Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Başarının anahtarı: Öğrenme isteği
Ülkemizde , farklılıklar gözetilmeksizin tüm çocukların her konuyu aynı şekilde ve aynı miktarda öğrenmesi bekleniyor. Çocuklarımızın hayatları boyunca ihtiyaç duyacakları bilgiye okulda kavuşacaklarına inanıyor ve onları liseyi bitirene dek olabildiğince çok bilgiyle doldurmaya çabalıyoruz. Eğilimine, ilgi alanlarına, öğrenme stillerine bakmaksızın her alanda yoğun bilgiyle donatılsınlar istiyoruz. Hangi alana ilgi duymuyorsa ve zayıf performans gösteriyorsa, o alanda daha çok çalışmasını ve başarıya ulaşmasını sağlamak için ekstra çalışmalar yaptırıyoruz. Oysa zekanın bileşenleri olduğunu bilmeyen kalmadı; matematik zekası, müzik zekası, sözel zeka vs. Ve bireyin sahip olduğu zeka türü çoğunlukla ilgi alanını belirliyor, o alana duyduğu merak ve heves yoğun oluyor. Bu da yüksek performansı beraberinde getiriyor. Örneğin, ünlü satranççı Kasparov birçok standart üniversite öğrencisiyle testten geçiriliyor. Kağıda çizilmiş bir elipse bakıp, bu elipsi değişik resimlere dönüştürmesi isteniyor (örneğin beysbol topu, gülen yüz, balon vs.). Kasparov bu elipsten sadece iki yeni şekil üretebiliyor; sıradan öğrencilerse yaklaşık 15'er tane! Aynı test bir dikdörtgenle yapıldığındaysa satranç dehası tek bir tane bile şekil üretemiyor; bir ev çizmek bile gelmiyor aklına! Öte yandan, hiç bilmediği dillerden seçilmiş yaklaşık 40 kelimelik bir liste kendisine okunduğunda, tüm listeyi sırasıyla ve hatasız geri sayabiliyor! Zekanın komponentleri olduğunun daha iyi bir örneği olabilir mi?
HEBA OLAN DEHALAR Satrancın gerektirdiği donanımlara sahip bir bireye, mümkün olduğunca çok satrançla haşır neşir olacağı bir ortam sağlamak yerine, vaktini zayıf performans gösterdiği alanlara harcaması konusunda baskı yapılırsa, Kasparov gibi satranç dehalarının ortaya çıkma ihtimali azalmaz mı? Ülkemizde birçok deha bu şekilde heba oluyor olabilir mi? Çocuklarımızın kıymetli vaktini zayıf oldukları konularda harcamaktan, yani 'akademik ara kapama'lardan vazgeçsek ve başarılı olduğu, kendisini iyi hissettiği alanlara yoğunlaşsak acaba nasıl olur? Bırakalım çocuklarımız sevdikleri, ilgilendikleri, merak ettikleri ve onları heyecanlandıran alanlarda koşsunlar. Öğrenmeye karşı istekleri ölmesin. Çünkü onları hayatları boyunca başarıya götürecek olan bu istekten başkası değil.