26 Ekim 2011, 23:11 | #41 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Mimari Yapı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Doğu Karadeniz Bölgesinde evler coğrafi yapı gereği, genellikle yamaçlarda, dağınık şekilde, çoğu zaman aile içi bir kaç evlik guruplar halinde, bazen de birbirinden bir iki kilometre uzakta konumlanmıştır. Yamaçlara ve tepelere serpilmiş orman ve yeşille bütünleşmiş birkaç evden oluşan yerleşmeler, hatta bazen tekil konutlar heyecan verici bir görüntü oluşturmaktadır. Bu heyecan verici görüntülerine karşın bu evlere ulaşım bir o kadar da zordur. Genellikle düzgün olmayan patikalardan yürüyüp evlere ulaşılmaktadır. Rize’de ev mimarisinde yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş kullanılmıştır. Bunların haricinde az sayıda da olsa tuğla malzeme kullanılmıştır. Bölge özgün bir konut ve yayla evi mimari tarzına sahiptir. Bu tarz, ahşap ağırlıklı taş temele oturan bir yapı türüdür. Doğu Karadeniz yöresinde geçmişte, özellikle kırsal kesimlerde evler dolma taş ve ahşap karışımıyla inşa ediliyordu. Rize ve yöresinde yaygın olan bu tür yapılaşma Trabzon ve Giresun yöresinde ise daha çok ahşap kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ahşap kolay bulunan ve kolay işlenebilen bir yapı malzemesi olduğu için öncelikle tercih edilmiştir. Ormanlarda çok zengin flora bulunmasına rağmen yapı malzemesi olarak çam, ladin, kayın gibi ahşabın dayanıklı türlerinin kullanımı yaygındır. Kıyı kesiminde kestane, iç kesimlerde ise çam yakın çevrede elde edilebilmesi nedeniyle en çok tercih edilen yapı malzemesidir. Bunların haricinde ceviz, meşe, karaağaç gibi daha az bulunan sert ağaç türlerine yer verilmiştir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ahşabın yanı sıra, daha az bulunması nedeniyle ikinci derece kullanılan yapı malzemesi taştır. Ayrıca, özellikle kıyı kesiminde çatı ve bacalarda tuğla, kiremit gibi pişmiş toprak kullanılmıştır. Bu malzemeler yapı içinde kullanılış biçimine göre sınıflandırıldığında, yapı sistemleri basitten gelişmişe göre ahşap yığma, ahşap karkas ve karma olmak üzere üç gurupta toplanabilir. Evlerin dış cepheleri süsleme ve mimari açıdan vurgulanarak ön plana çıkarılmıştır. Evler genellikle yamaçların eğimine uyarak bodrum kat üzeri iki kattan inşa edilmiştir. Bodrum katı ahır olarak kullanılmıştır. Genellikle ahırlara evin her iki cephesinden de giriş bulunmaktadır. Çamlıhemşin ve Fındıklı konutlarında bodrum katında genelde iki ahır bölmesi bulunur, bunların üzeri düzgün kesme taştan yapılmış, basık kemerlerle taşınan tonoz örtülere sahiptir. Eskiden bu evlerde kalabalık ailelerin yaşadığı düşünülürse, ahıra, beslenmeleri açısından büyük önem verdikleri ortaya çıkmaktadır. Ahırların içinde hayvanların beslendiği yemlikler ve su içtikleri yalaklar bulunmaktadır. Ahır zeminleri genellikle taş döşeli olmakla beraber bazılarında ahşap ve tuğla malzemede kullanılmıştır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Doğu Karadeniz evleri ülkemizin diğer bölgelerindeki evlere göre farklılıklar gösterir. Türk evinde en önemli mekan oda iken, Karadeniz evinde aşhanedir. Aşhane bugünkü anlamda mutfak bölümüdür. Aşhane bu evlerde günlük hayatın geçtiği mekandır. İki yan girişten ulaşılabilen bu mekanda, aşhaneyi boydan boya kat eden kemerli bir ocak yer almaktadır. Ayrıca bu mekan hayat ve selamlık mekanlarına geçişteki nakışlı rafların bulunduğu yerdir. Yörede, ocağın kemeri aşhanedeki perde olarak söylenmektedir. Taştan ve basık kemer biçimindedir. Büyük baca üstten açıktır ve ortasında, ateşin üstüne gelen yerde kazanların asıldığı büyük ve kalın bir demir zincir (klemuri) asılıdır. Dolap ve raflar büyük bir ustalıkla ahşap oyma tekniği ile süslenmiştir. Yapı malzemesi olarak genellikle rengi zamanla koyulaşan kestane ağacı kullanılmıştır. Hayat, evin merkezindedir ve yamaca bakar, dolayısıyla manzaraya açık konumdadır. Önünde sıra pencereler, gerisinde de genellikle ahşap bir sedir yer alır. Hayatın sağında ve solunda odalar yer almaktadır. Bu odaların çoğunda Bursa kemerli şömine ve banyo bulunur. Bu özellik, Rize Yöresi evlerinde aynıdır. Yapı sistemi ve dış duvar dolguları ne olursa olsun, Rize yapılarının çatı kuruluşunda iklim koşulları önemli etkendir. Duvarların yağmurdan korunabilmesi için saçaklar olabildiğince geniş tutulur. Çatı arasına yapılan havalandırmalarla, nemden kaynaklı çürüme engellenir. Çatı yüzeyleri üç ya da dört eğimli olabilir. Eğimlere göre farklı görsel etki yaratan bu çatı türleri, yörede sırayla “semer “, “üç omuz”, “dört omuz” olarak adlandırılır. Çatı, eskiden balta ile ayrılan ahşap tahtalar(hartama) ile örtülü iken daha geç dönemde kıyı kesimlerinde alaturka kiremitler kullanılmıştır. |
|
26 Ekim 2011, 23:11 | #42 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Kale Mimarisi Rize yöresinde ki kalelerin hemen hepsi savunma amaçlı yapılardır. Bu kalelerin içinde en önemlisi Rize Kalesidir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 6.yy. da yenilenen kale Trabzon Devleti zamanında (13 y.y) son şeklini almıştır. Kale, iç kale ve halkın oturduğu aşağı kale olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde buna benzer kale yapıları Trabzon ve Giresun kaleleridir. Rize çevresinde yer alan kaleler stratejik yerlere kurulmuşlardır. Bu kaleler çevresini korumak, haberleşmek, yeterince askeri kuvveti barındırmak için tesis edilmiştir. Bu kalelerden il merkezinin doğusunda, Gündoğdu Beldesi’nde bulunan Bozuk Kale ile Pazar İlçesi Yücehisar Köyü’nde bulunan Cihar Kale küçük yapılar olup, ortalarında birer gözetleme kulelerine sahiptirler. Yine Pazar İlçesi’nde, küçük bir adacık üzerinde yer alan Kız Kalesi bu kalelerden, kulesi olmadığı için ayrılır. Çamlıhemşin İlçesi’nde, Fırtına Vadisi’nin hakim noktasında kurulan Zil Kale, Rize Kalesi’nden sonra yörenin en büyük kalesidir. Yine Çamlıhemşin İlçesi’nde, Tatos Geçidi’nde ki Kale-i Bala içinde birçok tesisata sahip olan bir kaledir. Zil Kalesi’nin ortasında yer alan kule Fırtına Vadisi’ne hakimdir. Kale Osmanlı döneminde de onarılarak kullanılmıştır. Rize Kalesi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kale şehir merkezinin güney batısında yer alır. İç kale ve aşağı kalelerden meydana gelmektedir. Yoğun yerleşme sebebiyle aşağı kale tamamen yok olmuş batı tarafında ki bazı sur parçaları günümüze kadar gelebilmiştir. İç Kale: 150 m yükseklikte doğal bir yükselti üzerinde kurulmuştur. Planı düzgün olmayan bir yamuk şeklindedir. Giriş kapısı doğudadır. Dış kapıdan küçük avluya girilmekte ve buradan ikinci bir kapı ile kalenin asıl alanına girilmektedir. İç kaleyi çevreleyen duvarlar kısmen düzgün kesme taş ve moloz taşlardan inşa edilmiştir. Duvarların kalınlığı 1,5 mdir. İç kale, yarım daire planlı beş kuleye sahiptir. Yakın zamana kadar çok harap durumda olan kale surları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca onarılmıştır. Kale duvarları, seyirdim yolu ile kısmen dendanlarla tamamlanmıştır. Aşağı Kale : Zamanında iç kaleden kuzeydoğu ve kuzeybatı yönlerine doğru açılarak uzayan ve denize ulaşan surlarla çevriliydi. Bugün sadece batı surlarının bir bölümü ile bazı kule kalıntıları kalmıştır. A. Bryer ve D. Winfield tarafından batı surları üzerinde 9 kule ve 2 kapı yeri tespit edilmiştir. Aşağı kale surları düzgün yontu taşlı, bazı kısımlarda içten takviye kemerleri yer almakta olup, bu kemerler tuğla örgülüdür. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kuleler dikdörtgen veya yuvarlak planlı olup iki katlıydı. Günümüze ulaşan kalıntılardan üst örtülerinin tuğla tonozlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Doğu surlarından hiç bir iz kalmamıştır. A. Bryer-D. Winfield planlarında surları tahmini göstermişlerdir. Büyük ihtimalle surlar vadinin doğu yamaçlarından geçerek kale camisini içine alıyordu. Tuzcuoğlu Konağı’nın batı yanında yapılan bir kazıda sur izlerine rastlanmıştır. Rize Kalesi’nin tarihlendirilmesi için kesin verilere sahip değiliz. Aşağı Kale surlarının bazı bölümleri Alexios II. (1297-1330 ) zamanında yapılan Trabzon Kalesi’nin batı surları ile benzerlik gösterirler. İç Kale’den daha sonra şehrin önemli bir kısmının korunması için aşağı kale yapılmış olmalıdır. İç Kale, Justinyen zamanında (527-565) yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra Trabzon Kommenosları zamanında da aşağı surlar inşa edilmiştir. Kale Osmanlı döneminde de onarımlar görmüş ve kullanılmıştır. Zil Kalesi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Rize İli, Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde Fırtına Deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin, üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750, dere yatağından ise yaklaşık 100 m yüksektedir. Kale, dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söve taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar; muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu, duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları, belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu. Kalenin yapılış tarihini belirtecek kesin veriler olmamakla birlikte 14. ve 15. yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Kız Kalesi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Pazar İlçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiştir. Yaklaşık 7 m eninde 7 m boyunda olup kare plana sahiptir. Kalenin duvarlarında muntazam taş işçiliği görülür. Giriş kapısı batıdadır. Güney surları yıkılmıştır. Sağlam kalan duvarlarda mazgal pencereleri ve yuvarlak kemerli üst kat pencereleri yer alır. Kız kalesinin kesin olarak kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. 13. ve 14. yüzyıllarda Trabzon Devleti zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Kale, Osmanlılar zamanında da onarılarak kullanılmıştır. Kale-i Bala Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Çamlıhemşin İlçe merkezine 40 km uzaklıkta, Hisarcık Köyü sınırları içinde, Fırtına Deresi’nin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Yazılı kaynaklarda geçen bir diğer adı da Varoş Kale’dir. Kale, Kaçkarlar’ın iç kısma geçit verdiği Baş Hemşin ve Tatos geçidine yakındır. Kale çevresinde bazı yayla yerleşimleri vardır. Kalenin surları oldukça harap olmuştur. Duvar işçiliği bakımından Zil Kale ile benzerlikler göstermektedir. Duvar kalınlıkları 50 cm ile 1 m arasında değişmektedir. Kalenin ana planı dikdörtgen olarak tanımlanabilir. Doğusu, güneyi ve kısmen kuzeyi de sarp kayalıktır. Batı taraf eğimli bir arazi üzerindedir. Giriş kapısı kuzey batıdadır. Aynı cephenin doğusunda bir kapı izi daha vardır. Mevcut kapı 1,10 m genişliğinde, 2,5 m yüksekliğindedir. Kalenin ortalama uzunluğu 70 m genişliği ise 25 mdir. Duvar izlerinden batı kulelerinin varlığı anlaşılmaktadır. İç kısımda doğu duvarına bitişik tonozlu bir mekan kalıntısı vardır. Burası yüksek ihtimalle sarnıçtı. Kalenin kurulduğu yer ve duvar işçiliği bakımından Zil Kale ile benzerlikler göstermektedir. Zil Kale ile aynı tarihlerde (14-15 yüzyıl) yapıldığı düşünülmektedir |
|
26 Ekim 2011, 23:11 | #43 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Camiiler Rize yöresinin camileri bölgenin zengin halk mimarisinin etkisi altında kalmışlar ve mahalli özellikleri bünyesinde barındırırlar. Rize’nin il merkezinde bulunan İskender Cafer Paşa Camisi Osmanlı klasik devrinden kalmıştır. Diğer camiler ise yakın zamanlarda onarım görmüşlerdir. İskender Cafer Paşa Camisi’nin de son cemaat yeri yenilenmiştir. Eski fotoğraflardan anlaşıldığı üzere orijinalinde bu camiler, bir son cemaat yeri ve bir ibadet kısmından oluşan, kırma çatılı küçük camilerdi. Bu camilerin 1910–1920’li yıllarda son cemaat yerlerinin üzerine bağdadi tarzda birer kat yapıldığı ve 1940-1950’li yıllarda ise bazı camilerin yuvarlak kemerli taşkın silmeli, barok özelliğinde yenilendiğini görmekteyiz. Bu mahalli barok etkiler, kale camisi ve orta camide kendini iyiden iyiye hissettirir. 1960’lı yıllarda kırma çatılı camilerin yıkılarak yerine taş ve beton malzemeyle, kubbeli camilerin yapıldığını görmekteyiz. Böylece birkaç cami dışında şehir merkezinde orijinal cami kalmamıştır. Eski camiler orijinal ve tarihi değere sahiptiler. Günümüzde eski özelliğini yansıtan sadece İskender Paşa Camisi kalmıştır. Orta Cami ve Gülbahar Hatun Camisi başta olmak üzere, diğer camiler orijinaline uygun olarak yeniden yapılmışlardır. Şehir merkezinde yapılan eski camilerden günümüze kadar gelebilen camilerin dış cepheleri taş malzemeyle, iç mekanları ise ahşap malzemeyle yapılmıştır. Oldukça küçük ölçekte yapılan bu camilerde süsleme özellikleri ve güzellik kaygısından çok ihtiyaca binayen yapılmış yapılardır. İlçe ve köylerdeki camiler de Rize yöresinin dağınık yerleşme karakterine göre şekillenmişlerdir. Bu camiler bir ya da iki mahallenin ihtiyacı için yapılmış, oldukça küçük camilerdir. Camiler yapılırken konut mimarisinin genel özellikleri alınarak kullanılmıştır. Yapı malzemesi olarak ahşap ve taş malzeme kullanılmıştır. Ahşabın bulunma kolaylığından dolayı bazı camiler ahşap yığma tarzda yapılmışlardır. Bu camiler iklim özellikleri ve malzemenin dayanıksızlığına bağlı olarak uzun yıllar ayakta kalamamıştır. En önemli örnekler Hemşin’deki Bilen Köyü Camisi, İkizdere İlçesindeki Hacı Şeyh Camisi ve Fındıklı’daki Meyveli Köyü camisi’dir. Her üç cami de ahşap ustalığın önemli özelliklerini yansıtmaktadır. Bu camiler eğimli araziye kuruldukları için hemen hemen hepsinde, yüksek su basmanları yer alır. Çamlıhemşin İlçesi’nde bulunan Aşağı Çamlıca Camisi’nde olduğu gibi bazılarında zemin kata medrese bölümü yerleştirilmiştir. Camilerin ön kısımlarında son cemaat yeri olmamakla beraber, namaz vakitlerinin beklenilmesi amacıyla sedirli bölümler vardır. Süsleme bakımından ahşap öğelerin ağır bastığı camilerin kapıları, mihrapları, minberleri, korkulukları ve tavanları ahşap oyma olarak süslenmişlerdir. Bilen Köy Camisi’nin kapı ve minberi üzerinde klasik geometrik süslemeler yüzeyleri kaplar. Minberin panolara ayrılarak, içlerine stilize vazoda çiçekler koyulan örnekleri Şimşirli, Kurtuluş Mahallesi, Zivane Köprüsü, Tunca, Işıklı ve Aşağı Çamlıca Camileridir. İskender Cafer Paşa Camisi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İslam Paşa veya Kurşunlu Camisi olarak da anılmaktadır. H. 978 /M. 1570 yılında İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, ahşap bir son cemaat mahalli, taş duvarlı ve kubbeyle örtülü bir harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin kuzeybatı köşesinden minareye çıkılmaktadır. Kare planlı harime kuzey cephedeki kapıdan girilir. Her cephedeki iki pencere aydınlatmayı sağlar. Bu pencereler düz lentoludur. Ayrıca sekizgen kubbe kasnağı üzerinde yuvarlak kemerli pencereleri vardır. Tromplara oturan kubbe içten demir parmaklıklı bir kandilliğe sahiptir. Dıştan ise kurşun kaplıdır. Taş mihrap sade bir görünüme sahiptir. Camiye göre oldukça büyük olan ahşap minber yenidir. Eskiden ahşap olan mahfil son yıllarda betonarme olarak yenilenmiştir. Harimin yarısını kaplayan bu mahfil iki ayak tarafından taşınır. Caminin içerisindeki kalem işi süslemeler de yenidir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Caminin giriş kapısı üzerinde ki onarım kitabesi şöyledir: Selamun aleykum tibtum fedhuluha halidin Tamir tarihi sene 1326 İskender Cafer Paşa Camii Şerifi Tarihi atiki sene 978. Bu kitabe H. 1326/M. 1908’de yapılan onarımda koyulmuştur. Bundan önce de caminin H.1313/M.1895 yılında bir onarım gördüğü tespit edilmiştir. 1970’li yıllara kadar son cemaat mahalli iki katlıydı ve kiremit kaplıydı. Üst katı Kur’an kursu, müftülük ve lojman olarak kullanılmıştır. Bu kısım yıkılınca Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce tek katlı ve ahşap olarak yenilenmiştir. 1989 yılında taş minare de yenilenmiştir. Eski minarenin demir korkuluklu şerefesi taşa dönüştürülürken, külah üzerindeki dendan dizisi yeni minarede de tekrarlanmıştır. Bu onarım sırasında batı tarafına da bir baldaken şadırvan yapılmıştır. Orta Camii Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yapı, şehir merkezinde, Yeniköy Mahallesi’nde yer alır. İlk cami 1737 senesinde yapılmıştır. Bugünkü cami ise 1941 yılında yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami kalın taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Camiye girişler kuzey, doğu, batı tarafındaki kapılarından sağlanmaktadır. Son cemaat yeri olmayan camide, giriş kısmından hemen sonra bir mahfil bulunmaktadır. Harim, alt hizada doğu ve batıdan üçer, kuzey ve güneyden ise ikişer yuvarlak kemerli, büyük pencerelerle aydınlatılmıştır. Üst hizada ise yanlarda dörder, ön ve arkada ise üçer ikiz pencere bulunmaktadır. Yapının üst örtüsünü yuvarlak iki beton sütun taşımaktadır. Tavan ahşap olup, ortada ahşap bir kubbeye sahiptir. Mihrap mermerden yapılmış, minber ise ahşaptan yapılmış olup, süslemesizdir. Kuzeybatıdaki minareye mahfilden çıkılmaktadır. Minare yerel siyah taştan inşa edilmiştir. Mevcut kitabesine göre ilk cami H. 1150 /M 1737 yılında yaptırılmıştır. 1. Dünya Savaşı sonrasında bölgeden Ruslar çekilirken Ermeni askerler tarafından yıkılmıştır. Yapı 1929 yılında bazı onarımlar görmüşse de yeterli olmamış, 1941 yılında Hacı Memiş adlı bir hayırsever öncülüğünde bugünkü haliyle yeniden inşa edilmiştir. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #44 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Taş Kemer Köprüler Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Rize’nin, deniz seviyesinden 2000 m. yüksekliğe ve 50 km’lik bir mesafeye ulaşan topografyası, oldukça dik yamaçlar meydana getirmektedir. Bu durum akarsuların denize hızlı bir akışla dökülerek derin vadiler açmalarına neden olmuştur. Buna bağlı olarak dağlık arazide yaşayan yöre insanı, sıkça karşısına çıkan akarsu vadilerini geçip konutlarına, yaylalarına ve tarım alanlarına ulaşmak için köprüler inşa etmiştir. Bu bakımdan Rize yöresinde taş kemer köprü mimarisi oldukça gelişmiştir. Yöre ikliminin etkisiyle (sel) bu köprüler çabuk yıpranmış ve sık sık onarım görmüşlerdir. Köprülerde herhangi bir kitabeye rastlanmamakla beraber, genellikle Osmanlı döneminin son zamanlarında yapıldıkları düşünülmektedir. Köprülerin tümü, akarsu yatağının iki yanında karşılıklı birer ayak üzerine yükselen yuvarlak ya da hafif sivri kemerli bir yay formundadır. İlk çağlardan itibaren farklı zaman ve mekanlarda farklı toplumlar tarafından kullanılan bu formun, tercih edilmesindeki ana faktör kullanımından doğan işlevidir. Köprülerin tümünün kemer biçiminde yapılmasının temelinde yatan düşünce, köprünün fevkani yapısı ile sık sık sel suları ile taşan akarsuların altında kalmamasını sağlamaktır. Ormanlık bir bölge olmasına rağmen köprülerin, ahşap yerine taştan yapılmasının nedeni; taşın, suya karşı ahşaba göre daha sağlam ve dayanıklı bir malzeme olmasıdır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Tümü dikdörtgen planlıdır ve bir çoğu tek ve yuvarlak kemerlidir. Çamlıhemşin’de ki Kadıköy Köprüsü ve Yukarı Durak Köyü Köprüsü çift kemerli köprülerdir. Ayrıca bugün sadece ayak kalıntıları kalan, Behice Köyü’nde yer alan köprünün ayak kalıntılarından çift gözlü olduğu tahmin edilmektedir. Köprülerin tek gözlü olmasının sebebi genellikle dar vadilere kurulmasından kaynaklanır. Bazı köprüler basık yada hafif sivridir. Köprü ayakları çift ya da tek yönde doğal kayalara oturmaktadır. Tümünün korkulukları köprü yolunun iki kenarında tek sıra kesme taş ile oluşturulmuştur. Köprülerin hemen hemen hepsinde kullanılan taş malzeme, düzgün kesme ve moloz taştır. Köprü kemerleri düzgün kesme taşlardan, ayaklar ve diğer kısımlar, moloz taşlardan inşa edilmiştir. Korkuluklar tek sıra taş olarak yapılmış olup, bazılarında sonradan eklenen demir korkuluklar yer alır. Yükseklikleri vadinin derinliğine göre değişmektedir. 2-3 m. yükseklikte köprüler bulunduğu gibi 15-20 m yükseklikte köprüler de vardır. En yüksek köprülerden biri de Çamlıhemşim İlçesi’nde yer alan Şenyuva Köprüsüdür. Bu köprü yaklaşık 20 m yüksekliktedir. Yine köprülerin uzunlukları da kuruldukları vadilerin genişliklerine göre 20 m ile 45 m arasında değişmektedir. Şenyuva Köprüsü Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Fırtına Deresi üzerinde doğu- batı doğrultusunda uzanan köprü tek gözlü, kemerli taş köprüdür. Yörenin en büyük ve en eski köprüsüdür. Dere seviyesinden yaklaşık 15-20 m. yükseklikte ve 40 m. uzunluktadır. Kemer ve korkuluklar düzgün kesme taştan, ayak dolguları ise yığma taştan yapılmıştır. İniş ve çıkış kısmında basamaklar vardır. Her iki tarafına daha sonradan yaklaşık 1 m yükseklikte demir korkuluklar yapılmıştır. Mikron Köprüsü Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Fırtına Deresinin Aşağı Şimşirli kolu üzerinde kuzey –güney doğrultusunda uzanan tek gözlü, kemerli, taş köprüdür. İki ayak açıklığı oldukça geniştir. Yaklaşık 30 m. uzunlukta, dere seviyesinden 10-12 m yükseklikte yer alır. Kemer düzgün kesme taştan olup, ayaklar moloz taşla yapılmıştır. Korkuluklar daha sonradan biriketle örülerek oluşturulmuştur. Tahribata uğrayan kemer bölümü, köprünün ayakta kalabilmesi için onarım görmüştür. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #45 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Tuzcuoğulları Konağı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yapı Rize’nin merkezinde, Piriçebi Mahallesinde yer almaktadır. Tuzcuoğulları ailesine ait olan yapının 1870 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir. Rize’de ayakta kalabilmiş en eski evlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapı, taş bir bodrum üzerine zemin kat ve 1. kattan oluşmaktadır. Üç katlı, mabeynli bir evdir. Güneyindeki girişten antre bölümüne ulaşılmaktadır. Antreden doğu yönündeki mutfak ve kuzey yönündeki hole girişi sağlayan iki kapıya ulaşılır. Mutfaktan ise üst katlara çıkışı sağlayan merdiven boşluklarının bulunduğu mekana geçiş sağlanır. Merdivenlerin doğu yönünde oturma odası, oturma odasının iki köşesinde ise yatak odaları bulunmaktadır. Kuzeydeki yatak odasının yanında bir yatak odası daha bulunur. Güneydeki yatak odasının dört, kuzeydeki yatak odasının beş, yandaki yatak odasının iki pencere açıklığı bulunurken, oturma odasının beş pencere açıklığı bulunur. Yatak odalarının içlerinde gömme dolaplara yer verilmiş olup, güney yatak odasının yanında bir kapı vasıtasıyla dışarı çıkıntı yapmış olan banyoya ulaşılır. Batı yönündeki yatak odasından tuvalete geçişi sağlayan ara bir hole girilmektedir. Bu holden mabeyn odasına da ulaşılmakta olup, bu odanın da iki pencere açıklığı bulunmaktadır. İkinci katta da aynı plan düzeni küçük farklılıklarla uygulanmıştır. Alt katta mabeyn odası, mutfak ve antre olarak düzenlenen bölümler ikinci katta yatak odaları şeklinde düzenlenmiş olup, antrenin bulunduğu yatak odasında dört, mutfak bölümünün bulunduğu yatak odasında üç, mabeyn odasının bulunduğu yatak odasında ise iki pencere açıklığına yer verilmiştir. Yapının zemin katı ve orta cephesi taş yığma tekniğinde inşa edilmişken, ön cephelerde dolap çatma tekniği uygulanmıştır. Bu teknik Rize ve çevresinde yoğun olarak kullanılan bir tekniktir. Cephelerde açılmış sürgülü pencerelerin sayısının fazla olması yapıda aydınlatmaya verilen önemi gösterir. Yapının üst örtüsü kırma çatı olup “dedren” saçak yapısı uygulanmıştır. Ahşap oyma dolap kapakları yapının tek süsleme unsurlarıdır. Reyhanlılar Konağı Çamlıhemşin İlçesi, Yukarı Çamlıca Mahallesi’nde yer alan yapı 19 yy’da yapılmıştır. Diğer konaklar gibi engebeli bir arazide eğimli bir alana kurulmuştur. Konağın kuzey kapısı üzerindeki eski sayılarla yazılan rakamlara göre yapı hicri 1890 yılında yaptırılmıştır. Yapana ve yaptırana ait hiçbir kitabeye rastlanılmamıştır. Konak, bodrum üzeri iki normal kattan meydana gelmiştir. Bodrum katının altında düzgün kesme taşlarla 1 m yüksekliğinde temel kurulmuştur. Bodrum katı da düzgün kesme taşlarla yapılmış olup, depo ve ahır olarak kullanılmaktaydı. Altı adet pencere açıklığına yer verilen bu kattaki pencerelerin söveleri düzgün kesme taştır. Giriş katı, bodrum katının üzerindeki kattır. Kuzey ve güney yönden iki adet giriş kapısına sahiptir. Giriş kapıları oldukça görkemli yapılmış olup, kesme taş malzeme ustalıkla kullanılmıştır. Yapının üç yönünde taş malzeme kullanılmışken, ön cephedeki duvar, ahşap arası taş dolgu tekniğiyle yapılmıştır. Ayrıca bu katta, iki katlı, dışa taşıntılı, üçgen alınlıklı bir ç Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ıkma bulunmaktadır. Bu çıkmanın yapı malzemesi ahşaptır. Katlardaki pencere açıklıkları ahşap kasalı giyotin tarzdadır. Kırma çatının geniş saçak altları ahşapla kaplı olup, çatı üzeri alaturka kiremitle düzenlenmiştir. Yapım tekniği, malzemesi ve plan özellikleriyle Çamlıhemşin yöresindeki diğer konaklarla benzerlik göstermektedir. Yapıda dikkati çeken en öncelikli özellik ise taş malzemenin ustalıkla kullanılmasıdır. Yansıttığı bu özellikleriyle yöredeki en önemli konaklardan biridir. Şevket Ataç Evi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Fındıklı İlçesi, Çağlayan Köyünde yer alan yapı 19. yüzyılda yapılmıştır. Yöreye has mimari ve yapısal karakteri taşımaktadır. Bodrum üstü tek katlı, serenderli ve çay bahçesiyle bir kompleks konumundadır. Bodrum kat ahır, üst kat yaşama mekanıdır. Yapı sistemi ve malzemesi ahşap karkas arası blok taş dolgu, temel ise moloz taş örgü sistemidir. Konak, orta sofalı plan tipinde, semer çatılı ve geniş saçaklıdır. Yöreye özgü en eski yapılırdan biridir. İç plan tipi cepheye yansımakta ve yapı sistemi tamamıyla okunabilmektedir. Tamamıyla orijinal yapısını korumaktadır. Bodrum kat, moloz taşla temel duvarların yükselmesiyle oluşmuştur. Temel duvarların bitiminden sonra ahşap karkas strüktür kurulur. Blok taşlar strüktür içinde dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır. Yapı sistemi ile beraber iç mekân bölmeleri de dış cepheye yansımaktadır. Açıklıklar, pencere, kapı ve havalandırma açıklıklarından oluşmaktadır. Pencereler bitişik ve ayrık nizamda, dikdörtgen formda, düz ahşap kasalı giyotin pencerelerdir. İç mimari elemanları tamamen ahşaptır. Döşemeler taban ağaçlarına bindirilen kirişleme üzerine kalın ve sağlam tahtalarla kurulur. Açıklıkların büyüklüğüne göre kirişleme yönleri değiştiğinden mekânlarda yükseklik farkı gözlenmektedir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Girişte yer alan mutfak yapının en önemli mekânlarından biridir. Çatı, kırma çatılı ve alaturka kiremitle kaplıdır. İklim nedeniyle saçağı geniş tutulmuştur. Girişte dairesel yarım kat yüksekliğinde, merdivenlerle ulaşılan kemer alınlıklı ahşap, çift kanatlı kapıdan ulaşılan “antre” bulunmaktadır. Antreden ulaşılan mutfak yapının ana dağılım birimidir. Sofa ve diğer odaların bu mekâna açılması sadece yemek pişirme eylemini değil çok amaçlı bir mekân niteliğini taşıdığını göstermektedir. Mutfakta ocak ve dolapların dışında sabit olan donatı elemanı yoktur. Yapının en büyük mekânı olan mutfakta dört adet pencere yer alır. Pencere açıklıklarının yer aldığı duvarın önünde, sürekli ateş yanan bir bölüm yer alır. Yemekle ilgili işlevler dışında ısınma içinde kullanılmaktadır. Mutfağın zemini sıkıştırılmış topraktır. Mutfaktan dolap ve musandıra olan, tamamıyla ahşap ve fonksiyonel duvarın ortasında kemerli girişle geçilen bölüm, sofaya geçiş mekânı olarak tanımlanabilir. Başodayla diğer odanın mahremiyetini sağlamak amacıyla camekânla ayrılmış bir ön geçiş mekânı oluşturulmuştur. Bu mekanda, yörede taşlık denilen uzun bir koridorla ulaşılan çamaşırlık ve bir oda yer alır. Sofa, iki yanda yüksek ahşap kapılarla odalara dağılımın sağlandığı ortak mekan niteliği taşımaktadır. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #46 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Su Değirmenleri Tarihe şahitlik eden su değirmenleri insanın toprağa bağlandığı ve ilk ziraat faaliyetlerine başladığı devirlerde kullanılmaya başlanmıştır. İki yassı taş arasında ezilen mısır ve buğday tanelerinden un elde etmeyi başaran insan zekası bu işlemi geliştirmiş ve o günün şartlarında aç kalmamayı başarmıştır. Çayeli Değirmeni Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Su kuvvetiyle çalışan değirmenin su arkının uzunluğu beş m, iç çapları kırk santim olarak düzenlenmiştir. Suyun çıktığı noktada beş santim çapında odundan yapılmış bir huni bulunur. Bu düzenekten çıkan su basınçla çarptığı çarkı hızla döndürür. Çarkın ortasından değirmen içine uzanan direğin ucunda öğütücü taşlar vardır. Değirmen taşı denilen taşlar iki adet olup alttaki taş sabit, üstteki taş döner şekilde tasarlanarak yapılmıştır. İlçemizde her köyde mevcut olan su değirmenleri, işlevlerini kaybetmişseler de hala varlıklarını günümüze kadar koruyabilenler bulunmaktadır. İnşaları, köylü yardımlaşmasıyla yapılmış olup, tarihleri M.Ö.1. yüzyılın sonlarına kadar dayanmaktadır. Ardeşen İlçesi Tunca Beldesi Şenyuva ve Esentepe Mah. Değirmeni Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yapım Tarihi tam olarak bilinmemektedir Bir ailenin (Koçiva Sülalesi) yaptığı değirmendir. Şu an bu geniş aile iki mahalle olarak yaşamaktadırlar. İlk yapımında ahşap olan değirmen yaklaşık 30 yıl önce briketle yenilenmiştir ve hala kullanılmaktadır Ardeşen İlçesi Tunca Beldesi Bilaloğlu Değirmeni Tunca Beldesi’nin aşağı kısmından geçen Fırtına Deresi’nin bir kolu olan Tunca Deresi üzerinde kurulmuştur. Yaklaşık 50 yıllık bir tarihi olup aslını korumaktadır. Tunca halkının bir sülalesi olan Aşağı Sofooğlular içinde ufak bir aile olan Bilaloğlu Ailesi tarafından yapılmıştır. Değirmeni döndüren ahşap çark kullanılan ikinci çark olup, yaklaşık 30 yıl önce Bilal ustanın oğlu Ahmet BÜYÜK SOFOOĞLU tarafından yapılmıştır. Derenin yukarı bölümünden alınan suyun, oyulmuş kayaların içinden oluğa akıtılmasıyla ünlenmiştir. Faaliyetini düzenli bir şekilde devam ettirmektedir. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #47 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Şehitler Çeşmesi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İslampaşa Mahallesi'nde eski Güneysu yolu üzerinde, 1917 yılında yapılmıştır. Dairevi kemerli bir cepheye sahiptir. Tek lülelidir ve lülesi üzerinde taslağı vardır. Çeşme, 1916 yılında şehrin savunması sırasında şehit olan askerilerimizin gömüldüğü bir yerde yapılmıştır. İşgal sırasında Ruslar bu şehitlikten yol geçirmek için kazı yapınca şehitler buradan nakledilmiştir. Bu nakil sırasında şehit askerlerin çürümüş elbiselerinden çıkan paralarla halk bu çeşmeyi yapmıştır. Çeşmenin üzerindeki Latin harfli kitabe metni ünlü şair Bayburtlu Hicrani tarafından yazılmıştır. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #48 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Ayder Termal Turizm Merkezi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ayder Termal Turizm Merkezi Rize İline 87 km, bağlı bulunduğu Çamlıhemşin ilçesine 16 km mesafede yer almaktadır. Ayder Termal Kaplıca Bakanlar Kurulu Kararı ile Turizm Merkezi ilan edilmiş, 19.04.1987 tarih ve 19426 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Turizm İşletme Belgeli Termal Tesisin mülkiyeti İl Özel İdare Genel Sekreterliğine ait olup, 01.01.2003 tarihinden 01.01.2013 tarihine kadar işletilmesi yapılmak kaydıyla Ayder Turizm Anonim Şirketine kiralanmış olup; 25 kişilik 2 adet havuz, 8 adet özel oda ve sıra banyoları ile 12 ay hizmet vermektedir. Tesisin toplam kapasitesi günlük 300 kişidir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kaplıcanın, 46 C sıcaklıktaki renksiz, kokusuz, berrak suyu (PH Değeri 8, Sodyum, Sülfat, Kükürtlü ve Radyoaktif bileşim) inflaboratuvar romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde; kronik bel ağrısı, osteoartrit gibi eklem hastalıkları, miozit tendinit travma, yumuşak doku hastalıkları, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, rehabilitasyon amacıyla stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında ayrıca kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları rahatsızlıklarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. |
|
26 Ekim 2011, 23:12 | #49 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv İkizdere- Anzer Turizm Merkezi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Rize İl Merkezine 54 km mesafede bulunan, İkizdere İlçesinin 35 km güney batısında, 2200-2300 m. yükseklikte yer alan ve tasarrufu devlete ait olan Anzer Turizm Merkezi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 6, 7, 8 maddeleri ile 3194 sayılı İmar kanunun 1, 2, 4, 7 ve 11. maddeleri yasal dayanak yapılarak kullanma ve yararlanma hakkı, üzerinde ikamet edenlerin tasarrufuna bırakılmıştır. Doğallığını korumak şartıyla vatandaşların kullanımına izin verilmektedir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Anzer 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Anzer Turizm Merkezi yaylaların doğal güzelliği, otantik özellikleri, zengin flora ve faunasıyla görülmeye değer bölgelerdendir. Bölgede üretimi yapılan renksiz, kokusuz ve kristalleşme özelliği bulunan bir polen grubuna dahil Anzer Balının, insan sağlığı açısından (kanser, iltihaplı hastalıklar, eklem ağrıları ve verem gibi) birçok hastalıkta şifa verdiği bilim çevrelerince tespit edilmiştir. Anzer Yaylası alternatif turizm çeşitlerinden trekking, yamaç paraşütü ve zirve tırmanışları için elverişlidir. Anzer Yaylası bir taraftan Çoruh Nehri ve Bayburt İline, diğer taraftan, Uzungöl Turizm Merkezine ulaşım olanağı sağlaması nedeniyle ayrıca bir önem taşımaktadır |
|
26 Ekim 2011, 23:13 | #50 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Rize ili arşiv Çayeli-Kuspa Turizm Merkezi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Rize İl Merkezinin 19 km. doğusunda, sahil şeridinde yer alan Çayeli İlçesi 20.11.2006 tarih ve 11264 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile turizm merkezi ilan edilerek, 08.12.2006 tarih ve 26370 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. İlçe merkezine yaklaşık 7 km mesafede bulunan Kuspa, deniz manzaralı oldukça geniş ve düz bir alana sahiptir. Ayrıca ilçede bulunan Ağaran ve Çataldere Şelaleleri gerek yükseklikleri, gerekse ilkbaharda suların kabarmasıyla oluşturdukları görünümle doğa harikası haline gelmektedirler. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İlçeye 6 km. uzaklıkta bulunan Musa Dağı ve Melipos Tepeleri mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Tahpur yaylasından Verçenik Tepesini ve Kaçkarları seyretmek mümkündür |
|
Etiketler |
arşiv, ili, rize |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Alikitour.com.tr Rize Bungalov Evleri, Rize Vip Transfer, Trabzon Vip Tarnsfer Hizmeti | ZeuS | Web Site Tanıtımı | 0 | 29 Nisan 2023 08:00 |
Rize Ismi Nerden Gelir? - Rize Isminin Kaynagi | PySSyCaT | Karadeniz Bölgesi | 0 | 09 Kasım 2014 22:18 |
Arşiv - Arşiv Nedir? | Zen | Genel Paylaşım | 0 | 13 Haziran 2014 13:25 |
Rize Resimleri, Rize Manzaraları, Rize Fotoğrafları | Violent | Doğa & Manzara Resimleri | 0 | 05 Mart 2014 20:02 |
vBulletin 3.5.x Code Mods - Extensions - Plugins Arşiv 60 MB lik Dev Arşiv | alpsi | vBulletin Sorunları ve Çözümleri | 1 | 01 Nisan 2009 03:34 |