Çevrimdışı

Kurtalan Ekspres, ‘Göğe Selam’ adını verdiği tribute projesini genişleterek ikinci adımı attı geçtiğimiz günlerde. Bu defa tek bir döneme dikkat çekilmiyor ve bu topraklara farklı zaman boşluklarında nefes bırakan güzel insanların dünyasına gidiliyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Saygıda Kusur Etmemek

Tribute. Müzik sektöründeki karşılığıyla saygı albümleri.

Bu formattaki albümler; kendi döngüsünde – işleyişinde zor ve bir o kadar da risklidir. Salt bir müzisyeni anmak, salt anılan o müzisyene ait olan bir şarkıyı tekrar yorumla güncele çekmek yeterli değildir hiçbir zaman. Bir de dönemin, ele alınan şarkının ruhuna dokunmak gerekir ki, tribute konseptinin ancak bu durumda hayat bulacağı kolaylıkla söylenebilir.

Athena’nın 'Maskeli Balo'daki kendine özgü ilerleyişi, Feridun Düzağaç’ın 'Beni Vur' ile Ahmet Kaya’nın gölgesini bir an olsun göz ardı etmeyi bilmesi, Mavi Sakal’ın 'Olmalı mı Olmamalı mı' hattından Ortaçgil sentezine bildiği yoldan sızması... Bu örnekleri, söz konusu albüm akımının olumlu taraflarına kolaylıkla koyabiliriz.

Esasen saygı albümlerinde tahmin edilmesi güç olmayan temel bir sınır var: Samimiyeti korumak. Geride kalan eylül ayında Milliyet Sanat Dergisi için yine bu konuya dair bir inceleme istenmişti benden ve o yazı adına sıralayacağım örnekleri gözden geçirirken en fazla özen gösterdiğim husus saygı albümlerinin samimiyet ölçüleri olmuştu.

Evet, saygıda kusur etmemelidir tekrar yorumlar; şarkının köklerine kadar uzanan bağlantıyı koparmamalıdır. Müzisyen, sözleri ve müzikal trafiği şahsi yörüngesinden harekete geçirebilir; ama her şey bir yerde ithaf edilen sanatçıya bağlanmalıdır. Tribute amacıyla söylenen her şarkının belli bir kalıbın içinde yol alması gerektiği anlamına çıkmıyor bu. Demem o ki; kişi, hem kendi müzikal algısıyla ilerleyip eldeki şarkıyı güncele çekerken ezilmemelidir; hem de şarkının esas sahibine alan açmaktan kaçınmamalıdır.

Green Day’in 'Working Class Hero'da Lennon’a ulaşması ya da The Black Keys’in 'Dearest' ile Buddy Holly’yi 2000’lere taşımayı başarması; bu alana birer örnektir kuşkusuz.


Göğe Dokunan Şarkılar

Şimdiden şunu belirtmeliyim: Tarihi neredeyse yarım asra dayanan Kurtalan Ekspres’in 'Göğe Selam 2' albümü; Green Day ve The Black Keys’in yorumlarının da yer aldığı o başarılı saygı albümlerinin yanına yazılabilir.

Serinin ilk çalışmasında, tek bir döneme dikkat çekilmişti. Burada ise zaman kavramına aldırış edilmiyor ve memlekete farklı takvim aralığında iz bırakan güzel insanların ruhlarına dokunuluyor.

'Göğe Selam 2'nin tam anlamıyla bütün olarak ilerlediğini söylemek zor. Çünkü burada tribute albümlerin genelinde görüldüğü gibi tek bir müzisyene bağlı olarak ilerlenmiyor. Tarihsel yolculuklar araya virgül dahi konmadan ete-kemiğe bürünerek nefesle buluşuyor.

Aşık Mahzuni Şerif, Pir Sultan Abdal, Yavuz Çetin, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Cem Karaca, Barış Manço, Kazım Koyuncu, Bahadır Akkuzu, Nazım Hikmet…

Saat işlemiyor şarkılar akıp giderken. Anlatıların her biri anbean yenileniyor.

Arpej Yapım’dan yayımlanan albüm, Hayko Cepkin’den 'Maden Ocağı' ile açılıyor. Tüm şarkılarda olduğu gibi buradaki düzenlemeleri de üstlenen Kurtalan Ekspres, geri vokalde ses veriyor: "Bir sen varsın direnen."

'İşte Gidiyorum'u seslendiren Şevval Sam, 'Eğri Eğri Doğru Doğru' yorumuyla Can Bora Genç, 'Yaşamak İstemem'deki varlığıyla Nejat Yavaşoğulları, 'Neredesin Sen' ile Duman ve 'Dostum Dostum'daki Can Bora Genç – Murat İlkan ortaklığı; albümün zirve bölümlerini oluşturuyor.

Şarkıların hikayesine katılıp gidiyor yorumlar. 'Uzun İnce Bir Yoldayım'da Yavuz Bingöl’e Cahit Berkay eşlik ederken, 'Nöbetçinin Türküsü'nde Niyazi Koyuncu’nun yanında Selçuk Balcı saf tutuyor. 'Göğe Selam'ın ilk kayıtlarındaki yorumuyla hafif dozlu serzenişleri üzerine çeken Bülent Ortaçgil 'Sakız Hanım Mahur Bey' ile şahsından bizzat özür diletiyor. Outro'daki boşa düşmenin haricinde, Emrah Karaca'nın 'Islak Islak'ı da çalışmanın genel hattını yakalıyor.

Bu kulvardaki projelerde yer alan müzisyen listeleri her zaman eksik görülür ve mutlaka “keşke”lerle anılan bir ismin dışarıda kaldığına vurgu yapılır. 'Göğe Selam 2' için de bu başlık altına yorum yapıldı, yapılacaktır da. Yine de şu bir gerçek ki; -özellikle son yıllarda- pek az doğru adımların atılabildiği saygı amaçlı albümler konusunda samimiyeti yakalıyor buradaki şarkılar.

Kurtalan Ekspres’in müzikal tavır alanındaki yerinde müdahaleleri, mix-mastering’teki samimi bakış açıları ve hatta Lemi Özgen’in kitapçıkta yer bulan yazıları; bu dünyada iz bırakan o güzel insanların hikâyesini dinleyenine yerli yerinde sunmayı başarıyor.

Ekspres yoluna devam ederken; 'Göğe Selam 2' birkaç iyi insanın ruhuna dokunuyor.

Buradaki şarkıların günceli yakalamasıyla anlıyoruz. O birkaç iyi insan hala yaşıyor.

Albümde Yer Alan Şarkılar

Maden Ocağı - Hayko Cepkin
Nem Kaldı - Haluk Bilginer
Eğri Eğri Doğru Doğru - Can Bora Genç
Herkes Gibisin - Fatma Turgut
Uzun İnce Bir Yoldayım - Yavuz Bingöl
Dostum Dostum - Can Bora Genç & Murat İlkan
Yaşamak İstemem - Nejat Yavaşoğulları
İşte Gidiyorum - Şevval Sam
Islal Islak - Emrah Karaca
Neredesin Sen - Duman
Sakız Hanım Mahur Bey - Bülent Ortaçgil
Nöbetçinin Türküsü - Niyazi Koyuncu
Gibi Gibi - Umut Kuzey

__________________
Geçmiş daima unutulur Rimbaud!