07 Eylül 2014, 23:46 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Çanta Genc yonetmen yeni filmi icin yuzu duzgun, kamera karsisinda rahat, dus gucu geliskin bir kadin oyuncu ariyordu.Gazeteye ilan vererek adayları davet etmisti. Gun boyu pes pese girdigi mulakatlardan yorgundu. O, kendine yeni bir kahve koyarken, siradaki oyuncu adayini iceri aldilar. Alimli genc kiz, yuzunde merakli bir tebessumle deneme kamerasinin karsisına oturdu ve yonetmenle sohbete basladi. Adi Emile Muller'di. Kisa hasbihalden sonra yonetmen degisik bir sey denemis olmak icin "Cantanizi acip bana icindekileri birer birer anlatir misiniz?" dedi. Genc kiz arkadaki cantaya uzandi. Fermuvarini acti. Once eline gelen iri kirmizi elmayı cikarıp anlatti: "Bu elmayi sabah tezgah basinda meyvelerini parlatirken gordugum manav hediye etti. Cok istahli bakmis olmaliyim." Sonra bir kitap cikardi. Henuz kitabın ilk sayfalarında oldugunu ve okudugu satirlardan cok etkilendigini anlattı. Romanin bas kahramaninin dalaverelerinden soz etti. Ardından bir gazete cikardi: Is araniyor ilanini orada okumustu. Listede, basvuracagi baska isler de vardi. Sonra makyaj cantasi, ajandasi ve not defteri... Yonetmen, bu sonuncudan rasgele bir sayfa cevirip okumasini isteyince defteri acip mahcup bir edayla okudu genc kiz... Ozel duygulardi okuduklari... Derken cantanın gizli bolmesine atti elini... Oradan iki fotograf cikardi. Biri uyuyan genc bir adam fotografiydi: "Sevgilim" diye açıkladı: "Fotograf cektirmeyi hic sevmez de... Ancak uykudayken cekebiliyorum fotografini..." İkinci fotografin annesinin evlenmeden onceki hali oldugunu soyledi. O halini simdikinden daha cok seviyordu. Genc kizin, cantadan cikarip buyuk dogaliıkla anlattıgi her bir nesne, bir yapbozun parcalari gibi onun hayatindan kesitler sunuyordu. * * * Bu oyun, 15 dakika kadar surdu. Sonunda yonetmen Emile'e tesekkur etti. Cikarken kapidaki gorevliye telefonunu birakmasini soyledi. "Arkadaslar gelecek hafta sizi arar" dedi. Emile çıkarken, yönetmenin asistanı girdi içeri... Disarida bekleyen daha pek cok aday vardi. Yonetmen gerindi. Kisa bir mola vermek istedigini soyledi. Hala aradigini bulamamisti. Yeni bir kahve doldururken karsisindaki sandalyeye asili cantaya ilisti gozu.. Biraz once icindekilerin birer birer anlatıldığı cantaydı bu... Telasla asistanini uyardi: "Giden kız cantasini unutmus, hemen kosup yetistirsene..." Asistan kiz sandalyeye bakti ve "Yoo... O benim cantam" dedi. Yonetmen, koltugundan ok gibi firlayiıp kapıya segirtti. Aradıgı oyuncuyu bulmustu. * * * 20 dakikalık bu siyah - beyaz Fransiz filmini gecen hafta, 10. Avrupa Filmleri Festivali'nde izledim. Kısa filmin adı, filmdeki kizin adiydi: "Emile Muller" Yonetmeni: Yvon Marciano... Konusu: "Hicbir guc, dus gucu kadar guclu degildir." Can Dundar
__________________ | |
|
Etiketler |
Çanta |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gazeteden Çanta Yapma, Evde Çanta Yapımı | Violent | El Sanatları | 0 | 16 Mart 2014 15:37 |
2014 En Trend Çanta Modelleri, 2014 Çapraz Çanta Modelleri | Violent | Aksesuarlar | 0 | 05 Mart 2014 20:57 |
2012 Bez Çanta Modası, 2012 Bez Çanta Modelleri | Violent | Aksesuarlar | 0 | 17 Haziran 2012 17:20 |
UGG Çanta | pyracantha | Aksesuarlar | 0 | 17 Aralık 2010 20:30 |
Çanta | SimHa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 01 Şubat 2010 14:14 |