09 Ocak 2023, 10:29 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Türk edebiyatının 'ilk savaş romancısı' Halide Edip Adıvar anılıyor Kurtuluş Savaşı'nın 'Halide Onbaşısı', Türk edebiyatının 'ilk savaş romancısı' Halide Edip Adıvar, vefatının 58'inci yılında anılıyor. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Anadolu Ajansının (AA) kuruluşuna katkı sağlayan isimlerden, Kurtuluş Savaşı'nın 'Halide Onbaşısı', Türk edebiyatının 'ilk savaş romancısı' Halide Edip Adıvar, vefatının 58'inci yılında anılıyor. Türk edebiyatında önemli bir yeri olan Halide Edip, 1884 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han'ın Ceyb-i Hümayun katiplerinden Selanikli Mehmed Edip Bey ile Fatma Bedrifem Hanım'ın çocukları olarak 1884'te dünyaya geldi. Annesini küçük yaşta yitiren Halide Edip, çocukluğunu "mor salkımlı evde", anneannesinin ve büyükbabasının yanında geçirdi. Üsküdar Amerikan Kız Koleji'ne 1893 yılında giren Halide Edip, bir yıl sonra buradan ayrılmak zorunda kaldı. Halide Edip, özel hocalardan Arapça, İngilizce, Fransızca ve müzik dersleri aldı. İngilizce öğretmeninin teşvikiyle John Abbot'un Mother isimli kitabının çevirisini yaptı. Mahmut Esat Efendi'nin düzenlemesiyle Mader adıyla basılan eser, Halide Edip'e, Sultan Abdülhamid tarafından "Şefkat Nişanı" verilmesine vesile oldu. 1899 yılında ikinci kez başladığı kolejden, 1901 yılında mezun oldu. OĞLUNA JAPON KOMUTANIN ADINI VERDİ Halide Edip, aynı yıl matematik dersleri aldığı Salih Zeki Bey'le evlendi. Bu evlilikten Ayetullah ve Hikmetullah Togo isminde 2 oğlu dünyaya geldi. Halide Edip, Japonların Rusya'yı yenmesinin verdiği sevinçle oğluna Japon Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Togo Heihachiro'nun ismi olan "Togo"yu verdi. Tevfik Fikret'in yönetimindeki Tanin gazetesinde "Halide Salih" imzasıyla yazılar yayımlayan Halide Edip, yazılarını daha sonra Resimli Kitap, Yeni Tanin, Şehbal, Musavver Muhit, Mehasin ve Resimli Roman gibi yayınlarda sürdürdü. Yazıları nedeniyle tehditler alan Halide Edip, 31 Mart olayları sırasında öldürüleceği endişesiyle Mısır'a gitti. 1909'da yurda döndükten sonra yazılarına devam etti. Eşi Salih Zeki'den 1910 yılında boşandı. "SULTANAHMET MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA ÇOK ETKİLİ OLDU" Maarif Nazırı Sait Bey'in teklifiyle kız öğretmen okullarında öğretmenlik ve vakıf okullarında müfettişlik yaptı. Bu dönemde gözlemlediği İstanbul'un arka mahalleleri, Sinekli Bakkal romanını yazmasına katkıda bulundu. Halide Edip, bu dönemde Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura gibi isimlerin yazılarından etkilendi. Balkan Savaşı sırasında kadınların toplum hayatına katılması ve eğitilmesi amacıyla ilk kadın derneği Teali-i Nisvan Cemiyeti'ni kurdu. Cemal Paşa'nın teklifi ile Lübnan, Beyrut ve Şam'da okulları düzenleyip açmak üzere Suriye'ye gitti. Kendisi Suriye'deyken babasına verdiği vekaletnameyle 1917'de Dr. Adnan ile evlendi. Aynı yıl Mev'ud Hüküm ve ilk tiyatro oyunu Kenan Çobanları'nı yazdı. 1918-19'da İstanbul Darülfünunu'nda Batı edebiyatı dersleri verdi. Halide Edip, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgalinden sonra düzenlenen Fatih, Üsküdar ve Sultanahmet mitinglerine konuşmacı olarak katıldı. Özellikle Sultanahmet mitinginde yaptığı konuşma çok etkili oldu ve hiç unutulmadı. Büyük Mecmua ve Vakit'teki yazılarıyla işgale karşı direnişin gelişmesine katkıda bulundu. "BÜTÜN VATANI KURTARACAK OLAN ANADOLU'DUR" Bu yıllarda Anadolu'ya gizlice silah kaçırma işinde de görev alan Halide Edip, 1920'de eşiyle Anadolu'ya geçerek Milli Mücadele için çalışmalara katıldı. Anadolu'ya geçişi sırasında Yunus Nadi ile sohbetlerinde bir ajans kurulması fikri ortaya çıktı. Yunus Nadi Bey, Geyve Akhisar istasyonundaki bu sohbeti şöyle anlattı: "- Halide Edip Hanım, sanki Kayışdağı'na bir tenezzühe çıkmış gibi seyahatten ve onun zahmetlerinden hiç şikayet etmiyor, bilakis daha ziyade işlerden bahsediyordu. Pratik bir Türk kadını. Kendisine Kuşçalı muharebesinde Paşa'ya sorduğum telsiz telgraf suali ile cevabını anlattım. 'Şimdi gider gitmez bütün dünyaya o tarik ile bağlanırız.' dedim. 'Çok güzel.' dedi, 'Daha iyisi gider gitmez bir ajans teşkilatı kuralım, o vasıta ile dahile ve harice söyleriz.' Birinci şart hanımefendi. Sonra tabii bunun teferruatı gelir; mesela ilk merhalede neşriyat -ki başlı başına teşkilata ihtiyaç gösterir- sonra propaganda envai... - Tabii sıra ile hepsi yapılır. Fakat benim fikrimce ilk iş ajans olmalı. Hatta isterseniz adını burada koyuverelim: Mesela Türk Ajansı, mesela Ankara Ajansı, mesela Anadolu Ajansı... Daha da bulunabilir. - Bana Anadolu Ajansı en iyi isim gibi görünüyor. - Bana da öyle. Değil mi, evvela kendini ve mümkünse bütün vatanı kurtaracak olan Anadolu'dur. O halde kararımızı vermiş olalım: Anadolu Ajansı... - Evet, Anadolu Ajansı hanımefendi..." ANADOLU AJANSI'NIN İSİM ANNESİ OLDU Halide Edip, 5 Nisan 1920'de, ajans konusunda Mustafa Kemal Paşa ile Ankara'da, bugünlerde müze olarak kullanılan istasyon binasında yaptıkları görüşmeyi, Türk'ün Ateşle İmtihanı adlı eserinde şöyle anlatmıştır: "Yunus Nadi Bey'le yolda konuştuğumuz ajans sorununu M. Kemal Paşa'ya açtım. Yunus Nadi Bey'le buna, 'Anadolu Ajansı' olarak başlamayı konuştuğumuzu anlattım. İsteklerimiz, bu ajans haberlerini, telgrafhanesi olan her yere göndermek ve olmayan yerlerde de camilere ilan halinde yapıştırmaktı. Bundan başka, dünyanın ne düşündüğünü anlamak için, İngilizce ve Fransızca gazetelerin en önemlilerini getirtmekti. Bu noktalar üzerinde anlaştıktan sonra, ben bir yazı makinesi lazım olduğunu söylediğim zaman, Mustafa Kemal, Osmanlı Bankası'ndan bulacağını vadetti." Bu konuşmaların ardından 6 Nisan 1920'de Anadolu Ajansının kuruluşu gerçekleştirildi. Halide Edip Adıvar, AA'nin isim annesi olarak tarihe geçti. Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele ateşini tutuşturduğu bütün yurda gönderdiği tarihi genelge ile Anadolu Ajansının kuruluşunu duyurdu. SAKARYA SAVAŞI'NDA ONBAŞI OLDU Ankara'da Yunus Nadi'nin Hakimiyet-i Milliye gazetesine yardım eden Halide Edip, bir yandan da yabancı gazetelerin tercümelerini yaptı. Hilal-i Ahmer'de (Kızılay) Ankara Şubesi Başkanı oldu. Sakarya Savaşı sırasında onbaşı oldu. 1921 ve 1922'de arasında Tetkik-i Mezalim Komisyonu'nda Yunan ordusunun çekilirken bıraktığı hasarı ve halka yaptığı zulümleri raporlaştırdı. Halide Edip'e, savaş sonunda "Çavuş" rütbesi verildi. Bu dönemde yaptığı gözlemlerle Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye romanları ile Dağa Çıkan Kurt hikaye kitaplarını yazdı. Cumhuriyet'in ilanından sonra Halide Edip, Akşam, Dergah, İkdam, Vakit, Hakimiyet-i Milliye, Son Telgraf gazete ve dergilerinde yazı hayatını sürdürdü. Milli Mücadele'den sonra, kurucuları arasında Adnan Adıvar'ın da bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın İsmet Paşa (İnönü) hükümetince kapatılması ve çıkan siyasi ihtilaflar yüzünden eşiyle 1925'te Türkiye'den ayrılmayı tercih etti. Halide Edip, 1939 yılına kadar 14 yıl boyunca yurt dışında yaşadı. İngiltere, Fransa ve ABD'de konferanslar ile üniversitelerde dersler verdi. 1935'te Hindistan'a giderek Müslüman üniversitesi Camia-ı Milliye'nin kurulması için düzenlenen kampanyayı destekledi. İstanbul Üniversitesi'nde 1940'ta İngiliz Edebiyatı dersleri verdi. 1950'de Demokrat Parti listesinden İzmir milletvekili olarak seçildi. Halide Edip, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle 1954'te milletvekilliğinden ayrılarak üniversiteye döndü. Son döneminde kendini tamamen edebiyata veren Halide Edip, Mor Salkımlı Ev kitabında hatıralarını yayınladı. Halide Edip Adıvar, 9 Ocak 1964'te 82 yaşında hayatını kaybetti ve cenazesi, İstanbul Merkezefendi Mezarlığına defnedildi. "TEK TÜRK SAVAŞ ROMANCISI" Peyami Safa'nın "Tek Türk savaş romancısı" dediği Halide Edip, geride Heyula, Raik'in Annesi, Seviye Talib, Handan, Yeni Turan, Son Eseri, Mev'ud Hüküm, Ateşten Gömlek, Kalp Ağrısı, Vurun Kahpeye, Zeyno'nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti, Tatarcık, Sonsuz Panayır, Döner Ayna, Akıle Hanım, Kerim Sutna'nın Oğlu, Sevda Sokağı Komedyası, Çaresaz, Hayat Parçaları adlı romanlarını; Mor Salkımlı Ev, Türk'ün Ateşle İmtihanı hatıra kitaplarını ve Kenan Çobanları, Maske ve Ruh adlı tiyatro oyunlarını bıraktı. Halide Edip, ayrıca George Orwell'in Hayvan Çiftliği, Shakespeare'in Hamlet gibi önemli eserlerini de Türkçeye kazandırdı. ntv
__________________ Eski bir kadınım ben, Siyah-Beyaz fotoğrafları, 45'lik plakları özlüyorum... Yine bir gül nihal alıyor gönlümü eteklerim uçuşarak vals yapıyorum.. Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum Yelpaze ile serinlemek, Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum. Yüzüne bakmaya utandığım, elimi tutmaya kıyamayan, Aşklar hayal ediyorum... Eski bir kadınım ben, İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı, Ölmek istemiyorum... | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Vurun Kahpeye - Halide Edip Adıvar | AftieL | Kitap Tanıtımları | 0 | 20 Mayıs 2014 22:42 |
Halide Edip Adıvar | AftieL | Şairler / Yazarlar | 0 | 09 Mayıs 2014 20:11 |
HİMMET ÇOCUK -Halide Edip Adıvar | Afrodit | Türk Dili ve Edebiyatı | 0 | 25 Kasım 2013 01:32 |
Kalp Ağrısı - Halide Edip Adıvar | xena | Ne Okumalıyım? | 0 | 02 Ocak 2013 16:07 |