IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 16 Ocak 2023, 18:40   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sorumsuzluk Yapan Kişilerin Yaşadığı "Çocuk-Adam Sendromu" Nedir?




"Hiç büyümeyelim, hep çocuk kalalım" düşüncesinde takılı kalıp sorumluluklardan kaçmak, başta masum görünse de mutsuz bir ilişki yaşamanıza sebep olabiliyor.

Büyümeyi adeta reddederek kimsenin varlığından haberdar olmadığı bir adada yaşayan Peter Pan’ın hikâyesini hepimiz biliriz. Burada gerçek hayatın sorumluluklarından adeta kaçarak maceradan maceraya koşan kahramanımız, bu huyuyla size hiç hayatınızdan birini anımsatıyor mu?

Hani o ailelerin “biz gördük, çocuğumuz görmesin” düşüncesini abartıp sorumluluk duygusunu aşılamadan yetiştirdiği, bu şekilde büyüyünce de aynı ailenin, suçu yine kendisine attığı bireylerden bahsediyoruz. Bu konu özelinde rahata alışmaktan fazlası bulunuyor.

Öncelikle bu durum için aradığımız terim Puer Aeternus (ebedi ergenlik) veya Peter Pan sendromu olarak da bilinen man-child fenomeni:

Bireylerin, partnerlerinin gözünde onlara bağımlıymış gibi görünmesiyle ortaya çıkan bu sendrom; karşı taraftan sürekli bakım bekleyen, en ufak işlerde bile yardım isteyen, konfor alanının dışında kalan ve yüzde yüz yapacağına inanmadığı işleri karşıdaki kişiye bırakanlarda kendini belli ediyor.

Çocuk-adam olarak dilimize çevirebiliriz bunu. Bu durumu yaşadığından şüphe edilen kişiler, yakınındakilerin gözünde onlara ‘bağımlı’ gibi görünüyorlar. Sebebiyse az önce bahsettiğimiz gibi herhangi bir sorumluluk almayıp sürekli bakıma ve yardıma ihtiyaç duymaları olarak gösteriliyor. Bu durumda bunun karşı tarafı yıpratması da pek şaşırtıcı olmaz tabii.

İlişkilerde cinsel dürtü de bundan etkileniyor.

The Conversation tarafından yapılan ve içinde 1000’den fazla -kadın- katılımcı bulunduran bir araştırma, ev işi yükünü daha çok kadınlar yüklendiğinde bu kadınların, erkekleri kendilerine bağımlı olarak görmeye meyilli olduklarını gösteriyor.

Bunun sonucunda da söz konusu -araştırma dahilinde olan- kadınlar için eşleri, bir adamdan çok annesine bağlı bir çocukmuş gibi görünüyor ve bu sebeple de eş-çocuk rolleri karışınca aradaki cinsel çekim oldukça zayıflıyor. Fakat bu konu üzerinde çok sayıda etken olduğundan bunu olduğu gibi kabul etmemek gerek.

Karşı tarafın gözünden baktığımız yeter. Biraz da ana karakterimizin kafasına girelim.

Bu bireyler adeta günlük yaşıyorlar diyebiliriz. Bu, hayatı boş vermelerinden değil, sorumlulukların çok büyük kısmının karşı tarafta olmasından kaynaklanıyor.

Eğer Gumball izlediyseniz Richard Watterson karakterini, Family Guy izlediyseniz de Peter Griffin karakterini gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bunlar gibi partnerlere baktığınızda, sorumlulukların neredeyse tamamının eşlerinde olduğunu görürsünüz. Bu sebeple endişelenecek pek bir şeyleri olmaz ama eşleri her zaman bu durumdan şikayetçidir.

Onlar ise bir bakıma ortaokul çocuklarının düşük not aldıklarında başvurduğu yola yönelirler.

Genel olarak konuşacak olursak, “Ben keşfedilmemiş bir dehayım” demek biraz abartılı kaçsa da bu yüksekliklerde gezdiklerini söyleyebiliriz. Dışarıdan nasıl göründüklerini bilen bu kişiler, temelde sanıldığından çok daha iyi olduklarını, karşı tarafın ise bunu anlayamadığını düşünebiliyorlar.

Karşı taraf ise bu gibi durumlarda, bu kişilerin hayal dünyalarında yaşadığına inanıyor. İki taraf da kendi sebeplerine bakarak kendilerini haklı gördüklerinde ilişkiler de doğal olarak yıpranabiliyor.

Çocuk-adam demiş olmamız sizi yanıltmasın.

Zira eşine fazla güvenen kadınlarda da benzer durumlar görülür. Erkekler üzerinden yorumlanıyor olmasına kesin bir sebep bulamadık fakat geçmişten bu yana gelen cinsiyet rollerinden dolayı olduğunu düşünüyoruz.

Bunu asla savunmuyor olsak da sonuçta uzun yıllar, ev işlerinin kadınların sorumluluğunda olduğu düşünülüyordu ve hâlâ birçok yerde bu durum devam etmekte.

Buraya kadar bunu bir hastalık gibi anlattık fakat bu, büyük ölçüde, yetiştirilme şekli gibi çevresel faktörlerden kaynaklanıyor

Kullandığımız kaynaklar ışığında söyleyebiliriz ki; her nasıl bir ülkenin her ilinin veya bölgesinin, ülkenin gelişimine katkı sağlamak için görevini yerine getirmesi gerekiyorsa aynı çatı altında yaşayan çiftlerin de aynı derecede çaba göstermesi ve ilişki masasına eşit pay getirmesi gerekiyor.

Aksi hâlde sorunlar cinsel isteksizlikle başlayarak kar topu etkisi gibi büyüyebilir.

Kaynaklar: Academy of Ideas, Mail Online, The Conversation, 9Honey

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık