24 Ağustos 2013, 21:56 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sisli Kır - Süslü Kız - At Evliyası Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Hayvanlar, eskilere göre Allah ile insan arasında ilişki kuran bir kurban kabul edilmelerinin yanısıra ahlâkî ve manevî hisselerin de çıkartıldığı öykülerin kahramanları idiler ve çok sevilmelerinin sebeplerinden biri de bu idi. Osmanlı’nın bahtsız hükümdarı Genç Osman, ölen atına mezartaşı yaptıracak seviyede hayvan düşkünüydü. Derdine deva arayan hastalar, evlenmek isteyen genç kızlar, kayıp eşyasını bulmak isteyenler türbe türbe dolaşırlar da hasta atlara aynı iş yaptırılamaz mı? Eski kayıtlar, bu işin İstanbul’daki atlar için mümkün olduğunu, asırlar boyunca “Sisli Kır” yahut “Süslü Kız” isminde bir “at evliyasını” ziyaret ettiklerini ve dertlerine deva aradıklarını yazıyor. PADİŞAH HÜZÜNLENDİ “Sisli Kır”, tarihlere “Genç Osman” diye geçen İkinci Osman’ın sevgili atı idi... Bu at ile beraber büyüyen genç padişah, can yoldaşının 1619’da dünyasını değiştirmesi üzerine sanki bir parçası gitmiş gibi hüzünlendi ve can yoldaşının ismini sonsuza kadar yaşatmak istedi. Sisli Kır’ın Üsküdar’daki Kavak Sarayı’nın avlusuna defnedilmesini ve başına da kitabeli bir taş dikilmesini buyurdu, emir yerine getirildi ve böylelikle de tarihin hem ilk, hem de son “at evliyası” yaratılmış oldu... Kavak Sarayı’ndaki mezar, zamanla sahipleri tarafından şifa bulmaları umuduyla getirilen hasta atlarla doldu. Sancı çeken, hastalığa yakalanan yahut uysal olması istenen atlar Üsküdar’a getiriliyor, Sisli Kır’ın mezarı üç defa tavaf ettirilip şifa bulmaları yahut sakinleşmeleri bekleniyordu. ATLARA MAHSUS BÖLÜM Derken, Sisli Kır’ın mezarını başka at kabirleri takip etti. Karacaahmet Mezarlığı’nda günün birinde “atlara mahsus” bir bölüm açıldı. At kabristanının, altı adet mermer sütun üzerinde yükselen bir de kubbesi vardı. Sisli Kır’ın ve hemcinslerinin mezarlarının yerinde bugün yeller esiyor, at kabristanının ne şekilde olduğu ve nasıl ziyaret edildikleri konusu da sadece eski kitapların sararmış sayfalarında kalmış ama, ata mezar yapma faaliyetinin ardındaki düşünce açık şekilde biliniyor. Hayvanlar hem “Allah ile insan arasında ilişki kuran bir kurban”, hem de “ahlâkî ve manevî hisselerin çıkartılacağı öykülerin kahramanları” kabul ediliyorlar, mezarlarının üzerine taş bile dikiliyor. MEZARTAŞI DEPOYA KONDU Genç Osman’ın atının 96 santim uzunluğunda ve 62 santim genişliğindeki mezartaşında “Zıll-i Hakk (Allah’ın gölgesi) Hazret-i Osman Hân’ın / Sisli Kır nâm (isimli) atı öğülmüştür / Emr-i Yezdân ile mevt irişecek (Allah’ın emriyle ölüm gelince) / Bu makam içre (buraya) o gömülmüştür” yazıyor. Ama, atın isminin doğrusunun “Süslü Kız” olduğu ve Genç Osman’ın, atının ölümünün verdiği acının tesiriyle cenaze emrine Osmanlıca’da “vav” harfiyle yazılan “Süslü” kelimesini “vav”ı unutarak “sis”li diye yazdığı; “kız”daki “z”nin noktasını koymayınca da “kız” sözünün “kır” olduğuna ve ortaya “Sisli Kır” diye bir atın çıktığına inanılıyor... Genç Osman’ın atının mezartaşı kaybolup gideceği endişesiyle 1900’lerin başında Üsküdar’da bulunduğu yerden kaldırıldı ve Gülhane’deki Çinili Köşk’e nakledilip depoya kondu. Karacaahmet’teki at mezarlığı ise zamanla yokoldu ve İstanbul’da tek bir “at evliyası” kalmadı. | |
|
Etiketler |
evliyası, kür, kız, sisli, sÜslÜ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sanal Sevda Bana sisli Angara | X-large | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 10 Ocak 2008 20:50 |