09 Ekim 2014, 17:07 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İfade Fukarası pencere camına düşmüş canım düşünmekteyim taa evvelden düşlediklerimi bir hayat seçip kendime yaşasam bütün istediklerimi arınsam seslerden, uçsuz bucaksız kuruntulardan sonu olmayan endişe ve kaygılardan bir pencere camına yaslanıp bir hayat seçsem kendime tüm dünyevi isteklerden soyutlanan bir ben olma fırsatı daha verilmeyecek günü birlik avuntulardan kaçmam için bir şans daha hayır, verilmeyecek gözyaşlarımı siper edip bakışlarıma ellerimi kaşıyan şu soylu kuş kanatlarına alıp beni götürse keşke ama bir uçma şansı daha verilmeyecek sıkı yumruk yapılan ellerim ne zaman bir sıcaklığa merhaba diyecek? bir sıcaklık daha verilmeyecek tek bir şans kendim olabilmem için gizli saklı şıklar verilecek uzun uzadıya soruların yamacına gizli saklı sorular sorulacak perde arkasından bir ben olma şansı daha verilmeyecek ben, hiç yaşamamış gibi hissedeceğim bir gün sanki hiç nefes almamışım, hiç gülmemişim sanki hiç kelimelerle ağlamamış ellerim geceleyin ışığa hasret kalmamışım gibi güneşin altına karanlığa sığınmak istememişim gibi secdede kalbime giden yolu tartıyorum güneşi bekliyorum ağır aksak rahle önünde bir çift el rahmete sayfa sayfa koşuyorum. ashab-ı kehf gibi kaldığım yerden hayata bir solukta tutunmaya çalışıyorum. ama gören gözler, işiten kulaklar etrafımda dilleriyle et yiyen korkunç yaratılmışlar söyleyeceklerimi kazıyıp kalplerine hiç beklemediğim anda, en hassas noktamdan beni vuracaklar bir keklik gibi alnımın ortasından. sığınabilesem kendime, koruyabilsem bir mecnun gibi aldırmaksızın ne söylediğime kıracak yıkacak ve çıldırasıya kusacağım. ne ben bir mecnunum ne de insanlar hoş gören bir bilge bugün bir kez daha dilimi prangalama vaktine çalıyor saatim. bir çölde, bir denizde, bulutların koynunda kendime gidiyorum ummak dolu avuçlarımı açıp semaya Yusuf'un gömleğinden sabrı içiyorum bir kuyuya yanaşmak mülteci kaldığım hayatımdan daha bir cazip, daha bir hoşbulan tuğlalar toprağı sürüyorum elime, yüzüme toprağa sarılmak var, bir kefen içinde. bir çölde, bir denizde, bulutların koynunda Rabbime gidiyorum aff dolu günahlarımı sürüp toprağa kimsesiz ve ötesiz olan bir gecede başımı koyup önüme soruyorum ben neden hep suskun ve kendimi anlatmaktan yoksunum? Ümmü Erva
__________________ ~ Adım YaLnızLık ~ | |
|
Etiketler |
fukarası, ıfade |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ali Sunal İfade Verdi | Bulut | Haber Arşivi | 0 | 20 Nisan 2012 16:18 |
İfade Özgürlüğü Tartışılıyor.. | Düş | Kültür ve Sanat | 4 | 15 Kasım 2011 15:26 |
Yazılı İfade Bozukluğu | KarakıZ | Sağlık Köşesi | 0 | 02 Eylül 2011 22:27 |