrar oğluna sordu bu nedir? diye sordu oğlu ise hiddetli ve kızgın bir şekilde kuş o kuş baba anlamıyor musun? duymuyor musun? kuş neden tekrar, tekrar soruyorsun bilmiyormuş gibi dalga mı geçiyorsun diyerek çıkıştı. Baba sanki böyle bir tepkiyi ondan beklercesine ve ona hayatının en büyük dersini vermek için ayağa kalktı az sonra elinde bir defter ile elinde tekrar balkona geldi oğlunun yanına oturdu sayfayı açtı ve okumasını istedi oğlu içinden okuyacakken babası sesli bir şekilde okumasını istedi ve notta şunlar yazıyordu “Bugün oğlumla beraber parka gittik oğlum yürümeye ve konuşmaya başladı biz otururken bir kuş geldi oynuyordu oğlum sordu baba bu ne? kuş oğlum dedim az sonra tekrar sordu baba bu ne? Kuş biraz sonra bir daha baba bu ne? kuş dedim defalarca, onlarca kez sordu ve ben her seferinde kuş dedim sevgiyle ve en sonunda oğlum bana bu kuş dedi. Seviyorum seni canım oğlum benim iyi ki geldin aramıza neşe kattın yuvamıza” Oğlu bu notu okuduktan sonra gözleri doldu yutkundu ve şunları diyebildi: -Affet beni baba o sabrı ben gösteremedim özür dilerim canım babam seni çok seviyorum BABA…
__________________ Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Evcilik Oynayan Erkekler, Futbol Oynayan Kızlar | Liaaa | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 30 Ekim 2012 15:17 |
Alevi açılımına AKP'nin alevi vekilinden sert tepki | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 28 Ocak 2010 17:24 |
Mum aleviyle oynayan kedinin öyküsü.. | aLdiana | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 19 Şubat 2008 21:01 |
Vay Kedinin Haline | Hasan | Komedi ve Mizah | 0 | 07 Temmuz 2006 11:30 |