16 Aralık 2007, 12:55 | #71 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Peygamber Efendimizin Hayatı. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Mehmet Doğru - Şerif Benekçi Kitap Hakkında : Yüce ve güzel dinimizin iki temel kaynağı vardır: Kitap ve sünnet. Sünneti iyi anlamak için Peygamberimiz’i iyi tanımaya ihtiyaç vardır. Çünkü Rabbimiz, Kur’an’da Peygamber Efendimizle ilgili şöyle buyurmuştur: “...Peygamber size ne verirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da kaçının...” (Haşr suresi, 59/7) “Andolsun ki, Allah Resûlü’nde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb suresi, 33/21) “...Kim Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur...” (Nisâ suresi, 4/80) İnanan kimseler, yukarıda belirtilen ayet-i kerimeler ışığında iyi bir Müslüman olabilmek için Peygamber Efendimizi çok iyi bilmeli ve tanımalıdırlar. İşte elinizdeki kitap, bunun için kaleme alınmıştır. Peygamber Efendimizin Hayatı’nı severek okuyacağınız ve yaşantınızda O’nu örnek alacağınız ümidiyle... |
|
17 Aralık 2007, 18:21 | #72 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Osmanlı'nın gizli tarihi. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : İsmail ÇOLAK Kitap Hakkında : Tarihin esrarını, olanca bilinmezliğiyle koruduğu yerlerden biri de hiç şüphesiz bizim ülkemizdir. Türkiye tarihinin geniş bir kesiti hâlâ gizemini muhafaza etmekte ve bitmeyen tartışmaların odak noktasındaki yerini korumaktadır. Osmanlı’nın Gizli Tarihi, tarihçileri ve tarih okurlarını asırlardır meşgul eden Osmanlı’ya dair kimi karanlık hadisenin üzerindeki esrar perdesini aralama gayesiyle hazırlandı. Kitapta sizi, geniş bir yelpazeye yayılan, renkli ve ilgi çekici konular beklemekte. Osmanlı’nın Gizli Tarihi’nin büyük bölümü Osmanlı’ya, Osmanlı-Batı ilişkilerine, Osmanlı’nın bilinmeyenlerine ve Osmanlı’nın son kahramanlarına ayrılmış. Bu bölümlerde Osmanlı’daki bir kısım hâdisenin ve şahsiyetin saklı kalmış çehresi ile yakın tarihimizin tartışılan önemli bazı kesitleri aydınlığa kavuşturulmuş. Eserin son kısmı da Osmanlı’nın arka bahçesinde, yani Osmanlı’nın yokluğunda barış ve istikrara susayan, fırtınaların hiç durulmadığı mahzun coğrafya Ortadoğu’da süre giden olayların can alıcı kilometre taşlarına hasredilmiş. Osmanlı bulmacasının eksik karelerini tamamlamak için eşi bulunmaz bir eser.. |
|
17 Aralık 2007, 22:46 | #73 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Kitap Tanıtımları.. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Şerafeddin Gölcük Kitap Hakkında : Kur’an vahyinin zaman ve mekanı aşan evrensel niteliği müslümanlar açısından tartışma götürmez bir husustur. Ancak bu gerçek ilahî mesajın, indirilmiş olduğu beşerî ve tarihsel ortamla ilişkisiz olduğu anlamına gelmez. Tam aksine vahiy, sözü edilen ortamdaki sorular ve sorunlar için ilahî bir cevaptır ve bu yüzden Kur’an’ın metnini inzal olunduğu şartlardan bağımsız olarak anlamaya çalışmak vahyin esası ve hakikatiyla kavranmasını içinden çıkılmaz hale getirecektir. Çünkü Kur’an vahyinin atıfta bulunduğu olaylar, olgular, kişiler ve mekanlar, eğer bir mecazın konusu değilseler, tarihsel gerçekliğe sahiptir ve dolayısıyla bu gerçeklik hakkında bilgi sahibi olmadan kastedilen evrensel anlamı kavramak çoğu durumda mümkün değildir. Bu bağlamda Kur’an-ı Kerîm’in indiği Mekke’nin beşerî ve tarihsel şartlarını ayrıntılarıyla bilmek bizzat tefsir ilminin talep ettiği bir gereklilik olarak önem taşımaktadır. Prof. Dr. Şerafeddin Gölcük Kur’an ve Mekke adlı bu kitabında ilahî kelâmın hitap ettiği toplumun dinî inançlarını, kültürel yapısını, sosyal-siyasal şartlarını ve ekonomik etkinliklerini panoramik bir tarzda ve fakat Kur’an mesajıyla bağlantısı içinde ortaya koymaktadır. İlk şekli, içlerinde rahmetli İslam bilgini Muhammed Hamidullah’ın da bulunduğu bir jüri karşısında başarıyla savunulmuş Fransızca bir doktora tezi olan metin, daha sonra Türkçe çevirisiyle yayına hazırlanarak okuyucumuzun ilgisine sunulmuştur. |
|
19 Aralık 2007, 22:14 | #74 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Dünyayı Yöneten Gizli Örgütler Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Erol BİLBİLİK Kitap Hakkında : Emperyalizm’in, egemenliğini süper NATO, CFR, Trilateral ve Bilderberg gibi bir dizi gizli örgüt aracılığıyla sürdürdüğü bilgisi her ortaya çıktığında, bu sistemin görevlilerince "Komplo teorisi" itirazları ile karşılanır. Bunun en önemli nedeni, gizliliği koruma çabasıdır. Son derece dar bir kliğin, sınıf hakimiyetini sürdürmek için oluşturdukları mekanizmanın başarısı gizliliğindedir. Bu giz sayesinde insanlığa karşı faaliyetlerini sürdürebilme olanağına kavuşmaktadırlar. Gazeteci-Yazar Erol Bilbilik’in bu çalışması Türkiye’de ilk kez bu giz perdesini söz konusu örgütlerin kendi kaynaklarına dayanarak aralıyor. Dünyayı yöneten gizli örgütleri oluşturan mafyalaşmış büyük sermayenin elebaşılarını konumlarıyla birlikte ortaya koyuyor. Kitapta ayrıca CFR, Trilateral ve Bilderberg üyesi 3500 kadar kişinin ve Türk Bilderberg üyelerinin tam listesi yer almaktadır. Bu kitap ABD’den sonra Türkiye’de yayınlanan ilk ve tek kitaptır. |
|
19 Aralık 2007, 22:17 | #75 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Üç Jöntürk'ün Ölümü / Talat - Cemal - Enver Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Prof. Dr. Hikmet Özdemir Kitap Hakkında : Bu kitap bilinmeyen belgelerle Talat, Cemal ve Enver paşaların ölüme yolculuklarına ışık tutmaktadır. Bir siyasi tavır ve okul olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti bir vatanseverler hareketidir. 1789 Fransız İhtilali’nin etkisinde olan bu hareket bir bakıma, 1839’dan beri sürdürülen Osmanlı Yenileşmesi’nin "son" evresidir. Ancak çok dramatik bir gerçektir ki, İttihat ve Terakki, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecini de hızlandırmıştır. Bununla birlikte Balkan Savaşı’nda, Trablusgarp’ta ve Dünya Savaşı’nda vatan toprakları için İttihat ve Terakki’nin önderleri ve kadroları gözlerini kırpmadan hayatlarını ortaya koymuşlardır. Bu uğurda kader, onları art arda işlenecek intikamcı cinayetlerin yolculuğuna sürüklemiştir. S |
|
21 Aralık 2007, 21:50 | #76 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Aklındakini Okuyabilirim. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : David J. Lieberman Kitap Hakkında : Dakikalar içinde karşınızdaki insanın ne düşündüğünü çözmeniz için kanıtlanmış psikolojik taktikler.. Hemen her durumda, herhangi bir kişiye kolayca uyarlanabilecek, belirgin, kanıtlanmış ve pratik psikolojik teknikleri içermektedir. Dr. Lieberman, bu tekniklerin kolaylığını ve tutarlılığını yüzlerce televizyon ve radyo programında sergiledi. FOX News ile çalışan program yapımcısı Jeff Rosin, şöyle demişti: "Kesinlikle inanılmaz! Onun yanındaydım ve hiç yanıldığını görmedim" Bir kez bile! Nasıl yapılacağını ben bile öğrendim ve bu gerçekten önemli bir buluş." Aslında, Dr. Lieberman, hassas yalan makineleriyle canlı televizyon programlarında yarıştı ve berabere kaldı; hem de her seferinde! Aklındakini Okuyabilirim, gerçek yaşam ortamlarında birinin ne düşündüğünü ve neler hissettiğini anlamak için neler yapabileceğinizi adım adım açıklıyor. Örneğin, patronunuzun sizi gerçekten sevip sevmediğini, bir pazarlamacının güvenilir olup olmadığını, biriyle ilk kez buluştuğunuzda ilişkinin istediğiniz yönde mi, yoksa aksi yönde mi gittiğini kesinlikle ve kolayca anlayabileceksiniz. Risk yüksek olduğunda "pazarlıklar, soruşturmalar, taciz konuları, hırsızlık veya sahtekarlık" kendinize zaman, para, enerji kazandırmak ve hayal kırıklığından kurtulmak için kimin sizin tarafınızda, kimin karşınızda olduğunu kolayca fark etmeyi öğrenin. |
|
21 Aralık 2007, 21:53 | #77 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sarıkamış/Beyaz Hüzün Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : İsmail Bilgin Kitap Hakkında : Sarıkamış'la ilgili birçok bilinmeyen olay günışığına çıkarıyor... Harekât öncesi göz ardı edilen raporlar.. 31. ve 32. Tümen’in birbirleriyle çarpışması... Rus Çarı II. Nikolas'ın emir verildiği için tutuklanmaması... Osmanlı askerinin ve halkın tek vücut olarak açlığa, karakışa yani tüm imkânsızlıklara karşı gösterdiği insanüstü mücadele... Milletlerin hafızalarında bazı yer adları âdeta mermere kazınmış gibidir. O yer adları, yıllar geçip gitse de milletlerin hafızasından silinmez. Her an hatırlanarak, nesilden nesile aktarılır. Bu yerlerden bazıları Galiçya, Yemen, Sarıkamış, Çanakkale, Dumlupınar ve Sakarya’dır.. Bu adlardan birini veya birkaçını duyduğumuzda gönül telimiz hep titrer, bir garip oluruz. Tarihimiz nice zaferlerle doludur. Zaferlerimizin yanında yenilgilerimiz de vardır. Bir millet, zaferleriyle övünürken, yenilgilerden de gerekli dersleri çıkarmaya çalışır... Sarıkamış Harekâtı, her türlü imkânsızlıklar içinde, kırık bir ümidi gerçekleştirmeye yönelik, sonu hazinle biten bir harekâttır... Bu harekâtta askerimiz Rus’tan çok tabiat ile mücadele etmiştir. Bu topraklarda yaşayan herkesin ya bir akrabası ya da bir yakını bu harekâttan etkilenmiştir. Binlerce şehit kâh Ruslarla çarpışarak kâh iklimle, karakışla, imkânsızlıklarla mücadele ederek vatanı savunmuştur... Bu kitap; okurları tarihin acılarla dolu bir sayfasına, bütün olanaksızlıklara ve karakışa rağmen Osmanlı askerinin vatanını korumak için inançla ve azimle savaşmasına tanıklığa davet eden bir hüznün hikâyesidir. Sarıkamış/Beyaz Hüzün'de bir hüznün hikâyesini, 90 yıldır unutulanları okurken kâh gururlanacak, kâh ağlayacaksınız... |
|
26 Aralık 2007, 21:32 | #78 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Esprileri İle İçimizden Biri Atatürk. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : İlknur Güntürkün Kalıpçı Kitap Hakkında : “Bence bugünler; Atatürk’ün ölümünü değil, ölümsüzlüğünün nedenlerini tartıştığımız günler olmalıdır. Bence bugünler; Türkiye’nin kurtuluşunu başka ülkelerin başka lider ve sistemlerinde arama gafletinde olanlara hatırlatma günleri olmalıdır. Bence bugünler; Atatürk’ün sarı saçlı, mavi gözlü bir devdi şeklinde ezberletilen şekilciliği bırakıp, O’nun ilkelerini, devrimlerini açıklayarak, anlayarak, benimseyerek sevdireceğimiz ve uygulatacağımız bir hale nasıl getirebileceğimizi düşünme günleri olmalıdır. Ve bugünler; Atatürk’e kaç çiçek ektiğimizin veya kaç ağaç kestiğimizin, kaç kitap okuduğumuzun veya kaç yolsuzluk yaptığımızın, kaç fabrika açtığımızın veya kaç fabrika kapattığımızın hesabını verdiğimiz günler olmalıdır.” |
|
26 Aralık 2007, 21:36 | #79 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Büyük İslam İlmihali Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Ömer Nasuhi Bilmen Kitap Hakkında : Bilindiği gibi İslam hukukuna ait ilme 'FIKIH' denir. Fıkhın lgat anlamı 'bir şeyi olduğu şekilde tam olarak bilmek ve anlamak' demektir. İbadetlere, muamelelere ve cezalara dair dini hükümleri bildiren ilme de 'fıkıh ilmi' adı verilir. Yazdığımız 'İLMİHAL' bu fıkıh ilminin bir bölümüdür. Dini hükümleri ayrıntılı delillerden çıkarma yetkisine sahip alimlere 'fakih' denir. Müçtehitler ise fakihlerin en üst tabakasını oluştururlar. Dini hükümleri gösterme ve açıklama yetkisi bu ehliyetli fakihlere aittir. Ezberlerinde binlerce Hedis-i Şerif, binlerce ilmi mesele bulunan nice insanflı alimler, dini hükümleri belirleme hususunda sözü fukahaya bırakmışlar, bu çok ince ve zor görevi yerine getirmek için kendilerinde yetki görmemişlerdir. Eğer din konusunda herkes, Müslümanlar tarafından kabul edilen muhterem bir müctehide uymaz da kendi düşüncesine göre söz söyleyecek olursa hak dinin yüce aslını kaybetmiş ve büyük bir sapıklık içine düşmüş olur. |
|
28 Aralık 2007, 20:30 | #80 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Safahat Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yazar : Mehmet Akif ERSOY. İstiklal Marşımızın yazarı, şair ve düşünce adamı Mehmet Akif Ersoy´un ölümsüz eseri Safahat, yeni kuşakların da anlayabileceği bir tarzda yayımlandı. Son yıllarda artan bir ilgiyle takip edilen Mehmet Akif Ersoy ve Safahat, bu yoğun ilgiye rağmen yeni kuşaklar üzerinde yeterli etkiyi uyandıramıyordu. Bunun temel nedenlerinden biri olarak Safahat´ın dilinin günümüzde kullanılan ve konuşulan Türkçeye göre oldukça ağır olması gösteriliyordu. Mehmet Akif´in kişiliğine duyulan saygıdan dolayı kültür dünyamızın bu önemli eseri alınıyor fakat anlaşılamadığı için okunmadan bir kenara konuluyordu. Beyan Yayınları, Safahat´ı, bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilecek yeni bir düzenlemeyle yayımladı. Günümüzün önemli edebiyatçılarından biri olan A. Vahap Akbaş tarafından hazırlanan bu yeni düzenlemede, Safahat´ın hem orijinali hem de günümüz Türkçesi bir arada, karşılıklı sayfalarda yer alıyor. Böylece hem Safahat´ın Latin harfleriyle yayınlanmış orijinali hem de aynı metnin yine şiir formatında anlaşılır halinin okunması mümkün oluyor. Akif´in şiirleri toplu olarak "Safahat" adı altında ilk defa 1943´te basılmış olmasına rağmen yazılışları 1900´lü yılların başlarından itibaren başlar. Önceleri ayrı ayrı kitaplar halinde basılmış olmasına rağmen yoğun ilgiyle karşılanır. Mehmet Akif´in yazdığı şiirler, Milli Mücadeleye aktif desteğiyle bir anda tüm yurtta heyecanla karşılanan metinler haline gelir. O günün insanları üzerinde önemli etkiler meydana getirmiş olan bu şiirler, geçirdiğimiz bir dizi değişim ve dönüşümden sonra ne yazık ki yeni kuşaklarca anlaşılamaz hale gelirler. Kendi tabiri ile "Sessiz yaşayan" Akif, alçakgönüllülük ve dürüstlüğün sembolü gibidir. Hiç kimseye boyun eğmeyen, hiçbir büyüğe dalkavukluk yapmayan; bir şairimizin tabiriyle "dosdoğru bir adam"dır o. Nitekim kendisi bu özelliğini "Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek / Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek" şeklinde dile getirir. Dostu-düşmanı tarafından hayatta hiç yalan söylememiş bir insan olarak nitelendirilen Akif, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" ilkesine ömrü boyunca bağlı kalmıştır. Mehmet Akif, hayatı boyunca bir "karakter abidesi" olarak anılmıştır. Öyle ki, görüşlerini benimsemeyenler ya da şiir anlayışına katılmayanlar bile sağlam kişiliğine şapka çıkarmış, bundan dolayı ona saygı duymuşlardır. Hüseyin Cahid Yalçın´ın şu sözleri buna bir örnektir: "Fikir ve kanaatleri bizimkilere uymadığı halde saygı duyarım. Çünkü yalan söylemedi. Gösteriş yapmadı. Fenalık etmedi." Akif, hayatıyla eserini bütünleştiren bir dava ve ülkü adamıdır. Nurettin Topçu´nun ifadesiyle o, "bütün ömründe aynı kanaatin, aynı imanın adamıdır. Devirlere, zaruretlere, cemiyetlere göre değişmez. Muhitine uymaz, muhitini kendine uydurur. Cemiyeti sürükleyicidir. Akif, bundan dolayı büyüktür." Halkı Milli Mücadeleye teşvik etmek için Anadolu´nun değişik şehirlerine gider. Kastamonu´da Nasrullah Camii´ndeki hitabesi o kadar etkili olur ki basılarak bütün vilayetlere ve cephelere dağıtılır. Milli Mücadeleyi desteklemesinden dolayı Darü´l Hikmetü´l İslamiye´deki görevine son verilir. Sebilürreşad´ı Kastamonu´da yayımlamaya başlar. Maarif Vekaleti, İstiklal marşı için istediği vasıfta metin bulamayınca Mehmet Akif´ten İstiklal Marşı yazmasını ister. Akif, o sırada maddi sıkıntı içinde olmasına rağmen bu isteği ödülün kaldırılması şartıyla kabul eder. Ankara´da ikamet ettiği Taceddin Dergahı´nda yazdığı şiir, 12 Mart 1921´de TBMM´de birkaç kez coşkuyla okunarak milli marş olarak kabul edilir. Milli Mücadele sona erince İstanbul´a döner. İnanç ve ideallerine aykırı bazı uygulamalar üzerine Mısır´a gider. Abbas Halim Paşa´nın daveti üzerine gittiği Mısır´da, Kahire yakınlarındaki Hilvan´da uzun yıllar yaşar. Bu sırada Camiü´l Mısriye´de Türk Dili ve Edebiyatı müderrisliği (profesörlüğü) yapar. Hastalanınca, havasının iyi geleceği düşüncesiyle 1935´te Lübnan´a, 1936´da Antakya´ya gider. Hastalığı ilerleyince vatanında ölmek arzusuyla 19 Haziran 1936´da İstanbul´a döner. 27 Aralık 1936´da vefat eder ve coşkulu bir kalabalık tarafından Edirnekapı Mezarlığına defnedilir, yol yapımı nedeniyle mezarı 1960´ta Edirnekapı Şehitliğine taşınır. Bu büyük şairimizin kendi sağlığında ayrı ayrı kitapçıklar halinde basılan şiirlerinin tamamı ölümünden sonra Safahat adıyla yayımlanır. Aradan geçen yıllar boyunca Safahat´a ilgi azalmaz fakat toplumun dili, Safahat´ın dilinden uzaklaşır ve onu anlamayan yeni kuşaklar yetişir. Bu ölümsüz eserin orijinali ve günümüz Türkçesiyle bir arada yayınlanmış olması, büyük bir boşluğu dolduracak ve Safahat´ın yeni kuşaklarca da anlaşılmasını sağlayacaktır. .. |
|
Etiketler |
kitap, tanitimlari, tanıtımları |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
IRCForumları - Kitap Tanıtımları İndex | AftieL | Kitap Tanıtımları | 0 | 03 Eylül 2014 17:16 |
İskender PALA -Od Kitap Özeti –Bir Yunus EMRE Romanı -IRCForumları -Kitap Tanıtımları | Sevda | Kitap Tanıtımları | 3 | 21 Temmuz 2014 03:04 |
Hasret – Canan Tan - IRCForumları - Kitap Tanıtımları | Sevda | Kitap Tanıtımları | 1 | 21 Mayıs 2014 02:41 |
Aşram - Ram Ören - IRCForumları - Kitap Tanıtımları | Sevda | Kitap Tanıtımları | 0 | 21 Ağustos 2012 18:41 |
Kitap Tanıtımları Kategorisi Hakkında! | Lanet | Kitap Tanıtımları | 0 | 12 Ekim 2011 21:20 |