13 Haziran 2012, 21:50 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sünnet olmak Sünnet konusu genelde bizlere rivayetler yoluyla anlatılır ve İbrahim peygamberden bu yana gelen bir gelenek olduğu söylenir. Doğrusu bende yıllarca bu konuya bu gözle bakmış ve kabul etmiştim. Önce şunu söylemeliyim ki kur anın hiçbir yerinde, tek kelime dahi erkeklerin sünnet olma konusu geçmez, yani sünnet olmaktan hiç bahsedilmez. Yahudilerin de sünnet olduğunu biliyorsunuz, hatta onlar çocuk doğduktan sekiz günlük olduğu zaman sünnet edilir. Peki, Yahudiler de İbrahim peygamber zamanından gelen bir gelenek diye mi çocuklarını sünnet ettiriyorlar dersiniz? Elbette hayır, onlar iman ettikleri Tevrat ta çok açık ve net geçtiği için, inandıkları kitabın emri olduğundan sünnet oluyorlar, daha açıkçası bir gelenek değil bu yaptıkları, Allahın bir emri olduğunu kabul ettiklerinden çocuklarını sünnet ettiriyorlar. Şimdide günümüze kadar ulaşan Tevrat a bakalım, ne diyor sünnet konusunda. TEVRAT TAN ALINTIDIR: Yaratılış 17 9 Tanrı İbrahim'e, "Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız" dedi, 10 "Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. 11 Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 12 Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dâhil, sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu. 13 Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak. 14 Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir." ………. 23 İbrahim evindeki bütün erkekleri -oğlu İsmail'i, evinde doğanların, satın aldığı uşakların hepsini- Tanrı'nın kendisine buyurduğu gibi o gün sünnet ettirdi. 24 İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı. 25 Oğlu İsmail on üç yaşında sünnet oldu. 26 İbrahim, oğlu İsmail'le aynı gün sünnet edildi. 27 İbrahim'in evindeki bütün erkekler -evinde doğanlar ve yabancılardan satın alınanlar- onunla birlikte sünnet oldu. Yukarıda yazdıklarım bir Tevrat tan alıntıdır. Demek ki Yahudilerin sünnet olması gelenek değil, Allah emri olduğunu kabul ettiklerinden uyguluyorlarmış. Hatta yazılanları dikkatle okursanız, Allah ile yapılan bir anlaşmanın, anlaşmaya uyulmanın göstergesi olarak, erkeklerin sünnet edilmesinden bahsediyor. Önce şunu söylemeliyim ki, ben hiçbir zaman ne Tevrat nede İncil de geçen, kur anda hiç bahsedilmeyen konular hakkında bunlar tahrif edilmiş yalan yanlış konulardır demedim, dememde, hatta bence hiç kimsenin de söylemesi doğru da değildir. Günümüzde yapılan en büyük hatada budur bence. Sebebi gerçek Tevrat ve İncil in elimizde örneğinin olmamasıdır. Ama bu kutsal kitaplarda yazan, kur anda değişik anlatılan aynı konu varsa, o zaman bunu söyleyebiliriz. Örneğin Kur an Nuh peygamberin eşi ve bir oğlunun gemiye binmediğinden yani kurtarılmadığından bahseder ve nedenini açıklar. Özellikle Nuh peygamber ve Lut peygamberin eşlerinin iman etmemesi örneğini verir. Ama Tevrat Nuh peygamberin eşi ve tüm çocuklarının gemiye bindiğini yazması yanlışlığa bir örnektir. Bunu söyleyebiliyoruz, çünkü kur an açıkça belirtiyor. Lut peygamberin eşinin kurtarılmadığı her iki kitap tada yazar. Örneğin İbrahim peygamberin oğlunu kurban ederken bir koçun Allah tarafından gönderildiği her iki kitapta da anlatılır. Yine Tevrat kadını erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığını söyler, ama kur an böyle bir açıklama yerine, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın diye bahseder. Ama her ne hikmetse İslam âleminde kadının yaradılışı olarak, Tevrat ta geçen söylenir halk arasında. Örneğin kur an da, Tevrat ta domuz etinin haram olduğunu açıklar, Tevrat ta ise haram olan yiyeceklerin çok büyük bir listesi vardır. Kur an ise açıkladıklarımın dışında temiz olan her şey sizlere helaldir demesine rağmen, her nedense Tevrat ta geçen uzun haramlar listesine, biz İslam âleminde de yer verilir ve kabul edilir. Şimdi aramızda şunu söyleyen ya da düşünen var mıdır dersiniz? Kur an özet almış daha detaylı Tevrat yazmıştır diyebilir miyiz? Elbette hayır, eğer bunu kabul edersek sorumlu olacağımız Kur an ayetlerine ters düşer. Çünkü kur an her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle sizlere verdik diye açıklar. Bu kitaptan sorumlu olduğumuzu da ayetinde belirtir. Konuyu daha çok dağıtmadan şunu söylemeliyim ki, Kur an dışında iman ettiğimiz Tevrat, İncil elbette kabulümüzdür, neyin beşer tarafından değiştirildiği, neyinde Rahman tarafından nesih edildiği bizi hiç ilgilendirmez, bizler bize açıklananlara, tebliğ edilenlere iman ederiz. Bizleri ilgilendiren en son bizlere tebliğ edilen kur andır demeliyiz ve kabul etmeliyiz. Çünkü ona sarılmamızı ve ondan hesaba çekileceğimizi Yüce Rabbim söylüyor. Sizlere bu düşüncemi nereden aldığımı kur an ayetleriyle de açıklamak isterim. Bakın Allah ayetlerinde nasıl sesleniyor bizlere? Önce şu ayetlere bakalım kur an ne için indirilmiş? Sad 29: (Resulüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. Sad 87: Bu Kuran, ancak âlemler için bir öğüttür. Demek ki bu mübarek kitabın ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsın diye indirdiğini belirtiyor Allah. Düşünün kur anın tüm âlemler için öğüt olduğunu üstüne basa basa söylüyor. Şimdide şu iki ayet üzerinde hep birlikte düşünelim acaba ne demek istiyor Allah. Maide 101: Ey iman sahipleri! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerle ilgili soru sormayın. Kur an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah Gafur’dur, Halim’dir. Bakara 106; Biz bir ayeti siler, unutturur veya ertelersek ondan daha iyisini veya onun bir benzerini getiririz. Allah'ın her şeye gücü yeter olduğunu bilmedin mi? Bu iki ayete dikkatle baktığımızda, Maide suresi 101 ayette belirttiği gibi, indirilen bazı ayetler demek ki daha önce inandıkları, ya da daha önce gelen kutsal kitaplarda olanların değiştikleri görülmüş ki, bazı insanların canı sıkılmış hatta nasıl olur diye itiraz etmişler, ama dikkat edin bu durumda Allah ne diyor, bunlarla ilgili sorular sormayın. Kur an indirilmekte iken sorarsanız bunlar sizlere açıklanır, ama daha sonra sormayın çünkü Allah bunları affetti, kaldırdı, vazgeçti diyor. Ama nelerden vazgeçtiği kaldırdığı konusunda açıklama yapmıyor, detay vermiyor çünkü yapmasına da gerek yok, açıkça bu kitaptan sorumlusunuz dedikten sonra, sorumlu olmadıklarımızı söylemenin ne anlamı olabilir kafa karıştırmaktan başka? Devamındaki ayette ise tüm bunlara açıklık getiriyor. Biz gönderdiğimiz kitaplar arasında bir ayetin hükmünü siler yani kaldırırsak, ya da ertelersek daha iyisini getiririz diyor. Bu ayetlerden yola çıkarak, diğer kutsal kitaplarda neler vardı, daha sonra Allah bunların hangilerini değiştirdi bilemeyiz. Daha açıkçası kur anın bahsettikleriyle karşılaştırma yapabiliriz, ama diğerleriyle kur anda bahsedilmediği için karşılaştırma yapamayacağımızdan bunlar uydurmadır, insanlar değiştirmiştir demek yerine, bu konuda fikir yürütmeyip, mantıksız sözler söylemeden, bizi ilgilendiren kur an hükümleridir demek, bence en doğrusudur, en saygılı olanıdır. Bu açıklamalardan sonra konumuz olan erkeğin sünnet edilmesini şöyle bir mantık süzgecinden geçirelim. Kur an bu konuda hiç söz etmiyor, örnek dahi vermiyor, ama Tevrat çok açık bir açıklama yapmış ve hatta İbrahim peygamber ve soyuyla yaptığı anlaşma gereği, sünnetin emredildiği yazıyor. Bu konunun doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında hiçbir yorum yapma, ya da fikir yürütme yetkisini kendimde bulamıyorum, bunu yapmakta doğru değildir. Ama kendimde bulduğum yetki ve sorumluluk elimde bulunan kur ana iman etmek ve emirlerine uymaktır. Bakın Allah ne diyor kur anda. Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız. Değerli dostlarım, kardeşlerim bakın Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, bu kitap tan sorumlu tutuyorum diyor. Sizce kur anda hiç bahsetmediği bir konudan sorumlu tutar mı dersiniz? Bunun tersini söylemek, Rahmanın adaletine yapılan en büyük saygısızlıktır. Yukarıda yaptığım açıklamanın tek bir sebebi var, Allahın emirlerini bilelim, emin olalım daha sonrada güzel geleneklerimizi elbette devam ettirelim, ama gelenekleri Allah emridir demeden, dinselleştirmeden, bunu da iyice bilelim. Sünnet İslam âleminde kabul edilen, uygulanan çok güzel bir gelenektir, bana göre buna devam edelim, bu güzel geleneğimizi engellemek isteyenlere de güzelce izah edelim, onları ikna edelim. Elli beş - altmış yaşını aşmış, Müslüman olmak isteyen bir erkek geldiğinde de, önce sünnet olmalısın, yoksa Müslüman olamazsın diyerek onları korkutmayalım. Dileğim Rabbim den, kur anın nurunu, ışığını kalbimizden eksik etmesin, gerçekleri görmemizi sağlasın inşallah. Yoksa Rabbin yolunda gittiğimizi sanan ahmaklardan oluveririz, Allah korusun.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Pırlantaların en değerlisini içimde taşıyorum o da VİCDANIMDIR. BizimMekan.com | |
|
18 Temmuz 2022, 20:21 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sünnet olmak kuran da geçmiyor ama tevratta var ise buna bir arap geleneği diyebilir miyiz? ya da toplumsal gelenek diye de yumuşatabiliriz.
__________________ Bir toz gibiymişim, havada uçuyormusum.. |
|
Etiketler |
olmak, sünnet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sence normal ve uyumlu olmak mı daha iyi, yoksa orijinal ve asi biri olmak mı? | eLsaa | IF Soruyor | 6 | 29 Mayıs 2024 07:36 |
Sünnet Olmak | PySSyCaT | Dini Sözlük | 0 | 02 Ocak 2021 12:56 |
Sünnet Olmak Genital Bölgeyi Hastalıklardan Korur Mu? | PySSyCaT | Ergen Sağlığı | 0 | 08 Ekim 2020 22:22 |
Haftanın Polemiği: Kız Olmak Mı Yoksa Erkek Olmak Mı Daha Kolay? | Lcia | Haftanin Polemigi | 22 | 13 Ocak 2020 09:14 |
Sünnet çocuğunun yaşı ve sünnet zamanı | PySSyCaT | Örf ve Adetler | 0 | 13 Eylül 2016 15:25 |