Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Yazar: Saygı Öztürk

Kitap hakkında:

“ ‘Bir isteğin var mı evladım?’ Askerin görmekten başka ne isteği olabilirdi.
O da, komutanından istekte bulundu:
‘Gözlerimi istiyorum Komutanım...’ ”
“Komutansan telsizden iki kelime duyarsın. ‘Mayına bastık’ veya ‘sıcak temas var.’ Aradan yıllar gibi uzun süren, ömründen neleri aldığını bilemediğin 20-30 saniye sonra ‘Yaralımız var’ sesini duyduğun zaman, ‘şehidimiz yok’ diye sevinirsin. ‘Yaralıyı almak için helikopter hazır olsun’ dersin. Bu ilk hareketin başlangıç cümlesidir.”

Bizim toplumsal belleğimiz zayıftır. Çoğu şeyi unuturuz. Ancak işin bir boyutu daha vardır. Unutmasak bile perde arkasını bilmeyiz. Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra yapılan en büyük harekâtın gizli belgeleri, konuşmaları, gelişmeleri ve bugüne kadar duymadığımız olaylarıyla günbegün seyri… Harekât öncesi ve sonrası…

Yurtdışında terör örgütüne karşı silahlı harekât yapmanın güçlükleri, maddi ve manevi maliyeti… Acı ve tatlı anları

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: Sefa Kaplan

Kitap hakkında:

Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olarak tanıdı.

Farklı nitelikleriyle dikkat çekti.
Tartışmalara yol açan icraatlarından ziyade üslubuydu.
Bunlara fazla aldırmadı.
Başbakan olduğunda daha yumuşak bir profil çizdi.
Siyasi görüşleriyle birlikte siyasi dili de farklılaşmıştı, ancak belediye başkanlığı döneminde yadırganan üslubunda pek büyük bir değişiklik yoktu.
Üslubu Kasımpaşalıydı. Hatta biraz daha fazla Kasımpaşalı.
Şimdi bir başka iktidarın eşiğinde Erdoğan.
Herkesin zihnini meşgul eden tek bir soru var:
Çankaya’ya çıkacak mı, çıkmayacak mı?

Bu kitapta Recep Tayyip Erdoğan’ın hikâyesi anlatılıyor,
Zaman zaman Yeşilçam filmlerine taş çıkartacak birçok özelliği var bu hikâyenin…

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: John Stoye

Çeviren: Derin Türkömer

Kitap hakkında:

1683’teki Viyana kuşatması Avrupa tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu olay, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceğini de derinden etkilemiştir. Osmanlılar kuşatmadan sonra Avrupa’daki topraklarının yarısından çoğunu kaybetmişler ve imparatorluk için çöküş dönemi başlamıştı.
Avrupa tarihi konusundaki uzmanlığıyla tanınan John Stoye, "Viyana Kuşatması" adlı eserinde bu önemli olayı çeşitli yönleriyle ele almış. Tarihin en ilgi çekici sayfalarının birinden soluk kesici bir hikâye yaratmış. Üstelik hikâyesini detaylı olarak çizdiği karakterlerle daha da ilgi çekici hale getirmiş. Veziriazam Kara Mustafa Paşa, Viyana garnizonu komutanı Kont Starhemberg, İmparator Leopold ve Lehistan’ın son büyük kralı Sobieski "Viyana Kuşatması"nın ana kahramanları. Ama Stoye, olayı anlatırken sadece bu önemli kişiliklerle yetinmemiş, tarih kitaplarının sayfalarında yer bulamayan sıradan insanları da taşımış kitabına. Kısaca, halkın sesine de kulak vermiş. "Viyana Kuşatması", tarihin derinliklerine inmek ve bu heyecanlı yolculukta yeni bilgiler keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat.

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: Nazır Şentürk

Kitap hakkında:

Osmanlı Devleti’nin son döneminde sadrazamlık makamına ve hükümetin çalıştığı yere “yüce kapı” veya “yüksek kapı” manasına gelen Babıâli denmiştir. Sadaret makamının bulunduğu Babıâli, aynı zamanda hükümet kapısıdır.
Osmanlı tarihinde birliğin ve kuvvetin temsilcisi olarak kabul edilen Babıâli, dönemin başbakanlık makamıdır ve padişahın “vekili mutlak”ı sayılan sadrazamın ve divanıhümayunun devlet işlerini yürüttüğü yerdir.

Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlı tarihine yön veren, 60 sadrazam görmüş, yedi yangın geçirmiş baskınlara ve ayaklanmalara sahne olmuş
hükümetlerin devrilmesine ve kurulmasına tanıklık etmiş bir makamdı…
Bu makama Osmanlı’nın tarihte oynadığı rolü verende sadrazamlardı…

Nazır Şentürk "Babıâli ve Sadrazamları"nda bilinmeyen ve unutulmuş yönleriyle büyük bir cihan imparatorluğunun kaderini belirleyen mekânı gözler önüne seriyor.

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: Nazır Şentürk

Kitap hakkında:

Avrupa tarihi, Asya'nın, sonsuz stepleri, yüksek dağları ve oralarda yaşayan göçebe kavimleriyle oluşturduğu muazzam kütlenin, dev bir yüreğin atışları gibi peş peşe gönderdiği insan dalgalarının egemenliği altındadır: V. yüzyılda Hun istilaları, IX. yüzyılda Macar istilaları, XIII. yüzyılda Moğollar ve XIV. yüzyılda Osmanlı Türkleri. Coğrafyacı için olduğu kadar tarihçi için de Avrupa, Asya'nın bir uzantısıdır. Avrupa'nın sonradan kazandığı güç, geçmişteki güçsüzlüğünü unutturacaktır: yerleşik toplum, sonunda göçebe insanı yenmiştir. Ne var ki XV. yüzyılın başında bile göçebe kavimlerin askerî üstünlüğü, bir tarih dehası olan İbni Haldun için inkâr edilmez bir gerçek olmaya devam ediyordu. Ancak sonra her şey değişecektir. İbni Haldun'un da hissedeceği gibi 'dünya yeniden yaratılmaktadır.' Timurlenk'in ihtirası, Doğu rüzgârının Batı rüzgârı karşısındaki üstünlüğünü yok edecektir. Emmanuel Berl bu kitabında hem Avrupa'nın hem de Asya'nın geleceğini belirleyen bin yılın hikâyesini bir tarihçi titizliği, ama bir masalcı tadıyla anlatıyor. Attila'dan Timur'a Avrupa ve Asya okurlara, bugünkü Avrupa ve Asya'yı, Rusya'yı, Doğu-Batı ilişkilerini ve özellikle de Türkiye'nin dış dünyayla yaşadığı sorunları anlamak için benzersiz bir fırsat sunuyor. Elinizdeki belki de tarih kitaplarının en güzeli.

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Kuvayı Milliye’den Anadolu İhtilali’ne Cumhuriyet’ten 27 Mayıs’a Demokrasi Serüveni

Yazar: Kurtul Altuğ

Kitap hakkında:

Saltanattan Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’ten çokpartili yaşama geçiş dönemine, oradan da çokpartili yaşamın sancılı yıllarına gidiyoruz. Bize bir aile rehberlik ediyor. Ve o ailenin dramı…

Kurtul Altuğ, kendi ailesinden ve gazetecilik anılarından yola çıkarak Türkiye’nin tarihini bir kez daha ele alıyor. Osmanlı İmparatorluğu yerini Türkiye Cumhuriyeti’ne terk ederken neler yaşandı, nasıl başarılar elde edildi, sonra bu başarılar nasıl başarısızlığa sürüklendi, Cumhuriyet’i hedef alan tehlikeler nelerdir, bu tehlikelerin arkasında kimler var gibi soruları odak alan "Bir Numaralı Tanık", yazarın sadece kendi bilgilerine dayandırmadığı, o dönemi yaşayan ve yazan birçok kişinin fikirlerine de yer verdiği kapsamlı bir çalışma. Yılların gazetecisi Altuğ, özellikle 27 Mayıs İhtilali üzerinde durmuş, çünkü yazar Yassıada duruşmalarında bir numaralı tanık olarak dinlenmiş. O dönemi yakından tanımış biri olarak, günümüzden geçmişe bakmanın gerekliliğine inanmış ve ortaya bu anı kitabı çıkmış. "Bir Numaralı Tanık"ı bir hafıza tazeleme olarak algılamak mümkün, ya da Türkiye’yle ilgili kritik sorulara cevap bulmak için önemli bir girişim…

 

Çevrimdışı

rett Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kuvayı Milliye’den Anadolu İhtilali’ne Cumhuriyet’ten 27 Mayıs’a Demokrasi Serüveni Yazar: Kurtul Altuğ Kitap hakkında: Saltanattan Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’ten çokpartili yaşama geçiş dönemine, oradan da çokpartili yaşamın sancılı yıllarına gidiyoruz. Bize bir aile rehberlik ediyor. Ve o ailenin dramı… Kurtul Altuğ, kendi ailesinden ve gazetecilik anılarından yola çıkarak Türkiye’nin tarihini bir kez daha ele alıyor. Osmanlı İmparatorluğu yerini Türkiye Cumhuriyeti’ne terk ederken neler yaşandı, nasıl başarılar elde edildi, sonra bu başarılar nasıl başarısızlığa sürüklendi, Cumhuriyet’i hedef alan tehlikeler nelerdir, bu tehlikelerin arkasında kimler var gibi soruları odak alan "Bir Numaralı Tanık", yazarın sadece kendi bilgilerine dayandırmadığı, o dönemi yaşayan ve yazan birçok kişinin fikirlerine de yer verdiği kapsamlı bir çalışma. Yılların gazetecisi Altuğ, özellikle 27 Mayıs İhtilali üzerinde durmuş, çünkü yazar Yassıada duruşmalarında bir numaralı tanık olarak dinlenmiş. O dönemi yakından tanımış biri olarak, günümüzden geçmişe bakmanın gerekliliğine inanmış ve ortaya bu anı kitabı çıkmış. "Bir Numaralı Tanık"ı bir hafıza tazeleme olarak algılamak mümkün, ya da Türkiye’yle ilgili kritik sorulara cevap bulmak için önemli bir girişim…

ilginç bir kitap'a benziyor;oki

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yazar: Namık Doymuş

Kitap hakkında:

Yıllardan 1411... Fetret Devri, yani Osmanlı’nın karışık günleri... Süleyman Çelebi’nin hüküm sürdüğü topraklardayız. Musa Çelebi tehlikesi kapıda. Osmanlı topraklarına sahip çıkmak için bir grup insan canla başla mücadele etmeye hazır. Süleyman Çelebi’nin ise aklı fikri şiirde, şarkıda, şarapta...
Namık Doymuş, "Cesaretin Ötesinde" adlı yeni tarihî romanında hayal gücüyle farklı bir tarih yaratıyor. Fetret Devri’ne daha yakından bakıyor. Süleyman Çelebi, Musa Çelebi ve Mehmed Çelebi bu hikâyede elbette başrolleri paylaşıyor. Hükümdarlar, komutanlar, vezirler ve toprakları için savaşmaya hazırlanan sıradan, ama cesur insanlar... Roman, en çok o sıradan insanların içten ve zorlu macerasını aktarıyor. Tabiî tüm bu maceranın içinde aşka da yer var. "Zafer Vaat Etmeyen Topraklar"ın devamı niteliği taşıyan "Cesaretin Ötesinde" maceradan ve tarihten hoşlanan okuyucuları heyecan dolu saatlere davet ediyor.

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: Andrew Mango

Kitap hakkında:

Türkiye 1970’lerden beri bir durulup bir alevlenen büyük bir savaşın içinde. Sadece askerler ölmüyor bu savaşta. Kadın, erkek, çocuk demeden, hiç durmadan kurban veriyoruz insanlarımızı. Türkiye terörle savaşıyor. İstanbul’da doğan, yazdığı Atatürk kitabıyla tanınan ve Türkiye konusunda da çeşitli kitaplara imza atan Andrew Mango yeni kitabında bu sorunsalı ele alıyor: Türkiye’nin terörle savaşı.
Mango, Türkiye’nin yaşadığı terör olaylarını başlangıcından itibaren ele aldığı çalışmada önce terörizmin ne olduğundan başlıyor işe. Sonra, kronolojik olarak, yaşadığımız terör olaylarını ve bu olaylarda rol oynayan kişileri ele alıyor. "Türkiye’nin Terörle Savaşı"nı okurken ülkenin geçirdiği kara günlere bir kez daha göz atmak ve bu yolla tablonun tamamını görmek mümkün. Yaşadıklarımıza bir anlam vermek ve çözümü görmek için böyle araştırmaların şart olduğunu bir kez daha anlıyoruz.

 

Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yazar: Fazıl Hüsnü Dağlarca

Kitap hakkında:

İnönü Dolayları

Heyulalar yıldızlarla yükselirler lacivert karanlıkta,

Uzanırlar korkak boşluğu sereserpe.

Şu toprakların sultanları,

Metris Tepe, Kanlı Sırt, Adsız Tepe.

Sanki dünyanın ilk gecesi, soğuk mu soğuk

İklimler yeni doğmuş, rüzgarlar körpe

Karın aklığıyla daha da kocaman

Metris Tepe, Kanlı Sırt, Adsız Tepe.

Burası bir avuç kahramanın savunduğu yer

Tarihin kulaklarında altın küpe

Burası

Metris Tepe, Kanlı Sırt, Adsız Tepe

(Kitabın İçinden)