04 Şubat 2018, 17:23 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Anlatsam Geçer Mi? Sıla Gençoğlu Anlatsam Geçer Mi? 17 Kasım 2015 00.02 lalettayin bir kasımın lalettayin bir çarşambası lalettayin bir kasımın lalettayin bir çarşambası eskiden severdim çarşambaları çok eskiden bugün ses seda yok kimselerden hatıra ne hatırsız onlar kabuğum gençti geçer saydı oraları çalmıyor bu telefon çalmıyor odanın kapısı benle ben aynı cümle içinde yetmedi aynı kelimeye sığdık kumlar kaldırımlar trafik lambaları otopark her şey şikayetçi bana herkes kızdı bilmiyorlar dışımdaki sanıyorlar içimi içime bir konut versen sanki öldürecekler içimi lalettayin bir kasımın geri kalan kaç çarşambası bende perşembeler cumalar cumartesiler pazarlar dönsün hafta kırılsın dişlerim geldiğin gün sekizinci gün sevgili hafta şimdi sen düşün saydım acıyı sende kalsın ben onu nasıl harcarım bilemem geldiğin gün sekizinci gün ve ben o gün o balona binip gideceğim (sayfa 40) Yukarıda yer alan şiir kitapta başlığı ile ilk dikkatimi çeken şiir oldu. Zaten şarkıları ve sesiyle muazzam bir şarkıcı olan Sıla’nın şiir konusunda da yetenekli olduğunu kitabı okuyunca daha iyi anladım. Kitabının çıktığını duyduğum zaman, şarkılarının kalitesini herkesin az çok bildiği bu sanatçının şiir kitabını çok merak etmiştim. Ve kitabını okuduğum zaman da pişmanlığa uğramadım. Bazı şiirlerde ne demek istediğini anlamak için birkaç kere okumak zorunda kaldım. Sıla, kitabında bize içini açmış, bizimle tüm duygularını paylaşmış. Bu yüzden o duyguyu anlamak için onun gözünden şiirlere bakmalıyız. Kitaba ismini veren şiirde kitapta yer almakta. (… anlatsam geçer mi daha çok anlatsam daha uzun anlatsam geçer mi hem yazıyla hem rakamla yazsam duvarlara çiviyle çaksam bütün kabiliyetsizliğimle resmini yapsam ….) 164 sayfadan oluşan kitapta Sıla; acısını, yasını, hüznünü, üzüntüsünü ve yalnızlığını tüm içtenliğiyle bizimle paylaşmış. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm 409, ikinci bölüm mutluluk bir rezalet kadar yakındı, üçüncü bölüm gelincik. Bölümlerin adları aynı zamanda o bölümde yer alan şiirlerin isimleri. Benim dikkatimi ilk bölümün başında “tülbent” şiirinin verilip üzerine 409 yazılması oldu. Özellikle mi yapılmıştı yoksa yanlış mı yazılmıştı bilmiyorum. İkinci dikkatimi çeken şeyse kitabın en uzun şiirinin üçüncü bölümde yazılması ve bölümdeki tek şiir olmasıydı. Kitaptaki hiçbir başlık büyük yazılmamış, şiirler ölçülü yazılmamış, noktalama kullanılmamış. İlk bölüm dışında birçok şiirinin yazıldığı tarih ve saat belirtilmemiş. Aynı zamanda ilk bölüm dışında şiirlerine sayı vermeyi kesmiş, direkt şiir adıyla başlığa başlamış. Sıla, sanki bizimle aklına gelince yazdığı, düzenlemek için çaba sarf etmediği defterini paylaşmış gibi. Sanki üç bölüm farklı zamanlarda yazıldığı için birbirinin devamı gibi değil birbirinden kopuk yazılmış. Tüm samimiyeti satırlarında okunabiliyor. Şiirleri belli bir dönemde yazılmış. Bazı şiirlerinde özellikle geceye vurgu yapılıyor. Belki de Sıla günün bu saatlerinde insanların yalnızlığı ile baş başa kaldığı anlar olduğu için seçmiştir. Kitaptaki birçok cümle o kadar anlamlı ki bir an dalıp gidebiliyorsunuz. Bazı noktalarda ise kitaptan tümüyle kopabiliyorsunuz çünkü ne demek istediğini anlamıyorsunuz. Birçok yerde satırların içinde kendinizi buluyorsunuz. mutlaka olmuştur biz anlamamışızdır beyler iyi akşamlar akşam dondu kapıda sabaha kadar görüşürüz yine muhabbetinizi bölmeyeyim yazacaklarım var her şey anlatılmıyor çünkü hep bir bahaneniz var alın içimden bütün ne varsa çekmecelerden taşan yataktan artan ölümden çok yaşamdan az oynayacağınız arabaları içinizdeki küçüğe verin daha tesir eder oyunculuklar bunu yaparken gözlerinizi gösterin ışıl ışıl sonra hatırlatın bana demek isterim ki çocuk büyüğünce bana da beni al (sayfa 99)
__________________ Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden.. BiLki "yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü.. Bu dünya "üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe ELbet "bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..! | |
|
Etiketler |
kitap |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hangi dilde anlatsam seni sevdiğimi | Candy | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 02 Kasım 2010 01:04 |
Ney'i Anlatsam | Satuk | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 27 Nisan 2010 05:55 |
Anlatsam, anla artık desem ANLAR MISIN? | Ay | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 20 Mart 2010 16:15 |
biLemedim nasıl anlatsam seni! | eDa | Resimli Şiirler | 1 | 01 Mart 2009 22:02 |