01 Temmuz 2013, 15:30 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Beynimiz: Gelişime Açılan Pencere Yaşam olağanca hızıyla akıp giderken, ona yetişebiliyor muyuz? Bilgi çağındaki en büyük problemlerden bir tanesi de bu olsa gerek. Hayata hangi pencereden bakıyoruz ve hayat bize nasıl gözüküyor? Bu hız içinde acaba biz ne kadar hızlıyız? Sorular birbirinin ardı sıralanır giderken, biz de konunun bir ucundan tutalım. Dünyanın en muhteşem mekanizmasına sahibiz. Bu mekanizmanın adı: Beyin. En teknolojik dediğiniz süper makineler beynimiz sayesinde ortaya çıkıyor. Bir nevi onları düşünüp tasarlayan beynimiz ile hayatı kolaylaştırıyoruz. Bu kolaylıklar önümüze serilirken bizler acaba bunlardan ne kadar yararlanıyoruz? “İmkânlarımız dâhilinde...” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Acaba herkes bu şekilde mi yaklaşıyor olaya? Çünkü şahit olduğum birçok durum, bana bunun tam tersini söylüyor. Teknoloji sürekli gençleşerek kendini yeniliyor ama bizler bu yeniliğin neresinde kalıyoruz? Gelişime ne kadar açığız? Kapıyı teknoloji ile araladım. Gelişime Açık mıyız? 21. yüzyıl, adeta bilginin dolup dolup taştığı bir yüzyıl. Gelişim, adeta bu yüzyılda zirvesini yapıyor. Sınırlar gittikçe zorlanıyor. Bilgi çağını, teknoloji sektöründe değerlendiren ülkelerin şaha kalkıp hızla ilerlediğini görüyoruz. Ellerinden kitabı düşürmeyen Japonların metrolarda, otobüslerde kitap okuyuşlarına şahit oluyoruz. Yani kısacası insanlar, gelişime giden yolda adım adım ilerliyorlar. Alışkanlıklar Bizler sürekli standart hayatın monotonluğundan bahsederiz. Esasında bunun temelinde her gün aynı modda yapılan aktiviteler vardır. Hiçbir zaman da bu aynı modda yaptığımız işleri değiştirmek istemeyiz. Çünkü ortada bir alışkanlık vardır. İşte anahtar kelime bu: Alışkanlık. Gelişim ve değişimin önündeki en büyük engellerden bir tanesidir alışkanlık. Alışık olduğumuz işleri farklı bir şekilde yapmak veya değiştirmek bizi çok zorlar. Eğer biz, bir şeyleri değiştirmek ve gelişime yelken açmak istiyorsak, ilk önce hayatımızın içinde bulunan işe yaramaz alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Bunlar neler olabilir? Bu sorunun cevabını sizler vereceksiniz. Yazının bu kısmında isterseniz şimdi, derhal bir kâğıt kalem alın. Bekliyorum… Ulaşılabilir hedefler belirleyin ve bunları bir yere yazın Şimdi hayatınızda değişiklik yapmak istediğiniz alanları yazınız. Bunları somutlaştırmak sizin elinizde olduğu için, herkesin vereceği örnek farklı olacaktır. Evinizi, arabanızı, işinizi vs. birçok şeyi değiştirmek istiyor olabilirsiniz. Bunları yazarken dikkat etmeniz gereken en önemli şeyi unutmayın: Ulaşılabilir hedefler olmaları gerekir. Uçuk, ulaşılmaz şeylerin hiçbirimize faydası dokunmayacaktır. İkinci olarak, hayatınızda değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınız neler? Bunları da yine aynı şekilde somutlaştırarak yazınız. Bu yazdıklarınızı gerçekleştireceğinize inanmanızı istiyorum. Tüm bunları, her gün görebileceğiniz bir yere asmanız, şimdi yapacağınız en önemli iş olacaktır. Peki, sadece yazıp asmakla iş bitiyor mu? Tabiî ki hayır. İlk olarak bunları gerçekleştireceğinize dair koşulsuz bir inanç oluşturmanız gerekiyor ki, ardından da hedeflerinize ulaşmak için kişisel hedef planlarınız devreye girecek. Artık gelişime giden yolda ilk adımı atmışsınız demektir. Hayata daima gelişim penceresinden bakalım. Muhteşem kontrol mekanizmamız olan beyin, kullanılmak için her an bizi bekliyor. Verdiğiniz emirler doğrultusunda harekete geçecek olan bu sisteme olumlu mesajlar yollayalım. Unutmayın ki düşünce yapınızı değiştirmediğiniz müddetçe hayatınız değişmeyecektir.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | |
|
Etiketler |
açılan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yarınlara Açılan Pencere (Ümit Yaşar Oğuzcan) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 25 Ocak 2012 16:01 |
Hayrettir Göğe Açılan Pencere | Su | Serbest Kürsü | 0 | 29 Ekim 2010 00:21 |