06 Mayıs 2014, 17:30 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yahudileşme Zaafımız Yahûdileşme Zaafımız İnsanlık tarihinin bilinmesi gereken özünü özet açıklamalarla sunan Kur'ân-ı Kerim'de bu özün yansıtıldığı büyük topluluklardan biri de İsrailoğullarıdır. İsrailoğulları, Allah'ın yücelttiği muhteşem bir topluluktu. Kur'ân bu tarihi gerçeği Hz. Musa'nın dilinden şöylece özetlemektedir: "Musa halkına şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın; O, aranızdan peygamberler çıkardı, sizi melikler yaptı, kendi kendinizin efendisi kıldı, dünyada başka hiç bir (topluluğa) vermediği nimetleri size verdi."1 İsrailoğulları, Allah'ın lutfettiği ihtişamlarını koruyamamışlar, inkârları, isyanları ve ifsadları sebebiyle ilâhî lanet ve gazaba, zillet ve meskenete mahkûm edilmişlerdir. Tarihi verilerin doğruladığı ilgili Kur'ânî duyuruları açıklayıcı ifadelerle verirsek; onlar, Allah'ın yardımından yoksun bırakılmışlar, inanç ve ahlâk çöküntüsüne uğramışlar, parçalanmışlar, esarete düşmüşler, yoksulluk ve zillet içinde sürünmüşler ve âhiret azabına da müstahak olmuşlardır. Kur'ân-ı Kerim; ilâhî zillet ve azaba uğratan kötü amellerini dile getirirken, İsrailoğulları'nı genelde Yahûdiler olarak anmaktadır2 Bu sebeple Yahûdileşmeyi İsrailoğulları'ndan bağımsız olarak, ilâhî zillet ve azaba götüren ve götürecek olan lânetli işler anlamına kullanabiliriz. Gerçeği ifade etmek gerekirse, İsrailoğulları'nı Yahûdi'leştiren günahlar, Müslümanlar'ı da kuşatır olmuştur. Sonuçlarından Allah'a sığındığımız bu dehşet verici gerçeği, hutbemizde mukayeseli bir üslubla sunmaya çalışacağız. Amacımız uyarı görevimizi yapmaktır. Kur'ân-ı Kerim'in Bakara Sûresi'nin 61. ve Âl-i İmran Sûresi'nin 21. âyetleri İsrailoğullarının Allah'ın lanetine uğramalarının ana sebebi olarak, Allah'ın âyetlerini yalanlamalarını, Allah'ın insanlar üzerindeki hakimiyetini tanımamalarını, haksız yere peygamberlerini ve adâlete çağıranları öldürmelerini göstermektedir. Devrimiz İslâm ülkelerinde bu azim suç, Allah ve Peygamber hakimiyeti dışlanarak ve beşerî rejimler, ilâhî yasaların üzerine çıkarılarak işlenmektedir. Kur'ân-ı Kerim, bu ana sebebi açıklamakla yetinmemekte, bu temel sebeple irtibatlı diğer suçlarını da açıklamaktadır. Bu suçları şöylece özetleyebiliriz. Tevbe Sûresi'nin 31. âyetinde Yahûdiler'in, Allah'ın helâl kıldıklarını haram, haram kıldıklarını da helâl kılan, dinî ve gayr-i dini önderlerine uyarak, onları ilâhlaştırdıklarını belirtmektedir. Beşeri tanrılaşmanın özü olan bu büyük suç, İslâm ülkelerinde ilâhî yasakları çiğneyen krallar ve dış güdümlü sözde halk temsilcileri aracılığıyla irtikap edilmektedir. Bakara Sûresi'nin 54. âyetinde ve benzeri âyetlerde Yahûdiler'in, kendi elleriyle yaptıkları buzağı putuna taptıkları ve bu putu Allah'a ortak koştukları beyan edilmektedir. Tarihi Yahûdiler'in işlediği bu suç, devrimiz İslâm ülkelerinde daha bir geliştirilerek, itikadî putperestlik şeklinde ve de nefisler, şehvetler, mallar, hacerî ve mâdenî putlar ilahlaştırılarak icra edilmektedir. Nisâ Sûresi'nin 160 ve 161. âyetlerinde Yahûdiler'in zillete uğratılmasına sebep suçlar olarak; zulmetmeleri, men edildikleri faizi almaları, insanları Allah'ın yolundan alıkoymaları ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri gösterilmektedir? Maide Sûresi'nin 41 ve 42. âyetlerinde ise aşırı yalancılıklarına ve doymaz bir şekilde haram yiyiciliklerine işaret olunmaktadır. Bu suçların İslâm ülkelerinde faiz kurumlarıyla, içki, kumar, ve fuhuş işletmeciliğiyle, gayr-i âdil ücret sistemleriyle ve dini hayat üzerinde oluşturulan vahşi baskılarla işlenegeldiği ise, bilinen gerçektir. İsrailoğulları'nın bir suçları da, birbirlerini imânsızlıktan, ahlâksızlıktan ve haksızlıklardan men etmemeleri, men ettiklerinden ise bizzat kaçınmamaları, üstelik günahlar ve tecavüzler üzerinde yardımlaşmalarıdır? Maide Sûresi'nin 79. ve Bakara Sûresi'nin 85. âyetinde açıklanan bu Yahudileştirici suçlar, İslâm ülkelerinde (Hakk'a çağırma ve batıllardan sakındırma) görevine ilgisiz kalınarak, temel hak ve hürriyetler çiğnenirken sessiz durularak ve koparılan irtica yaygaralarına destek çıkılarak işlenmektedir. Nisâ Sûresi'nin 46. âyetinde Allah'ın helâl ve haram hükümlerini değiştirmeleri, Bakara Sûresi'nin 159. âyetinde ise bazı şerîat hükümlerini insanlardan gizlemeleri, İsrâiloğullarının lanete uğramalarına sebep suçları olarak açıklanmaktadır. Yahudi bilginlerinin makamları ve çıkarlarını korumak için işlediği bu gerçekleri gizleme ve zulme sessiz kalma şeklindeki azim suç, devrimiz İslâm ülkelerinde bilginler, müftüler, vaizler ve profesör unvanlı ilâhîyatçılar tarafından bolca işlendiği, cümlenin malumudur. İsrailoğulları'nın pek büyük bir isyanı da, talepleri üzerine farz kılındığında, silahlı savaştan yüz çevirmeleri, korkaklığı özellik haline getirmeleridir.3 Devrimiz Müslümanlar'ının cihad rûhundan yoksunluğunu, kişisel ve toplumsal haklarını korumadaki duyarsızlıklarını, bu suçun yansıması olarak değerlendirebiliriz. İsrailoğulları'nın içki-zina türünden şehvetlere dalmak ve namazı terketmek gibi biz Müslümanlar arasında da yaygınlaşan daha nice suçlar-günahlar işledikleri, Kur'ân'ımızda açıklanmaktadır.4 Hz. Musa (as) ve Hz. Muhammed (sav) dönemi Yahûdilerini, Allah'ın öfkesine ve zillete uğratan suçlar hiç şüphe yoktur ki, onların bütünü tarafından işlenmiyordu. Günümüz İslâm dünyasında olduğu gibi suçlular-günahkârlar çoğunluktaydı. Azınlıkta olan imânlılar ve faziletliler de belaları önlemeye yetmiyordu. Açıkça görüldüğü üzere ibret alabilmemiz için Kur'ân-ı Kerim'de Yahûdileşen İsrailoğulları üzerinde ısrarla durulmuş, onları lanete ve zillete uğratan suçlar açıklanmıştır. Kur'ân âyetleri ışığında açıklamaya çalıştığımız suçlar, yalnızca İsrailoğulları'nın lanetlenmesine sebep olan suçlar değildir. Helâke uğrayan her toplum, bu suçlar sebebiyle helâk olmuştur. Kıyâmet gününe kadar azaba uğrayacak her toplum da bu suçlar sebebiyle helâke uğrayacaktır. Yahûdîleşen Müslümanların zillet'e ve azaba uğraması da kaçınılmazdır Allah'ın kanunlarını çiğnemede, eşyayı putlaştırmada, Allah'ın son Peygamberi'nin hayat önderliğini dışlamada, faizcilik ve batıl yollarla insanların mallarını yemede, Allah yolundan alıkoymada, şehvetlere dalıp namazı terketmede, Allah'ın yasalarını gerçek muhtevası içinde açıklamamada ve bâtıllardan sakındırmamada Yahûdileşen İsrailoğulları'nı izleyen Müslümanların onların akıbetine uğramaları kaçınılmazdır. Allah âdildir. Yeryüzünde azgınlaşan ve Allah ve ahlâk tanımazlığı yaygınlaştıran her topluma azap kamçısını şaklatır. Zillet damgasını vurur. Ne var ki azap kamçısı bazen harpler, bazen zelzeleler, bazen iç bünye anarşileri, bazen alkol-eroin ve aids felâketleri şeklinde indirilebilir. İnançta, amelde ve ahlâkta Yahûdileşen Müslümanlar; Allah'ın yasalarına sarılmadıkça, iç bünyelerindeki Yahûdiliği ıslah etmedikçe ve içlerindeki zâlimleri durdurmadıkça dünyevî zilletlerinin devam edeceği şüphesizdir. Kur'ân penceresinden bakıldığında Yahudileşmenin doğuracağı zilletlerin ard arda gelmeye başladığı da bir gerçektir. Belalar şiddetlenmeden tövbe etmeliyiz. İslâmı öğrenme ve öğretme, yaşama ve yaşatma çalışmalarımızı artırmalıyız. Hutbemizi bir âyetle bitiriyorum: "Hiç şüphesiz Allah tövbe edenlerin imânlarını pekiştirip, hayırlı ameller yapanların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır. Engin merhamet sahibidir."5 1- Maide 21 2- Maide 18, 64/ Nisa 161, 162/ Tevbe 30,31/ Bakara 113/ En'am 146. Ayrıca bak. Mevdudi T. Kuran 1/325, Nisa 46. 3- Bakara 253 4- Meryem 59 5- Furkan 70 (alirizademircan) | |
|
Etiketler |
ali rıza, demircan, yahudileşme, zaafımız |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sevdamız en büyük zaafımız | AngeLus | IF Ekstra | 1 | 14 Kasım 2010 22:24 |