08 Kasım 2011, 16:13 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Duyarsızlaşma - Doğan Cüceloğlu Apartmanın arka bahçesinde kedi yavruları var; anne kedi yavrularını korumaya çalışıyor, diğer kedilerle cesurca savaşlar yapıyor. Sabahın erken saatlerinde ve bazen gecenin geç saatlerinde çığlık çığlığa kedi sesleri duyarak uyanıyorum. Bir şey yapamamanın ezikliğini duyarak yaşıyorum. Yavaş yavaş duymamayı öğrenmeye başlıyorum. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kaldırım daracık, iki kişi yan yana yürüyemiyor; karşıdan biri gelince birinden biri sokağa inmek zoruna kalıyor. Güya burası kentin en gözde bölgelerinden biri, varlıklı insanların bu bölgede oturduğu söyleniyor. Yaya olarak değerinin olmadığına alışmaya başlıyorsun. Işıklarda arabalar kendi sınırlarında durmuyor, yayalar arabaların bıraktığı aralardan köpekler gibi girdili çıktılı yürüyerek yollarını buluyorlar. Sen karşıya geçerken sola ya da sağa dönen araç seni o kadar hesaba almıyor ki, koşarak önünden kaçmazsanız sizi ezebilir; kaçmazsanız size öfkeleneceğini yüzünden anlıyorsunuz. Geçişlerde hesaba alınmamaya alışıyorsunuz. Ti vi sekiz, en ti vi, ci en si, fast fuud, ve magazin isimleri aksiyon, aktüel, elagans, medyaket, çip, komputer world, bowhantır vb. artık yabancı gelmiyor. Türkiye'de Türkçe dilinin yamalı bohça gibi saygısızca kullanılmasına duyarsız hale geliyorsunuz. Yenişafak gazetesi 31 Mart 2010 günü, Said Nursi'nin Türkçe ibadet hakkında görüşünü yayınladı. Şöyle: SORU: Türkçe ezan ve Kur'an hakkındaki görüşünüz nedir?Öyle bir toplumda yaşıyorum ki, din adamı Allah'ın mesajını gerçekten anlamak için Arapça bilmem gerektiğini ima ediyor; aslında ima etmiyor, söylüyor. Ticaret adamı, ticaret dilinin İngilizce olduğunu söylüyor, ticarete atılıp faaliyet göstereceksen kurduğun şirketin, açtığın mağazanın, çıkardığın derginin adı İngilizce olmak zorunda, aksi halde Türk piyasası seni kabul etmez. Bilimde ve teknolojide Türkiye'de bir hizmet vereceksiniz, etiketiniz Fransızca, Almanca ya da İngilizce olmalı. İyi bir hukukçu olacaksan hukuk dilini, yani Arapça kökenli kelimelerin çoğunlukta olduğu Osmanlıcayı bilmek durumundasın. Tıpta uzmanlaşmak için Latince kökenli kelimeleri bileceksin. Neden bu böyle? İşte bence üzerinde konuşmamız gereken bu. Bu yazıyı bir şikayet, eleştiri, suçlama, kahırlanma, saldırı yazısı olarak almayın lütfen. Bir gözlem yapıyorum ve bütün bunların neden böyle olduğunu soruyorum. Duyarlığımı kaybetmek istemiyorum. Yüzyıllardır süren bir duyarsızlaşma sürecinin içindeyiz. Bu süreç bu toplumun insanının kişisel bütünlüğüne ne yapıyor? Doğan Cüceloğlu (11.04.2010) Resmi Web Sitesinden Alıntıdır.
__________________ You got me G-U-I-L-T-Y 모르게 너를 속여 전부를 뺏어 또 playing a game 재미로 해 둬 수백 가지 거짓말 | |
|
Etiketler |
cüceloğlu, duyarsızlaşma |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İçimizdeki Biz - Doğan Cüceloğlu | Zen | Kitap Tanıtımları | 0 | 19 Haziran 2013 12:21 |
Üç Önemli Soru - Doğan Cüceloğlu | Afrodit | Makaleler | 0 | 02 Eylül 2012 22:18 |
Özdeğer - Doğan Cüceloğlu | Ezgi | Kişisel Gelişim | 0 | 08 Kasım 2011 16:34 |
Duygular Ne İşe Yarar? - Doğan Cüceloğlu | Ezgi | Kişisel Gelişim | 0 | 08 Kasım 2011 16:14 |
Körlerin Hikayesi - Doğan Cüceloğlu | Hesna | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 23 Ekim 2010 15:58 |