16 Mart 2015, 16:38 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İslamiyet, ilmin tâ kendisidir İslamiyet, ilâhlara insan kanı dökmek facia ve felâketinden insanlığı kurtarmış, bunun yerine, ibadeti ve sadakayı getirmekle, insanlara iyilik yapmayı aşılamış, sosyal adaletin temelini kurmuştur. Böylece, kanlı silahlara hacet bırakmadan, dünyaya kolayca yayılmıştır. İlim davasına Müslümanlar kadar bağlı ve saygılı hiçbir millet gelmemiştir denilebilir. Peygamber efendimizin pekçok hadis-i şerifleri, ilim teşvikçisi ve ilme saygı ile doludur. İslâmiyet, ilme maldan daha çok kıymet vermiştir. Peygamber efendimiz, bu tutumu olanca gücü ile desteklemiş, Eshabı da, bu yolda var kuvvetleri ile çalışmışlardır. Kur’ân-ı kerimin birçok yeri, ilmi emretmekte, ilim adamlarını övmektedir. Zümer sûresinin 9. âyetinde meâlen; (Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyuruldu. Hadis-i şerifte; (Bir saat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabaha kadar ibadet etmekten daha sevaptır) buyurulmuştur. Ayrıca Peygamber efendimiz; (İlim, Çin'de de olsa alınız!) buyurmuştur. Yani ilim, dünyanın en uzak yerinde bulunsa ve kâfirlerde de olsa, gidin alın demektir. Bir hadis-i şerifte de; (Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz, çalışınız!) buyuruldu. Yani bir ayağı mezarda olanın da çalışması lâzımdır, öğrenmesi ibadettir. İslam dininde kadın, kocası öğretmezse ve izin vermezse, ondan izinsiz, ilim öğrenmeye gidebilir. Peygamber efendimiz zamanında Medineli Ensârın fakir olanları ile Muhâcirlerin fakirleri, Mescid-i nebi yanındaki Soffa denilen büyük çardak altında yaşarlar, ilim öğrenmek ve öğretmekle uğraşırlardı. Bugünkü fennin, medeniyetin kurucuları, eski ve yeni eserlerin, edebiyatın koruyucuları, Emeviler, Abbasiler, Gazneviler ve Osmanlılar zamanındaki Müslümanlar olmuştur. İngiliz fikir adamlarından Carlyle, yazdığı "Kahramanlar" kitabında, Muhammed aleyhisselamı anlatırken; “Oniki asır boyunca, yüz milyonlarca insanı idare etmiş, doğuda, batıda medeni devletler kurulmasına sebep olmuş bir zât, Luther'in ve Volter'in yazdığı gibi, bir sahtekâr olamaz. Aşağı bir kimse, hazret-i Muhammed'in başarılarına kavuşamaz. Ancak, iman ve ahlâk sahibi, olgun bir kimse, başkalarına faydalı olur. Muhammed aleyhisselam, insanları yükseltmek için doğmuştur. Böyle olmasaydı, kimse ona uymazdı. Muhammed aleyhisselamın sözleri doğrudur. Çünkü yalancı olan bir kimse, bir din değil, bir ev bile kuramaz” demektedir. Netice olarak İslamiyet, ilmin tâ kendisidir. Resulullah efendimizin ilmi öven ve teşvik buyuran sözleri o kadar çoktur ve meşhurdur ki, İslamiyete düşman olanlar bile bunları bilmektedir. | |
|
Etiketler |
ilmin, kendisidir, ta, İslamiyet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Dinimizde ilmin önemi | KarakıZ | İslam Alimleri | 0 | 21 Aralık 2011 09:52 |