IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Kasım 2012, 17:19   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Üç Harfliler




Bulunan Sonuç : İçinde الجان kelimesi geçen ayetler : Hicr 27 Rahmân 15
Kur’an’ın metninde “cann” kelimesi geçtiği halde onu “cin”ni diye tercüme etmeleri onunla ilgili bütün ayetlerin yanlış anlaşılmasına sebep olmuştur. Cin, yabancı insan, insanın idraki dışı,hüner; can, ise insanı ayakta tutan ruhtur enerjidir.Kur’an’ı kerimin hiçbir yerinde cinni dumansız ateşten yarattık diye bir ayet yoktur. Şeytan, cin, can, iblis kelimelerini Kur’an’ın anlatış biçimine göre kavrayamadıkları için kavram kargaşası çıkmaktadır.

“Cinn” sözcüğü, “cenn” kökünden türemiş bir sözcük olup sözcüğünün asıl anlamı, “bir şeyi duyulardan saklamak”tır. “Cennehülleylü (gece onu örttü)”, “ecennehü (onu örttürdü)”, “cenne aleyhi (üzerine örttü)” şekillerinde kullanılır. Nitekim Kur’an’da İbrahim peygamberi konu alan bir pasajda “fellema cenne aleyhilleylü (ne zaman ki gece kendisini sakladı, iyice karanlık çöktü)” diye yer almıştır (En’âm; 76).

Aşağıdaki sözcükler de “cnn” kökünden türemiştir.

Cennet: “Toprağı ağaç yapraklarıyla saklanmış yer” demektir.
Cinnet: “aklı, fikri saklanmak, delirmek” demektir.
Cenin: “ana karnında saklandığı için bu adı almıştır.
Cünnet: Kalkan; kişiyi oktan mızraktan sakladığı için bu ad verilmiştir.


“Cinn” sözcüğü bütün eski ve yeni sözlüklerde “İnsanın beş duyusuyla kavrayamadığı, algılanamayan, ama somut veya soyut, varlığı kesin olan güçler” olarak yer alır.
Sözlüklerdeki bu tarife göre melek ve şeytan terimleri de cinn kavramı kapsamına girmektedirler. Yani her melek ve şeytan cinndir, ama her cinn şeytan veya melek değildir.

Cin sözcüğünü anlamak için Kuranda geçen bazı kalıp sözcüklere bakalım.

- “Batı ve doğu” sözcükleri beraberce kullanıldıkları zaman iki yönü ifade etmeyip tüm yönleri ve mekanı içine alır. Yani “Allah her yerin Rabbidir” demektir. Nur; 35, Bakara; 115, 142, 177, Şuara; 28, Rahman; 17, Müzzemmil; 9

- “Dünya ve ahiret” sözcükleri beraber söylendikleri zaman “her yerde ve her zaman” anlamını ifade eder. Bakara; 217, 220, Âl-i Imran; 22, 45, 56, Nisa; 134, Tövbe; 69, 74, Yunus; 64, Yusuf; 101, Hacc; 14, Nur; 14, 19, 23 ve Ahzab; 57.

- Yaş, kuru sözcükleri beraberce kullanıldıkları zaman “ her ne varsa, her şey” anlamını içerir. En’âm; 59. ayetindeki “… Yaş ve kuru hiçbir şey yok ki, apaçık bir kitapta bulunmasın.” ifadesi sadece yaşı ve kuruyu ifade etmeyip “her ne varsa canlı-cansız hepsini” ifade etmektedir.

- Sabah, akşam sözcükleri de Kur’an’da farklı ifadelerle sıkça yer almakta ve “daima, her zaman” anlamına gelmektedir. A’râf; 205, Ra’d; 15, Nur; 36, Mümin; 46, 55, En’âm; 52, Kehf; 28, Meryem; 11, 62, Fetih; 9, Furkan; 5, Ahzab; 42, İnsan; 25, Âl-i Imran; 41.

- İns ve cinn sözcükleri beraberce kullanıldıkları zaman; “gördüğünüz, görmediğiniz; bildiğiniz, bilmediğiniz; tanıdığınız, tanımadığınız: herkes” anlamına gelir: Zariyat; 56: Ben, cinn ve insi (herkesi) yalnızca, bana ibadet/ kulluk etsinler diye yarattım. İsra; 88: De ki: “İns ve cinn (herkes) bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler ve birbirlerine yardımcı olsalar, yine de, onun benzerini, ortaya koyamazlar.” Cinn; 5: “Oysa biz, insanların ve cinlerin (herkesin) Allah’a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık.”Rahman; 33: Ey cinn ve ins toplulukları, eğer göklerin ve yerin bucaklarından aşıp geçmeye güç yetirebilirseniz,hemen aşın; ancak sultan/ üstün birgüç olmadan aşamazsınız.

Rahman; 56: Orada daha önce ins ve cinn (hiç kimse) dokunmamış (elle vegözle değinilmemiş), bakışlarını eşine dikmiş eşler vardır. Ayrıca En’âm; 112, 130, A’râf; 38, 179, Fussilet; 25, 29, Ahkâf; 18, Neml; 17, Rahman; 39, 74, Nas; 6, Hud; 119 ve Secde; 13.



Bulunan Sonuç : İçinde من الجن kelimesi geçen ayetler: A’râf 38 (ins ve cin), A’râf 179(ins ve cin), Kehf 50(İblis cinlerdendi.) Neml 17(ins ve cin) Neml 39(cinlerden bir ifrit) Secde 13(hünerli zanaatkâr kimseler) Sebe’ 12(hünerli zanaatkâr kimseler) Fussilet 25(ins ve cin),Fussilet 29(ins ve cin) Ahkâf 18(ins ve cin), Ahkâf 29 Cin 1(yabancı kişiler(Medineli yahudiler)) Cin 6 yabancı kişiler, Nâs 6(yabancı kişiler)


Zâriyât / 56: Ve ben, Cinn-ü İnsi ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

Ahzâb / 72: Evet, biz o emaneti(sorumluluk) Göklere, Yere ve Dağlara arzettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor.

Bu ayette göze çarpan bir hususta emanet insana ait. Peki cinler bu işin neresinde. Onlara emanet yüklenmediler ise imtihan olmuyorlar mı?

Bakara / 96 : ”Andolsun onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (onlardan) her biri bin yıl yaşatılsın ister. Oysa bunca yaşaması onu azaptan kurtarmaz. Allah onların yapmakta olduklarını görendir”


Kur’an “ ben insanları ve cinleri” İfadesini kullanırken iki değişik ademden söz etmektedir.” Onları,insanlardan ve şirk koşanlardan” İfadesiyle de üç değişik yaşam biçimine sahip ademden söz etmektedir. Ayette geçen onlar ifadesiyle Yahudilerden söz ederken insanlar ifadesiyle de yolu belirlenmemiş adamlardan, şirk koşanlar ifadesiyle de puta tapıcılardan söz etmektedir.


Neden Allah orada Cin de insanda adem olduğu halde İbadet ve kullukla görevli ayrı ayrı varlıktan bahsetmektedir.? Bakara suresinin 96. ayeti kerimesinde şirk koşan onlar ve insanlar adem yapısı altında insan olduğu halde sanki insandan ayrı ibadet ve kullukla görevli ayrı ayrı varlık olmadığını bunların hepsi davranış biçimleriyle birbirlerinden farklılaşarak insan oluyorsa “ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım “ ayetinde cin kelimesi neden insandan ayrı bir varlık olarak algılanıyor.


Bir başka açıdan bakalım

İsrâ/94 :Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.

İsrâ/95 De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, Biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."

Bu ayetlere göre insandan peygamber ancak insanlara peygamber olarak gönderildiğini eğer melek olsaydı meleklerden bir peygamber gönderileceğini vurgularken cinler beş duyu ile algılanamayan varlıklar ise beş duyu ile algılanamayan varlıklardan peygamber gelirdi. Öyleyse adamdan bir peygamberin beş duyu ile algılanamayan varlıklara elçi olarak gelmesi veya vahiy aktarması Kur’an’a ters, ilme ters, akla ters ve pratikte de böyle bir şey olmamıştır.

Bir başka açıdan bakalım

Cin/1- De ki: "Bana gerçekten şu vahy olundu: Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler: -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur'an dinledik"
2- "O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip-iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimiz'e hiç kimseyi ortak koşmayacağız."
3- Elbette, Rabbimiz'in şanı Yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."
4- "Doğrusu şu: Bizim beyinsizlerimiz, Allah'a karşı 'bir sürü saçma şeyler' söylemişler."
5- "Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık."6- "Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı."
7- "Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."


Ademlerin dışında bütün varlıklarda akıl ve irade olmadığı halde cinlerin “doğrusu bizim beyinsizlerimiz Allah’a karşı saçma şeyler söylemişle” ifadesiyle aklı olduğu halde aklını kullanmayan cinlerden söz etmektedir. “ rabbimizin şanı yücedir o ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk”.


Cinler adem değilse nasıl olur da ademden olan bir peygamberden Kur’an dinler. İsra/94-95


Cin Suresinde sözü söyleyen cinler Yahudiler ve Hıristiyanlardır.Kuran’ın bütünlüğünde bununla ilgili başka ayetlere baktığımız zaman bu sözü söyleyenlerin de Yahudi ve Hıristiyan oldukları anlaşılmaktadır.

Tevbe/30:” Yahudiler: "Üzeyir Allah'ın oğludur" dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söylemeleridir; onlar, bundan önceki inkar edenlerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar?”
Bazı cinlerin Allah çocuk edindi demesiyle Yahudi ve Hıristiyan olanların Allah’ın oğlu demesi arasında ne fark vardır?. “insanlardan bazı adamlar cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki onların azgınlıklarını arttırırlardı”. Kur’an’ın anlatım sanatına bir bakın sığınma olayı, ilah edinme rab edinme anlamında kullanılmıştır. Tevbe 31. ayetten rab edinmeye bakabilirsiniz.

*Cin Sözü Kur’anda “yabancı insanlar”, “insanın idraki dışı(İblis de dahil)”, “hüner, zanatkar” anlamında kullanmıştır.*

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Cevapla

Etiketler
Üç


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
3 Harfliler: Marid | PauL | Korku & GeriLim | PauL Sinema Dünyası 1 28 Eylül 2011 15:25