Çevrimdışı

Bir bayram günü Peygamber efendimiz evinden çıkmış, mescide gidiyordu. Yolda bayram sevinci içinde oynayan çocuklara rastladı. Hepsi bayramlık yeni elbiseler giymiş, sevinç içinde sağa sola koşuyorlardı. İçlerinde zayıf ve çelimsiz bir çocuk vardı. Eski ve yırtık elbiseleri içinde, melul ve mahzun bir kenara çekilmiş, neşe ve sevinç içinde oynayan çocuklara bakıyordu. Peygamber efendimiz bu çocuğa buyurdu ki:

Yavrum, niye arkadaşlarınla gülüp oynamıyorsun da, bir kenara çekilmiş böyle duruyorsun?

Çocuk kim olduğunu bilmeden dedi ki:

Ben hem öksüzüm, hem de yetimim. Babam, şehid oldu. Annem başka biriyle evlendi.

Peygamber efendimiz çocuğun elinden şefkatle tuttu. Sevgiyle saçlarını okşadı.

Yavrum, ister misin ki, Resulullah baban, Aişe annen, torunları Hasan ile Hüseyin de kardeşin olsun?

Yetim yavru, karşısındaki şefkat dolu, nur yüzlü insanın Peygamber efendimiz olduğunu anlayınca sevinçle dedi ki:

Ya Resulallah, nasıl istemem?

Efendimiz aleyhisselam çocuğun elinden tutarak evine götürdü. Yedirip, içirip, yeni elbiseler giydirdi. Çocuklar onu tanıyıp etrafına toplandılar. Durumundaki değişikliği görüp sordular:

Nedir sendeki bu hâl?

Yetim çocuk başından geçenleri anlattı. Diğer çocuklar, bu yetim yavrunun Peygamber efendimiz tarafından evlatlığa alındığını duyunca:

Keşke bizim babalarımız da, o savaşta şehid düşselerdi de, bizi de Resulullah evlatlığa alsaydı, dediler.

Bayram Sevinci

Ece mutlu bir şekilde uyandı. Hemen elini yüzünü yıkayarak mutfağa koştu.
Önce annesine, sonra babasına Günaydın dedi. Kardeşi Ahmet çoktan uyanıp kahvaltı masasında yerini almıştı. Ece çok heyecanlıydı. Çünkü bugün bayramdı.

Kahvaltıdan sonra annesi ile birlikte aldıkları bayramlık kıyafetini giydi. Büyükanne ve büyükbabası için hazırladıkları hediye paketlerini de alarak kapının önünde anne, baba ve kardeşini bekledi. Hep birlikte arabalarına bindiler.

Yol boyunca Ece, kardeşi ile birlikte şarkılar söyledi, oyunlar oynadı. Yol kenarında gördüğü hayvan dostlarına el salladı.

Büyükanne ve büyükbabası onları bahçe kapısında bekliyordu. Ece arabadan inince koşarak büyükannesinin boynuna sarıldı. Kardeşi Ahmet de büyükbabasına sarıldı. Birbirleriyle kucaklaştıktan sonra getirdikleri hediyeleri verdiler.
Büyükannesi de onlara mendil ve çorap hazırlamıştı. Ece büyükanne ve büyükbabasının önce ellerini öptü sonra teşekkür etti.

Bu sırada Fatma teyzesi, Ali dayısı ve kuzenleri de bayram ziyareti için geldi. Ece onlarla da bayramlaştı. Sonra büyükannesinin hazırladığı bayram yemeğini yediler.
Büyükannesi yaprak sarması, tatlı ve daha bir sürü lezzetli yemekler hazırlamıştı. Ece kuzenlerini çok özlemişti. Onlarla uzun uzun sohbet edip, oyun oynadı.
Ara sıra büyükannesi Ece' yi yanına çağırıp, bayram ziyareti için gelen misafirlere çikolata ve kolonya ikram etmesini istiyordu.

Akşam olunca Ece herkesle vedalaştı. Eve döndüklerinde giysilerini özenle çıkarıp, pijamalarını giydi. Çok güzel bir gün geçirdiğini düşünerek uykuya daldı.