17 Ağustos 2011, 11:46 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Adneksiyel Kitleler Adneksiyel Kitle Ne Demektir? Yumurtalıklar (overler) ve tüpler (salpinks) bir arada "adneks" olarak adlandırılır. Adneksiyel kitle denilince özellikle yumurtalık ve tüplerden kaynaklanan patolojilere bağlı olarak gelişen kitleler anlaşılmaktadır. Ancak kitle over dışında uterus, tüpler hatta barsak veya mesane kökenli de olabilir. Adneksiyel kitle varlığında bu kitlenin kökeni ve yapısını anlayabilmek için muayenenin yanında dikkatli bir öykü ve yardımcı tanı yöntemlerinin doğru ve yerinde kullanılması özellikle tedavi yaklaşımı açısından önemlidir. Tüplerden kaynaklanan kitle ve tümörler: Piyosalpinks (Tüplerin içinin cerahatle dolması) Hidrosalpinks (Tüplerin içinin berrak sulu bir sıvı ile dolması) Tubo-ovaryen abse Tüpe ait kistler Yapısal anomaliler Tüp kanseri Tüple ilgili durumlar son derece nadir görüldüğü için adneksiyel kitle denildiğinde, genel olarak over yani yumurtalık kökenli kitleler anlaşılır. Bu kitleler yumurtalık kistleri olabileceği gibi, değişik tümörler ya da iltihabi büyümeler de olabilir. Muayenede ele gelen adneksiyel bir kitlenin yumurtalıktan köken aldığını söylemek her zaman çok kolay olmaz. Adneksiyal Kitleler Nasıl Değerlendirilir? Adneksiyal kitlelerin değerlendirilmesinde de iyi bir tıbbi öykü (anamnez) alınması son derece önemlidir. Bu öyküden yakalanacak önemsiz gibi görünen bazı detaylar tanıda son derece yardımcı olabilir. Öyküde en önemli noktalardan birisi hastanın yaşıdır. Örneğin menopoz sonrası bir kadında ele gelen kitlenin kötü huylu olma olasılığı son derece yüksekken, 20 yaşından küçük kişilerde bu kitle büyük olasılıkla dermoid kisttir. Üreme çağındaki kadınlarda ise en sıklıkla fonksiyonel kistler görülür. Menopoz sonrası yumurtalıkların muayenede elle hissedilebilmesi patolojik bir durumken, genç ve zayıf hastalarda overler normalde ele gelebilir. Hastanın yaşından sonra anamnezde doğal olarak en çok üstünde durulan konu belirtiler yani hastanın şikayetleridir. Over kökenli kitleler genelde pek bulgu vermediğinden belirgin bir yakınmanın varlığı tanıya oldukça yardımcı olabilir. Örneğin over kistlerinde ağrı pek sık karşılaşılan bir yakınma değildir. Ağrı varlığı kist ya da tümörden ziyade iltihabi olayları ya da endometriozisi akla getir. Benzer şekilde adet düzensizliği yaratan tümörlerde de ilk önce follikül kisti ya da korpus luteum kisti düşünülür. Muayene Jinekolojik muayene kitlenin ayırıcı tanısı açısından önemlidir. Kitlenin büyüklüğü, lokalizasyonu, kistik ya da solid yapıda oluşu, hareketli ya da fikse (yapışık) olup olmadığı önemlidir. Orta hatta bulunan lezyonlar genelde rahim kökenli olurken, tek taraflı lezyonların over kökenli olma olasılığı son derece yüksektir. Yine, kistik ve tek taraflı kitlelerin çoğu iyi huylu olurken, solid ve çift taraflı olanların habis olma olasılıkları fazladır. Eğer karın boşluğunda sıvı toplanması (assit) mevcutsa büyük olasılıkla bir habaset söz konusudur. Jinekolojik muayene sırasında erkek tipi saç dökülmesinin varlığı ya da tüylenmede artış erkeklik hormonu salgılayan bir tümörü akla getirmelidir. Ultrasonografi Teknolojideki baş döndürücü gelişmelere paralel olarak ultrason cihazları da gelişmiş olup damarlardaki kan akımını ve bu akımın şeklini belirleyen "doppler ultrasonu"nun yaygın kullanıma girmesi adneksiyel kitlelerin değerlendirilmesinde yeni ufuklar açmıştır. Adneksiyel kitlelerin değerlendirilmesinde kullanılan tanı yöntemleri arasında ilk ve en önemli yeri ultrason alır. Ultrason ile kitlenin şekli, boyutları, lokalizasyonu, solid ya da kistik oluşu, septa (zar şeklindeki ara bölme) içerip içermediği saptanabilir. Septa görülmesi habaset (kötü huyluluk) lehinedir. Doppler ultrasonografide kitlenin damarlanma durumu ve bu damarlardaki kan akımına karşı olan direncin hesaplanması habis olup olmadığı konusunda değerli fikirler verir. Tümör Belirteçleri Bazı over tümörleri salgıladıkları hormonlar ya da bazı benzer maddeler ile kendilerin belli edebilirler. Salgılanan bu maddelere "kanser belirteçleri" anlamında "tümör marker’ları" adı verilmektedir. En sık kullanılan tümör belirteci "Ca-125" dır. Yüzey antijeni olan bu madde özellikle seröz kistadenokarsinom türü kanserde artış gösterir. Ayrıca: Endometriozis Çikulata Kisti (Endometrioma) Enfeksiyonlar (PID, Pelvik İnflamatuar Hastalık) Uterin Myomlar Sigara içimi Gebelik Mens dönemleri gibi durumlarda da Ca 125 artışı görülebileceğinden çok güvenilir değildir. Kitlenin hormon salgılayıp salgılamadığını anlamak için kanda hormon düzeylerine bakılabilir. Kullanılan diğer tümör belirteçleri ise Ca-19-9, β-hCG, a-fetoprotein, CEA gibi maddelerdir. Ancak bunların hiçbirinin güvenilirliği yeterli düzeyde değildir. Bu testler sadece fikir vermesi açısından önemlidir. Çoğu tumor marker’ı bir genital kanserin varlığını tespit etmekten çok tedaviye alınan cevabın değerlendirilmesinde önemlidir. Son zamanlarda meme ve over (yumurtalık) kanseri olan kişilerde BRCA 1 ve BRCA 2 markerlarının pozitif olduğu keşfedilmiştir. Bu nedenle ailede bu belirteçlerin pozitif olması kanser meme ve over kanseri açısından riskleri arttırmaktadır. Meme ve over kanserleri aynı familyadan olup ailesinde bunlardan birine sahip kişilerde bu kanserlerin görülme riski de oldukça artmaktadır. Adneksiyel kitlelerin overden kaynaklandığı yukarıdaki yöntemlerden biri ya da bir kaçı kullanılarak anlaşıldıktan sonra en önemli konu habis olup olmadığına ve ameliyat gerekip gerekmediğine karar vermektir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) Bu yöntemler özellikle çok büyük kitlelerde ya da habaset düşünülen vakalarda ultrasondan daha detaylı bilgi verebilirler. Özellikle kanser düşünülüyor ise lenf nodu büyümeleri veya hastalığın yayılım derecesi ve evrelendirilmesinde yardımcı olurlar. Over kistlerinin tanısında rutin olarak uygulanmazlar. Ne Zaman Ameliyat Gerekli? Kitle 6 cm’den büyükse ve şikayet yaratıyorsa Küçük ancak solid yapıdaysa Menopoz sonrası dönmede ortaya çıkmışsa Karın boşluğunda sıvı toplanması (assit) varsa Kist içerisinde septalar veya karnıbaharımsı (papillomatöz) çıkıntılar varsa 1-2 adet dönemi geçtikten sonra hala küçülmemiş ise veya takiplerde büyüyorsa genellikle operasyon gerekli olmaktadır. Bu kriterlerin olmadığı durumlarda ise hasta belirli bir süre takip edilebilir.
__________________ Kabullendiğim Hikayemi Yaşıyorum.... KİMENE.... | |
|
Etiketler |
adneksiyel, kitleler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Scrotal kitleler | Funda | Sağlık Köşesi | 0 | 20 Nisan 2018 15:16 |
Gustave Le Bon, Kitleler Psikolojisi. | PySSyCaT | Kitap Tanıtımları | 0 | 18 Mart 2016 18:11 |
Adneksiyel Kitlerin Değerlendirilmesi | Lykia | Kadın Sağlığı | 0 | 07 Eylül 2014 13:36 |
Skrotumda Kitleler Hastalığı Tedavisi | Lykia | Erkek Sağlığı | 0 | 01 Eylül 2014 16:14 |
Boyunda Oluşan Kitleler - Boyundaki Kitlelerin Oluşma Nedenleri | Liaaa | Sağlık Köşesi | 0 | 27 Şubat 2012 12:10 |