Çevrimdışı

Dün gece geç yatıp öğlen 12 gibi uyanan, uyandığında Mersin'in sıcaklığından dolayı dili damağı kuruyan, uyku sersemi ışıkları yakmadan mutfağa içecek bir şey almaya gittiğinde kolayı dolabın içinde değilde dışında gören, bunu görünce "neyse sıcak sıcak içeriz arkadaşlara beddua etmeye gerek yok" diye asilce düşünen, hemen arkasından yeni bir asil düşünce ile "bira bardağının tamamını doldurmayımda arkadaşlarada kalsın" diyip arjantin bardağının yarısından biraz fazlası kadar kola dolduran, daha sonra büyük bir susuzluk ve lıkır lıkır kola içme sevgisinden dolayı gelen şehvetle bardağı kafasına diken, boğazı yanmaya başladığında doldurduğu şeyin 2.5 litrelik şişe içersindeki PEKMEZ olduğunu anlayan ve o an ziyan olmasın diye diktiği pekmezin bir kısmını içen biri olarak kendimle gurur mu duysam, yoksa uyku sersemi mutfağa girmekten vaz mı geçsem bilemiyorum...