20 Mart 2009, 21:49 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Çorum İli Hakkında Bilgiler Çorum Leblebisi Kuruyemislerin hemen hepsi yas sebze veya meyvelerin kurutulmasI, bazIlarInIn da bir kere kavrulmasI ile yenebilecek kIvama gelir. Çorum’un meshur sarI leblebisinde ise durum biraz farklIdIr. Leblebi zaten kuru olan nohuttan yapIlIr. Nohutun leblebiye dönüsmesi bir buçuk aylIk bir emegin ürünüdür. Tarihi dükkanlarda, tek kavrumluk leblebiler çuvallardan tenekelere, oradan legenlere dolduruluyor. Odun atesi ile yeterli sicaklIga ulasan firina aktarilan leblebiler son kavurmadan sonra tekrar çuvallara doldurularak dumanI üstünde satIsa sunulur. Çorum’da her kösebasInda bir leblebici dükkanI bulmanIz mümkün. Öteden beri bu yörede yetiSen nohutun iriligi ve ve leblebiye dönüsümü haklI bir üne kavusmus. AltmIslI yIllardan sonra artIk bölgede yetistirilen nohut, leblebi üretimine yetmemeye baslamIs ve baska bölgelerden nohut getirilmis. Buna ragmen Çorum Leblebisi ününden hiçbir sey kaybetmemistir. Senelerdir liderliginden taviz vermemesinin nedeni de kusaktan kusaga aktarIlarak bugüne ulasan kavurma islemlerindeki beceri olsa gerek. Nohuta ayrI bir lezzet ve altIn sarIsI rengini kazandIran geleneksel leblebi üretimi bir yandan devam ederken, odunun yerini tüp gazInIn aldIgI modern yöntemler de kullanIlmaya baslanmıs. Leblebi yapmak için öncelikle ates tuglasI, ker***, tava ve karIstIrIcIdan olusan bir kavurma ocagI gerekiyor. KullanIlacak odunlarIn is yapmayan cinsten olmasI ise önemlidir. Eleme isleminden geçirilen nohutlar önce ayrIlIr. Birinci kavurma isleminden sonra sIcak olarak çuvallara doldurulup iki gün dinlendiriliyor. Ýkinci kavurmadan sonra yine iki gün dinlendirilen nohutlar kuru bir yere serilerek 15-20 gün bekletiliyor. Bu kavurma ve dinlendirme islemleri leblebinin kalitesi açIsIndan son derece önemlidir. Nohutlar 3. kavurmadan önce nemlendirilip çuvallrada 1 gün bekletiliyor. 3. kavurmada nohutlarýn kabuklarI ayrIlIr. Buna “tek kavrum leblebi” denir. Leblebinin acIlI, tuzlu veya karanfilli çesitlere dönüsmesi, bu son kavurma asamasInda gerçeklesiyor. “Leblebi Sekeri” ise kIsa bir son kavurmadan sonra elde edilir. Hemen belirtelim ki “sakIz Leblebi” adIyla da bilinen “beyaz leblebi” ayrI bir uzmanlIk gerektirmekte olup Çorum’a da baska yörelerden gelmistir. imalat sürecinden de anlasIlacagI gibi bu kadar çaba ve zahmet, Çorum leblebisinin ününü yIllar öncesinden bugünlere tasImasInIn bedeli olsa gerek. Leblebi çesitleri : Çorum’a özel iki yeni leblebi çItIr leblebi ile çItIr fIstIk ; kolestrolü sIfIr olan bu iki yeni ürün soya ununun leblebi ve fIstIga kaplanmasI ile imal ediliyor.ZayIflamak ve formda kalmak isteyenler için özel bir çesit! Eextra Leblebi,Layt leblebi (seker + soya ) , SakIzlI Leblebi, ÇikolatalI Leblebi, ÇItIr leblebi(soyalI), AcIlI Leblebi, Karanfilli leblebi , Tuzlu Leblebi , Meyveli Leblebi ,Sürmeli KIrIk Leblebi . Cinsi leblebi : 376 kalori 19,2 protein 6,2 yag 56,7 karbonhidrat Alıntıdır | |
|
20 Mart 2009, 21:49 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Çorum İli Hakkında Bilgiler Çorum İlinde Mahalli Deyimler [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Acı baldırcanı , kırağı çalmaz, Acıkan doymam sanır, Büyük dağın büyük dumanı olur, Çirkin bürünür güzel görünür Çok söyleme arsız olur, aç koyma hırsız olur Çivi çiviyi;su sancıyı söker Değirmene vardım derdim yanmaya, değirmen başladı çır çır dönmeye Düşman düşmana küçük taş atmaz Deptim keçe sivrittim külah oldu Dolu testi su almaz Dok ne bilir acın halinden Dabanı güneşletti, sakalı yıldıza dikdi (Ölmek anlamında, ölüm ) Deliğine göre yama vurmalı Dirgene dayanmayan porsuk harmana gelmez Dadanmış kudurmuştan beterdir Dert saklayanda kalır Deniz suyu gibi ne içiliyu ne geçiliyu Dost dostun ayıbını yüzüne söyler Dil bir kulak iki;bir söyle iki dinle Deli ile getme yola, başına gelir türlü bela Dertsiz baş sokuda daş Dilden gelen elden gelse dağı dağ üstüne korlardı Dilim seni dileyim dilim; dilim senden çektiğim hep acı zulum Dığdının dığdısı;dış kapının düğdüsü Deliye yel verirler;eline bel verirler Deve ile bulgur yeme üstüne kusar Emek olmadan yemek olmaz, Güttüğü bir koyun, ıslığı dağı tepeyi tutar, İnsana güvenme ölür, ağaca güvenme kurur, Katranı kaynatmakla olur mu şeker, cinsi bozuk olan cinsine çeker. Sel ağzına yatma sel alır, tepe başına harman dökme yel alır, Sinek pekmezciyi tanır, Zemheri ya iti öldürür, ya çiftçiyi güldürür[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Alıntıdır |
|
03 Nisan 2009, 04:06 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Çorum İli Hakkında Bilgiler ÇORUM İLİ YÖRESEL KIYAFETLER Çorum'da halkın eski giysilerinin % 92 si kendi imalatı ile sağlanmaktadır. Endüstrileşmenin gereği evlerdeki tezgahları dükkânlardaki imalat yerlerini söndürmüştür. İmalatın bir kısmı köylerde devam etmekte, köylüler bunları çeşitli ev eşyası olarak kullanmaktadır. Tezgahlarda dokunan bezler iç çamaşırı olarak yün ve tiftikten dokunan kumaşlar ise elbiselik giysilerde kullanılmaktadır. Bu cins kumaşlar Avrupa'ya satılan boya ve kimya endüstrisinde ham madde olan bir çeşit meşe cinsi bitkinin tohumundan halk arasında boyalar yapılarak tezgahlarda dokunan kumaşlar boyanmakta idi. Deri endüstrisini ilker başlangıcı olan dericilik çok eskilerden olduğu gibi merkez ilçe ile İskilip İlçesinde halâ devam etmekte pek çok mest ve papuçlar terlikler kunduralar çocuk ayakkabıları yapılmakta deri imal edilmektedir. Erkek giysileri: Çorum'da eski erkek giysileri düz ve desenli kumaşlardan yapılır. Giysi biçimleri şalvar veya çakşır denilen bol paçalı geniş bir pantolon üstüne kolsuz delme giyerlerdi. Bu yelek ipekten bükülmüş kaytan ile bağlanırdı. Yelek üstüne libade denilen ceket giyilirdi. îç çamaşırları ipekle karışık kıvratma harir veya keenfi denen bezlerden yapılırdı. îpek ve yünden yapılmış gürün şalı denilen renkli ipekten zenginler, Tosya kuşağı adı verilen yün kuşağı orta halli aileler, kullanırlar üstünü toka ile tuttururlar. îçine sigara tabakası öteberi konulan deriden yapılmış gayret kuşağı üstüne sararlardı. Orta hallilerin şalvarları Çorum'da yapılan yünlü kumaştan bacaklarına tozluk denilen yün çoraplar giyerler. Zenginler livanlı denilen kundurayı veya özel suretle hazırlanmış yemeni ayakkabısı giyerlerdi. Köylülerin çoğu çarık giyerlerdi. Başlarına giydikleri fesler açık ve koyu kırmızı olur. Hocalar keçeden yapılmış veya kırmızı feslerin üzerine beş on arşın (4-7 metre) tülbentten sarık sararlardı. Zenginler feslerine hint ebanisi denilen ipekli örtüyü sarık gibi sararlardı. Kadın Giysileri: Eski kadın giysileri biçimine üç etek denir. Üç etek entari şu parçalardan meydana gelir. a) Üç etek: buna zıbın da derler. Bunun tilikli favası yenli keleş yenli veya vereli diye söylenen çeşitleri vardır. b) Şalvar: Her çeşit yünlü kumaşlar veya donluk dediğimiz ipekli pamuklu kumaştan yapılır. Çok geniş olan bu şalvar bele bağlamak için bir bezek yeri olduğu gibi baldıra bağlanan yerde de bezekyeri vardır. c) Paşa: Bir nevi kilot olup şalvar altına giyilir. Halk arasında çakşır (Çağşir) mandik veya tumman da denir. d) Delme: Bir çeşit yelek olup kapaklı veya kapaksız iki çeşidi vardır, işlik dediğimiz gömleğin üzerine giyilir. e) Ceker: Saltadan daha uzun çuha veya kadifeden yapılır. Sırma işlemeli sade olarak yapılır. (Saltaya kazeki livade erhane fermane adları da verilir.) f) İçlik: İç gömlek üzerine giyilir. Donluk veya bezden yapılır. İçine pamuk konulursa pamuklu içlik denir. g) Sıktırma: Bir çeşit yelek (Bir çeşit delmedir, şimdiki korsa görevi görür. İşlik altına gömleğin üstüne sıktırılır.) Ve gopçalarına takılır. h) Gömlek: Yakalı yakasız iki çeşit olduğu gibi süs bakımından da (Güzel oyalı, kirpik oyalı, sıçan dişi oyalı) olmak üzere üç çeşidi vardır. Üç etekten başka fistan dediğimiz giysiler de çeşitli modellerde olurdu. Aynalı, fırçalı, şemsiyeli, karpuz kollu 4 peşli yakadan büzmeli çeşitleri vardır. Eski giysilerin kumaş çeşitleri de çoktur. Bilgi edinilmesi bakımından yazmakta fayda görürüz. Çorum'da ayakkabılar, çorablar ve fesler: Ayakkabılar: Mes, (Mest) ve papuç olmak üzere iki çeşittir. Derileri (santiyen) tamamen Çorum'da imal edilen mesler sarı ve siyah olmak üzere iki renkli olup uzun boğazlı kısa boğazlı kopça ile yandan sah-ratlı denilen mest üsten bağlamalı olmak üzere dört çeşit giyilmekteydi. Papuçlar Çorum'da yerli sanat malı olup içi çuhalı işlemeli (Laleli) papuç olmak üzere iki çeşidi vardır. Köylerde daha çok altı kabaralı (Başı yuvarlak çivi kunduralar giyilmekte idi. Bu kunduralara katır adı da verilmekte idi. Gençler çizme giyerlerdi. Çizmeler de yerli malından yapılıp sarı ve siyah renkte olurdu. Kötane ürüzgar asdarsız, uluorta ve boğazı körüklü çizme çeşidi vardır. Çoraplar: Çoraplar, yünden, iplikten ve tiftikten örülür. Siyah, beyaz, kahverengi kurşunî renklerde olur. Ayrıca bu çoraplar üzerine çeşitli nakışlar konur. Nakışlar civankaşı, tavşan izi, süt yüzü, kaseli, masalı, melez hanım camdan sallandı, dürzü bıyığı, akıtmalı, yar küstü, gönül karıştı, hanım cimciği, sarhoş yolu, kabak çiğidi, kaz ayağı, dinari, yılan eğegüsü, baklava kesimi, kışla penceresi, fıstıklı, burmalı, saç örgüsü, yar yare küstü, incili göbek, ciğer deldi, örümcek ağı, çatık kaş, albayram, irendeli (Rendeli) yaran çimciği, hanım teri, kordonlu, karanfilli, lifli, güllü pencereli, bütün tor, bademli ve güllü dallı gibi isimler alır. Fesler: Fesler, erkekler ve kadınlar tarafından giyilir. Al, mor ve şarabî renklerde olur. Kadın fesleri küçük ve dar, er-kek fesleri büyük olur. Püskül ve gamze sayısına göre (5-6-7 ve 8 daha çok) ad alırdı. Püskülün boyu kadınlarda uzun erkeklerde kısa olur. Kadınlarda feslerin üzerine altın dizilir. Bu altınların feste çok oluşu ailenin zenginlik durumuna bir ölçü olur. Alıntı. |
|
03 Nisan 2009, 04:06 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Çorum İli Hakkında Bilgiler Çorum İlinde Gelenek Ve Görenekler Düğün Adetleri Evlenme adetleri Çorum’ da, ilçe ve köylerde genel olarak birbirine yakın özellikler taşımaktadır. Evlilikler genellikle “görücü usulü” yapılmaktadır. Evlenme İsteğini Belirtme Evlenme çağına gelen gençlerin eş seçiminde ailelere önemli görevler düşmektedir. Evlenmek isteyen damat adayı bu durumu annesine söyler. İstenecek kız aile tarafından bulunup, beğenildikten sonra damat adayı kız evine götürülür ve kız gösterilir. Eğer damat adayı kızı beğenirse kız evine haber gönderilip fikirleri sorulur, kızı istemeye gelecekleri haber verilir. Kız evi de kızlarının ve yakınlarının fikirlerini aldıktan sonra söz kesme (kahve içme) tarihi belirlenir. Dünürlük ve Şerbet İçme Çorum’da söz kesmenin diğer bir adı “kahve içme” veya “şerbet içme”dir. Her iki tarafta birinci derece yakın akrabalarına haber verir. Dünürcüler bir kez daha “Allah’ın emri peygamberin kavli üzerine” kızlarını oğullarına istemeye geldiklerini söylerler. ”Evet” cevabı alındıktan sonra kahveler içilir, dua edilir. Oğlan ve kıza söz yüzükleri takılır. Nişan tarihi kararlaştırılır. Nişan Nişan çoğunlukla cumartesi veya pazar günü kız evinde yapılır. Akraba veya komşulara ağızdan veya davetiye ile haber verilir. Eskiden bu işi yaşlı kadınlar yapar ve bunlara “okuyucu” denirdi. Nişandan bir gün önce erkek evi, kız evine baklava, et, kuruyemiş, şerbet ve kızın nişanda giyeceği kıyafeti gönderir. Nişan günü kız evinde gelenlere yemek verilir. Gelenler kıza takı takarlar. Kaynana tarafından gelinin yüzüğü takılır. Nişanlılık süresinde bayram veya Hıdrellez günleri olursa hediyeler gönderilir. Düğün Nişan ile düğün arasındaki zaman erkek ve kız tarafının durumlarına göre değişir. Kız ve düğün için gerekli olan eşyaları almaya çarşıya çıkılır, buna “pırtı görme” denir. Düğün başlamadan komşuların da yardımıyla iki taraf yemeklerini pişirirler. Düğünde damat en yakın iki arkadaşını “sağdıç” seçer. Sağdıç damatla ilgilenir. Düğünler cuma akşamı başlayıp pazar akşamı biter . Ayrıca yine oğlan ve kız evleri kendilerine birer “kahya” seçerler. Kahya düğün boyunca gelen misafirler, davul ve zurnacının ihtiyaçlar, yemeklerin dağıtımıyla ilgilenir. Bunun dışında erkek evinde bir de “bayraktar” seçilir. Bayraktar, kınacı giderken ve gelin alınmaya giderken önde bayrağı tutar. Cuma akşamı erkek evinde bir tavuk kesilip, bayrak takılmasıyla düğün başlar. Kına Gecesi Cumartesi günü kız evinde herhangi bir saatte “kına yürütme” yapılır. Erkek tarafı iki veya üç kadını bir erkekle beraber kız evine “kınacı” olarak yollar. Bunlar yanlarında kına, kuru yemiş, et, börek, tatlı ve kızın gelinliğini götürürler. Yine duruma göre kızın kınada giyeceği kıyafeti de erkek tarafı alıp götürebilir. Ayrıca davul ve zurna da kınacılarla gider. Gelen kınacılara yemek verilir. Kınacılar kızı giydirip süslerler, kızı ortaya getirip oturturlar, yüzüne allı bir yazma örterler, kına türküleri ve ilahi okurlar. Kızı ve orada bulunanları ağlatırlar. Bittikten sonra kızın avucuna para veya altın konup kınası yakılır. Orada bulunanlara da bu kınadan dağıtılır. Arkasından kuru yemiş ve limonata ikram edilir. Kız annesinin elini öper ve sarılıp ağlaşırlar.Kına bittikten sonra davul ve zurnayla halay çekilir. Gelen kınacılar o gece kız evinde kalırlar ve bunlara “gelinin yengeleri” denir. Kızın en yakın arkadaşları da o gece kızın yanında kalırlar. O gece erkek tarafında da damada kına yakılır. Kınadan önce kız tarafı, oğlan evine “damat bohçası” denilen içinde damadın düğünde giyeceği kıyafet, pijama, cüzdan, çorap, saat gibi şeylerin bulunduğu bohça gönderir. Gelin Getirme Pazar günü kız evinde vedalaşmalar olur. Kız gelinliğini giyip bekler. Erkek evinin büyük bir kısmı, kayınvalide hariç, gelini almaya gider. Bu sırada kız evinin kapıları kilitlenir. Düğünün kahyası gelip kapıyı tutanlara bir miktar para verir kapıyı açtırır. Gelinciler içeri girip, geline bakarlar. Gelinin ağabeyi veya erkek kardeşi kırmızı kuşağı dualar okuyarak, gelinin beline üç kez dolayıp takar. Gelin bir kolunda babası, diğer kolunda damat ile evden çıkar. Bu esnada kızın çeyizi de taşınmaktadır. Dualar okunup, gelin arabaya bindirilir. Gelin alayı dolaşarak erkek evine gelir. Oğlan evine gelindiğinde, kayınvalide gelinin önünde çömlek kırar; gelinin bütün kötü huyları böyle kırılsın diye, başından kuru yemiş, şeker, bozuk para atar;bereketli olsun, evine yağ gibi sıvansın diye kapının girişine yağ sürdürülür. Çorum ‘ da Hıdırellez Geleneği Çorum bölgesinde, Hıdrellezin Hızır Aleyhisselam ile İlyas Peygamberin buluştukları gün olduğu inancı vardır.İl’ de hıdrellezin gelişi sevinçle karşılanmaktadır. Çünkü kışın bittiğine, yazın geldiğine, bolluk ve bereket dolu günlere ulaşıldığına inanılır. Bu nedenle yazın başlangıcı sayılan 6 Mayıs hıdrellez gününde bir bayram sevinci yaşanır. Hıdırlık, Erzurum Dede, Sıklık Boğazı, Bağlar en çok gidilen yerlerdir.Buralara gitmek için bir-iki gün önceden hazırlık yapanlar vardır. Hazırlık olarak yeni giysiler hazırlanır; çörek, börek, yaprak dolması, bulgur kaynatması yapılır. Birlikte yenilir, içilir. Genellikle genç kızlar arasında dalya, atlankaya ve okkel oyunları oynanır. Erkekler bu eğlencelere katılmazlar.Hıdrellez gecesi veya günü arzulanan dileklerin gerçekleşmesi için dualar edilir. Alıntı. |
|
Etiketler |
bilgiler, corum, hakkinda, ili |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Çorum / Genel bilgiler | Ecrin | Karadeniz Bölgesi | 0 | 13 Aralık 2011 15:07 |
Edirne İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Marmara Bölgesi | 4 | 15 Kasım 2009 19:21 |
Kahramanmaraş İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Akdeniz Bölgesi | 3 | 03 Nisan 2009 02:23 |
Muş İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 3 | 03 Nisan 2009 01:38 |
Van İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 4 | 03 Nisan 2009 01:35 |