27 Kasım 2014, 20:54 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ausubel'in Anlamlı Öğrenme Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) ANLAMLI ÖĞRENME Ausubel’in önerdiği anlamlı öğrenme yaklaşımında, bilgilerin öğrenciye sunularak kazandırılması esas alınır. Ausubel’in öğrenme kuramının temelini, öğrenmeyi etkileyen en önemli faktör öğrencinin mevcut bilgi birikimidir. Bu ortaya çıkarılıp ona göre eğitim planlanmalıdır. Ausubel’e göre öğrenmenin çoğu sözel olarak gerçekleşmektedir. Ona göre önemli olan öğrenmenin anlamlı olmasıdır. Buluş yoluyla öğrenme her zaman anlamlı olmayabilir. Bunun aksine sözel öğrenme, eğer etkin bir şekilde uygulanırsa anlamlı olabilir. Yani, sözel öğrenme buluş yoluyla öğrenme kadar önemlidir. Ausubel sözel öğrenmenin buluş yoluyla öğrenmeye göre bir avantajını da şöyle savunmaktadır: Eğer sözel öğrenme etkin yapılabilirse kısa sürede birçok bilgi anlamlı bir şekilde öğrenciye kazandırılır. Anlamlı öğrenmenin başlatılabilmesi için temelde şu iki hususun yerine getirilmesi gerekir: 1.Öğrenilecek bilgiler kendi içinde bir bütünlük ve anlamlılık taşımalıdır. 2.Anlamlı öğrenme için öğrencide olumlu yönde bir hazırlığın olması gerekir. Öğrenci anlamlı öğrenmeye istekli ve onu gerçekleştirmeye kararlı olmalıdır. Birincisi doğrudan öğretmenin, ikincisi ise daha çok öğrencinin kontrolünde bulunan durumlardır. Derste öğretmen, kendi anlayışına göre konuyu anlamlı bir şekilde seçer, düzenler ve açıklayabilir. Öğretmenin konuyu sunuşu öğrencinin konuyu her zaman anlayarak öğrenmesini gerektirmez. Anlamlı ö ğrenme, öğrencinin ilgisine, anlayarak öğrenmeye istekli olup olmayışına ve öğrenmeyi nasıl yapacağına da bağlıdır. Ausubel, insanların yeni bilgileri, kendi birikimleri ve kendi bilgi sistemleri içine yerleştirerek öğrendiği görüşündedir. Bu nedenle öğretimde, insan zihninde, yeni bilgileri kendi alanı içine toplayan ve yerleştiren organize edici ilke ve kavramların öğretilmesine öncelik verir. Sunuş yoluyla öğretmede, öğretmenin anlatımı yanında derslerde soru-cevap ve tartışma teknikleri kullanılması ve resimlerle şemalar üzerinde çalışılması ayrı bir önem taşır. Bu yaklaşımda öğretmenin amacı, öğrencinin bilgiyi anlamasını sağlamak için daha önce öğrendikleriyle yeni bilgilerin birleşmesine yardım etmektir. Hazırlanmış bilgilerin öğrencilere sunularak öğrenilmesinde şu hususlar yer alır: 1.Anlamlı öğrenme, öğrenci ile öğretmen arasında oldukça fazla sözlü etkileşimi gerektirir. Öğretmenin konuyu açıklaması yanında öğrencilerin ilgili konuda düşüncelerini, takıldığı noktaları ve yeni bilgiler arasındaki ilişkileri ve bu sonuçları ortaya çıkarması istenir. 2.Bu yolla öğretmede ağırlık anlatım ve konuşma olmasına rağmen bol örnekler kullanır. Açıklamalar görsel araçlarla ve çizimlerle desteklenir. 3.Tümdengelim düşünme yolu kullanılır. Genel ilke ve kavramlar önce verilir, ayrıntılar bunlara bağlı olarak açıklanır veya gruplanır. 4.Anlamlı ö ğrenme bir mantıksal sıra içinde gerçekleştirilir. Açıklanacak konunun, bir bütünlük içinde kendisini oluşturan öğelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin görülecek şekilde sıralanması ve işlenmesi gerekir. Anlamlı Öğrenmede Organize Edici Bilgiler Ausubel’in anlamlı öğrenme yaklaşımında organize edici bilgiler çok önemli bir yer tutar. Bunlar yüksek düzeyde kavramların oluşturduğu başlangıç ifadeleridir. Organize edici bir kavram, bir ilke, bir genelleme ve kural olabilir. Öğretim süreci birbirini izleyen dört öğeden ve bunların etkileşiminden meydana gelir. Bunlar hedef, giriş davranışları, öğretme-öğrenme yöntemleri ve değerlendirmedir. Öğretmen her bir öğeyi kısaca tanımlar ve bunların birbirine bağlı oluşunu bir örnekle gösterir. Böyle bir açıklama daha sonra öğrenileceklerin ve ayrıntıların yerleştirileceği bir kalıptır. Bu başlangıçtan sonra her bir öğenin detaylı açıklaması ve öğeler arasındaki ilişkiler verilirse öğrenci, öğretim sürecini daha iyi anlayabilir. Organize ediciler, daha sonra öğrenilecek bilgileri anlamlı bir duruma getirirler. Bunlar yoluyla, ayrıntılı bilgilerin anlamlı olarak yerleştirileceği bir çerçeve hazırlanmış olur. Organize ediciler, öğrencinin daha önce öğrenmiş olduğu bilgilerle yeni bilgiler arasında bir köprü görevi de görür. Ders kitaplarında organize edici bilgilere rastlanır. Bölümlerin başındaki özetler, işlenecek konunun ana hatları birer organize edici bilgi niteliği taşır. Bu tür açıklamalar, nelerin önemli olduğu ve konuların birbirini nasıl izleyeceği hakkında öğrencinin dikkatini çeker; öğrenileceklerin daha önce öğrenilmiş olanlardan hangileriyle ilgisi olduğunun sezilmesinde yardımcı olur. İlkokulda üçgenlerin isimlendirilmesini işleyen bir öğretmenin “Üçgenler açılarına ve kenarlarına göre isimlendirilir.” diye bir kuralla başlangıç yapmasında söz konusu kuralın ‘organize edici’ bir özelliği vardır. Üçgenleri isimlendirmede, ‘üçgenler açılarına göre adlandırılır’ kuralı öğrencide açı çeşitleriyle ilgili daha önceki bilgilerin hatırlanması ve kullanmasına aracı olur. Organize ediciler, açıklayıcı ve karşılaştırıcı olmak üzere iki türlüdürler. Açıklayıcı organize ediciler hiç karşılaşılmamış bir konu hakkında genel açıklamalardır. Bunlar, öğrencinin aşina olduğu bilgiler yardımıyla kavramsal bir yapı meydana getirirler. Karşılaştırmalı örgütleyiciler ise benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan genel açıklamalardır. Anlamlı Öğrenmenin Etkinliği Anlamlı öğrenme, kavramları ve kavramlar arası ilişkileri kazandırmada kullanılabilir. Bu tür bir öğrenmede öğrenci, daha önce öğrendiklerini kullanmak durumundadır. Bu nedenle, ortaokul ve daha üst düzeylerde daha yararlı olmaktadır. Bilgilerin öğrencilere anlatılarak anlamlı ö ğrenmenin gerçekleştirilmesinde şu hususlara uyulması beklenir: 1.Organize edici bilgiler kullanılmalı: a) Derste kullanılacak önemli kavramların tanımları verilmeli, b) Derste geçen genellemeler ve ilkeler önceden verilmeli, c) İşlenecek konunun ana hatları verilmeli ve öğrencilerin görebileceği bir yere yazılmalı. 2.Anlatımda bol ve değişik örnekler kullanılmalı. 3.Anlatılanlar resim, şema, grafik gibi belirginleştirici araçlarla desteklenmeli. 4.Anlatılan konuda geçen kavram ve ilkeler arasında benzerlikler ve farklılıklar üzerinde önemle ve zaman vererek durulmalı. Olumlu pekiştirme ile olumsuz pekiştirme birbiriyle fonksiyon yönünden benzer fakat uygulanış biçimleri faklı iki kavramdır. Bunların benzer ve farklı yönlerinin açık seçik ortaya konmadan anlamlı olarak kazandırılması çok güçtür. 5.Öğrenciye kazandırılacak bilgiler anlamlı şekilde organize edilmiş bir bütünlük göstermelidir. 6.Ezberleme teşvik edilmemeli, öğrenciler ezberleme için cesaretlendirilmemelidir. Öğrencilerin ders kitabındaki bilgiyi kitabın ifadesiyle tekrar etmeleri yerine kendi kelimeleriyle söylemeleri sağlanmalıdır. 7.Anlamlı öğrenme sırasında öğrenciler konu ile ilgili kendi görüşlerini rahatça söyleme, takıldıkları noktaları çekinmeden sorma ve tartışma olanaklarına sahip olmalıdırlar. Anlamlı Öğrenmede Anlatım Tekniğinin Kullanması Anlamlı öğrenmede anlatım tekniği çok etkili olarak kullanılabilir. Bunu sağlayabilmek için aşağıda belirtilen noktalara göre hareket edilmesi yarar sağlar. 1.Öğrencinin öğretilecek konuda hazır bulunuşluk düzeyini anlamak gerekir. “öğrenci kendisine aktarılacak konuda ne biliyor? ” sorusuna cevap aramak öğretime öğrencinin bildiği noktadan başlayabilmek için gereklidir. Ülkemizde bu amaçla geliştirilmiş testler hemen hemen yok gibidir. Öğretmen öğrencilerin ilgili konuda neleri ne kadar bildiklerini formal olmayan yollarla ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, öğretmen öğrencilerini dikkatle gözlemek, sordukları soruları analiz etmek, öğrencinin eksik ve zayıf yönlerini ortaya çıkarmak için konuşmalar yapmak, sorular sormak, tartışmak gibi yollarla yeterli bilgi edinilebilir. 2.Öğrenciye kazandırılacak bilgileri seçme. Öğretmenler, öğrencilerin ilgilerini, yeteneklerini, biliş yapılarını ve tutumlarını bilirlerse ve her geçen gün bunlar hakkında daha kapsamlı bilgi sahibi olabilirse, sınıfın durumuna ve düzeyine göre öğretim yapmaları kolaylaşır. 3.Öğretmen anlatım yoluyla, öğrencilerin kafalarını bir bilgi yığını ile doldurmak yerine önemli noktaları açıklamalı, temel kavram ve ilkeleri vurgulamalı ve bunlar üzerine öğrencinin dikkatini çekebilmelidir. 4.Anlatımda kullanılan örnekler öğrencilerin geçirmiş oldukları yaşantılara uygun olmalıdır. 5.Ders kitapları kaynak kitap olarak kullanılmalı; öğretmen, ders kitabını olduğu gibi aktarmamalıdır. Öğrencilere bir anda çok fazla bilgi yüklenmemelidir. Konuşma arasında espri yapmak, sürprizlere yer vermek, öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini çekecek ve onları meraklandıracak durumları önceden hazırlamak çok yararlı olur. 6.Anlatım işine geçmeden organize edicilerin ve bilgilerin kapsamına gireceği temel kavram ve genellemelerin önceden hazırlanması ve tanımlanması yararlı olur. Bunların dersin başlangıcında, ders işlenirken ve sonuç almada nasıl kullanılacağı önceden belirlenmelidir. Anlatımda, olaylar ve durumlar arasındaki odak noktası yapılmalıdır. | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gagne'nin Öğretim Durumları Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) | Elysian | KPSS | 0 | 27 Kasım 2014 20:45 |
Skinner'ın Programlı Öğretim Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) | Elysian | KPSS | 0 | 27 Kasım 2014 20:23 |
Bireyselleştirilmiş Öğretim Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) | Elysian | KPSS | 0 | 27 Kasım 2014 20:16 |
Tam Öğrenme Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) | Elysian | KPSS | 0 | 27 Kasım 2014 20:02 |
Carroll'un Okulda Öğrenme Modeli (Öğrenme Öğretme Modelleri - Eğitim Bilimleri) | Elysian | KPSS | 0 | 27 Kasım 2014 19:44 |