Çevrimdışı

Sabah gözlerimi açtığımda huzurlu bir güne başladığımı sanıyordum , yanılmışım.
Öğlene kadar herşey güzeldi.. Yarin İzmir'e gidiyorum , ailemin yanına ; dedim bir berbere gideyim , saçımızı başımızı düzeltelim , insana dönelim falan.. Babam TSK emeklisi olduğu için hep orduevlerinde , askeri gazinolarda , lojman vb. sosyal tesislerde bu tarz işlerimizi hallederdik. Şu anda bulunduğum yerde berbere gidebileceğim en yakın askeri tesis 20dk uzaklıkta. Yan tarafımızda ise berber var. Üşengecim biraz Dedim yan tarafta traş olayım , kim gidicek 20dk yolu , boş zaman kaybı. Gitmez olaydım. Ben oraya giden aklımı ...

Herneyse geçtik girdik dükkana , selam faslından sonra oturdum hazırlıklara başladı berber arkadaş. İçeride bir süre sonra garip bir koku oluşmaya başladı. Berber abuk subuk sorularla beni bunaltmaya başladı , eli değil ağzı çalışıyordu sürekli. Bende sabırla onun işine bakmasını , televizyona ağzını ayırıp bakması yerine benimle ilgilenmesini bekliyordum. Baktım olacağı yok , bu gidişle berberin içinden çıkmamız imkansıza yakın bir ihtimal alıyor uyarmak zorunda kaldim.
Yaşanan diyaloglar ;

+Dostum benim acelem var , bir an önce traş olup gitmeliyim.
-Tamam abi merak etme sen hızlı yapıyorum elimden geldiğince.

Aradan zaman geçer , yok.. Yok arkadaş adam çok uyuşuk bir bünyeye sahip.
Herneyse aradan 1,5 saat kadar zaman geçer ve benim saç traşım bitmiş ve sıra sakal traşıma gelmiş olur. Bu 1,5 saat süre zarfında izlenilen Cennet Mahallesi adlı dizi ve bu dizi hakkında yapılan saçma sapan yorumlar , espirilerden bahsetmek bile istemiyorum ; her an kusabilirsiniz. (Kusmanın eşiğine geldiğimi hatırlar gibiyim.)
Sakal traşı başladığında içimde yersiz bir sevinç başlamıştı , kurtuluyorum bu işkenceden diye kendi kendime seviniyordum. Biraz da Cennet Mahallesi adlı dizinin bitmesinden kaynaklanan bir sevinç de olabilir bu.

Bu mutluluğum çok sürmedi.. Metal/Rock tarzı müzik dinleyen , arabesk müzikten nefret eden birisi olarak yaklaşık 50 dakikalık bir arabesk müzik psikolojik baskısına tutuldum. İğrenç kelimesinin anlamını yitirdiği parçalar çalıyordu sürekli olarak.
Gözlerimi kapattım.. Bu işkencenin bitmesini , bu kadar acıya katlanacak ne yaptığımı düşündüm kendi kendime.. İçimden 10'a kadar saydım , çit üstünden kuzu zıplatmayı denedim ; hepsi hurafe arkadaşlar. Bu tür şeylere inanmayınız , bunlarin insanı sakinleştirecek hiçbir faydası bulunmamakta.

Herneyse berberin ağız kokusunun bir an için burnumdan gittiğini hissettim ve gözlerimi açmaya karar verdim. Gözlerimi açtığımda sakallarımın yarısı yoktu. Minimum 4 kere üstüne basa basa dikkatli olmasını söylemiştim berbere.

-Ben kıl adamım, aman diyim dediğim gibi olsun dostum.
+Tamam abi sen merak etme ben sen nasıl istersen öyle yaparım , istemen yeterlidir.

Buna benzer diyaloglar yaşadık..

Askeri tesislere sakalla girmeniz yasaktır. Ben sırf sakallarımı kesmeyeceğim diye Eskişehir'de 2 gece bankta sabahladım(k). Mis gibi orduevinde kalmak varken sokaklarda sürttüm(k). Sakalımı seviyorum kardeşim , kesmek istemiyorum , kesmiyorumda zaten.. Nerde kalmıştık.. Heh , sıra benim sakallarımı görünce gösterdiğim tepkiye geldi ;

+Naaaptin lan sen?;bigeyes
-Abi ben üstten keserek çukur oluşturacaktım da hede yapacaktım da hödö yapacaktım da bidi bidi bidi..
+Ben sana kafana göre şekil ver mi dedim a.q? Sana 50 kere demedikmi oturduğumuzda aman diyim dikkatli ol diye , niye kafana göre iş yapiyosun yahu?!!
-Sen merak etme abi ben şimdi hede yaparim hödö yaparım kıl yaparim tüy yaparım bidi bidi bidi..

"Allah'ım sen bana sabır ver , sakin olmalıyım. Sakinsin Mehmet , sen efendi adamsın , aslansın paşasın , büyüklük sende kalsın Mehmet, kırma gider ayak milletin kalbini Mehmet " vb. şekilde kendi kendimi efendi bir insan olduğuma inandırmayı denedim.

Şimdi hepiniz fiziksel tepkide bulunduğumu zannettiniz değil mi? Yapmadım işte. Gözlerimi kapattım , işini bitirmesini ve bir an önce defolup gitmeyi umut ettim. Benim özellikle ailemin yanına giderken elimin ayağımın düzgün olmasını isterken adam kalkıp benim en çok özen gösterdiğim sakalımın içine etmesine rağmen bişey yapmadım , sakin oldum ; içimden saymaya devam ettim..

Sakal traşı bitmişti , ispirto ile aklı sıra bende olmayan(!) tüyleri temizleyecekti berber.

+Gerek yok yakmana , tüy falan yok farkındaysan.
-Olsun abi yapalım zararı yok. (Aklı sıra iyilik yaptı , ama bilmiyordu ki kendi sonunu kendi hazırlamıştı..)

Müziğin çıldırtıcı iğrençliği devam etmekte iken , aralarındaki abuk subuk hatun muhabbetleri , iğrenç espiriler devam etmekte iken ben bu berber ile yuzumun yanması ve acı cekmemden dolayı bir kez daha muhatap olmak zorunda kaldım.

+Dikkat edermisin biraz , canım acıyor ; yüzüm yanıyor.
-Tamam abi merak etme yakmam ben.

(Yaklasik 60sn sonra)

(Elinde yüzüme sürttüğü , yüzümdeki olmayan(!) tüyleri almaya çalıştığı çubuk üzerime düşer)

+Hassktr , yanıyorum a.q
-Hebele höbölö , abi kusura bakma ya ; var bugün bi gariplik bizde. Havlu yandı abi üstünde bişey yok merak etme.

Havlunun yanmasının stresini üzerimden attıktan sonra tekrar yüzümdeki olmayan(!) tüyleri yakmaya başlar. (İşte burada yaptığım eşşeklik şudur: Niye adama müsade ediyosun hala o uğursuz çubuğu yüzüme sürtmesi için be adam!)

Tekrar başlamıştır yüzümdeki olmayan(!) tüyleri yakmaya çalışmaya. 20-30 saniye geçtikten sonra dayanılmaz bir acıyla irkilirim. Yüzüm yanmıştır , görüntüde birşey olmamasına rağmen canımı inanılmaz derecede acıtmıştır.
Takip eden diyalog;

+Senindeeeeee , seni berber yapanın daaaa .... ;yeterr
-Abi , abi noldu ; abi abi..
(Artık berberin kafasını cam ile bütünleştirmemem için hiçbir sebep kalmamıştır.)

İnanılmaz bir atiklik ile berbere fiziksel temasta bulunmaya başladım. Kararlıydım , o kalın kafasını mutlaka o aynada kırmalıydım. İçimdeki canî uyandı , filmlerdeki gibi bişey oldu. Hani şu trafik canavarı reklamları vardı bilirsiniz hepiniz , adam hız yapmaya başlayınca yaratığa dönüşüyordu. İşte bende kendimi o yaratık gibi hissetmeye başlamıştım. Berberi bir güzel tuttum kafasını cama çarptım. Daha sonra biraz hırpaladım ; zaten ufak tefek birşeydi.. İmdadına yetiştiler

-Abi vurma , ya abi ne yaptım ben. (Bu sırada o kadar sinirliyim ki konuşamıyordum bile , sadece içimden o anda " Daha ne yapacaksın lan , daha ne yapacaksın ; içine ettin lan günümün , içine ettin herşeyin a.q " tümcesi geçiyordu.)

Pat , küt , şangırt vb. sesler eşliğinde bir güzel birbirimize girdik.(Daha doğrusu ben ona girdim ) Dükkandan çıkarttılar beni , berberi de gözümün görmediği bir yere götürdüler. (Bazı arkadaşlar yahu bu adamlar sana niye dokunamıyorlar diye geçirebilir , çalıştığım internet cafe'nin sahibi dolayısıyla dokunulmazluğım vardır her konuda )

Şimdi biraz sakinim. Sakallarım olmadan da yakışıklı olduğuma , aslında önemli olanın iç güzelliği olduğu palavrasına (!) kendimi inandırmaya çalışıyorum :p (Tabikide iç güzellik önemlidir canım , latife ettim.)

Bu kötü , iğrenç , berbat vb. kelimelerle tanımlanabilecek anımı sizlerle paylaşmaya karar verdim ve yazdım.
Neyse ya , çok saçmaladım sanırım
İyi geceler.

 

geçmiş olsun sen orduevine gitmezsen olacagı bu olur

 

Çevrimdışı

Biz Bunları Film Yapsak Yemin Ederim Altın Ayı Ödülünü Kazanırsın

Filmin Adıda Hazır= Vay Şu Başıma Gelenler

 

Aynı dertleri yaşıyordum evden ayrılmadan önce :p Seni anlıyorum dostum ;oki

 

Çevrimdışı

abi pembe dizi gibi ya )

 

Çevrimiçi

Seni anlamaya başlar gibi olmuştum , tam anladım HİTMAN

 

Çevrimdışı

sldkfjalksdj flkajsdlkfjlaskdf

Pismis tavugun basina bunlar gelirmi ?

__________________

Our brain is Our Weapon

 

Çevrimdışı

;oki ;bigeyes :p

 

Çevrimdışı

Bir ara bi dizi vardı hatırlarmısınız,"Kaygısızlar" diye ondada böle sakar bi berber vardı ismail adında onun gibi bir herif'e denk gelmişin :p

 

Çevrimdışı

her ne kadar senin için önemli sayılsa da bu sakal olayı
yine de bu kadar harap edip üzme kendini böle kıldan tüyden şeylere
ve dengesiz insanlara