IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 05 Nisan 2023, 13:47   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Buzdağının görünen kısmı: Bir insanı bütünüyle tanımak mümkün müdür?




Bu soru bu şekilde sorulduğunda bir çoğumuzun aklından “Elbette insanları tamamıyla tanımamız mümkün değildir” düşüncesi geçebilir. Peki bu kişiler en yakınlarınızsa -anneniz, kardeşiniz, sevgiliniz, eşiniz, dostunuz- yine de insanları bütünüyle tanımak mümkün değildir, diyebilir miyiz?

İnsanlar içlerinde pek çok şeyle cebelleşirlerken dışarıdan oldukça konforlu bir yaşam sürdükleri düşünülebilir. Genellikle insanları kendi sınırlı ve çoğu zaman da yanılgı içeren bakış açımızla tanımlama ve onlara dair önyargılarda bulunma eğiliminde oluruz. Bu durumu çift yönlü ele alırsak: Birincisi karşımızdaki kişi, kendini bize olduğundan tamamen farklı sunuyor olabilir. İkincisi bizim karşıdaki kişiyi sahip olduğumuz sınırlı bakış açımızla değerlendirmemiz sonucu kişiye dair gerçekten son derece uzak çıktılarda bulunabiliriz. Her iki türlü de burada tam anlamıyla tam bir biliş halinden bahsedemeyiz.

İlk yaklaşımı biraz daha derinleştirirsek, kişi, gerçek duyguları kabul görmeyeceği ya da onaylanmayacağı endişesi içinde genellikle saklamayı seçer. Bu noktada her insanın içinde taşıdığı farklı karakterler olabileceğini belirtmek gerektiğini düşünüyorum.

İlki bilinçli ya da bilinçsiz olarak dışarı gösterdiğimiz yüzümüz, diğeri insanların görmesini istemediğimiz, saklamayı seçtiğimiz yüzümüz ve bir diğeri ise beklenmedik anlarda ortaya çıkıveren, alışkanlıklarımızdan da derinde var olan, doğamızın gerçek yansıması olan yüzümüz. Buna bir refleks eylemi de denebilir. Burası genellikle keşfetmediğimiz ya da keşfetmek istemediğimiz yönümüzdür. Buraya kralın bir ucubeye, tırtılın bir kelebeğe dönüşebildiği yer de diyebiliriz. Bizler bu üç unsur arasında salınarak sürekli bir karakter dönüşümü ortaya ortaya koyarız.



Kültür olarak kendimizi ifade etmek, gerçek duygularımızı ortaya koymak desteklenmediğinden ve bunun üstüne bir de eğitim sistemindeki çarpıklık geldiğinde kendimizi olduğu gibi ortaya koyma cesaretimiz sekteye uğruyor. Ancak bu demek değildir ki böyle olduğu için kendimizi ortaya koymayacağız ve bu böyle gidecek. Kendimize dair her an yeni bir karar alma, yeni bir seçim yapma potansiyelimizin mevcut olduğunu bilerek davranmak kendi sorumluluğumuzu almak anlamına geliyor.

Hepimiz karşımızdaki insana dair hemen bir yargıda bulunma eğilimindeyizdir. Bunu da belirli davranış kalıplarına, kurallara, sosyal normlara, etik standartlara göre yapar ve bunlara bağlı kalırız. Ancak karşımızdaki insanı tam anlamıyla derinlemesine anlamak gibi bir şansımızın olduğunu düşünmüyorum. Her insan kendi yaralarını, acılarını, kayıplarını ve belki de anlatamayacağı konuları kendisi bilir. Ve tüm bunlardan bihaber olduğumuz halde, hangi koşullarda hangi durumlarda yaşadığı, çocukluğunun ne şekilde geçtiğine dair hiçbir şey bilmeden karşımızdakine dair yargılarda bulunuyoruz.

Kişiler hakkında bilgi sahibi olabilir, hangi yemeği, rengi, şehri en çok sevdiğini, yapmaktan en çok keyif aldığı şeyin ne olduğunu bilebiliriz. Ne tür müzik dinlediğini, hangi tür kitaplardan, filmlerden hoşlandığını da bilebiliriz, ancak tüm bunlar bir kişiyi tam manasıyla anladığımız ve tanıdığımız anlamına gelmez. Herkesin kendi gizli gerekçeleri, katlanılamayacak karakter özellikleri ve paylaşamayacağı hikâyeleri vardır.

Tüm bu nedenlerden ötürü, becerebildiğimiz ölçüde, yargılamayı bir kenara bırakarak ve hiçbir zaman bir insanı tam manasıyla tanımayacağımızı bilerek çevremizdeki insanlara her seferinde yeni bir gözle bakmayı deneyebiliriz. Her şeyin sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu düşünürsek, insanların da değişmeksizin hep aynı kalmasını beklemek bir ütopya olur. Kim bilir belki de bir kişiye yeni bir gözle baktığımız her an, ilişkilerimizde görünenin ötesindeki derinliği yakalamak için üzerimize düşen özeni göstermiş oluruz.

uplifers.com

__________________
Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bir insanı tanımak... Sır Genel Paylaşım 0 21 Ocak 2020 00:11
"Aşk mümkün müdür hala?" diyor Levent Yüksel bir şarkısında.Sizce bu devirde aşk mümkün müdür hala? Hesna Serbest Kürsü 0 31 Temmuz 2018 19:53
Yalancıyı gözünden tanımak mümkün değil Zen Bilim Dünyasından Son Haberler 0 11 Ekim 2013 15:36
Bir insanı gıdıklayarak burcunu öğrenmek mümkün. pyracantha Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 19 Ekim 2010 19:27
Görünmezlik mümkün müdür YapraK Merak Ettikleriniz 0 28 Eylül 2009 18:12